Etymoloji ve Terminoloji
Ovaryum (Yeni Latince ovarium; Ortaçağ Latince ovaria
“kuş yumurtalığı”; Latince ovum “yumurta” sözcüğünden türetilmiştir) terimi, kökeninde “yumurta taşıyan yapı” anlamını barındırır. Zamanla hem zooloji hem de botanik alanlarında “dişi üreme organı” karşılığı olarak yerleşmiş, ayrıca bu yapıya ait nitelikleri tanımlamak üzere sıfatlaşarak “ovaryal” biçimini almıştır.
Hal | Tekil | Çoğul |
---|---|---|
Nom. | ovarium | ovaria |
Gen. | ovarii | ovariorum |
Dat. | ovario | ovariis |
Aku. | ovarium | ovaria |
Vok. | ovarium | ovaria |
Abl. | ovario | ovariis |
“Ovaryal” Sıfatı
Tanım: Ovaryal (Latince ovariālis), yumurtalıklara ait veya onları etkileyen her türlü olguyu tanımlar.
- Kullanım Örnekleri:
- Ovaryal döngü: Overlerdeki hormon salınımı ve folikül gelişim döngüsü
- Ovaryal rezerv: Mevcut folikül sayısı ve kalitesi
- Ovaryal karsinom: Yumurtalık dokusundan kaynaklanan kötü huylu tümör
I. İnsan ve Diğer Memelilerde Ovaryum
1. Morfoloji ve Konum
- Sayısı ve Konumu: Çoğu memelide çift olarak bulunur; kadın karın boşluğunun alt kısmında, uterusun iki yanında yer alır.
- Boyut ve Görünüm: Yaklaşık 3–5 cm uzunluğunda, badem biçimindedir; yüzeyi kavlak ve dalgalı bir görünüm arz eder.
2. Histolojik Yapı
- Korteks (Dış Tabaka): Folikülleri barındırır. Her folikül, henüz olgunlaşmamış bir oosit (dişi gamet) ve ona eşlik eden granüloza hücrelerinden oluşur.
- Medulla (İç Tabaka): Bol miktarda kan damarı, sinir lifi ve bağ dokusuyla beslenmeyi sağlar.
- Hücre Tipleri:
- Granüloza Hücreleri: Folikül içindeki oosit etrafında çoğalır; östrojen üretiminde görev alır.
- Teka Hücreleri: Folikülün dış katmanında yer alır; androjenleri östrojene dönüştürür.
3. Fonksiyon ve Fizyoloji
- Oogenez: Doğum öncesi dönemde primer oositler, foliküller içinde staz evresine girer; ergenlikle birlikte her adet döngüsünde birkaç folikül gelişir, yalnızca bir tanesi ovulasyonda yumurta bırakacak olgunluğa ulaşır.
- Hormon Üretimi:
- Östrojen: Foliküler fazda granüloza hücrelerinden salgılanır; endometriyum kalınlaşmasını, ikinci cinsiyet karakterlerinin gelişimini ve kemik yoğunluğunu düzenler.
- Progesteron: Ovulasyondan sonra oluşan korpus luteumdan salınır; gebelik için rahim iç yüzeyini hazırlar, menstruasyonun önlenmesinde rol oynar.
- Adet Döngüsü Aşamaları:
- Foliküler Faz: Östrojen hakimiyeti, folikül büyümesi
- Ovulasyon: Yaklaşık 14. günde LH zirvesiyle oosit salınımı
- Luteal Faz: Korpus luteum dönemi, progesteron üretimi
- Menstruasyon: Korpus luteum gerilerse hormon düşüşüyle döngü yeniden başlar
4. Klinik Önemi
- Polikistik Over Sendromu (PCOS): Çok sayıda küçük folikül birikimi, hiperandrojenizm, oligomenore
- Ovaryan Kist ve Tümörler: Fonksiyonel kistlerden karsinomlara kadar uzanan geniş bir yelpaze
- Hormonal Tedaviler: Östrojen/progesteron dengesini düzenleyen ilaçlar
II. Bitkilerde Ovaryum
1. Tanım ve Konum
- Karpel: Çiçeğin dişi üreme organını oluşturan temel yapı; tek bir karpel veya birleşik karpel demeti olabilir.
