Adet sancılarına karşı kenevir özlü tamponlar üretildi

Adet görüyorsanız mutlaka en az bir kere yaşadığınız bir durumdur adet sancıları. Bazılarımız için sıradan bir sızıdan ibarettir; ama bazılarımız “özel” günlerinde yatağından dışarıya adım bile atamaz.

Kaliforniya merkezli Foria markası tarafından, kenevirin etken maddesi THC kullanılarak üretilen ve tampon şeklinde kullanılan fitiller, tıbbi kenevir kullanımına yeni bir örnek olarak Amerika’da tıbbi esrarın serbest olduğu eyaletlerde piyasaya sürülecek.

Öncelikle bazı komik arkadaşların (biraz daha kaba bir şekilde); “Bunlar da keneviri ne yapacaklarını şaşırdı” dediklerini duyar gibi oluyorum. Nasıl anal kullanılan fitiller var ve bu gayet normal, THC fitilleri de “kullanım şekli” açısından o derece normal.

Adet sancıları çoğunlukla rahim duvarının kasılmaları sonucunda oluşur. Üretilen fitilin rahim içerisinde direk çözünerek THC maddesini alıcılarıyla buluşturacağı ve ağrı veren kasılmaları rahatlatacağı düşünülüyor. Merak edenler için söyleyelim, Foria bu fitillerin kafanızı güzel yapmayacağını; çünkü beyne gitmediğini, yerel ve amaca yönelik işlediğini söylüyor; ama bu konuya döneceğiz.

tampon 2

Foria markası için çalışan ve söz konusu “Foria Relief” ürününün yaratıcısı Mathew Gerson, kenevirin kültürel olarak yıllar boyu adet sancılarında kullanıldığını ve ilhamını buradan aldığını söylüyor. Kapsüllerin içeriğinde ise THC’ye ek olarak organik kakao yağı ve bir diğer cannabinoid* olan cannabidiol bulunuyor.

tampon

İçinde tarım ilacı ve yapay koruyucu bulunmuyor

Markanın kendi sitesinde yer alan bilgilere göre içerik sağlamakta kullanılan bitkiler, tarım ilaçları kullanılmadan üretiliyor. THC’nin kenevirden çıkartılması esnasında da hiçbir çözücü madde kullanılmadığını ekliyorlar. Ayrıca ürüne yapay koruyucular da eklememişler. Ürünün adet sırasında veya öncesinde herhangi bir zamanda kullanılabileceği söyleniyor. Ayrıca bel ve kalça bölgelerinde meydana gelen ve adet kaynaklı olmayan herhangi bir ağrı esnasında Foria Relief’i anal yolla da kullanmanın da mümkün olduğu belirtiliyor.

Foria Relief şimdilik Kaliforniya ve Kolorado’da bulunan dispanserlerde satışa sunuldu. İçerisinde dört adet tampon bulunan kutuların ücreti ise 44 dolar. Ürünü elde edebilmek için tıbbi esrar kullanımı ile ilgili gereken izinlerinizin olması gerekiyor.

tıbbi esrar tampon

15 dakika ile 1 saat arasında etki gösteriyor

Kullanıcılar yorumlarında ağrılarının 20 dakika içerisinde kaybolduğunu belirtmişler; fakat aceleye gerek yok çünkü ürün, henüz Birleşik Devletler Gıda ve İlaç Bakanlığı tarafından değerlendirilmemiş.

Yeni çıkan bu ürünü bilip bilmeden övmenin de anlamı yok, biraz eleştirilere yer verelim. Amerikalı bir jinekolog olan Jen Gunter, Foria Relief için henüz şüpheli davranmanın yerinde olduğunu söylüyor ve gerekçelerini sıralıyor:

Firma bu fitillerin kafanızı güzel yapmayacağını; çünkü sadece vajinadan emildiğini ve beyine gitmediğini söylüyor; fakat kan dolaşımına giren içeriğin eninde sonunda beyne gideceğini bilmek için temel bir fizyoloji bilginizin olması yeterlidir. Ayrıca içerikte bulunan THC’nin, ağız yoluyla alınmasına izin verilen dozdan çok daha yüksek olduğunu da bilmelisiniz. Bu denli yüksek doz sizi acil servise bile gönderebilir. THC hakkında araştırmalar yapılıyor; fakat THC’nin vajina yoluyla alımı üzerine hiç araştırma yapılmadı ve kim bilebilir ne olacağını? Daha düşük dozlarla da ağrıları kesmek mümkünken neden bu kadar yüksek bir doz kullanmış olabilirler, eğer mesele kramplar değilse o zaman başka. Eğer Foria Relief gerçekten 60 mg THC barındırıyorsa ve emilimi de 15 dakika ile bir saat içerisinde gerçekleşecekse kendinizi yatakta felç olmuş ve adet sancılarının daha bile iyi olduğunu düşünürken bulabilirsiniz.

