Tıp** bağlamında keşif terimi, potansiyel anormallikleri, lezyonları veya diğer patolojileri araştırmak için tipik olarak bir cerrahi prosedür veya teşhis testi sırasında vücudun bir bölgesinin sistematik olarak incelenmesi anlamına gelir. Bir tanının doğrulanmasında, bir hastalığın boyutunun değerlendirilmesinde veya tedavinin yönlendirilmesinde kritik bir adımdır.
Keşifle İlgili Tıbbi Terminoloji:
1. Keşif Ameliyatı:
- Keşif laparotomisi(laparotomia explorativa): Semptomların nedenini araştırmak veya bir hastalığın (örn. tümörler, enfeksiyonlar veya tıkanıklıklar) boyutunu değerlendirmek için karın boşluğuna bir kesi yapılmasını içeren cerrahi bir prosedür.
- Keşif amaçlı torakotomi (thoracotomia explorativa): Akciğerleri, kalbi veya diğer torasik yapıları incelemek için göğüs boşluğunun açıldığı bir prosedür.
2. Endoskopik Keşif:
- Endoskopi: İçi boş bir organın veya vücut boşluğunun içini görsel olarak incelemek için kullanılan cerrahi olmayan bir prosedür. Örnekler arasında gastroskopi (midenin incelenmesi) ve kolonoskopi (kalın bağırsağın incelenmesi) yer alır.
- Bronkoskopi: Tümör veya enfeksiyon gibi sorunları araştırmak için bir bronkoskop kullanarak solunum yollarının ve akciğerlerin araştırılması.
3. Palpasyon ve Muayene:
- Palpasyon** (palpatio): Fiziksel muayeneler sırasında kitle, hassasiyet veya organ büyümesi gibi anormallikleri tespit etmek için kullanılan, ellerle keşfetme veya hissetme eylemi.
- Perküsyon** (percussio): Altta yatan yapıları keşfetmek için bir vücut parçasına hafifçe vurmak; sıvı, hava veya katı kütlelerin varlığını değerlendirmek için kullanılır.
4. Teşhis Amaçlı Keşif:
- Biyopsi** (biopsia): Mikroskop altında incelemek için küçük bir numunenin çıkarılması yoluyla dokunun araştırılması, genellikle tümörleri veya diğer anormallikleri araştırmak için kullanılır.
- Görüntüleme araştırması**: İç yapıları invazif olmayan bir şekilde keşfetmek ve daha ileri tedavi veya cerrahiye rehberlik etmek için *BT taramaları*, *MRI’lar*, *ultrasonlar* veya X-ışınları gibi radyolojik araçların kullanımını ifade eder.
6. Keşifsel Tanı:
- Keşifsel tanı** (diagnosis explorativa): İnvazif olmayan yöntemlerin yetersiz kaldığı durumlarda açıklanamayan semptomların nedenini belirlemek için ileri tetkiklerin (cerrahi olarak veya görüntüleme araçları kullanılarak) yapıldığı bir teşhis yaklaşımı.
Tüm bu bağlamlarda keşif, altta yatan tıbbi sorunları tespit etmek ve tedaviyi yönlendirmek için cerrahi, manuel veya teknolojik yöntemler kullanılarak vücut parçalarının veya dokularının aktif olarak incelenmesini içerir.
“Keşif “** kelimesinin kökleri Latinceye dayanmaktadır. Latince “araştırmak” veya “araştırmak” anlamına gelen “explorare ” fiilinden türemiştir. Kelime iki bölümden oluşmaktadır:
- “Ex-”: “dışarı” veya “dan” anlamına gelir.
- “Plorare ‘**: ’haykırmak” ya da “feryat etmek” anlamına gelir.
Keşif
Latince’deki “explorare” kelimesinin orijinal anlamı, izcilerin veya avcıların çevreleri hakkında bilgi toplamak için “haykırmaları” gibi, bilgi için seslenerek keşif veya araştırma yapma fikriyle ilgiliydi.
Klasik Latince (M.Ö. 1. Yüzyıl-M.S. 5. Yüzyıl):
- Antik Roma’da “explorare ‘ terimi öncelikle askeri bağlamda askeri amaçlarla bir alanı araştırarak ’keşif yapmak” veya “araştırmak” anlamında kullanılmıştır. Düşman kuvvetleri veya bilinmeyen bölgeler hakkında bilgi toplamak için keşifçiler göndermeyi içeriyordu.
Orta Çağ (5.-15. Yüzyıl):
- Orta Çağ** boyunca, “explorare” kelimesi inceleme ve araştırma anlamını korumuş, büyük ölçüde yeni toprakların keşfi, keşif görevleri veya soruşturma uygulamalarıyla ilişkilendirilmiştir. Ancak, henüz tıbbi bir bağlamda kullanılmamaktaydı.
Rönesans ve Keşif Çağı (15.-17. Yüzyıl):
- Christopher Columbus** ve Ferdinand Magellan gibi Avrupalı kaşiflerin yeni topraklara yaptıkları keşif yolculuklarının damgasını vurduğu Keşif Çağı, “keşif ” kelimesini coğrafi keşif bağlamında daha geniş bir kullanıma soktu. Terim, savaş alanının ötesinde bilinmeyen bölgelerin araştırılmasına atıfta bulunarak kapsamını genişletmeye başladı.
