Etimoloji ve köken

Epiglottis kelimesi, “üzerinde, üstünde” anlamına gelen eski Yunanca ἐπῐ- (epi-) ve “glottis” veya “nefes borusunun açıklığı” anlamına gelen γλωττῐ́ς (glōttís) kelimelerinden türemiştir. Her iki terimin birleşimi, “glottisin üstü” anlamına gelen ἐπῐγλωττῐ́ς (epiglōttís) ile sonuçlanır. Bu terim Latince’ye geçmiş olup, kara omurgalılarının gırtlağında bulunan ve yutma eylemi sırasında glottisi kapatarak yiyecek ve sıvıların trakeaya gitmesini engelleyen kıkırdak yapıyı tanımlar. Epiglotis, insanlarda konuşma oluşumunda eklemleme organı olarak da rol oynar.

This content is available to members only. Please login or register to view this area.

Anatomik konum ve yapı

Epiglot, dil kökünün arkasında ve gırtlağın üstünde yer alan elastik bir kıkırdak yapıdır. Larenksin üst ucunu oluşturur ve yutma sırasında glottisi örter. Anatomik olarak, kaudal olarak petiolus epiglottididis‘e doğru incelen elastik kıkırdaktan oluşur.

Epiglotisin yüzeyi, iki kranial sinir tarafından hassas bir şekilde beslenen mukoza zarı ile kaplıdır:

  • Mukoza zarının üst kısmı glossofaringeal sinir (IX. kranial sinir) tarafından innerve edilir.
  • Alt kısım vagus siniri (X. kranial sinir) tarafından uyarılır.

Bu afferent innervasyon, solunum yollarının koruyucu fonksiyonunu sağlayan öksürük refleksi ve öğürme refleksi gibi refleksler için gereklidir.

This content is available to members only. Please login or register to view this area.

Epiglotisin işlevi

Epiglot, solunum ve yutma bağlamında temel bir koruyucu işlevi yerine getirir:

  • Solunum sırasında kranial yöne doğru yönelir ve trakeaya engelsiz bir şekilde hava girmesini sağlar.
  • Yutma sırasında dil ve gırtlak kasları kasılarak epiglotu pasif olarak aşağı doğru iter ve glottisi kapatır. Bu, yiyecek veya sıvının trakeaya kaçmasını (aspirasyon) önler.

This content is available to members only. Please login or register to view this area.

Klinik önem: Epiglottit

Epiglottisin akut iltihabına epiglottit adı verilir ve potansiyel olarak yaşamı tehdit eden bir durumdur.

Nedenleri:
En sık görülen neden bakteriyel enfeksiyonlardır, özellikle Haemophilus influenzae tip B (Hib). Diğer olası patojenler Streptococcus pneumoniae ve Streptococcus pyogenes‘tir.

Belirtiler:

  • Yüksek ateşle birlikte ani hastalık başlangıcı
  • İnspiratuar stridor (ıslık sesi şeklinde solunum sesi)
  • Disfaji (yutma güçlüğü)
  • Disfoni (ses değişikliği, peltek konuşma)
  • Şiddetli boğaz ağrısı
  • Nefes darlığına kadar dispne

Acil durum yönetimi:
Epiglottit, ani hava yolu tıkanıklığı riski nedeniyle acil tıbbi müdahale gerektirir. Terapi şunları içerir:

  • Hava yolunun güvence altına alınması (gerekirse entübasyon veya trakeotomi)
  • İntravenöz antibiyotik tedavisi (örn. 3. kuşak sefalosporinler)
  • Kortikosteroidler gibi anti-inflamatuar önlemler

Önleme:
Haemophilus influenzae aşısı (Hib aşısı) epiglottit riskini önemli ölçüde azaltabilir ve birçok ülkede standart aşılama programlarının bir parçasıdır.

This content is available to members only. Please login or register to view this area.


Keşif

~MÖ 1200: Antik Çağlardan İpuçları

Epiglotisin bir ismi olmadan çok önce, Mısırlılar gibi antik kültürler boğazın yiyecek ve havayı uygun yerlerinde tutmak için nasıl çalıştığını fark ettiler. Edwin Smith Papirüsü gibi metinler bu farkındalığa işaret ediyor, ancak henüz kimse epiglotisin yerini tam olarak belirleyemedi. Büyük bir hikayenin sessiz bir başlangıcıydı.

~MÖ 5. Yüzyıl: Yunanlılar Temeli Atıyor

MÖ 460 civarında, Hipokrat ve diğer Yunan şifacılar “glottis”ten bahsetmeye başladılar – boğazın hava için kapısı. Epiglottisi tam olarak fark edemediler, ancak nefes alma ve boğulma hakkındaki fikirleri, gelecek olanın sahnesini hazırladı.

~MÖ 4. Yüzyıl: Aristoteles Bir İpucu Buldu

MÖ 384 civarında Aristoteles, hayvanlara daha yakından baktı ve soluk borularının üzerinde bir “kapak” olduğunu fark etti. Yazılarında, bunun yutmaya nasıl yardımcı olduğunu anlattı – muhtemelen epiglottisin ilk görünümü, buna epiglottis demese bile. Merakı bilimi ileriye taşıdı.

~MS 2. Yüzyıl: Galen Ona Bir İsim Veriyor

MS 129 civarında bir Romalı doktor olan Galen’e hızlıca ilerleyelim. Domuzlar gibi hayvanları keserken, glottisin üstünde bir kıkırdak kapakçığı gördü ve buna Yunanca kökenli “glottisin üstü” anlamına gelen “epiglottis” adını verdi. Bu büyük bir andı—epiglotis resmen spot ışığına çıktı.