esrar kapsül

Özetle diyebiliriz ki, kenevir fitilleri henüz onayı alınmamış ve üzerinde yeterince araştırma yapılmamış ürünlerdir. Belki fikir olarak parlak olabilir ve yeni bir şey bulunmuş da olabilir; ama henüz yeni çıkmış bu ürünün değerlendirilmesi için biraz daha zamana ihtiyacımız var. Bir de bazen bir bitki “moda” olduğunda (örneğin; ginko biloba, altın çilek ve şimdi de kenevir), firmalar sırf o modanın getirilerinden yararlanabilmek için ortaya mucizevi olduğunu iddia ettikleri ürünler sürerler. Geleneksel yöntemlere, basit ağrı kesicilere ve sıcak su torbalarına şimdilik devam edebiliriz. Bir doktora danışarak kendi etik tercihleriniz ölçüsünde sizin için hangisinin uygun olduğunu öğrenebilirsiniz.

*Cannabinoid; Kenevir/Haşhaş (marihuana) bitkisinin içerdiği bazı aktif kimyasal maddelerin her biri, marihuana ve ondan türetilen şeylerin aktif uyaranı.

Kaynak:

Parasetamol İçeren İlaç Aldığınızda, Empati Yeteneğiniz Azalıyor Olabilir

Asetaminofen ya da daha yaygın bilinen adıyla parasetamol, ağrı kesici ve ateş düşürücü etkisi olan bir ilaç etken maddesidir. Fakat yeni yapılan bir araştırmada parasetamol kullanımının diğer insanların yaşadığı fiziksel ve sosyal acılara karşı empatiyi de azalttığı öne sürülüyor.

The Ohio State University’den bilim insanlarının yaptığı araştırmada parasetamol alan katılımcılar, talihsizlik yaşamış insanlar hakkında bilgi sahibi olduklarında parasetamol almayanlara göre daha az etkilendiler. Yani parasetamol aldığınızda, diğer insanlar aslında pek de umurunuzda olmuyor. Parasetamol fiziksel acıyı azaltmasının yanı sıra empati yapma yeteneğini de azaltıyor.

Social Cognitive and Affective Neuroscience’da yayımlanan araştırmanın bulguları oldukça önemli; çünkü Amerika’da kullanılan en yaygın ağrı kesici olan Tylenol’un ana içeriğini asetaminofen oluşturuyor. Consumer Healthcare Products Association verilerine göre ayrıca, asetaminofen Amerika’da kullanılan 600’den fazla ilacın içerisinde bulunmasıyla da en yaygın ilaç içeriği olma özelliği taşıyor. Her hafta Amerikalı yetişkinlerin yaklaşık %23’ü (yaklaşık 52 milyon birey) içeriğinde asetaminofen bulunan ilaçları kullanıyor. Daha önce yapılan araştırmalarda da, asetaminofen içeren ilaçları kullanmanın, yapılan işten zevk alma gibi pozitif duyguları azalttığının bulgularına ulaşılmıştı.

Henüz asetaminofen içeren ilaçların kullanımının nasıl bu etkileri yarattığı biyolojik olarak çözümlenmiş değil. Fakat ilaç kullanımı ile bağlantılı olan empatinin azalması durumu, toplumsal konular özelinde oldukça önemli olabilir. Örneğin eğer bir arkadaşınızla kavga ettiyseniz ve asetaminofen içeren bir ilaç içtiyseniz, artık arkadaşınızı nasıl kırdığınız konusunda daha az anlayışlı olabilirsiniz.

Araştırmacılar yaptıkları çalışmaya plasebo etkisini de dahil ettiler. Çalışmalar sırasında bazı katılımcılar asetaminofen içeren ilaç aldıklarını düşünüyorlardı ve bu insanların empati yapma seviyeleri gerçekten asetaminofen içeren ilaç alanlarla karşılaştırıldı. Sonuçta bu etkinin plasebo etkisinden bağımsız geliştiği anlaşıldı.

Bilim insanları yaptıkları çalışmalara, bu ilaç etken maddesinin davranış ve duygular üzerindeki etkilerinin araştırılması ile devam edecekler.


