Perine, halk arasında “apış arası” olarak bilinen, pelvisin en alt kısmında yer alan anatomik bir bölgedir. Terimin etimolojisi Antik Yunancadaki περί (perí, “çevresinde”) ve ἰνέω (inéō, “tahliye etmek”) köklerinden türemiştir; buradan περίναιον veya περίνεος kelimeleri Latince perineum olarak geçmiştir. Perine, kadınlarda büyük dudakların arka birleşim yeri ile anüs arasındaki bölgeyi, erkeklerde ise skrotumun deriye tutunduğu yer ile anüs arasındaki bölgeyi tanımlar. Özünde pubis kemeri ile koksiks (kuyruk sokumu) arasında kalan bu bölge, pelvis çıkımını oluşturur ve pelvis boşluğundan kas döşemesiyle ayrılır. Her iki cinste de dış genital organlar ile anusu birleştiren, kas-yağ dokusu içeren bir bölgedir.
Perinenin Sınırları ve Şekli
Perinenin anatomik sınırları şu şekildedir: önde pubik simfiz (pubis kemeri), arkada koksiks (kuyruk sokumu) ve sakrotuberöz ligamanlar, yanlarda ise os pubis’in inferior (alt) dalları ve ischium’un tüberoziteleri bulunur. Yukarıda perine, pelvik tabanı oluşturan kaslarla (levator ani ve koksigeus kasları) sınırlanırken; aşağıda deri ve fasyalarla örtülüdür. Şeklen elmas (rombik) biçimli olan perine, ön-arka doğrultuda uzayan uzun bir bölgedir.
- Ön (Anterior): Pubik simfiz (pubis arkı)
- Arka (Posterior): Koksiks (kuyruk sokumu)
- Yanlar (Lateral): Alt pubis dalları ve ischial tuberositeler ile sakrotuberöz ligamanlar
- Tavan (Superior): Pelvik taban (levator ani kasları)
- Taban (İnferior): Deri ve perineal fasyalar
Bu sınırlar içinde perine, pelvik çıkımın dış yüzünü oluşturur ve pelvis organlarının yanı sıra pelvik taban kasları için de önemli bir destek noktasıdır. Perinenin kasları gaz, dışkı ve idrarın tutulmasında hayati rol oynar.
Urogenital ve Anal Üçgenler
Hayali bir transversal çizgi, iki iskial tüberözitenin önünden geçirilerek perine öne ve arkaya ayrılır. Bu bölünmeye göre perine; ön ürogenital üçgen ve arka anal üçgen olmak üzere iki kısma ayrılır.
- Ürogenital Üçgen (Ön Bölge): Pubik simfizden ishio-pubik ramuslara kadar uzanır. Erkeklerde penis ve skrotum, kadınlarda ise vulva (dış genital organlar) ve idrar yoluna ait yapılar bu bölgede yer alır. Derin ve yüzeyel perineal boşluklardan oluşur. Derin perineal boşlukta üretra etrafı sfinkterleri ve (kadında vajina), erkekte bulboretral bezler ile derin transvers perinei kasları bulunur. Yüzeyel boşlukta erektil dokular (penis veya klitoris), m. ischiocavernosus, m. bulbospongiosus, m. transversus perinei superficialis kasları ve kadınlarda Bartholin bezleri yer alır. Bu bölgeyi destekleyen güçlü tabaka perineal membran olarak adlandırılır.
- Anal Üçgen (Arka Bölge): Koksiks ve sakrotuberöz ligamanlarla çevrili olup, anal kanalın dış açıklığını içerir. Anüs, dış anal sfinkter ve yanlardaki ischioanal fossae bu üçgende bulunur. Ischioanal fossae, yağ dokusu dolu boşluklardır ve ıkınma sırasında anüsün genişlemesine olanak sağlar.
Perinenin Yapısı ve İçeriği
Perinenin merkezinde perineal cisim (central tendon) yer alır. Bu fibromusküler yapı, ürogenital ve anal üçgenlerin kesişim noktasında bulunur ve birçok kasın birleşme yeridir. Perineal cismin çevresine şu kaslar tutunur:
- Levator ani
- M. bulbospongiosus
- M. transversus perinei superficialis ve profundus
- Dış anal sfinkter
- Dış üretral sfinkter
Bu kasların bütünleşmesi, pelvik diyaframın sağlamlığını artırır. Kadınlarda vajinanın arkasında, erkeklerde penis başı ile anüs arasında bulunan perineal cisim, doğum sırasında önemli bir destek noktasıdır. Hasar görmesi, pelvik organ sarkmaları ve kontinans sorunlarına yol açabilir.
