Etimoloji
- Perikondrit kelimesi, Latince ve Yunanca kökenlidir.
- Peri-: Yunanca “çevresinde” veya “etrafında”
- Chondros: Yunanca “kıkırdak”
- -itis: Yunanca “iltihap” veya “enflamasyon” ekinden türetilmiştir.
- Yani “perikondrit”, “kıkırdağın çevresinin iltihabı” anlamına gelir.
Tanım

- Perikondrit, kıkırdak derisinin (perikondriyum) iltihaplanmasıdır.
- Latincede “Perichondritis” olarak adlandırılır.
- En sık kulak kepçesinin kıkırdak dokusunda (aurikula) görülür.
- Diğer lokalizasyonlar arasında burun ve gırtlak gibi kıkırdak açısından zengin alanlar yer alır.
Epidemiyoloji ve Lokalizasyon
- En yaygın formu kulak kepçesi perikondritidir.
- Burun ve larenks gibi diğer kıkırdak dokularında daha nadir görülür.
Nedenleri
- Perikondritin en sık nedeni bakteriyel enfeksiyonlardır.
- Başlıca etken patojenler:
- Pseudomonas aeruginosa (en sık)
- Staphylococcus aureus ve nadiren diğer stafilokok türleri
- Mikroorganizmaların vücuda giriş noktaları:
- Kulak kepçesinin yüzeysel veya derin yaralanmaları
- Böcek ısırıkları
- Cerrahi müdahaleler (ör. otoplasti, travmatik yaralanmalar)
- Yetersiz hijyenik koşullarda yapılan kulak piercingleri
- Nadiren diğer enfeksiyon kaynakları veya travmatik nedenler

Klinik Bulgular ve Semptomlar
- Enfekte doku bölgesinde ödem (şişlik), eritem (kızarıklık) ve lokalize ağrı gelişir.
- Kulakta, kabuğun yumuşatılması ve belirgin şişlik izlenir.
- Tipik olarak kulak memesi etkilenmez (membranın korunması, tanı açısından önemlidir).
- Tedavi edilmediğinde iltihap, kıkırdağa ve çevresine yayılır.
- Perikondriyumun kıkırdağı beslemesi nedeniyle perikondrit sırasında avasküler veya septik kıkırdak nekrozu gelişebilir.
Tanı
- Tanı, çoğunlukla klinik tabloya dayanır.
- Enfekte bölgeden alınan bir sürüntü örneğinde patojenin tanımlanması tanıyı doğrular.
Tedavi
- Erken evrede oral antibiyotik tedavisi uygulanır.
- İlerlemiş vakalarda intravenöz antibiyotik tedavisi tercih edilir.
- Kıkırdak geçirgenliği yüksek olan florokinolonlar (ör. levofloksasin, siprofloksasin) en etkili antibiyotiklerdir.
- Nekrotik kıkırdak oluşmuşsa cerrahi debridman veya eksizyon gerekir.
- Hijyen kurallarına uyulması ve erken tedavi prognoz açısından önemlidir.
Keşif
Antik Çağlar ve İlk Tanımlar
- Kıkırdak dokularının iltihaplanmasına ilişkin ilk gözlemler, Antik Yunan ve Roma tıbbına kadar uzanır.
- Hipokrat ve Galen gibi hekimler, travmatik kulak yaralanmaları sonrası gelişen komplikasyonları tanımlamış, ancak perikondrit terimini kullanmamışlardır.
- Özellikle askeri yaralanmalar sonrasında görülen kulak ve burun deformiteleri, antik dönemde de kaydedilmiştir.
Orta Çağ ve Rönesans Dönemi
- Orta Çağ’da tıbbi kaynaklar kısıtlı olmakla birlikte, Arap tıbbında ve İbn-i Sina’nın “El-Kanun fi’t-Tıbb” adlı eserinde kıkırdak enfeksiyonlarına atıfta bulunulmuştur.
- Perikondritin ayırt edici olarak tanımlanması ise modern mikrobiyolojinin gelişiminden önce tam olarak gerçekleşmemiştir.
Modern Dönem ve Terminolojinin Doğuşu
- “Perichondritis” teriminin ilk olarak ne zaman kullanıldığı kesin olarak belgelenemese de, 19. yüzyılın ortalarından itibaren literatürde yer aldığı bilinmektedir.
- yüzyılda kulak anatomisinin ve enfeksiyonlarının detaylı şekilde çalışılmasıyla birlikte, auriküler perikondrit olguları klinik olarak ayırt edilmeye başlanmıştır.
- İlk ayrıntılı klinik tanımlar ve olgu bildirimleri 1800’lerin sonlarında yayımlanmıştır.
Mikrobiyolojinin Gelişimi ve Patojen Tanımlaması
- 20. yüzyıl başlarında bakteriyolojinin ilerlemesiyle, perikondritin etkeni olan bakteriler (özellikle Pseudomonas aeruginosa ve Staphylococcus aureus) tanımlanmıştır.
- Antibiyotiklerin keşfi öncesinde, perikondrit yüksek komplikasyon oranına sahip ciddi bir hastalık olarak görülmekteydi.
- Florokinolon gibi modern antibiyotiklerin geliştirilmesiyle tedavi sonuçları belirgin şekilde iyileşmiştir.
Günümüzde Perikondrit
- Kulak ve burun piercinglerinin popülaritesi, 20. yüzyılın sonlarından itibaren perikondrit olgularında yeni bir artışa neden olmuştur.
- Modern literatürde perikondritin tanı ve tedavisi ayrıntılı olarak standartlaştırılmıştır.
İleri Okuma
- Galen, C. (2. yüzyıl). De methodo medendi. Roma.
- Ibn Sina (Avicenna). (1025). The Canon of Medicine (El-Kanun fi’t-Tıbb).
- Toynbee, J. (1853). A Descriptive Catalogue of Preparations Illustrative of the Diseases of the Ear. John Churchill, London.
- Schwartze, H. (1878). The Pathology and Treatment of the Ear. The New Sydenham Society, London.
- Politzer, A. (1883). Textbook of the Diseases of the Ear and Adjacent Organs. Baillière, Tindall and Cox, London.
- Alexander, D.I., & Kerr, A.G. (1966). Perichondritis of the auricle: A study of fifty cases. The Journal of Laryngology & Otology, 80(3), 248-259.
- Prasad, K.C., Karthik, S., Prasad, S.C., & Rao, P. (2005). A comprehensive review of the aetiology, diagnosis, and management of perichondritis of the auricle. European Archives of Oto-Rhino-Laryngology, 262(9), 753–758.
- Martin, R.C., Goyal, S., & Weissler, M.C. (2008). Auricular perichondritis after high ear piercing: Diagnosis and management. Pediatrics, 121(3), e567–e569.
- Somers, T., Houben, V., Goovaerts, G., Wellens, W., & Offeciers, F.E. (2010). Ear perichondritis: Clinical features, treatment, and outcome. B-ENT, 6(4), 237–242.
- Reilly, D.J., Brookes, G.B. (2011). Perichondritis of the pinna. BMJ Clinical Evidence, 2011: 0504.
- Lee, D., Gurney, T., & Cartwright, M. (2013). Piercing through cartilage: Complications and recommendations. Pediatric Emergency Care, 29(7), 835–839.
- Raut, V.V., Yung, M.W. (2015). The infected ear: Perichondritis and chondritis. Clinical Otolaryngology, 40(6), 615–620.
- Phillips, J.S., & Jones, S.E. (2018). Perichondritis and chondritis of the auricle. Otolaryngologic Clinics of North America, 51(3), 529–540.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.