Kaynak: Bilimfili

İlgili Makale:  Dominik Mischkowski, Jennifer Crocker, Baldwin M. Way. From Painkiller to Empathy Killer: Acetaminophen (Paracetamol) Reduces Empathy for PainSocial Cognitive and Affective Neuroscience, 2016; nsw057 DOI: 10.1093/scan/nsw057

Beyin, Üzüntüyü Azaltmak İçin Ağrı Kesici Salgılıyor!

Michigan Üniversitesi Tıp Fakültesi’nden araştırmacılar, fiziksel acıyı dindirmek için salgılanan kimyasalların aynı zamanda birisi duygusal acı hissettiği zaman da – özellikle sosyal reddedilme durumunda- tetiklendiğini keşfettiler. Bu kavrayış, depresyon ve diğer sosyal anksiyete bozukluklarını tedavi etmede yeni ilaçlar geliştirilmesinin önünü açabilir.
Çalışmada, 18 yetişkinden diğer yüzlerce yetişkinin sahte kişisel profillerine ve fotoğraflarına bakmaları ve duygusal olarak en çok ilgilendikleri insanları seçmeleri istendi. Katılımcılar daha sonra, etkileyici buldukları kişilerin onları reddettikleri söylenmeden önce, PET tarayıcısı olarak adlandırılan bir beyin görüntüleme makinesinin içine konuldu. Bu sırada yapılan beyin taramaları opioid salgılanışını gösterdi. Bu durum, beyin hücrelerindeki mu-opioid alıcılarının uygunluğuna bakılarak ölçüldü. Etkinin en geniş olduğu beyin bölgeleri ventral striatum, amigdala, ortahat talamus ve periakuaduktal gri bölgeleriydi – bu alanların aynı zamanda fiziksel acıyla alakası olduğu biliniyor.
Araştırmacılar katılımcıların, flört profillerinin ve reddedilmenin gerçek olmadığını anladıklarından emin oldu. Buna rağmen, “sahte” toplum içinde küçük düşürülme durumu, hem duygusal hem de bir opioid tepkiyi tetiklemek için yeterliydi. Ayrıca “dirençlilik” (çevresel değişime uyum sağlama yeteneği) adı verilen kişisel bir özellikte yüksek puana sahip insanların, en fazla miktarda doğal ağrıkesici etkinleştirebildiklerini gördüler.
Sosyal reddedilme esnasında pregenual singulat korteks adı verilen bir diğer beyin bölgesinde ne kadar fazla opioid salgılanırsa, katılımcıların reddedilme haberini aldıktan sonra o kadar az olumsuz etkilendiklerini bildirdiler. Adı geçen üniversitede psikiyatri bölümünde Yardımcı Doçent Dr. David Hsu şöyle söylüyor:
“Bu, sosyal reddedilme esnasında opioid sisteminin etkinleştiğini göstermek için insan beynini inceleyen ilk çalışma. Genel olarak opioidlerin, hayvanlarda sosyal endişe ve soyutlanma esnasında salgılandıkları bilinirdi, fakat insan beyninde bunun meydana geldiği yer şimdiye kadar gösterilmemişti.”
Araştırmacılar ayrıca, katılımcılara ilgi gösterdikleri kişinin karşılık verdiği söylendiğinde ne olduğunu sorguladılar. Bu durumda bazı beyin bölgelerinde daha fazla opioid salgılandı. Dr. Hsu bu durumu şöyle açıklıyor:
“Opioid sisteminin hem acıyı azaltmada hem de sevinci artırmada bir pay sahibi olduğu biliniyor. Çalışmamız, aynı zamanda, opioid sistemin bunu sosyal çevrede de yaptığını gösterdi.”
Dr. Hsu, çalışmasını genişleterek depresyonda olanların ya da sosyal anksiyete sahibi olanların veya bunlara eğilimli olanların sosyal reddedilme ve kabul edilmeye nasıl anormal bir opioid cevabı verdiklerine bakmayı umuyor.
Çalışma Moleküler Psikiyatri (Molecular Psychiatry) dergisinde yayınlandı.
Düzenleyen: AŞ (Evrim Ağacı)
Kaynak:
  • DailyMail
  • D T Hsu, B J Sanford, K K Meyers, T M Love, K E Hazlett, H Wang, L Ni, S J Walker, B J Mickey, S T Korycinski, R A Koeppe, J K Crocker, S A Langenecker and J-K Zubieta Response of the μ-opioid system to social rejection and acceptance Molecular Psychiatry (2013) 18, 1211–1217; doi:10.1038/mp.2013.96; published online 20 August 2013

