1. Tanım ve Kavramsal Çerçeve
Trakeoskopi (tracheoscopy), soluk borusunun (trakea) endoskopik yöntemlerle doğrudan veya dolaylı olarak incelenmesidir.
- Doğrudan trakeoskopi → Rijit trakeoskop veya bronkoskop aracılığıyla trakea lumeninin optik olarak görüntülenmesidir.
- Dolaylı trakeoskopi → Dolaylı laringoskopi sırasında trakeanın üst segmentlerinin (özellikle subglottik bölge) optik yolla incelenmesidir.
Trakeoskopi, hem bağımsız bir tanısal işlem olarak hem de bronkoskopi prosedürünün bir alt basamağı olarak uygulanabilir.
2. Tarihçe ve Gelişim
- 1897: Gustav Killian, ilk kez rijit endoskop ile bronşlardan yabancı cisim çıkarmış ve modern bronko-trakeoskopinin temelini atmıştır.
- 20. yüzyıl ortası: Rijit trakeoskopi, anestezi tekniklerinin gelişmesiyle güvenli hale gelmiştir.
- 1970’ler: Shigeto Ikeda, fiberoptik bronkoskopi tekniğini tanıtmış, böylece trakea ve distal hava yollarının fleksibl cihazlarla incelenmesi mümkün olmuştur.
3. Anatomik Temel
Trakea, C6 vertebra seviyesinde krikoid kıkırdak altından başlar ve T4–T5 düzeyinde ana bronşlara (karina) bifurkasyon yapar. Ortalama uzunluğu 10–12 cm, çapı erişkinde 1.5–2 cm’dir.
Trakeoskopide kritik anatomik referanslar:
- Subglottik bölge – krikoid kıkırdak altındaki dar segment.
- Proksimal trakea – tiroid bezinin yan loblarıyla komşu.
- Orta trakea – brakiosefalik arter ve arkus aorta ile ilişkili.
- Distal trakea / Karina – en sık yabancı cisim ve tümör lokalizasyonlarından biridir.
4. Teknik Sınıflandırma
4.1. Doğrudan Trakeoskopi
- Cihazlar:
- Rijit trakeoskop → geniş çalışma kanalı, biyopsi ve cerrahi müdahalelere elverişli.
- Fleksibl bronkoskop → nazal veya oral yolla ilerletilir, daha konforlu ve geniş görüntü açısı sağlar.
- Endikasyonlar:
- Tüm trakea segmentlerinin ayrıntılı incelenmesi.
- Şüpheli kitle, stenoz, inflamasyon veya travma.
- Yabancı cisim çıkarılması.
- Avantajlar: Daha iyi hava yolu kontrolü, büyük biyopsi kapasitesi.
- Dezavantajlar: Genel anestezi gerektirebilir, hasta toleransı düşüktür.
4.2. Dolaylı Trakeoskopi
- Cihazlar: Dolaylı laringoskop, fleksibl nazofaringolaringoskop.
- Kapsam: Sadece üst trakea segmentleri incelenebilir.
- Avantajlar: Daha az invaziv, ayaktan uygulanabilir.
- Dezavantajlar: Tüm trakeanın değerlendirilmesine izin vermez.
5. Klinik Endikasyonlar
- Tanısal
- Trakeal stenoz / web
- Trakeomalazi
- Tümör, polip, granülom
- Yabancı cisim
- Travma sonrası deformasyon
- Trakeoözofageal fistül şüphesi
- Tedavi Amaçlı
- Yabancı cisim çıkarılması
- Dilatasyon veya stent yerleştirilmesi
- Lazer veya elektrokoter ile lezyon eksizyonu
6. Kontrendikasyonlar
- Mutlak: Ciddi hipoksemi (SpO₂ < %85), instabil kardiyovasküler durum, kontrolsüz kanama diyatezi.
- Göreceli: Şiddetli bronkospazm, ağır üst solunum yolu enfeksiyonu.
7. Hazırlık ve Uygulama Protokolü
- Hasta değerlendirmesi – anamnez, vital bulgular, koagülasyon testleri.
- Preoksijenasyon – %100 O₂ ile 3–5 dakika.
- Anestezi – lokal (lidokain sprey) veya genel.
- Cihaz ilerletme – laringoskopi ile glottisin geçilmesi, trakeaya giriş.
- Sistematik inceleme sırası:
- Subglottik bölge
- Proksimal trakea
- Orta trakea
- Distal trakea ve karina
- Geri çekilme sırasında yeniden inceleme – mukozal renk değişiklikleri, sekresyon, submukozal kitle.
8. Bulguların Kaydı ve Görüntüleme
- Makroskopik tanımlama – lezyon boyutu, yeri, mukozal renk, yüzey özellikleri.
- Video kaydı ve fotoğraf – klinik izlem için zorunlu.
- Biyopsi – histopatolojik tanı amacıyla, rijit veya fleksibl forseps ile.