- Ovaryum (Yumurtalık): Karpele ait, ovülleri (tohum öncülerini) barındıran alt kısım.
2. Morfoloji
- Tekil Ovaryum: Bir karpele bağlı tek göz.
- Parakarp Ovaryum: Birden fazla ayrı karpelin bir arada bulunması.
- Sikarp Ovaryum: Karpel birleşmeleriyle tek gövde haline gelmiş yapı (örneğin domateste).
3. İşlev
- Ovül Koruyucu: Tozlaşma sonrası tohumun gelişeceği ovülü muhafaza eder.
- Meyve Gelişimi: Olgunlaşınca meyvenin etli veya kuru kısmını oluşturur; tohum dağılımını kolaylaştırır.
4. Sınıflandırma Ölçütleri
- Konumuna Göre: Superior (üst yumurtalık) vs. inferior (alt yumurtalık)
- Doku Düzeni: Tek foliyolu, çok foliyolu
- Tohum Kabı: Karpel duvarlarının kalınlığı, sutura çizgileri
Keşif
Ovaryumun bilimsel ve kavramsal keşfi, hem antik tıbbın anatomik spekülasyonlarına hem de Rönesans’tan itibaren gelişen sistematik disseksiyonlara dayalı modern anatominin ilerleyişine paralel bir süreç içinde gelişmiştir. Bu organın hem yapısal olarak tanımlanması hem de işlevsel olarak dişi üreme sistemindeki rolünün anlaşılması, birkaç yüzyıla yayılan karmaşık ve disiplinlerarası bir tarihsel gelişim göstermektedir.
I. Antik Dönemde Dişi Üreme Sisteminin Kavranışı
1.1. Hipokrat ve Corpus Hippocraticum (MÖ 5. yy)
- Kadın anatomisine dair bilgiler oldukça sınırlıydı. “Rahim” merkezli bir görüş hâkimdi; rahmin canlı bir organizma gibi hareket ettiğine (örn. “gezici rahim” teorisi) inanılıyordu.
- Ovaryumlara dair açık bir tanım bulunmamakla birlikte, karın alt bölgesinde “tohum üretimine katkı sağlayan” bazı yapılar olduğundan söz edilmekteydi.
1.2. Aristoteles (MÖ 384–322)
- Hayvanların üremesine dair kapsamlı eserlerinde, dişi “tohum”un erkek “tohum”dan farklı olduğunu kabul etmiş, ancak ovaryum gibi spesifik bir yapıyı anatomik olarak tarif etmemiştir.
- Üreme, onun için sıcaklık ve nemin uyumuyla gerçekleşen doğal bir süreçti. Ovaryum bu bağlamda “genel kadın vücudu” içinde eritilmiştir.
II. Roma Dönemi ve Galen’in Modeli (MS 2. yy)
- Galen (Claudius Galenus): Dişi üreme sistemini erkek sistemiyle homolog (benzeş) olarak düşünüyordu.
- Ovaryumlar, Galen’in teorisinde testislerin içeriye dönmüş versiyonu olarak kavramsallaştırılmıştır.
- Onlara “kadın testisleri” (testiculi muliebres) ya da “yumurtalıklar” yerine “tohum üreten bezler” denilmiştir.
- Galen’in görüşü, Orta Çağ boyunca Avrupa ve İslam tıbbında uzun süre hâkim kalmıştır.
III. Orta Çağ ve İslam Dünyasında Kadın Anatomisi
- İbn Sînâ (980–1037), Zahravi, İbn Rüşd:
- Galenik modelin etkisinde kalmakla birlikte, bazı klinik gözlemlerle katkıda bulunmuşlardır.
