Feksofenadin

Ticari isimler: Telfast®, Telfastin®, Teldane®, Allegra

“Feksofenadinin” kimyasal yapısından ve önceki bileşiklere olan kökeninden kaynaklanmaktadır. “Fexofenadine” içindeki “fen” bölümü, onun eski antihistamin terfenadin ile ilişkisine işaret ediyor. “Fexo-” öneki, onu benzersiz bir bileşik olarak farklılaştırırken, kolay tanınması için önceki modele benzerliğini korur.

“Feksofenadin” adı, kimyasal yapısından ve eski antihistamin terfenadin ile olan ilişkisinden türetilmiştir. Feksofenadin, diğer bazı ilaçlarla birleştirildiğinde ölümcül kalp ritmi anormallikleriyle ilişkilendirilen terfenadine daha güvenli bir alternatif olarak geliştirildi.

İkinci nesil bir antihistaminik olan Feksofenadin, alerjik semptomların giderilmesini ve uyuşukluk riskinin azalmasını sağlar. Tüm ilaçlar gibi, reçete edildiği şekilde ve bir sağlık uzmanının rehberliğinde alınmalıdır.

Feksofenadin, saman nezlesi ve kurdeşen gibi alerji semptomlarını tedavi etmek için kullanılan bir antihistamindir. İkinci nesil bir antihistaminiktir, yani uyuşukluğa neden olma ihtimali birinci nesil antihistaminiklere göre daha azdır.

Farmakolojik Profil:

Sınıflandırma: Feksofenadin ikinci nesil bir antihistamindir; bu, birinci nesil antihistaminiklere kıyasla uyuşukluğa neden olma ihtimalinin daha düşük olduğu anlamına gelir.

Etki Mekanizması: Histamin H1 reseptörlerini bloke ederek çalışır, böylece vücutta alerjik semptomlara neden olan bir madde olan histaminin etkilerini önler.

Endikasyon:

  • Mevsimsel alerjik rinit (saman nezlesi)
  • Kronik idiyopatik ürtiker (kurdeşen)

Uygulama ve Dozaj:

  • Yetişkinler: Alerjik rinit veya ürtikerin tedavisi için tipik doz günde bir kez 120 mg ila 180 mg’dır.
  • Çocuklar: Doz yaşa ve kiloya göre değişir. Pediatrik dozaj kurallarına uymak veya bir sağlık uzmanına danışmak önemlidir.
  • Metabolizma: Feksofenadin karaciğer tarafından önemli ölçüde metabolize edilmez, bu da diğer bazı antihistaminiklerle karşılaştırıldığında ilaç etkileşimi riskinin azaldığı anlamına gelir.

Yan Etkiler: Yaygın yan etkiler arasında baş ağrısı, baş dönmesi ve mide rahatsızlığı sayılabilir. Ancak birinci nesil antihistaminiklere göre uyuşukluğa neden olma potansiyeli daha düşüktür.

Kontrendikasyonlar: Feksofenadin genel olarak güvenli olsa da, diğer ilaçlarla, özellikle de Feksofenadin emilimini azaltabilen alüminyum veya magnezyum içeren antasitler ile olası etkileşimleri dikkate almak önemlidir.

Tarih

Feksofenadin ilk olarak 1993 yılında Massachusetts merkezli biyoteknoloji şirketi Sepracor tarafından sentezlendi. Şirket daha sonra geliştirme haklarını Hoechst Marion Roussel’e (şu anda Sanofi-Aventis’in bir parçası) sattı ve ilaç daha sonra 1996 yılında ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylandı.

Feksofenadin, ciddi kalp aritmilerine neden olma potansiyeline ilişkin endişeler nedeniyle 1998 yılında piyasadan çekilen birinci nesil bir antihistamin olan terfenadinin bir metabolitidir. Feksofenadin bu riske sahip değildir ve piyasadaki en popüler antihistaminiklerden biri haline gelmiştir.