Aspirin® – 118 Yıl Sonra Hâlâ Şaşırtıcı

Söğüt ağacı kabuğundan 1897 yılında ilk kez sentezlenen asetil salisik asit (ASA) içeriğiyle, 100 yılı aşkın süredir birçok hastalığın tedavisinde kullanılan, yan etki profili ve ürün güvenliği konusunda hakkında en çok bilgiye sahip olduğumuz “mucize ilaç” Aspirin’in (o kadar ki, ticari ismini doğrudan kullanmakta bir sakınca görmüyoruz) yeni bir etkisi daha ortaya kondu.

Bayer kimyageri Dr.Hoffmann’ın, Aspirin’in etken maddesi ASA’yı izole ettiğini belirten el yazısı notu.
Bayer kimyageri Dr.Hoffmann’ın, Aspirin’in etken maddesi ASA’yı izole ettiğini belirten el yazısı notu.

Avrupa’daki en büyük kanser platformu olan Avrupa Kanser Organizasyonunun (ECCO) bu yıl 18’incisini Viyana’da düzenlediği Avrupa Kanser Kongresi 2015’te sunumu gerçekleştirilen, henüz bilimsel bir dergide yayınlanmamış çalışmanın sonuçları katılımcılar arasında ve tüm onkoloji camiasına heyecan ve ilgi uyandırdı. Hollanda’da, 1998 – 2011 yılları arasında sindirim sistemi kanseri (çoğunluğu kalın bağırsak, rektum – kalın bağırsak son kısmı – ve yemek borusu) nedeniyle takip edilen 13.715 hastanın, tanı aldıktan sonraki dönemde Aspirin kullanıp kullanmadıklarına dair verilerinin incelemesi sonucunda, yaş, cinsiyet, kanser türü ve evresi ve tedavi şekli gibi sağkalım sonuçlarını etkileyecek faktörler eşitlendikten sonra bile, Aspirin kullanan hastalarda, ortalama 4 yıllık takip süresince kullanmayan gruba göre anlamlı bir sağkalım avantajı olduğu belirlendi. Tasarım ve istatistiki sonuçlarla ilgili bilgileri incelemek için çalışmanın yayınlanmasını beklememiz gerekse de, açıklanan değerlendirmeler ışığında yorumlamak gerekirse; bireyselleştirilmiş kanser tedavilerinin ön plana çıkarıldığı son dönem onkolojik yaklaşımların gölgesinden sıyrılmayı başarmış, ucuz, hakkında çokça bilgi sahibi olduğumuz bir Aspirin gerçeğiyle karşı karşıya olabiliriz. Kanser hastasının damarlarında serbest olarak dolaşan kanser hücrelerinin, kanda kümelere halinde bir arada bulunan trombositlerin (pıhtılaşma sisteminde önemli bir yere sahip çekirdeksiz kan hücreleri; kan pulcukları, plateletler) arasına saklanarak bağışıklık sisteminden kaçtığı düşüncesiyle, kansere karşı etkinlik mekanizması trombosit biraradalığını bozmasıyla açıklanan Aspirin’in, kalın bağırsak kanserlerine karşı sağladığı hâlihazırda bilinen avantajlarının diğer sindirim sistemi kanserlerine karşı da geçerli olup olmadığı konusunda daha birçok çalışma yapılacak gibi görünüyor.

Henüz sindirim sistemi kanserleri standart tedavisine girmemiş olsa da, Aspirin’in,  iyi bilinen antiromatizmal (romatizma karşıtı), antiinflamatuvar (yangı karşıtı), analjezik (ağrı kesici), antiagregan-antitrombosit (kan sulandırıcı-trombosit biraradalığını bozucu), antipiretik (ateş düşürücü) etkilerinin yanında antikanser etkinliğinden de bahsedileceği günler çok da uzak görünmüyor.

 


Kaynak: 

  1. Bilimfili,
  2. The European Cancer Congress 2015 – europeancancercongress.org

Neden Farklı Ağrı Kesiciler Sadece Belli Ağrı Türlerinde Etkilidir?

Hiçbir ağrı kesici, bütün ağrı çeşitlerini kapsamaz.

