Sinonim: Kral hastalığı, Arthritis urica.

Eklemlerde ve diğer dokularda urat oluşumunu tetikleyen hiperürisemi ile karakterize edilen hastalıktır. Bu yüzden Artritis ürika da denir. (Bkz; Artritis) (Bkz; ürika)

Gut olarak da bilinen artrit ürika, tekrarlayan kırmızı, hassas, sıcak ve şiş eklem ataklarıyla karakterize bir tür enflamatuar artrittir. Kanda ürik asit seviyesinin yükselmesi sonucu başta eklemler olmak üzere vücut dokularında ürat kristallerinin oluşmasıyla ortaya çıkar1.

Etiyoloji ve Patofizyoloji

Hiperürisemi veya kandaki yüksek ürik asit seviyeleri gut hastalığının altında yatan nedendir. Bu durum ürik asit üretiminin artması veya atılımının azalması nedeniyle ortaya çıkabilir. Risk faktörleri arasında pürin bakımından zengin bir diyet (kırmızı et, deniz ürünleri ve bira), obezite, bazı genetik faktörler ve diüretikler gibi bazı ilaçlar yer alır 1,2.

Kandaki ürik asit konsantrasyonu yüksek olduğunda, eklemlerde ve çevre dokularda biriken monosodyum ürat kristalleri oluşturabilir. Bu kristal birikimi inflamatuar bir yanıtı tetikleyerek gut hastalığının karakteristik semptomlarına yol açar2.

Klinik Sunum

Gut hastalığının birincil belirtisi, çoğunlukla ayak başparmağı olmak üzere bir veya daha fazla eklemde aniden başlayan şiddetli ağrıdır (podagra olarak bilinir). Etkilenen eklem genellikle şiş, kırmızı ve son derece hassastır. Belirtiler genellikle geceleri başlar ve 12-24 saat içinde en yüksek seviyeye ulaşır1.

Gut hastalığı olan bazı hastalarda, eklemlerin etrafındaki yumuşak dokuda biriken ürat kristallerinin nodülleri olan tophi de gelişir. Bunlar genellikle ağrısızdır ancak kronik gut belirtisi olabilir1.

İnflamatuar artritin bir türü olan gut, kandaki yüksek ürik asit düzeylerinden (hiperürisemi) kaynaklanan, eklemlerde ve yumuşak dokularda monosodyum ürat kristallerinin birikmesiyle karakterize edilir. Gutta semptomların dağılımı ve sıklığı bireyler arasında farklılık gösterebilir ancak bazı modeller klinik uygulamada iyi bilinmektedir.

Birinci Metatarsofalangeal Eklem (Başparmak): En sık etkilenen eklemdir ve ilk gut ataklarının %50-70’i burada meydana gelir. Bu durum podagra olarak bilinir.

Diğer Alt Ekstremite Eklemleri: Gut sıklıkla ayak bilekleri, dizler ve diğer ayak eklemleri dahil olmak üzere alt ekstremitedeki diğer eklemleri etkiler. İlk metatarsofalangeal eklemle birlikte bu yerler ilk gut ataklarının büyük çoğunluğunu oluşturur.

Üst Ekstremite Eklemleri: Daha az sıklıkla gut, bilekler, dirsekler ve parmaklar da dahil olmak üzere üst ekstremitedeki eklemleri etkileyebilir. Bunların uzun süredir devam eden kronik gut hastalarında görülme olasılığı daha yüksektir.

Poliartiküler Gut: Hastalığın daha ileri evrelerinde gut aynı anda birden fazla eklemi etkileyebilir. Bu, poliartiküler gut olarak bilinir ve diğer artrit türlerini taklit edebilir. Kesin yüzdeler değişmekle birlikte, özellikle ilk ataklarda monoartiküler (tek eklem) belirtilere göre daha az yaygındır.

Gut belirtileri tipik olarak etkilenen eklemlerde şiddetli ağrı, kızarıklık, şişlik ve hassasiyeti içerir. Semptomların yoğunluğu değişebilir; akut gut atakları sıklıkla hastayı uykudan uyandırabilecek yoğun ağrıya neden olur. Gut, uygun tedavi olmadan zamanla kronik artrite ve eklem hasarına yol açabilir.

Gut hastalığının belirli bir eklemi etkileme olasılığı, yaş, cinsiyet, vücut ağırlığı, diyet, alkol tüketimi ve böbrek fonksiyonunun yanı sıra genetik yatkınlık gibi çeşitli faktörlerden etkilenir.

Teşhis

Gut hastalığının teşhisi tipik olarak klinik bulgulara göre konur, ancak kesin tanı etkilenen eklemin sinovyal sıvısında ürat kristallerinin tespit edilmesiyle konur. Bu, polarize ışık mikroskopisi adı verilen bir yöntem kullanılarak yapılır. Kandaki yüksek ürik asit seviyeleri de tanıyı destekleyebilir, ancak gut atağı sırasında her zaman mevcut değildir 1,3.

Röntgen, ultrason ve çift enerjili BT taraması gibi görüntüleme testleri, kronik gut hastalarında eklem hasarını ve tophi’yi tanımlamada faydalı olabilir3.

Tedavi

Gut hastalığının yönetimi, akut atakların tedavi edilmesini ve gelecekteki atakların önlenmesini içerir.

