Oyun Bağımlısı Gençlerin Beyinlerinde Güçlü Bağlantılar Bulundu

Internet oyunu rahatsızlığına sahip binlerce gencin sahip olduğu belirtiler, başka bağımlılıklarla tıpatıp aynı görünebilir: Zaman ve oyuna harcanan para üzerinde kontrol kurulamaması, aile ve arkadaşlardan uzaklık, göz ardı edilen okul ödevleri. Addiction Biologydergisinde yayımlanan yeni bir araştırmaya göre ise bu kişilerin beyinleri de diğer bağımlılar gibi normal bireylerin beyinlerden farklı görünebilir. Oyun bağımlılığı olan gençlerin beyinlerindeki değişik bölgeler arasında normal insanların beyinlerine oranla daha güçlü bağlantılar görülebilir. Beyin fonksiyonları açısından bakıldığında kötü bir şey değilmiş gibi görünen bu bağlantılar, aynı zamanda bazı psikiyatrik sorunlara da yol açabiliyorlar.

Yayımlanan araştırmada araştırmacılar, internet oyunu bağımlılığı olan 78 genç ile bağımlılıkları olmayan 73 gencin beyin fMRI taramalarını alıp karşılaştırmaya tabi tuttular. Yapılan karşılaştırmada ise beyinde yer alan 25 farklı bölgenin bağlantılarına bakıldı.

Ortaya çıkan sonuçta internet oyunu bağımlılığı olan gençlerin beyinlerindeki bazı bölgeler arasında daha güçlü bağlantılar olduğu tespit edildi. Bunlardan bazıları bireyin bilişsel kabiliyetini artıran etkiler yaratıyordu. Mesela bağımlı bireyler, oyunlarda yaşanan saldırılar gibi ani ve önemli olaylara daha çabuk tepki verebiliyorlar.

Çalışmanın yazarlarından Jeffrey Anderson, PsyPost’a şu açıklamalarda bulundu: “Beyin ağları arasındaki bu güçlü bağlılık, hedeflere daha güçlü bir şekilde dikkat edilmesini ve çevre hakkındaki yeni bilgilerin daha çabuk algılanmasını sağlayabilir. Beyinde yaşanan değişimler sonunda bazı bireylerin daha verimli düşünmesine yol açabilir.”

Ancak ortaya çıkan diğer sonuçlar ise araştırmacıları endişelendiren niteliktelerdi. Güçlü bağlar down sendromlu, şizofrenik ve otizmli bireylerde de görülen dürtülerin kontrolü hususundaki zayıflığın, bağımlı insanlarda da görülmesine yol açabilir. Bu tarz bağlantılar ise bireyin dikkatinin daha çabuk dağılmasına yol açabilir.

Yapılan araştırma, internet oyunu bağımlılığı alanında gelecekte sinir bilimsel açıdan yapılacak araştırmalar açısından çok güzel bir temel oluşturmakta. Araştırmanın kadınları incelemediğini ve dolayısıyla internet oyunu bağımlılığına sahip tüm bireylerin beyinleri hakkında genelleme yapmanın doğru olmayacağını belirtmekte fayda var. Araştırmacılar bağımlılığa sahip kadınların, erkek bağımlılara kıyasla daha fazla ruh hali bozukluklarına sahip olduklarına dikkat çekiyorlar. Ayrıca araştırmacılar oyun bağımlılığına sahip bireylerin bu tarz bağlantılar geliştirdiği sonucuna ulaşmış olsalar da bu tarz beyin yapısına sahip bireylerin oyun bağımlısı oldukları ihtimali de bir kenarda durmakta.

Gelecek çalışmada araştırmacılar, bu bağlantıların bilişsel kabiliyeti ne düzeyde etkilediğini ölçmek istiyorlar.

Kaynak:

  1. Popsci Türkiye
  2. Doug Hyun Han,*, Sun Mi Kim, Sujin Bae, Perry F. Renshaw and Jeffrey S. Anderson Brain connectivity and psychiatric comorbidity in adolescents with Internet gaming disorder Addiction Biology 22 DEC 2015 DOI: 10.1111/adb.12347

Canlı Güllerin İçinde Çalışabilen Elektrik Devreleri Geliştirdi

Makinelerle hayvanları birleştirmek bilim-kurgularda sıkça karşılaştığımız bir temadır. Ancak bitkilerle makinelerin karışımına sıkça rastladığımız söylenemez. Science Advances’tayayınlanan ve İsveç’teki Linköping Üniversitesi’nin Organik Elektronikleri Laboratuvarı çalışanları tarafından yapılan araştırmaya göre koparılmış güllere elektronik sistem entegre edildi.

Bahsi geçen laboratuvar bu sistem üzerinde 20 yılı aşkın bir süredir çalışmaktaydı. 1990’larda ağaçlara elektronik devreler entegre etmeye çalışan araştırmacılar, finansman sorunları yüzünden bu çabalarını devam ettirememişlerdi. Ancak bu sefer araştırmalarını güller üzerinde gerçekleştirmeyi başarmış durumdalar.

Araştırmanın başında yer alan Magnus Berggren’in açıklamasına göre “Artık gerçekten bitkileri enerji üretiminde kullanabileceğiz. Bitkilerin içine yerleştirdiğimiz sensörler klorofilde üretilen enerjiyle çalışmakta. Her şey doğal işleyiş ile oluşmakta ve bu enerji üretiminde bitkilerin tamamen kendi gelişmiş sistemlerini kullanmaktayız.”

Peki bu sistem tam olarak nasıl çalışıyor? Bilim insanları, bitkilerin damar sistemleri tarafından emilebilecek PEDOT-S isimli özel bir polimer geliştirdi. Bu madde, bitki tarafından emildikten sonra bitkinin odun borusunda elektrik sinyallerini iletebilecek ancak aynı zamanda bitkinin besinlerini taşımasını engellemeyecek bir kablo ağı örüyor. Bitkiler de tıpkı insanlar gibi vücutlarında elektriği iletebilen elektrolitler ihtiva ediyorlar. Elektrolitleri ve örülen kabloları birbirine bağlamayı başaran bilim insanları, oluşturdukları devreyle transistör ve basit dijital mantık geçidi elde edebiliyorlar. Aynı polimeri ışıklandırarak, gülün yapraklarının değişik renklerde görünmesi de sağlanabiliyor.

Bu gelişme, gelecekteki bilgisayarınızı yaratma konusunda çok büyük faydalar sağlamayacak olsa da ekolog ve bitki biyologları açısından çok önemli bir gelişme. Bitkilerin içinde yaratılan elektrik devreleri sayesinde araştırmacılar, bitkiler hakkında daha önce hiçbir zaman ulaşamadıkları detaylı bilgiler elde etme şansına kavuşabilecekler; tıpkı kalp ve beyin aktivitelerini gözlemlemekte kullanılan sensörler gibi. Bu sayede de Dünya ekosistemindeki önemli parçalardan biri olan bitkiler hakkında çok daha fazla şey öğrenebileceğiz.

 Kaynak: Popsci