Yaygın olarak turp olarak bilinen Raphanus sativus, lahana ve lahana gibi turpgillerden sebzeleri içeren Brassicaceae familyasına aittir. “Turp” terimi Latince kök anlamına gelen “radix” kelimesinden türemiştir ve bitkinin öncelikle yenilebilir kökü için yetiştirilme özelliğini yansıtır. Turpların ilk olarak Güneydoğu Asya’da evcilleştirildiği düşünülmektedir ve yetiştiriciliğine dair yazılı kayıtlar Çin’de M.Ö. üçüncü yüzyıla kadar uzanmaktadır. Eski Mısırlılar ve Yunanlılar tarafından biliniyordu ve antik çağlardan beri birçok kültürün diyetinde temel bir yer tutuyordu.
Turplar boyut, lezzet ve renk bakımından büyük çeşitlilik gösterir; salatalarda yaygın olarak görülen küçük, biberli kırmızı turplardan Doğu Asya mutfağında popüler olan daikon veya beyaz turp gibi daha büyük, daha hafif çeşitlere kadar değişen türleri vardır. Bitki hızlı büyür, tipik olarak üç ila dört hafta içinde olgunlaşır ve yaprakları da yenilebilir. Turplar esas olarak sudan oluşur, ancak glukozinolatlar olarak bilinen kimyasal bileşikler nedeniyle gevrek bir dokuya ve biberli bir tada sahip iyi bir C vitamini ve diğer besin kaynaklarıdır.
Aktif bileşik
Raphanus sativus (turp), öncelikle köklerde bulunan, ancak yapraklarda da mevcut olan biyolojik olarak aktif birkaç bileşik içerir. Bu bileşikler glukozinolatlar, izotiyosiyanatlar, flavonoidler ve diğer fenolik bileşikleri içerir. Bu maddeler esas olarak turpun karakteristik baharatlı lezzetinden ve potansiyel sağlık faydalarından sorumludur. İşte bu bileşenlerin ayrıntılı bir dökümü:
- Glukozinolatlar: Bu sülfür içeren bileşikler en çok köklerde yoğunlaşır. Bitki çiğnendiğinde veya başka bir şekilde hasar gördüğünde üretilen izotiyosiyanatların öncüleridir.
- İzotiyosiyanatlar: Glukozinolatlardan türetilen bu bileşikler antioksidan ve potansiyel antikanserojenik özellikleri açısından incelenmiştir.
- Flavonoidler ve fenolik asitler: Bunlar bitkinin tamamında bulunan antioksidanlardır ancak köklerin kabuğunda ve yapraklarda daha zengindir. Enflamasyonu azaltmak ve kronik hastalıklara karşı korumak gibi çeşitli sağlık yararlarına katkıda bulunurlar.
Dozaj ve Kullanım Süresi
Turpların veya ekstrelerinin terapötik ajan olarak kullanım dozu ve süresi, kullanım amacına bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Turplar genellikle gıda olarak tüketilir ve tıbbi dozajları için belirli bir kılavuz yoktur. Bununla birlikte, ekstraktlar veya konsantre formlar bir sağlık uzmanının rehberliğinde kullanılmalıdır.
Geleneksel tıpta, özellikle Ayurveda ve Geleneksel Çin Tıbbında, turplar öksürük, mide rahatsızlığı gibi çeşitli rahatsızlıkların tedavisinde ve idrar söktürücü olarak kullanılmıştır. Bu kullanımlar genellikle standartlaştırılmış dozajlara sahip değildir ve klinik verilerden ziyade geleneksel uygulamalara dayanır.
İleri Okuma
- Brewster, J. L. (1997). “Onions and Other Vegetable Alliums.” CABI Publishing.
- Janick, J., & Paull, R. E. (2008). “The Encyclopedia of Fruit and Nuts.” CABI.
- Beevi, S. S., Mangamoori, L. N., & Dhand, V. (2009). “Isothiocyanate profile and selective antibacterial activity of root, stem, and leaf extracts derived from Raphanus sativus L.” Foodborne Pathogens and Disease, 6(1), 129-136.
- Hanlon, P. R., & Barnes, D. M. (2011). “Phytochemical composition and biological activities of 8 varieties of radish (Raphanus sativus L.) sprouts and mature taproots.” Journal of Food Science, 76(1), C185-C192.