Gerçek Altıncı Hissiniz

Antik Yunan ve Aristo’dan beri temelde 5 duyumuz olduğu herkesçe bilinir. Bu beş duyu ile; çevremizi görür, duyar, koklar, dokunur tadarız. Peki size gizli bir süper gücünüz olduğunu söyleseydik?

Propriyosepsiyon Duyusu

Gözlerinizi kapayın ve avuç içiniz yukarı bakacak şekilde bir elinizi önünüze doğru uzatın. Muhtemelen diğer elinizi havada duran elinizin tam yanına getirebilirsiniz. Peki gözleriniz kapalı olduğu halde elinizin nerede olduğunu nasıl biliyorsunuz? Burada dokunma duyunuzun iş üstünde olduğu tahmininde bulunabilirsiniz, fakat aslında olan tam olarak bu değil.

Doğru cevap farklı bir yetiye ait: Birçoğumuzun hafife aldığı; altıncı hissimiz.

Propriyosepsiyon kelimesi Latince kökenli ve “kişinin kendini kavraması” anlamına gelen bir kelimedir. Propriyosepsiyon denen iç algımız; boşlukta bulunan uzuvlarımızın vücudumuzun geri kalanına göre nerede olduğunu bilme duyusudur.

Elinize bakmadan ve tam olarak nerede olduğunu görmemenize rağmen, bazı nesneleri tutabilir ve onları hareket ettirebilirsiniz.

Bu altıncı hissimiz; aslında basit bir duyu değildir. Vücudumuzun duruş pozisyonunu (ve onu değiştirmek için ne kadar efor harcanması gerektiğini) kestirebilmek için, beynimiz vücudumuz boyunca çalışan sayısız kaynaktan gelen bilgiye dayanır. Bunların arasında; kaslarda, tendonlarda, eklemlerde ve deride; çekmeye, harekete ve basınca duyarlı sinir uçları da vardır. Aynı zamanda, dengede durmamıza yardımcı olan iç kulağımızdaki vestibüler sistem de bu süreçte görev alır. Bu organlarımızdan gelen girdiler denge ve hareket koordinasyonumuzdan sorumlu beyin parçası olan beyinciği besler. Bilim insanları beynin bu girdileri direkt olarak diğer kaynaklardan gelen bilgilerle birleştirdiğini düşünüyorlar.

Peki propriyosepsiyonu anlamamız neden bu kadar önemli? 

Kısaca söyleyelim; çünkü gündelik yaşamımız için oldukça önemli. Çünkü propriyosepsiyon sayesinde bakmadan hareket edebiliriz. Karanlık bir odada olduğunuzu hayal edin. Propriyosepsiyonunuz olmadan hareket edemezsiniz, çünkü ayaklarınızı göremezsiniz.

Öte yandan; propriyosepyon çok karmaşık olmasından kaynaklı, kolayca aldatılabilir. Bunu kendiniz de deneyebilirsiniz. İşte size kendi başınıza deneyebileceğiniz bir test:

Pinokyo illüzyonu 

İşaret parmağınızı burnunuzun ucuna değdirin. Bir arkadaşınızdan telefonunun titreşimini çalıştırarak bisepsinize (burnunuza değdirdiğiniz kolunuzda) değdirmesini isteyin. Telefonun oluşturduğu bu titreşimler kas liflerinize gider ve gerildiğini düşünmeye sebep olur. Bu da kolunuzun yüzünüzden uzaklaştığı hissini verir ve burnunuza hala dokunduğunuz için de bu sinyaller beyninizde burnunuzun uzadığı algısını oluşturur.

Propriyosepsiyon aldatılabilir bir histir, fakat oldukça önemli bir histir. Bilim insanları; beynin, gelen bilgileri nasıl işlediği ve sentezlediğine dair çalışmalarını sürdürüyorlar. Ve bütün süper güçlerde olduğu gibi, bu gücün temelinde de hala çözülmeyi bekeleyen gizemler var. Kim bilir, belki bir gün, siz, bir “süper kahraman” olur ve propriyosepsiyonla ilgili her şeyi açığa çıkarırsınız.