- Ovaryum adıyla anılmasa da, rahmin iki yanında “üreme sıvısını hazırlayan” organlardan bahsedilmiş; bu organların ileride ovaryum olarak tanımlanacak yapılara karşılık geldiği düşünülmektedir.
IV. Rönesans ve Modern Anatominin Başlangıcı (15.–16. yy)
4.1. Andreas Vesalius (1514–1564)
- De Humani Corporis Fabrica (1543): Kadın üreme sisteminin sistematik çizimleriyle devrim yarattı.
- Ovaryumlara “kadın testisleri” demeye devam etse de, onları uterusla ilişkili anatomik yapılar olarak ilk kez doğru biçimde çizimledi.
- Ancak bu yapının yumurta ürettiği düşüncesi henüz gelişmemişti.
4.2. Gabriele Falloppio (1523–1562)
- Fallop tüplerini tanımlayan ilk kişidir. Ovaryumları da ilk kez uterusla bağlantılı, ama özgün bir organ olarak tarif etmiş, fakat fonksiyonuna dair net bilgi sunmamıştır.
V. Mikroskopik Gözlemler ve Ovumun Keşfi (17.–18. yy)
5.1. Regnier de Graaf (1641–1673)
- Tavşanlar üzerinde yaptığı çalışmalarla, kadın yumurtalığını tanımlamış ve üzerinde “kesecikler” (bugünkü Graaf folikülleri) olduğunu göstermiştir.
- 1672’de yayımladığı De Mulierum Organis Generationi Inservientibus adlı eserinde, ovaryumun yapısı ayrıntılı olarak incelenmiştir.
- Ovaryumları yalnızca hormon üretimi değil, aynı zamanda yumurta üretimiyle ilişkilendiren ilk bilim insanıdır.
- “Ovum” kavramını tam anlamıyla tanımlamasa da, dişi gametin kaynağı olarak ovaryumu merkezileştirmiştir.
5.2. Antonie van Leeuwenhoek (1632–1723)
- Mikroskop altında erkek spermini tanımlamış; dişi yumurtasıyla ilgili bilgiler ise ancak daha sonra netleşmiştir.
5.3. Karl Ernst von Baer (1792–1876)
- 1827 yılında bir köpeğin ovaryumundan ilk memeli ovumunu (oosit) mikroskop altında keşfetmiştir.
- Böylece ovaryumun yalnızca “folikül taşıyıcı” değil, gerçek anlamda gamet üretici bir yapı olduğu kesinleşmiştir.
VI. 19. ve 20. Yüzyılda Ovaryumun Endokrin Fonksiyonunun Keşfi
6.1. Theodor Bischoff ve Hermann Fehling (19. yy ortaları)
- Menstrüel döngüyle ovaryum aktivitesinin korelasyonunu ortaya koymuşlardır.
6.2. 20. yüzyıl başı – Hormonların İzolasyonu
- 1923: Östrojenin biyolojik etkileri tanımlandı.
- 1930’lar: Östrojen ve progesteron hormonları izole edilerek ovaryumun endokrin işlevi açık biçimde ortaya kondu.
- Ovaryum artık yalnızca gamet üreten bir organ değil, endokrin sistemin bir parçası olarak da kabul edilmeye başlandı.
İleri Okuma
- Galenus (2. yy): De Usu Partium Corporis Humani
- Andreas Vesalius (1543): De Humani Corporis Fabrica, Basel
- Regnier de Graaf (1672): De Mulierum Organis Generationi Inservientibus, Leiden
- Karl Ernst von Baer (1827): Über Entwicklungsgeschichte der Tiere, Königsberg
- Allen, E. (1923): The ovarian hormone and its relation to the estrous cycle, American Journal of Anatomy, 31(2), 373–394
- Doisy, E.A. et al. (1930): Isolation of estrogenic substance from ovarian follicle, Proceedings of the Society for Experimental Biology and Medicine, 27, 417–420
- Corner, G.W. (1942): The Hormones in Human Reproduction, Princeton University Press
- Odile, P. (1995): The ovary: Development and function, History of Reproductive Biology, 12, 83–110