9. Olası Komplikasyonlar
- Hipoksemi
- Bronkospazm veya laringospazm
- Kanama
- Trakeal perforasyon (nadir)
- Vazovagal reaksiyon
10. Bronkoskopi ile İlişkisi
- Bronkoskopi, trakeoskopiyi de kapsayan daha geniş bir terimdir; hem trakea hem de bronşların incelenmesini içerir.
- Doğrudan trakeoskopi, genellikle bronkoskopi prosedürü içinde yer alır.
- Dolaylı trakeoskopi, bronkoskopinin kapsamına girmez; daha çok kulak-burun-boğaz (KBB) pratiğinde kullanılır.
Keşif
19. yüzyılın sonları, tıbbın endoskopik görüntüleme teknikleriyle ilk tanıştığı yıllardı. O dönemde cerrahlar, solunum yolunun derinliklerini görebilmenin neredeyse imkânsız olduğunu düşünüyorlardı. Işık kaynağı yetersizdi, optik sistemler hamdı, anestezi riskliydi. En ufak bir hava yolu müdahalesi, hastanın nefessiz kalmasına yol açabilirdi.
1897 yılı, bu algının kırıldığı yıl oldu. Almanya’nın Freiburg kentinde genç bir KBB uzmanı olan Gustav Killian, kendisine yönlendirilen ve günlerdir nefes almakta zorlanan bir madenciyi muayene etti. Hasta, kömür tozlarıyla kaplıydı ve şiddetli öksürük krizleri geçiriyordu. Killian, yaptığı dolaylı laringoskopide yabancı cismin görünmediğini fark etti. Bu, onu daha ileri gitmeye zorladı.
O dönemde mevcut olan rijit özofagoskop tüplerini modifiye ederek, ilk rijit bronko-trakeoskop prototipini oluşturdu. Kaynak olarak, karbür lambasından yansıtılan ışığı küçük aynalar aracılığıyla trakeanın içine iletti. Anestezi neredeyse yok denecek kadar azdı; hasta sadece lokal olarak kokain solüsyonu ile uyuşturulmuştu.
Killian, cihazı glottisten dikkatle geçirerek trakeaya ulaştı ve birkaç dakika içinde yabancı cismi — domuz kemiği parçasını — forseps ile çıkardı. Bu olay, tarihte ilk belgelenmiş doğrudan trakeoskopi olarak kayıtlara geçti. Aynı zamanda bu vaka, yabancı cisim aspirasyonu vakalarının ilk kez sistematik olarak tedavi edilebileceğini gösterdi.
- yüzyılın başlarında Chevalier Jackson (ABD), Killian’ın tekniğini geliştirdi.
- Daha güvenli ışık kaynakları (elektrikli ampuller) kullandı.
- Çeşitli boyutlarda rijit trakeoskop tüpleri tasarladı.
- Ayrıntılı bir endoskopik anatomi atlası hazırladı.
Jackson, sadece tanısal değil, aynı zamanda cerrahi girişimlere olanak tanıyan trakeoskopi tekniklerini standardize etti. Onun geliştirdiği protokoller, 1950’lere kadar dünya genelinde altın standart olarak kaldı.
1970’ler, devrim niteliğinde bir dönemeçti. Japon göğüs cerrahı Shigeto Ikeda, fiberoptik teknoloji ile ilk fleksibl bronkoskopu tanıttı. Bu cihaz, hem bronşları hem de trakeayı minimal travma ile incelemeye olanak sağladı. Artık hastalar lokal anestezi altında, poliklinik şartlarında bile trakeoskopi olabiliyordu. Görüntü kalitesi yükseldi, kayıt sistemleri gelişti ve tanısal yelpaze genişledi.
Bugün trakeoskopi, rijit ve fleksibl tekniklerin bir arada kullanıldığı, lazer, kriyoterapi ve stent yerleştirme gibi terapötik uygulamaları da kapsayan çok yönlü bir işlem haline gelmiştir. Ancak her şey, 1897’de, Gustav Killian’ın karanlık bir trakea lümenine uzattığı modifiye bir tüple başladı.
İleri Okuma
- Killian, G. (1897). Die direkte Bronchoskopie. Münchener Medizinische Wochenschrift, 44(48), 844–847.
- Jackson, C. (1915). Peroral Endoscopy and Laryngeal Surgery. The Laryngoscope, 25(9), 637–650.
- Jackson, C. (1922). Peroral Endoscopy and Laryngeal Surgery: The Diagnosis and Treatment of Diseases of the Larynx, Pharynx, and Trachea. Philadelphia: W.B. Saunders Company.
- Ikeda, S. (1970). Flexible Bronchofiberscope. The Keio Journal of Medicine, 19(1), 1–16.
- Ernst, A., Feller-Kopman, D., Becker, H. D., & Mehta, A. C. (2004). Central airway obstruction. American Journal of Respiratory and Critical Care Medicine, 169(12), 1278–1297.
- Bolliger, C. T., & Mathur, P. N. (2005). Interventional bronchoscopy. European Respiratory Journal, 25(5), 1024–1047.