Kaynakça: Bilimfili,
1- en.Wikipedia, “Proprioception”, https://en.wikipedia.org/wiki/Proprioception
2- Society for Neuroscience, “Your Sixth Sense”, https://www.youtube.com/watch?v=A1BVp5aivtA&list=PLUXnlfxIfR9-la3KEenkj1ZDrHqxUJkvt&index=3

Derin Nefes Almak Uyumanıza Yardımcı Olabilir

Geceleri sizi uyumaktan alıkoyan şey nedir? Derin düşüncelere dalmak, ya da ertesi günün stresini yaşamak beynin rahatlamasına engel olur. Uykusuz kaldığınızda, kendinizi düşüncelerden almakta zorluk çekersiniz ve işte tam bu noktada da nefes alış-veriş biçiminiz uyumanız noktasında size yardımcı olabilir. Nefes alış verişinin stresi azalttığını gösteren çalışmalar mevcuttur.

Kontrollü olarak derin nefes alıp-vermek uzun süre boyunca geleneksel Doğu tedavi yöntemlerinin birisi olmuştur. Yöntem; 70’lerde Dr. Herbert Benson tarafından en çok satan kitabı The Relaxation Response ile Batı’ya yönelmiş ve bilimsel olarak da kimyasal içermeyen çeşitli yollarla stresi azalttığı gösterilmiştir.

Kontrollü derin nefes ile neyi başarabilirsiniz?

Kontrollü derin nefes, kandaki pH seviyesini değiştirebilir ve kalp atış hızınızı azaltmasının ve kaslarınızırahatlatmasının yanısıra kan basıncınızı düşürür, bu durum da beyninize daha fazla oksijenin gitmesine yol açar. Bununla birlikte, rahatlama tepkisini kontrol eden parasempatik sinir sisteminin önemli bir parçası olan vagus sinirini uyararak vücudun stres tepkisini azaltabilir. Bu sinir, bizi rahatlatan ve endişeden uzaklaşmamızı sağlayan beyin-vücut kanalıdır.

Yüksek bir uyarım seviyesinde olmayan beyin, düşüncelere kapılmak yerine onlarla daha az zaman harcar. Nefes alış-verişinize odaklanmak, sizi, uykuya dalmanızı kolaylaştıracak derin bir rahatlama hissine teşvik eder.

Nasıl Yapacağız?

Derin nefes alma egzersizine başlamadan önce, yatakta rahat bir pozisyon yakalayın. Pozisyonunuzu yakaladıktan sonra, vücudunuza odaklanarak kaslarınızı gevşetmeye ve rahatlamaya başlayın. Eğer beyniniz bu odaklanmadan kaçıyorsa, dikkatinizi tekrar vücudunuza yöneltin. Odaklanma sorunu yaşıyorsanız cesaretiniz kırılmasın, çünkü dikkat dağınıklığı tamamen normaldir ve düşüncelere dalmayı nasıl engelleyebileceğinizi öğrenmeniz zaman alır ve pratik gerektirir.

Nefes alış-verişlerinizin farkına varmaya başlayın ve vücudunuzda hissedin -karnınızdan, göğsünüzden ve burnunuzdan. Soluk alışınızdan soluk verişinize kadar her nefesinize odaklanın. Sonra, derin bir nefes alın, birkaç saniye tutun ve nefes verin. Dikkatinizi her soluk alışınıza ve verişinize odaklayarak bu düzeni birkaç dakika boyunca sürdürün. Eğer dikkatiniz kaçıyorsa, sakince tekrar nefesinize odaklanın.

Nefes alıp-verirken vücudunuzda herhangi bir gerilmenin olup olmadığını, başınızdan ayak parmaklarınıza kadar tarayarak arayın. Eğer bir gerginlik hissediyorsanız, nefesinizi vücudunuzun bu bölgesine “gönderebilirsiniz.” Sonra tekrar nefes alış-verişlerinize geri dönün. Her nefes alışınızda ve verişinizde daha da rahatladığınızı hissedin. Umuyoruz ki, her şey yolunda giderse uykuya dalacaksınız.


Kaynak:

  1. Bilimfili,
  2. Harvard Medical School
  3. The Healing Power of the Breath: Simple Techniques to Reduce Stress and Anxiety, Enhance Concentration, and Balance Your Emotions Paperback – June 12, 2012 by Richard P. Brown (Author), Patricia L. Gerbarg (Author)
  4. Van Wickle’s, “How Deep Breathing Can Help You Sleep,” http://vanwinkles.com/how-deep-breathing-can-help-you-sleep