Antik Yunancadaki εἶμι (eîmi, “giderim”)’nin şimdiki zamanda nötr ortacı olan ἰόν (ión, “gidiyorum”)’dan dilimize geçmiştir. Anlamı
- Bir atom veya atom grubunun elektriksel yüke sahip olmasıdır. Örneğin tuzlu su çözeltisinde sodyum ve klorür atomları gibi.

Kaynak: https://www.simplechemconcepts.com/wp-content/uploads/2018/04/Basic-Concepts-of-Electrolytic-Cells-in-Electrolysis.jpg
Antik Yunancada iōn ιών (giden, göçen, yörük) farklılaşarak, Iōn ιών Yunan boylarından biri, İyonyalı, Eski Farsçada yōn İyonyalı, Yunan. Eski Farsçada yōnān [çoğ.], Arapça ve Farsçada yūnān يونان. Yunanistanda yaşayan Yunan milletinin isimlendirilmesi bu sırayla evrimleşen isim sayesinde mümkün olmuştur.

Aynı zamanda Yunan mitolojisindeki Tanrı Zeus’un sevgilisi Io ile de bağıntılıdır. İsminin Genitif hali olabileceği düşünülüyor. Aynı zamanda mitolojideki hikayeye göre; Zeus ile Io konuşurken, eşi Hera tarafından basılınca, Zeus paniklenir ve Io’yu bir ineğe çevirir. Io ise tekrar insan olabilmek için çıktığı yolculukta İstanbul boğazını o zamanki adıyla Bosphorus’u (öküz geçidi) geçmek zorunda kalır.

İyonlar elektrik yüklü atomlar veya bileşiklerdir. Atomlar değerlik elektronlarını aldıklarında veya verdiklerinde oluşurlar.
İyonlar hakkında
İyonlar elektrik yüklü atomlar veya bileşiklerdir. Hem inorganik hem de organik kimyada görülürler.
İyonlar tek veya çok sayıda pozitif (+) veya negatif (-) yüke sahip olabilir. Yüksüz atomlar ve bileşikler nötrdür (yüksüzdür).
Pozitif yüklü iyonlara katyon, negatif yüklü iyonlara ise anyon denir. Anımsatıcı bir yardımcı olarak bu anımsatıcı kullanılır:
- Ka+iyonları (pozitif yük +)
- ANyonlar (negatif yüklü)
Elektroliz sırasında katyonlar katoda doğru, anyonlar ise anoda doğru hareket eder.
Eşit yükler birbirini çeker ve zıt yükler birbirini iter.
Yükler, atomların değerlik elektronlarının sayısındaki değişiklikler nedeniyle ortaya çıkar. Örneğin, elementel magnezyum (Mg:) iki değerlik elektronunu bırakırsa, çift pozitif yüklü magnezyum iyonu (Mg2+) oluşur. Bunun nedeni, atomun çekirdeğindeki pozitif yüklü protonlar ile elektron kabuğundaki negatif yüklü elektronlar arasında bir dengesizlik olmasıdır.
Katyon için aşağıdakiler geçerlidir:
Elektronlar < protonlar
Anyon için geçerlidir:
Elektronlar > Protonlar
Bir proton tek bir pozitif yüke (+1) ve bir elektron tek bir negatif yüke (-1) sahiptir. Bunların her biri bir temel yüktür (e).
Lityum, sodyum ve kalsiyum gibi metallerin elektronegatifliği düşüktür, elektron verirler ve bu nedenle genellikle pozitif yüklüdürler.
Oksijen, flor ve klor gibi periyodik tablonun sağ üst kısmında yüksek elektronegatifliğe sahip elementler elektron kabul eder ve bu nedenle iyon olarak negatif yüklüdür.
İyonlar, karşılık gelen nötr atomlardan farklı şekilde adlandırılır. Son ek -id, isimlendirme için tipiktir. Yani, örneğin, klorür, oksit, bromür, sülfür vb. Bileşikler için -at son eki de yaygındır, örneğin fosfat, karbonat, klorat veya permanganat. Metaller için -iyon eki kullanılır, bu nedenle örneğin sodyum iyonu ve kalyum iyonundan bahsederiz.
Yükler ayrıdır, yani yarım veya çeyrek yükler yoktur. Bunun nedeni, bir elektronun tam bir negatif yük, bir protonun ise tam bir pozitif yük taşımasıdır. Yarım proton ve elektron yoktur.
Yaygın tuz olan sodyum klorür gibi tuzlar, pozitif ve negatif yüklü iyonların nötr bir bileşiği olarak oluşur. Bu bağ iyonik bağ olarak adlandırılır. Birçok aktif farmasötik bileşen tuz olarak mevcuttur, Aktif bileşen tuzları makalesine bakınız. Bu durum eczacılıkta kullanılan birçok kimyasal madde için de geçerlidir.
Zwitterion olarak adlandırılan bir molekül, aynı molekülde hem pozitif hem de negatif yük içerir. İkisi birbirini dengelediği için zwitterion dışarıya karşı nötrdür. Örnek olarak amino asitler verilebilir.