Perine bölgesinin innervasyonunu esas olarak pudendal sinir (S2–S4) sağlar; aynı zamanda bölgeye kan desteği iç pudendal arter tarafından verilir. Bu damar ve sinir, Alcock kanalı yoluyla perineye girer.
Fonksiyon ve Klinik Önemi
Perine, pelvik organların ve pelvik taban kaslarının desteği açısından kritik rol oynar. Bu bölgedeki kaslar gaz, dışkı ve idrarın tutulmasında görev alır, cinsel fonksiyon sırasında destek sağlar ve doğum sırasında vajinal kanalın açılmasına uyum gösterir.
Doğum sırasında perineal yapılar gerilmeye bağlı olarak yırtılabilir. Vajinal doğumda perineal cisim ve çevresindeki kaslar hasar görebilir; bu durum anal sfinkter veya üretra yaralanmasına yol açabilir. Bu riski azaltmak için doğumun ikinci evresinde epizyotomi adı verilen planlı kesi yapılabilir. Epizyotomi sayesinde vajinal açıklık kontrollü biçimde genişletilir; işlem doğum sonrası dikilerek onarılır. Günümüzde bu girişim yalnızca zorunlu durumlarda uygulanmaktadır.
Perine ayrıca anorektal ve ürolojik cerrahi girişimlerde anatomik bir referans bölgedir. Rektum veya prostat cerrahilerinde perineal yapılar korunarak yapılan kesiler, cerrahi başarıyı ve iyileşme sürecini etkiler. Perine bölgesi, perianal apse, fistül ve sinüs gibi patolojiler açısından da klinik öneme sahiptir.
“Perineal” terimi, perine ile ilgili her şeyi tanımlamak için kullanılır ve tıbbi literatürde sıkça karşımıza çıkar.
Keşif
Antik Dönemler
Perineum, yani halk arasındaki adıyla apış arası, tıp tarihinde oldukça eskiye uzanan bir bölgedir. Antik Yunan’da Hipokrat ve takipçileri bu bölgeden doğrudan “perineum” adıyla bahsetmemiş olsalar da, doğum sırasında yaşanan yırtıkları ve ağrıları “kaçınılmaz” olaylar olarak tanımlamışlardır. Antik Yunancada περί (çevresinde) ve ἰνέω (tahliye etmek) fiilinden türeyen περίναιον ve περίνεος kelimeleri, Latince perinaeum ve ardından modern Avrupa dillerinde perineum halini almıştır. Roma döneminde Celsus, “De Medicina” adlı eserinde mesane taşlarını çıkarmak için yapılan ameliyatlarda perine üzerinden kesi açılmasını tarif ederek bu bölgeyi cerrahi literatüre dahil etmiştir. Bu, antik çağ cerrahisinin perine bölgesine dair en erken ayrıntılı tanımlarından biridir.
Orta Çağ ve İslam Dünyası
Batı Avrupa’da Orta Çağ boyunca anatomi bilgisinin durağan kaldığı dönemde, İslam dünyasında eski Yunan eserleri Arapçaya çevrilip geliştirilmiştir. İbn Sînâ, El-Kanun fi’t-Tıb adlı eserinde perine bölgesinin duyusunun kaybolması halinde idrar ve dışkı tutamamanın (inkontinans) ortaya çıkabileceğini kaydetmiş, bu gözlemle bölgenin nörolojik önemine dikkat çekmiştir. El-Zehravî (Albucasis), 30 ciltlik El-Tasrîf adlı cerrahi ansiklopedisinde mesane taşlarının rektumdan hissedilip perine üzerinden çıkarılabileceğini anlatmıştır. Bu bilgiler, perineal cerrahinin Orta Çağ’daki en ileri düzeydeki uygulamaları arasında sayılabilir.
