“Somatostatin” kelimesi Yunanca “soma” (vücut) ve “statis” (durmak) kelimelerinden gelmektedir. İlk kez 1973 yılında, hormonu koyunların hipotalamusundan izole eden Andrew Schally liderliğindeki bir araştırma ekibi tarafından kullanılmıştır.

‘Evrensel fren’ olarak da bilinen somatostatin, çeşitli endokrin sistemlerde ve bedensel homeostazın korunmasında temel rol oynayan bir peptid hormondur. Öncelikle hipotalamustan salgılanır, küçük bir kısmı da sindirim sırasında pankreasın D hücreleri tarafından üretilir1.

Somatostatin Biyokimyası

Somatostatin, uzunluğu 14 ila 28 amino asit arasında değişen iki zincirden oluşur. Yapısal olarak benzersiz ve karmaşıktır, bu da vücutta çok sayıda işlevi yerine getirmesini sağlar1.

Fizyolojik Rolü

Somatostatin, adaşı olan büyüme hormonunun (somatropin) biraz tersine çalışır. Nöroendokrinolojide merkezi bir oyuncudur ve homeostaz için kritik bir gastrointestinal hormon olarak hizmet eder2. Esasen somatostatin, çeşitli vücut fonksiyonlarını yavaşlatan kapsamlı bir inhibitör ajan olarak işlev görür.

İnhibitör Eylemler

Somatostatin, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çok sayıda hormonun salgılanmasını baskılar:

Ayrıca mide asidi üretimini, pankreatik enzimlerin ekzokrin salgılanmasını ve mide ve üst bağırsak sisteminin peristaltizmini engeller. Ayrıca, özellikle splanknik bölgede kan basıncını düşürerek özofagus varisleri gibi durumlar için terapötik faydalar sağlar3.

Salgı Uyarımı

Somatostatin salgılanması histamin ve sinir uyarıları tarafından uyarılır ve çeşitli iç sinyallere hızlı bir yanıt sağlar1.

Sentetik Somatostatin Analogları

Oktreotid olarak bilinen sentetik bir somatostatin analoğu tıbbi uygulamalarda kullanılmaktadır. Bu analoğun plazma yarı ömrü oldukça uzundur. Portal hipertansiyon, akromegali ve karsinoidler gibi durumların tedavisinde kullanılmaktadır4.

Somatostatinin geniş ve hayati rolleri, vücudun iç dengesinin korunmasındaki öneminin altını çizmektedir. Araştırmalar, bu olağanüstü peptid hormonun karmaşıklıklarını ve potansiyellerini çözmeye devam etmektedir.

Kaynak:

  1. Patel, Y. C. (1999). Somatostatin and its receptor family. Frontiers in neuroendocrinology, 20(3), 157-198. DOI: 10.1006/frne.1999.0183 ↩ ↩23
  2. Benali, N., Ferjoux, G., Puente, E., Buscail, L., & Susini, C. (2000). Somatostatin receptors. Digestion, 62(Suppl. 1), 27-32. DOI: 10.1159/000051872 ↩
  3. Hirschowitz, B. I. (1988). Role of gastrin and somatostatin in gastric acid secretion. Gastroenterology clinics of North America, 17(3), 601-616. DOI: 10.1016/S0889-8553(18)30427-8 ↩
  4. Rinke, A., Müller, H. H., Schade-Brittinger, C., Klose, K. J., Barth, P., Wied, M., … & Arnold, R. (2009). Placebo-controlled, double-blind, prospective, randomized study on the effect of octreotide LAR in the control of tumor growth in patients with metastatic neuroendocrine midgut tumors: a report from the PROMID Study Group. Journal of clinical oncology, 27(28), 4656. DOI: 10.1200/JCO.2009.22.8510 ↩

Click here to display content from YouTube.
Learn more in YouTube’s privacy policy.