Bireysel Beyin Farklılıkları Mental Yetenekleri Şekillendiriyor

Herkes farklı kişilik özelliklerinin karışımına sahip: Kimimiz dışa dönük, kimimiz zor bir kişilik ve kimimiz evhamlıyız. Yapılan yeni bir çalışma, beynin de hem anatomik hem de akıl ve hafıza gibi zihinsel faktörleri etkileyen farklı karakterlere sahip olduğunu öne sürüyor.

Sonuçlar NeuroImage dergisinde yayımlanmakta.

Çalışmanın lideri, University of Illinois’den sinirbilim profesörü ve aynı zamanda Beckman Institute for Advanced Science and Technology üyesi olan  Aron K. Barbey: “Bilişsel sinirbilimde temel odak araştırmalardan biri zekanın beyin yapısı ve fonksiyonlarındaki bireysel farklılıklar tarafından nasıl şekillendirdiğinin anlaşılmasıdır.” diyor.

Yıllarca, bilişsel sinirbilimciler beynin belli bölgeleri ile genel zeka veya hafıza gibi zihinsel süreçler arasında ilişki bulmaya çalıştı.

Günümüze kadar, araştırmacılar beyin yapısı ve işlevlerinin kapsamlı ölçümlerini bir analizde başarılı bir şekilde bir araya getirebilmiş değildi.

Barbey ve ekibi ise beynin tüm yapısına ait büyüklüğü ve şekli ölçtü.

 

Beckman Institute’te doktora sonrası araştırmacı ve makalenin baş yazarı olan Patrick Watson: “Sinir lifi demetleri, ak madde kanalları, hacmi, kortikal (kabuksal) kalınlık ve kan akışını inceleyebildik. Ayrıca, yürütme özellikleri ve işler bellek gibi bilişsel değişkenlere de aynı anda bakabildik.” diyor.

Bağımsız bileşen analizi denilen bir istatistiksel yöntem kullanarak, araştırmacılar birbiriyle ilişkili olan ölçümleri dört özgün özellik altında gruplandırdı. Bu dört özellik birlikte bireylerin beyinlerindeki anatomik farklılıkları açıkladı. Özellikler, genelde beyin büyüklüğü ve şekli ile bireyin yaşı gibi beyin biyolojisindeki farklılıklardan kaynaklanmaktaydı.  Bu faktörler insanlar arasındaki bilişsel yetenek farklılıklarını açıklayamadı. Araştırmacılar sonrasında bu dört özellik ile açıklanamayan beyin farklılıklarını inceledi. Geriye kalan bu farklılıklar zeka ve hafıza gibi bireysel farklılıklarla açıklandı.

“Genel zekayı belirleyen ve zeka için önemli bir spesifik beyin ağı olan frontoparyetal ağdaki farklılıklardan sorumlu bilişsel-anatomik özellikleri belirleyebildik.” diyor Barbey.

Watson: ” Bu çalışmada raporlanan 4 özellik beynin insanlar arasında nasıl farklılık gösterdiğini incelemek için özgün bir yöntem. Bu bilgi, araştırmacılara bilişsel yeteneklerdeki çok belli olmayan farklılıkları çalışmaları konusunda yardımcı olabilir. Beyinler yüzler kadar farklı ve bu çalışma bizim ‘normal’ beynin nasıl olduğunu anlamamıza yardımcı oldu. Beklenmeyen beyin farklılıklarına bakarak, beynin hafıza ve zeka gibi şeylerle ilgili kısımlarına doğru yönelebiliyoruz  “diyor.

 


Kaynak :

  • Bilimfili,
  • P.D. Watson, E.J. Paul, G.E. Cooke, N. Ward, J.M. Monti, K.M. Horecka, C.M. Allen, C.H. Hillman, N.J. Cohen, A.F. Kramer, A.K. Barbey.Underlying sources of cognitive-anatomical variation in multi-modal neuroimaging and cognitive testing.NeuroImage, 2016; 129: 439 DOI: 10.1016/j.neuroimage.2016.01.023

Neden Unuturuz: İşte Hafızamız Hakkında 5 İlginç Gerçek

Beyin oldukça karmaşık bir organdır ve hafıza da bu karmaşıklığın dışında değildir. Akademide nasıl hatırladığımız ve nasıl unuttuğumuz üzerine yapılmış yığınla araştırma var. Öte yandan insan hafızasının dayandığı modele dair henüz kesin bir şey bilinmiyor.