Rönesans ve Modernite
- yüzyılda Andreas Vesalius’un De Humani Corporis Fabrica adlı eseri, insan anatomisinin devrimsel bir şekilde ele alınmasını sağladı. Vesalius, pelvik bölgeyi detaylı çizimlerle tanımladı; perine bölgesinin anatomik önemini ortaya koydu. 17. yüzyılda William Harvey’in dolaşım sistemini keşfi, pelvik damarların daha iyi anlaşılmasına kapı araladı. 18. yüzyılda William Hunter ve William Smellie, obstetrik anatomiye katkıda bulunarak kadın perinesine dair çizimler ve açıklamalar yayımladılar. 19. yüzyılda ise Henry Gray’in Gray’s Anatomy adlı eseri, perine bölgesini “ürogenital üçgen” ve “anal üçgen” olarak tanımlayarak modern anatomi terminolojisini sistematik hale getirdi.
Modern Dönem ve Klinik Uygulamalar
- yüzyılın sonlarından itibaren obstetrikte epizyotomi, yani doğum sırasında perineye yapılan planlı kesi, rutin bir uygulama haline geldi. Bu girişim, kontrolsüz yırtıkları önlemek amacıyla uygulanıyordu. 20. yüzyılda perineal bloklar ve özellikle pudendal sinir blokları, doğum ve anorektal cerrahide ağrı kontrolü için önemli yöntemler olarak gelişti. Pudendal sinir sıkışmasına bağlı pudendal nevralji tanımlandı ve bu bölgenin kronik ağrı sendromlarıyla ilişkisi netleşti.
Cerrahi alanda perine, önemli bir girişim yolu olarak kullanıldı. Prostat kanseri tedavisinde 19. yüzyıl sonlarında perineal prostatektomi yöntemi uygulandı. 20. yüzyılın başında William Ernest Miles, rektum kanserinin tedavisinde abdominoperineal rezeksiyon tekniğini tanımlayarak perineal yaklaşımı onkolojik cerrahinin merkezine yerleştirdi. Bu teknik uzun yıllar boyunca alt rektum kanserinin standart tedavisi olarak uygulandı.
Kültürel ve Dilsel Evrim
Türkçede perine bölgesi, halk arasında “apış arası” olarak bilinir. Bu deyim, gündelik dildeki doğallığıyla anatomik terminolojiden farklı bir ifade biçimi sunar. Akademik ve klinik literatürde ise “perineum” ve “perineal” terimleri kullanılmaktadır. Bu çift yönlü dil kullanımı, hem bilimsel kesinliği hem de halkın kendi bedensel algısına verdiği isimlendirmeyi birlikte yaşatır.
İleri Okuma
- Celsus (1. yy). De Medicina. Roma.
- İbn Sînâ (1025). El-Kanun fi’t-Tıb. (Latince çeviri: Canon Medicinae).
- El-Zehravî (1013). Kitab al-Tasrîf. Endülüs.
- Vesalius, A. (1543). De Humani Corporis Fabrica. Basel.
- Harvey, W. (1628). Exercitatio Anatomica de Motu Cordis et Sanguinis in Animalibus. Frankfurt.
- Hunter, W. (1774). Anatomia uteri humani gravidi tabulis illustrata. Birmingham.
- Smellie, W. (1752). A Treatise on the Theory and Practice of Midwifery. London.
- Gray, H. (1858). Gray’s Anatomy. London: Parker & Son.
- Miles, W. E. (1908). A Method of Performing Abdomino-Perineal Excision for Carcinoma of the Rectum. The Lancet.
- Testut, L. (1911). Traité d’anatomie humaine. Paris: Gaston Doin.
- Gray, H. (1918). Anatomy of the Human Body. Philadelphia: Lea & Febiger.
- Williams, P. L., Warwick, R., Dyson, M., & Bannister, L. H. (1989). Gray’s Anatomy (37th ed.). Edinburgh: Churchill Livingstone.
- Moore, K. L., & Dalley, A. F. (1999). Clinically Oriented Anatomy (4th ed.). Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins.
- Standring, S. (2008). Gray’s Anatomy: The Anatomical Basis of Clinical Practice (40th ed.). Edinburgh: Elsevier.
- Netter, F. H. (2010). Atlas of Human Anatomy (5th ed.). Philadelphia: Saunders Elsevier.
- Moore, K. L., Dalley, A. F., & Agur, A. M. R. (2013). Clinically Oriented Anatomy (7th ed.). Philadelphia: Wolters Kluwer.
- Standring, S. (2016). Gray’s Anatomy: The Anatomical Basis of Clinical Practice (41st ed.). London: Elsevier.