17.-18. Yüzyıl: Bilimsel ve Tıbbi Bağlam:
- Bilimsel Devrim** (17. yüzyıl) sırasında, “keşif ” terimi doğal olayların araştırılması ve incelenmesi anlamına gelen bilimsel bir anlam kazanmaya başladı. Bilimsel sorgulama ve metodik araştırma (örneğin deneyler), doğal dünyanın keşfinin bir biçimi olarak görülmüştür.
- Tıp alanında**, *“keşif ”* terimi, hastalıkları tanımlamak ve tedavi etmek için insan vücudunun araştırılmasını tanımlamak için kullanılmaya başlandı. Anatominin resmi bir disiplin olarak gelişmesi bu değişime katkıda bulunmuştur. Kelime, dış arazileri araştırmaktan vücudun iç yapılarını keşfetmeye doğru evrildi.
19. Yüzyıl: Cerrahi Keşiflerin Yükselişi:
- 19. yüzyılda**, *cerrahideki* ve anatomik bilgideki ilerlemelerle birlikte keşif cerrahisi kavramı ortaya çıktı. Tıp uzmanları, yalnızca dış muayene ile anlaşılamayan durumları teşhis etmek amacıyla doğrudan iç yapıları araştırmak için cerrahi prosedürleri kullanmaya başladı.
- Keşif laparotomisi** (içeriğini araştırmak için karnın açılması), daha az invaziv tanı yöntemleri mevcut olmadığında yaygın bir tanı prosedürü haline geldi. Bu, “keşif” kelimesinin düzenli bir tıbbi ve cerrahi terim haline gelmesine işaret etmiştir.
20. Yüzyıl: Teknolojik Gelişmeler ve Minimal İnvaziv Keşif:
- Tıbbi görüntüleme teknolojilerinin** (X-ışınları, CT taramaları, MRI’lar, vb.) ortaya çıkmasıyla, insan vücudunun invaziv olmayan keşfi mümkün hale geldi. Bu teknolojiler, doktorların ameliyat olmadan vücudu içten keşfetmesine olanak tanıyarak teşhis yöntemlerini temelden dönüştürdü.
- Ayrıca, 20. yüzyılın sonlarında laparoskopik cerrahinin (minimal invaziv prosedürler) geliştirilmesi, daha küçük kesilerle daha rafine keşif cerrahisi yapılmasına olanak sağlayarak tıbbi keşif tekniklerinde büyük bir ilerlemeye işaret etti.
Tıbbi Keşifte Kilometre Taşları
- 1543: Andreas Vesalius anatomi alanında devrim yaratan ve diseksiyon yoluyla insan vücudunun keşfedilmesini teşvik eden De humani corporis fabrica (“İnsan Vücudunun Yapısı Üzerine”) adlı eserini yayınladı.
- 1890’lar: Keşif laparotomisi, cerrahların teşhis edilmemiş karın ağrısı veya hastalığını araştırmak için karnı açtığı yaygın bir cerrahi prosedür haline geldi.
- 1930‘lar: Radyografinin (X-ışını görüntüleme) kullanıma girmesi, vücudun invazif olmayan bir şekilde araştırılmasına olanak sağlayarak tanı uygulamalarını dönüştürdü.
- 1950’ler-1960’lar: Fiber-optik endoskopinin geliştirilmesi, sindirim sisteminin içten araştırılmasını sağlayarak tanısal tıpta önemli ilerlemelere yol açtı.
- 1970’ler-1980’ler: CT taramaları ve MRI’ların ortaya çıkışı tıbbi keşifte devrim yaratarak doktorların invaziv cerrahi olmadan iç yapıları ayrıntılı bir şekilde görselleştirmesine olanak sağladı.
- 1990‘lar: Laparoskopik cerrahinin yükselişi, karın boşluğunun minimal invaziv olarak keşfedilmesine olanak sağlayarak açık cerrahiye kıyasla iyileşme süresini ve komplikasyonları azalttı.
İleri Okuma
- Vesalius, A. (1543). De humani corporis fabrica. Basel: Johannes Oporinus.
- Hounsfield, G. N. (1973). “Computerized transverse axial scanning (tomography): Part 1. Description of system.” British Journal of Radiology, 46(552), 1016-1022.
- Debus, A. G. (1978). Man and Nature in the Renaissance. Cambridge University Press.
- Gross, C. G. (1999). “A hole in the head: A history of trepanation.” Neurosurgical Focus, 6(1), 1-7.
- Drell, J. F. (2001). Explorers and Exploration. Salem Press.
- Reiser, S. J. (1981). Medicine and the Reign of Technology. Cambridge University Press.
- Morgenstern, L., & Holzheimer, R. G. (2001). “Exploratory laparotomy in the acute abdomen.” World Journal of Surgery, 25(2), 164-167.
- Cameron, J. L. (2002). “William Stewart Halsted and the origins of modern surgery.” Annals of Surgery, 236(5), 650-662.
- Bhattacharya, N. (2016). “History of exploratory laparotomy: A surgeon’s view.” Indian Journal of Surgery, 78(4), 284-286.
- Schlich, T. (2017). The Palgrave Handbook of the History of Surgery. Palgrave Macmillan.