2011 yılında feksofenadin Amerika Birleşik Devletleri’nde tezgah üstü (OTC) satış için onaylandı. Tabletler, kapsüller ve sıvı dahil olmak üzere çeşitli formlarda mevcuttur.

1993: Feksofenadin, Sepracor tarafından sentezlendi.
1996: Feksofenadin FDA tarafından onaylandı.
1998: Terfenadin, kalpte aritmi riski nedeniyle piyasadan çekildi.
2011: Feksofenadin Amerika Birleşik Devletleri’nde OTC satışı için onaylandı.

Kaynak:

  1. Simons, F. E. R., & Simons, K. J. (2011). Histamine and H1-antihistamines: Celebrating a century of progress. The Journal of Allergy and Clinical Immunology, 128(6), 1139-1150.e4.
  2. Arikoglu, T., Asal, G., Batmaz, S. B., Eskandari, G., & Helvaci, I. (2014). Efficacy of Fexofenadine in the Treatment of the Pruritus in Patients with Chronic Idiopathic Urticaria: A Randomized, Double-blind, Placebo-controlled Study. Acta Dermatovenerologica Croatica, 22(2), 92-97.

Click here to display content from YouTube.
Learn more in YouTube’s privacy policy.

İnsanlar Neden Art Arda Üç Kez Hapşırır ve Neden “Çok Yaşa” Denir?

Alerji döneminizde hiç dışarıda dolaşmaya çıkıp, neredeyse kafanızı yere indiremeyecek kadar seri, bir dizi“Hapşuu” tepkisini deneyimlediniz mi? Eğer siz de büyük çoğunluğun içinde yer alıyorsanız cevabınız muhtemelen; ‘evet’tir. Ancak bu hapşırma nöbetleri bazen rahatsız edici olsa da, birden fazla hapşırmanın bilimsel bir nedeni var.

Öncelikle, ilk etapta hapşırığa sebep olan şeyin ne olduğuna ve  hapşırdığınızda vücudunuzda neler olduğuna değinerek başlayalım.

Hapşırma, toz ve hastalıktan tutun da duygusal tepkilere ve hatta güneş ışığına kadar çeşitli sebeplerden kaynaklanabilir. Fakat hapşırığın asıl sorumlusu, burnunuzun ve boğazınızın içerisindeki mukus zarlarıdır.

Öte yandan bir hapşırık anında, göğüs kaslarınız ciğerlerinize basınç yapar ve bu durum da ani bir havanın dışarı çıkmasına sebep olur. Bu sırada boğazınız sıkı bir şekilde kapanır ve bu da havanın burnunuzdan yaklaşık olarak saatte 160 km hızlara ulaşabilen bir hızda atılmasına sebep olur.

Ve asıl hikaye şimdi başlıyor. Çünkü saatte 160 km hızlara ulaşabilen bir hava yaklaşık olarak 2000 ila 5000 kadarbakteri damlacıklarıyla doludur (miktar/ağırlık).

Peki neden sıklıkla üçleme şeklinde hapşırırız?

Hapşırıklar genellikle burnumuza girerek burun mukozamıza ulaşan yabancı bir parçacıkla ya da dış bir uyarıcıyla başlar. Bu durum da histamin salınımını tetikler ve histaminler de burnumuzdaki sinir hücrelerini rahatsız eder. Bu rahatsızlık da burunda bulunan ve kaşıntı yapan şeyi, güçlü bir hava püskürtmesiyle dışarı atma isteği olarak hapşırığı ortaya çıkarıyor.

Tek bir hapşırık, sistemimizden zararlıları atmak için bazen yeterlidir. Ancak tek bir hapşırıktan sonra hala burnunuzun direği sızlıyorsa, burnunuz ikinci bir hapşırığı ortaya çıkarır. Yani; ikinci hapşırığınız, ilk hapşırığınızın görevini yeterince yerine getirmediğinin bir göstergesidir. Peş peşe üç kez hapşırmak ise sistemimizin çok daha derinlerdeki rahatsız edici şeyleri dışarı atmak istediğinin işaretidir.

