Beyaz Gövde
Tanım
- Corpus albicans, ovulasyondan sonra oluşan corpus luteum‘un gerilemesiyle ortaya çıkan fibrotik bir yapıdır.
- Adını, karakteristik açık, beyazımsı renginden alır; bu renk, yapının bağ dokusu ile dolmasından kaynaklanır.
- Over dokusunda geçici fakat iz bırakabilen bir yapıdır.
Oluşum Süreci
- Ovulasyon sonrası: Folikül ruptüre olur ve corpus luteum oluşur.
- Fertilizasyon gerçekleşmezse: Corpus luteum yaklaşık 10-14 gün içinde hormonal olarak aktifliğini yitirir.
- Luteolizis: Corpus luteum apoptozis ve fibrozis ile regresyona uğrar.
- Makrofaj infiltrasyonu: Hücresel enkaz temizlenir, kolajen üretimi artar.
- Fibrotik skar: Geride kalan yapı, beyaz renkli, fibröz dokudan oluşan corpus albicans haline gelir.

Histolojik Özellikler
- Hücresel yoğunluğu düşüktür.
- Kolajen lifleri ile doludur.
- Vaskülarizasyonu azalmıştır.
- Önceki corpus luteum’un konturlarını kısmen koruyabilir.
Fizyolojik Rol ve Klinik Önemi
- Aktif bir endokrin fonksiyonu yoktur.
- Regresyon belirtisidir, fertilizasyonun gerçekleşmediğini gösterir.
- Over rezervi ve ovulasyon öyküsü hakkında dolaylı bilgi verebilir.
- Zamanla daha da küçülerek skar dokusuna dönüşür veya tamamen kaybolabilir.
Corpus Albicans ile İlişkili Yapılar
- Corpus luteum: Beyaz gövdenin öncüsüdür. Progesteron salgılar.
- Graaf folikülü: Ovulasyona uğrayan olgun foliküldür.
- Atretik folikül: Ovulasyona uğramayan foliküllerin regresyonudur; corpus albicans ile karıştırılmamalıdır.
Terminolojik Notlar
- “Albicans”: Latince “beyaz” anlamındadır.
- “Corpus”: “Gövde” ya da “yapı” anlamındadır.
- Dolayısıyla “corpus albicans”, doğrudan “beyaz gövde” olarak çevrilebilir.
Özet Maddeleme
- Beyaz, fibrotik skar dokusudur.
- Corpus luteum’un involüsyonu ile oluşur.
- Endokrin olarak inaktiftir.
- Histolojik olarak kolajen bakımından zengindir.
- Fertilizasyon olmadığında görülür.
- Zamanla over dokusunda küçülür ya da tamamen kaybolur.
Keşif
Antik ve Pre-Mikroskobik Dönem
- Antik dönem hekimleri, özellikle Hipokrat ve Galen gibi figürler, kadın üreme sistemi üzerine gözlemler yapmış olsalar da corpus albicans gibi mikroskobik yapıların varlığı bu dönemde bilinmiyordu.
- Overlerin anatomik yapısı genel hatlarıyla tanımlanmış, ancak ovulasyon sonrası gelişen morfolojik değişiklikler ayırt edilememiştir.
17.–18. Yüzyıl: İlk Ovaryan Gözlemler
- Marcello Malpighi (1628–1694) ve Reinier de Graaf (1641–1673) gibi erken mikroskopistler, over dokusunda görülen “corpora lutea” benzeri yapıların varlığını tanımlamaya başlamışlardır.
- Ancak corpus luteum ve onu takip eden regrese yapılar (yani corpus albicans) arasındaki fark henüz açıkça anlaşılamamıştır.
19. Yüzyıl: Ayırt Edilebilirlik ve Terminolojik Netlik
- Charles-François Félix ve ardından Sir William Turner gibi anatomistler, overdeki farklı post-ovulatuar yapıları tanımlamışlardır.
- Carl von Rokitansky (1804–1878) ve Johann Evangelista Purkinje (1787–1869) gibi araştırmacılar, corpus luteum’un farklı evrelerini betimlemiş ve beyaz, skar benzeri bir yapı olarak corpus albicans’ı ayırmaya başlamışlardır.
- yüzyıl sonlarına doğru corpus luteum’un fonksiyonel bir yapı, corpus albicans’ın ise onun involüsyon sonrası artık dokusu olduğu fikri akademik çevrelerde kabul görmeye başlamıştır.
20. Yüzyıl: Histolojik ve Endokrinolojik Aydınlanma
- Gelişen histokimyasal boyama teknikleriyle birlikte corpus luteum ve corpus albicans arasındaki hücresel farklılıklar net biçimde ortaya konmuştur.
- Progesteron üretimi, corpus luteum’un işlevsel özelliği olarak tanımlanmış; corpus albicans’ın ise endokrin olarak inaktif, bağ dokusu içeriği yüksek bir yapı olduğu anlaşılmıştır.
- Özellikle 1930’lu ve 1940’lı yıllarda kadın üreme fizyolojisi üzerine yapılan endokrinolojik çalışmalarla birlikte corpus albicans’ın fizyolojik önemi ve zamanlaması net biçimde belirlenmiştir.
Günümüzdeki Anlayış
- Modern mikroskopik, moleküler ve görüntüleme teknikleri sayesinde corpus albicans’ın oluşum süreci makrofajlar, fibroblastlar, apoptozis ve kolajen birikimi gibi çok sayıda hücresel ve moleküler olayla ilişkilendirilmiştir.
- Günümüzde corpus albicans, yalnızca anatomik bir yapı olarak değil, aynı zamanda doğurganlık döngüsünün bir göstergesi olarak da değerlendirilmektedir.
İleri Okuma
- Malpighi, M. (1666). De viscerum structura exercitatio anatomica. Bolognae.
- De Graaf, R. (1672). De Mulierum Organis Generationi Inservientibus. Leiden.
- Rokitansky, C. (1842). Handbuch der pathologischen Anatomie. Wien: Braumüller.
- Turner, W. (1875). The structure and function of the ovary. Edinburgh Medical Journal, 20(1), 19–28.
- Corner, G. W. (1942). The Hormones in Human Reproduction. Princeton University Press.
- Mossman, H. W., & Duke, K. L. (1975). Comparative Morphology of the Mammalian Ovary. University of Wisconsin Press.
- Bloom, W., & Fawcett, D. W. (1975). A Textbook of Histology. Saunders, 10th ed., pp. 733–735.
- Guraya, S. S. (1985). The Cellular and Molecular Biology of the Mammalian Corpus Luteum. Springer-Verlag.
- Gartner, L. P., & Hiatt, J. L. (2001). Color Textbook of Histology. Saunders, 2nd ed., pp. 422–423.
- Junqueira, L. C., & Carneiro, J. (2003). Basic Histology: Text & Atlas. McGraw-Hill, 10th ed., pp. 406–407.
- Ross, M. H., & Pawlina, W. (2011). Histology: A Text and Atlas. Lippincott Williams & Wilkins, 6th ed., pp. 811–813.
- Mesiano, S., & Jaffe, R. B. (2013). Reproductive Endocrinology and Infertility. In: Yen and Jaffe’s Reproductive Endocrinology, Elsevier, 7th ed., pp. 81–83.
- Young, B., O’Dowd, G., & Woodford, P. (2013). Wheater’s Functional Histology. Elsevier, 6th ed., pp. 388–390.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.