Kafanız, dişiniz veya sırtınız olsun, bir yeriniz ağrıdığı zaman başka bir şey hakkında düşünmek zordur. Eğer çok güçlü değilse, bazıları bunu atlatabilir. Fakat çoğu durumda ağrı sadece daha kötüye gider ve siz bir şey alana kadar geçmeyecektir. Ağrıyı kesen ilaçlar analjezik olarak adlandırılır ve nasıl çalıştıklarına bağlı olarak çeşitlilik gösterirler. Tek bir ağrıkesici bütün ağrı türlerini dindiremez. Hafif ağrılarda işe yarayanlar genelde daha güçlü bir ağrıkesici ile birleştirilmedikleri sürece, şiddetli ağrı üzerinde ufak bir etkiye sahip olurlar.

Eğer ağrınızı etkin bir şekilde kontrol etmek istiyorsanız, ilacınızı onun türüne ve şiddetine göre seçmeniz gerekecektir.

Nosiseptif ağrı

Nosiseptif ağrı, vücut dokusundaki hasar yüzünden oluşur. Eğer ağrı bir baş ağrısı veya burkulan bir ayak bileği kadar hafifse, genel olarak kullanılan reçetesiz ağrı kesiciler etkili olur. Bunlar içinde parasetamol içeren tabletler (Panadol markası gibi), aspirin veya ibuprofen gibi steroit yapısında olmayan anti-enflamatuvar ilaçlar (NSAID’ler) bulunur. Parasetamol, beyne giden ağrı sinyallerini köreltmeye yardımcı olur. NSAID’ler, vücutta üretilen ateş, iltihap ve ağrıya yol açan enzimlerin etkinliklerini kısıtlarlar.

Küçük bir kodein ölçüsüyle beraber parasetamol, aspirin veya ibuprofen içeren hap karışımı, orta derecedeki ağrıyı tedavi etmede kullanılabilir. Avustralya’da bu türden ağrıkesicileri sadece bir eczanede alabilirsiniz. Reçetesiz satılanlar Panadein, Aspalgin ve Nurofen Plus gibi markalara sahiplerdir. Avustralya hükümeti, 2016’nın ortasından itibaren kodein içeren herhangi bir ilacın sadece reçete ile satılacağını açıkladı.

Parasetamol için en yüksek yetişkin dozunun günde 4 gram (sekiz hap) olduğunu unutmamak önemlidir. Önerilen dozdan daha fazlasını almak, karaciğerinize zarar verebilir.

Şiddetliden orta düzeye kadar olan ağrıları dindirmek için genellikle doktor tarafından yazılan ağrıkesiciler, kodein ile beraber opiyoid ağrı kesiciler olan parasetamol hapları (Panadein Forte) ve tramadol haplardır.

Kırılan bir kemikten veya bir ameliyattan sonra yaşadığınız şiddetli ağrı, genelde doktorunuz yazacağı güçlü ağrıkesiciler gerektirir. Bu, bir hap veya iğne ile verilen morfin olabilir. Morfin benzeri ilaçlar, ağrıyı kesmek için beyinde, omurilikte ve diğer vücut bölgelerinde bulunan, opiyoid alıcıları olarak adlandırılan belirli proteinlerle etkileşime girerek ağrıyı dindirirler. Bu opioid alıcıları, endorfin adı verilen vücudun kendi doğal ağrı kesici moleküllerinin kullandıkları ile aynıdır.

Nöropatik ağrı

Nöropatik ağrı, sinirlere gelen zarar yüzünden kaynaklanır. Nosiseptif ve iltihapsal ağrı durumlarının dindirilmesi için etkili olan morfin, NSAID’ler ve parasetamol gibi ağrıkesiciler, nöropatik ağrının dindirilmesi için etkili değillerdir. Bunun sebebi, sinir yaralanmasını takip eden nöropatik ağrının altında yatan işleyişlerin, nosiseptif ve şiddetli iltihapsal ağrıya sebep olanlardan farklı olmasıdır.

Aslında depresyon ve epilepsiyi tedavi etmek için geliştirilmiş ilaçlar, nöropatik ağrının dindirilmesi için ilk seçenek tedavileri olarak önerilirler.


 

Antidepresanlar, vücudun ağrı ile mücadele eden yollarını destekleyerek nöropatik ağrıyı hafifletirler. Buna, ağrı sinyalini omurilik seviyesinde engelleyen, beyindeki sinyal gönderimini artırmak da dahildir. Anti-epilepsi ilaçlarının nöropatik ağrıyı dindirdiği detaylı mekanizmalar türlü türlüdür fakat kesin etki, ağrı sinyallerini köreltmek üzerinedir.