Akut ataklar tipik olarak ağrı ve enflamasyonu azaltmaya yardımcı olan nonsteroid anti-enflamatuar ilaçlar (NSAID’ler), kolşisin veya kortikosteroidler ile tedavi edilir 1,3.

Gut ataklarının uzun vadede önlenmesi, sağlıklı kilonun korunması, alkol alımının azaltılması ve yüksek pürinli gıdaların alımının azaltılması gibi yaşam tarzı değişikliklerini içerir. Buna ek olarak, kandaki ürik asit seviyelerini düşürmek için genellikle allopurinol veya febuksostat gibi ilaçlar reçete edilir 1,3.

Tarihi

Bockingli Randolphus tarafından ilk defa ‘gout’ kullanılmıştır. Latincedeki gutta [(bir sıvının) damla] dan türetilmiş bir anlayışta söylemiştir; eklemlere ve çevresine kandan hastalıklı bir damlanın geçmesini ifade etmiştir.

Gut, eklemlerde ürik asit kristallerinin birikmesinden kaynaklanan bir artrit türüdür. Ürik asit, vücut tarafından pürinleri parçaladığında üretilen bir atık üründür. Pürinler et, deniz ürünleri ve alkol de dahil olmak üzere birçok gıdada bulunur.

Gut hastalığı antik çağlardan beri bilinmektedir. Gut hastalığından bahsedildiği bilinen en eski kaynak, MÖ 1550 civarında yazılmış bir Mısır tıp metni olan Ebers Papirüsü’dür. Yunan hekim Hipokrat (MÖ 460-370) da yazılarında gut hastalığını tarif etmiştir. Bu hastalığa Yunancada “ayak kapanı” anlamına gelen podagra adını vermiştir.

Orta Çağ’da gut hastalığının zenginlerin hastalığı olduğu düşünülüyordu. Bunun nedeni, çok zengin yiyecekler yiyen ve çok fazla alkol içen insanlarda daha yaygın olmasıydı. Gut aynı zamanda vücuttaki “hayati sıvıların” fazlalığından kaynaklandığı düşünüldüğü için sağlıklı olmanın bir işareti olarak görülüyordu.

  1. yüzyılda İngiliz doktor Thomas Sydenham (1624-1689) “gut hastalığının babası” olarak tanındı. Hastalığın ürik asit kristallerinden kaynaklandığı gerçeği de dahil olmak üzere, hastalığı anlamamıza birçok önemli katkıda bulunmuştur. Sydenham ayrıca, bugün hala gut tedavisinde kullanılan bir bitki özü olan kolşisin kullanımı da dahil olmak üzere gut için bir dizi tedavi geliştirdi.
  2. yüzyılda gut hastalığının biyokimyasını anlamamızda önemli ilerlemeler kaydedilmiştir. Bu, kandaki ürik asit seviyelerini düşürmeye yardımcı olan allopurinol gibi yeni tedavilerin geliştirilmesine yol açtı.

Günümüzde gut nispeten yaygın bir hastalıktır. Amerika Birleşik Devletleri’nde nüfusun yaklaşık %2’sini etkilemektedir. Ancak erkeklerde kadınlardan çok daha yaygındır.

Gut hastalığının tedavisi de son yıllarda gelişme göstermiştir. Artık gut semptomlarını kontrol etmeye ve gelecekteki atakları önlemeye yardımcı olabilecek bir dizi etkili ilaç mevcuttur.

İşte gut hastalığının tarihindeki bazı önemli olaylar:

MÖ 1550: Ebers Papirüsü’nde bilinen en eski gut sözü.
MÖ 460-370: Hipokrat yazılarında gut hastalığını tanımlar.
1624-1689: Thomas Sydenham “gut hastalığının babası” olarak tanınır.

  1. yüzyıl: Gut hastalığının biyokimyasını anlamamızda önemli ilerlemeler kaydedildi.
  2. yüzyıl: Allopurinol gibi yeni tedavilerin geliştirilmesi.
    Günümüzde: Gut nispeten yaygın bir hastalıktır, ancak etkili tedaviler mevcuttur.

Gut hastalığının uzun ve karmaşık bir geçmişi vardır. Antik çağlardan beri bilinmektedir ve zenginlerin ve güçlülerin hastalığı olarak görülmüştür. Ancak son yıllarda gut hastalığına ilişkin anlayışımız gelişmiştir ve artık etkili tedaviler mevcuttur.

Kaynak:

  1. Roddy E, Choi HK. Epidemiology of gout. Rheumatic Disease Clinics of North America. 2014;40(2):155-75. DOI
  2. Martillo MA, Nazzal L, Crittenden DB. The crystallization of monosodium urate. Current Rheumatology Reports. 2014;16(2):400. DOI
  3. Richette P, Bardin T. Gout. Lancet. 2010;375(9711):318-28. DOI
  4. Roddy, E., & Doherty, M. (2010). “Epidemiology of gout.” Arthritis Research & Therapy, 12(6), 223.
  5. Choi, H. K., et al. (2004). “Risk factors for gout and prevention: a systematic review of the literature.” Current Opinion in Rheumatology, 16(2), 165-170.
  6. Dalbeth, N., & Merriman, T. R. (2019). “Mechanisms of inflammation in gout.” Rheumatology, 58(Supplement_1), i43-i54.

Click here to display content from YouTube.
Learn more in YouTube’s privacy policy.