Beyaz Gövde


Tanım

  • Corpus albicans, ovulasyondan sonra oluşan corpus luteum‘un gerilemesiyle ortaya çıkan fibrotik bir yapıdır.
  • Adını, karakteristik açık, beyazımsı renginden alır; bu renk, yapının bağ dokusu ile dolmasından kaynaklanır.
  • Over dokusunda geçici fakat iz bırakabilen bir yapıdır.

Oluşum Süreci

  1. Ovulasyon sonrası: Folikül ruptüre olur ve corpus luteum oluşur.
  2. Fertilizasyon gerçekleşmezse: Corpus luteum yaklaşık 10-14 gün içinde hormonal olarak aktifliğini yitirir.
  3. Luteolizis: Corpus luteum apoptozis ve fibrozis ile regresyona uğrar.
  4. Makrofaj infiltrasyonu: Hücresel enkaz temizlenir, kolajen üretimi artar.
  5. Fibrotik skar: Geride kalan yapı, beyaz renkli, fibröz dokudan oluşan corpus albicans haline gelir.

Histolojik Özellikler

  • Hücresel yoğunluğu düşüktür.
  • Kolajen lifleri ile doludur.
  • Vaskülarizasyonu azalmıştır.
  • Önceki corpus luteum’un konturlarını kısmen koruyabilir.

Fizyolojik Rol ve Klinik Önemi

  • Aktif bir endokrin fonksiyonu yoktur.
  • Regresyon belirtisidir, fertilizasyonun gerçekleşmediğini gösterir.
  • Over rezervi ve ovulasyon öyküsü hakkında dolaylı bilgi verebilir.
  • Zamanla daha da küçülerek skar dokusuna dönüşür veya tamamen kaybolabilir.

Corpus Albicans ile İlişkili Yapılar

  • Corpus luteum: Beyaz gövdenin öncüsüdür. Progesteron salgılar.
  • Graaf folikülü: Ovulasyona uğrayan olgun foliküldür.
  • Atretik folikül: Ovulasyona uğramayan foliküllerin regresyonudur; corpus albicans ile karıştırılmamalıdır.

Terminolojik Notlar

  • “Albicans”: Latince “beyaz” anlamındadır.
  • “Corpus”: “Gövde” ya da “yapı” anlamındadır.
  • Dolayısıyla “corpus albicans”, doğrudan “beyaz gövde” olarak çevrilebilir.

Özet Maddeleme

  • Beyaz, fibrotik skar dokusudur.
  • Corpus luteum’un involüsyonu ile oluşur.
  • Endokrin olarak inaktiftir.
  • Histolojik olarak kolajen bakımından zengindir.
  • Fertilizasyon olmadığında görülür.
  • Zamanla over dokusunda küçülür ya da tamamen kaybolur.

Keşif

Antik ve Pre-Mikroskobik Dönem

  • Antik dönem hekimleri, özellikle Hipokrat ve Galen gibi figürler, kadın üreme sistemi üzerine gözlemler yapmış olsalar da corpus albicans gibi mikroskobik yapıların varlığı bu dönemde bilinmiyordu.
  • Overlerin anatomik yapısı genel hatlarıyla tanımlanmış, ancak ovulasyon sonrası gelişen morfolojik değişiklikler ayırt edilememiştir.

17.–18. Yüzyıl: İlk Ovaryan Gözlemler

  • Marcello Malpighi (1628–1694) ve Reinier de Graaf (1641–1673) gibi erken mikroskopistler, over dokusunda görülen “corpora lutea” benzeri yapıların varlığını tanımlamaya başlamışlardır.
  • Ancak corpus luteum ve onu takip eden regrese yapılar (yani corpus albicans) arasındaki fark henüz açıkça anlaşılamamıştır.

19. Yüzyıl: Ayırt Edilebilirlik ve Terminolojik Netlik

  • Charles-François Félix ve ardından Sir William Turner gibi anatomistler, overdeki farklı post-ovulatuar yapıları tanımlamışlardır.
  • Carl von Rokitansky (1804–1878) ve Johann Evangelista Purkinje (1787–1869) gibi araştırmacılar, corpus luteum’un farklı evrelerini betimlemiş ve beyaz, skar benzeri bir yapı olarak corpus albicans’ı ayırmaya başlamışlardır.
    1. yüzyıl sonlarına doğru corpus luteum’un fonksiyonel bir yapı, corpus albicans’ın ise onun involüsyon sonrası artık dokusu olduğu fikri akademik çevrelerde kabul görmeye başlamıştır.

20. Yüzyıl: Histolojik ve Endokrinolojik Aydınlanma

  • Gelişen histokimyasal boyama teknikleriyle birlikte corpus luteum ve corpus albicans arasındaki hücresel farklılıklar net biçimde ortaya konmuştur.
  • Progesteron üretimi, corpus luteum’un işlevsel özelliği olarak tanımlanmış; corpus albicans’ın ise endokrin olarak inaktif, bağ dokusu içeriği yüksek bir yapı olduğu anlaşılmıştır.
  • Özellikle 1930’lu ve 1940’lı yıllarda kadın üreme fizyolojisi üzerine yapılan endokrinolojik çalışmalarla birlikte corpus albicans’ın fizyolojik önemi ve zamanlaması net biçimde belirlenmiştir.

Günümüzdeki Anlayış

  • Modern mikroskopik, moleküler ve görüntüleme teknikleri sayesinde corpus albicans’ın oluşum süreci makrofajlar, fibroblastlar, apoptozis ve kolajen birikimi gibi çok sayıda hücresel ve moleküler olayla ilişkilendirilmiştir.
  • Günümüzde corpus albicans, yalnızca anatomik bir yapı olarak değil, aynı zamanda doğurganlık döngüsünün bir göstergesi olarak da değerlendirilmektedir.


İleri Okuma
  1. Malpighi, M. (1666). De viscerum structura exercitatio anatomica. Bolognae.
  2. De Graaf, R. (1672). De Mulierum Organis Generationi Inservientibus. Leiden.
  3. Rokitansky, C. (1842). Handbuch der pathologischen Anatomie. Wien: Braumüller.
  4. Turner, W. (1875). The structure and function of the ovary. Edinburgh Medical Journal, 20(1), 19–28.
  5. Corner, G. W. (1942). The Hormones in Human Reproduction. Princeton University Press.
  6. Mossman, H. W., & Duke, K. L. (1975). Comparative Morphology of the Mammalian Ovary. University of Wisconsin Press.
  7. Bloom, W., & Fawcett, D. W. (1975). A Textbook of Histology. Saunders, 10th ed., pp. 733–735.
  8. Guraya, S. S. (1985). The Cellular and Molecular Biology of the Mammalian Corpus Luteum. Springer-Verlag.
  9. Gartner, L. P., & Hiatt, J. L. (2001). Color Textbook of Histology. Saunders, 2nd ed., pp. 422–423.
  10. Junqueira, L. C., & Carneiro, J. (2003). Basic Histology: Text & Atlas. McGraw-Hill, 10th ed., pp. 406–407.
  11. Ross, M. H., & Pawlina, W. (2011). Histology: A Text and Atlas. Lippincott Williams & Wilkins, 6th ed., pp. 811–813.
  12. Mesiano, S., & Jaffe, R. B. (2013). Reproductive Endocrinology and Infertility. In: Yen and Jaffe’s Reproductive Endocrinology, Elsevier, 7th ed., pp. 81–83.
  13. Young, B., O’Dowd, G., & Woodford, P. (2013). Wheater’s Functional Histology. Elsevier, 6th ed., pp. 388–390.