Migren ağrısı

Migren, özellikle güçten düşüren bir ağrı türüdür. Genelde mide bulantısı, kusma ve ışık ile sese duyarlılık eşlik eder. Birkaç saatten birkaç güne kadar sürebilir. Bazı insanlar, yanıp sönen ışıklar veya koku algılamada değişimler gibi migrenin geldiğini gösteren erken uyarı işaretleri niteliğindeki belirtiler yaşarlar.

Eğer parasetamol, aspirin, ibuprofen veya ergotamin (beyindeki kan damarlarını daraltarak migreni hafifletmek için özel olarak yapılmıştır) gibi ağrıkesiciler, belirtilerin başlangıcında alınırsa migren çoğu kez durdurulabilir veya şiddeti azaltılabilir. Şiddetli bir migren nöbetinden ıstırap çekenler için, triptan olarak bilinen reçeteye yazılan ilaçlar, beyin kan damarı genişlemesini tersine çevirerek etkili tedaviler olabilirler.

Devamlı iltihapsal ağrı

Devamlı ağrı, yetişkinlerde her beş kişiden birini etkileyebilir. En yaygın olanlarından birisi, eklem iltihabının en yaygın türü olan, osteoarteritinden kaynaklanan ağrıdır. Osteoarterit ağrı, genelde diz veya kalçada bulunan eklem yerindeki hastalıktan kaynaklanan devamlı bir iltihapsal ağrıdır. Eklem kıkırdağı ve altındaki kemik bozuldukça, eklem iltihaplanır ve bu da ağrıyı tetikler. Osteoarterit için ilk tercih edilen ağrıkesici parasetamoldur.

Daha şiddetli ağrıya sahip olan insanlar için, naproksen gibi NSAID’ler daha etkili olabilir. Fakat bunların devamlı kullanımı, yan etkilerin artmasıyla ilişkilendirilmiştir, özellikle mide zarının ülserleşmesi ve kanamasıyla. Daha az yaygın şekilde, morfin veya morfin gibi güçlü ağrı kesici ilaçlar reçeteye yazılır.

Kanser ağrısı

Çoğu kanser ağrısı, tümörün vücudunuzdaki kemiklere, sinirlere veya diğer organlara baskı yapmasından kaynaklanır. Kemoterapi veya radyoterapi gibi kanser tedavileri ile de ağrı meydana gelebilir. Genellikle parasetamol ile birlikte düzenli olarak ağızdan alınan morfin benzeri ağrı kesiciler, ortadan şiddetliye kadar devamlı kanser ağrısı için reçeteye yazılır.

Tedavinin başlangıcında veya bir doz artışından sonra genellikle uykulu olma hali meydana gelse de, genelde bu durum birkaç hafta sonra azalır. Mide bulantısı, kusma ve kabızlık yan etkilerini en aza indirmek için, tedavinin başlangıcında mide bulantısına karşı ve kabız giderici etkenler verilir.

Yine de, kabızlık devam ederken kabız giderici kullanımının sürdürülmesi çok önemlidir.

 


Kaynak :

  1. Bilimfili
  2.  Here’s why different painkillers are only effective for certain types of pain, www.sciencealert.com/here-s-why-different-painkillers-are-only-effective-for-certain-types-of-pain

Dünyanın ilk 12 saat etkili ağrı kesici bantı

Normalde ağrı kesiciler kısa süreli etkiler gösteriyor ve bu da ağrının birkaç saat içerisinde yeniden başlamasına neden oluyor. Sıklıkla ilaç almak sağlığa zararlı olduğundan dolayı hasta, bu ağrılara uzun bir süre katlanmak durumunda kalıyor. Geliştirilen yeni bir ağrı kesici bant ise etkiyi uzun zamana yayarak ağrının yeniden başlamasını önlüyor.

Warwick Üniversitesi ve ilaç araştırma şirketi Medherant‘ın ortaklığında yürütülen çalışmada ibuprofen adı verilen ağrı kesiciyi, jel formundaki ağrı kesicilere göre üzerinde yüzde 30 daha fazla tutabilen bant geliştirildi. Bu bant esnek yapısıyla vücutta rahatsızlık hissi yaratmıyor ve ilacın dozajını dengeleyerek 12 saat boyunca acının kesilmesini sağlıyor. Kronik ağrıları gidermede önemli bir rol oynayacağı düşünülen bantın 2 yıl içerisinde piyasadaki yerini alacağı belirtiliyor.

Kaynak: Log