Dolayısıyla, üçlemedeki ilk hapşırık derinlerdeki rahatsız edici şeyleri koparmaya yarıyor, ikincisi onları burnumuza getiriyor, üçüncüsü ise bütün bu rahatsızlık verici, kaşındırıcı şeyleri dışarı atıyor. Bu işleyiş, mukozanızın rahatsızlık verici her ne varsa onu temizlemesi için gerekli bir işleyiştir. Eğer ki, etrafınızda birden fazla hapşıran insanlar görüyorsanız ya da siz defalarca hapşırıyorsanız, bu durum hapşırıkların zayıf olduğunu gösterir.

Bunun yanı sıra; hapşırma davranışı da tıpkı gülüşlerimizde olduğu gibi kişiden kişiye değişkenlik gösterir. Kahkahaların kişiden kişiye farklılık göstermesine sebep olan her şey, hapşırıklar için de geçerlidir. Fakat art arda gelen hapşırıklar, vücudunuzun hava yollarını normal olarak temizlemesinden biraz daha fazlasını içerir.

Peki, birisi hapşırdığında, insanlar neden “çok yaşa” derler? 

Murat Songu

ve Metin Önerci‘nin geçtiğimiz yıl Nasal Physiology and Pathophysiology of Nasal Disorders ‘da yayımlanan “Physiology and Pathophysiology of Sneezing and Itching: Mechanisms of the Symptoms” başlıklı makalesine göre; Antik Yunan ve Antik Romalılarda; hapşırmanın iyi bir sağlığın işareti olduğu düşünülürdü, bu yüzden de “çok yaşa” tepkisi bu durumu kutlamak için kullanılırdı.

Yani, art arda birden fazla hapşırmamız; boğazımızda ya da geniz bölgemizde sıkışmış potansiyel olarak tehlikeli ve rahatsızlık verici şeyleri vücuttan uzaklaştırma noktasında üç aşamalı bir sürecin işlemesinden kaynaklıdır. Eğer hapşırmaya devam ederseniz, söz konusu rahatsızlık verici şey etrafınızdaki havaya saçılır ve vücudunuz rahatlayana kadar bir süre bu şeyden uzaklaşmış olursunuz.

Aşağıdaki yavaş çekim görüntüde rahatsızlık verici maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasında hapşırığın ne kadar işlevsel olduğunu görebilirsiniz.

Click here to display content from Vimeo.
Learn more in Vimeo’s privacy policy.


Kaynaklar:  Bilimfili
1- Songu, Murat, and T. Metin Onerci. “Physiology and Pathophysiology of Sneezing and Itching: Mechanisms of the Symptoms.” In Nasal Physiology and Pathophysiology of Nasal Disorders, pp. 139-152. Springer Berlin Heidelberg, 2013.
2- American Institute of Physics (AIP). “The complex sneeze, caught on tape.” ScienceDaily. www.sciencedaily.com/releases/2015/11/151123102939.htm (accessed April 30, 2016).
3- Geggel, L. “Why Do People Sneeze in Threes?” LiveScience. http://www.livescience.com/54498-why-people-sneeze-three-times.html (accessed May 1, 2016)
4- Dockrill, P. “Watch: Slow-motion sneezing is totally gross but helps explain how we get sick.” ScienceAlert. http://www.sciencealert.com/watch-slow-motion-sneezing-is-totally-gross-but-helps-explain-how-we-get-sick (accessed May 1, 2016)
5- Kirschner, C. “What happens to your body when you sneeze?” Mother Nature Network. http://www.mnn.com/health/allergies/questions/what-happens-to-your-body-when-you-sneeze (accessed May 1, 2016)