~MS 10. Yüzyıl: Bilgiyi Canlı Tutmak

Orta Çağ’da, İbn-i Sina (MS 980 civarı) gibi İslam bilginleri Galen’in fikirlerinin akmasını sağladı. Tıp Kanunu adlı eserinde, epiglotisi koruyucu bir kapakçık olarak tanımladı ve dünya daha fazla keşif beklerken epiglotsinin unutulmamasını sağladı.

1543: Vesalius Resmi Keskinleştiriyor

Rönesans, 1543’te De Humani Corporis Fabrica‘yı yayınlayan Andreas Vesalius’u getirdi. İnsan diseksiyonlarını kullanarak epiglotisi çarpıcı ayrıntılarla çizdi ve Galen’in hayvan temelli hatalarından bazılarını düzeltti. Aniden, insan boğazındaki yeri kristal berraklığındaydı.

1661: Malpighi Yakınlaştırıyor

1661’de Marcello Malpighi ilk mikroskoplardan bakıyordu. Epiglottisin kıkırdak ve mukoza katmanlarını inceleyerek ince yapısını ortaya çıkardı. Artık sadece bir kapak değildi; küçük bir mühendislik harikasıydı.

18. Yüzyıl: Nasıl Çalışır

1700’lerde Albrecht von Haller gibi düşünürler noktaları birleştirmeye başladı. Epiglottisin yutma sırasında hava yolunu korumak için sinirlerle nasıl bir araya geldiğini buldular. Sadece orada değildi; akıllıca bir şey yapıyordu.

1877: Epiglottit Adı Verilen Sorun

1877’de William Osler gibi doktorlar iltihaplı epiglottisleri olan hastalar görüyordu; bu duruma “epiglottit” adını verdiler. Laringoskop gibi araçlar sayesinde sonunda bu şişliği tespit edip ciddi sağlık riskleriyle ilişkilendirebildiler.

1936: Bakteriyel Bir Suçlu

1936’da Margaret Pittman gibi bilim insanları önemli bir sorun çıkaranı tespit etti: Haemophilus influenzae tip b (Hib). Bu mikrop, özellikle çocuklarda görülen birçok ciddi epiglottit vakasının arkasındaydı. Düşmanı adlandırmak oyunun kurallarını değiştirdi.

1980’ler–1990’lar: Bir Aşı Zaferi

1980’lerin sonu Hib aşısını getirdi ve 1990’lara gelindiğinde epiglottit vakaları hızla düştü. Bu, epiglottisin anlaşılmasının hayat kurtarabileceğinin kanıtıydı; modern tıbbın sessiz bir zaferiydi.

Bugün (2025): Açıkça Görmek

Artık, MRI ve endoskop gibi araçlarla epiglottisi hareket halinde izleyebiliyoruz; nefes almamıza, yutmamıza ve konuşmamıza yardımcı oluyor. Bizim küçük bir parçamız ama hikayesi büyümeye devam ediyor ve kadim harikaları son teknoloji bilimle harmanlıyor.



İleri Okuma
  1. Bisno, A. L., Gerber, M. A., Gwaltney, J. M., Kaplan, E. L., & Schwartz, R. H. (2002). Practice Guidelines for the Diagnosis and Management of Group A Streptococcal Pharyngitis. Clinical Infectious Diseases, 35(2), 113–125. https://doi.org/10.1086/340949
  2. Brook, I. (2002). The Role of Bacteria in Epiglottitis and Laryngotracheitis. Pediatric Infectious Disease Journal, 21(2), 180–181. https://doi.org/10.1097/00006454-200202000-00023
  3. Butler, A. B., & Hodos, W. (2005). Comparative Vertebrate Neuroanatomy: Evolution and Adaptation (2nd ed.). Wiley.
  4. Shah, R. K., Roberson, D. W., & Jones, D. T. (2010). Epiglottitis in the Hemophilus influenzae Type B Vaccine Era. Laryngoscope, 120(11), 2226–2232. https://doi.org/10.1002/lary.21055
  5. Dellinger, R. P., Levy, M. M., Rhodes, A., Annane, D., Gerlach, H., Opal, S. M., … & Moreno, R. (2013). Surviving Sepsis Campaign: International Guidelines for Management of Severe Sepsis and Septic Shock, 2012. Critical Care Medicine, 41(2), 580–637. https://doi.org/10.1097/CCM.0b013e31827e83af
  6. Vialette, A., & Courouble, C. (2014). Epiglottitis in Adults: A Life-Threatening Emergency. European Annals of Otorhinolaryngology, Head and Neck Diseases, 131(3), 161–164. https://doi.org/10.1016/j.anorl.2013.05.003
  7. Standring, S. (2016). Gray’s Anatomy: The Anatomical Basis of Clinical Practice (41st ed.). Elsevier.
  8. Netter, F. H. (2018). Atlas of Human Anatomy (7th ed.). Elsevier.
  9. Kiernan, J. A. (2019). Barr’s The Human Nervous System: An Anatomical Viewpoint (10th ed.). Lippincott Williams & Wilkins.
  10. Drake, R. L., Vogl, W., & Mitchell, A. W. M. (2020). Gray’s Anatomy for Students (4th ed.). Elsevier.
  11. Kandel, E. R., Koester, J. D., Mack, S. H., & Siegelbaum, S. A. (2021). Principles of Neural Science (6th ed.). McGraw-Hill.