Çeşitli hafıza tipleri vardır ve beynin de her birine özel bir unutma biçimi söz konusudur. Psikologlar unutmamızın çeşitli yollarının sınıflandırmasını yaparken, biyologlar da hücresel düzeyde unutma mekanizmaları üzerine çalıştılar.

Yapılan çalışmalar gösteriyor ki; unutma gayet normal süreçtir ve hatta beynin çalışması için de oldukça önemlidir. İşte insanların unutma durumlarının arkasındaki 5 garip gerçek:

Kapı Eşikleri Hafızayı Nasıl Etkiliyor?

Kısa süreli hafızanın başarısızlığı ile ilgili yaygın bir gizemdir; insanlar neden orada olduklarını hatırlamaksızın kendilerini bir odada bulurlar. Böyle durumlar için araştırmacılar kapı eşiklerinin suçlanabilecek bir şey olduğunu söylüyor. Kapı eşiğinden doğru geçme davranışı beyne şu düşünceyi veriyor olabilir: “yeni bir sahne başladı ve bir önceki şeyleri bir kenara bırakmalısın.” Böylelikle de bu durum hafıza aralarına sebep oluyor.

University of Notre Dame ‘den psikolog Gabriel Radvansky:

“Kapı eşiğinde durmak ya da eşikten geçmek beyinde; olay bölümlerini ayıran ve önceki kayıtları bir kenara bırakan “olay sınırı” ifadesini ortaya çıkarır. Farklı bir odada alınan ve uygulamaya sokulan kararı hatırlamak zordur, çünkü bölümlere ayrılmıştır” diyor.

Fakat yine de, mental olay sınırları gereklidir, çünkü bu ayrıştırmalar beynimizin olay örgüsünü organize etmemize yardımcı olur, yalnızca nerede olduğunu hatırlamıyoruz ancak olayın ne zaman meydana geldiğini hatırlıyoruz. [Kapı Eşikleri Geçici Hafıza Kaybına Neden Oluyor]

Zihin Temizleme Aktiviteleri

Nadir de olsa, belli aktiviteler; geçici global amnezi olarak bilinen, geçici hafıza kaybına ve bilinç bulanıklığına sebebiyet verebilir. Örneğin, seks böyle bir hafıza problemine sebep olabilir. Bu hastalar dünü ya da daha da geçmişi unuturlar ve yeni hafızalar oluşturmakta güçlük yaşarlar.

Geçici global amnezi yaşayan insanlar, ciddi yan etkilere maruz kalmazlar ve hafıza problemleri genellikle birkaç saat içerisinde yok olur. Fakat bu durumun nasıl olduğu tam olarak bilinmiyor ve bu tip bir amnezi hastasının beyin taramaları da beyinde herhangi bir hasarın olmadığını gösteriyor.

Onlara Ulaşamasak da Hafızalarımız Varlığını Korur

Unutulmuş şarkılar biz farkında olmasak da beynimizde var olmaya devam edebilir mi?

2013 yılında Frontiers in Neurology ‘de yayınlanan bir çalışmada, bir kadının bilmediği (ancak çevresindekilerin bildiği) bir şarkıya dair müzikal halüsinasyonlara sahip olduğunu ileri sürdüler.

Bilimciler kadının şarkıyı bir zamanlar bildiğini fakat sonradan unuttuğunu söylüyorlar. Bu durum şu soruyu akıllara getiriyor; peki unutulan hafızalara ne oluyor?

Bilim insanları hafızaların beyinde tekrar geri çağrılabilen bir formda saklandığını ve tanınmaz bir halde olduğunu ileri sürüyorlar. Araştırmacılar kadının; bu hafızaların (müziksel) parçalara ayrılmış şekilde ancakanahtar denilebilecek kısımlarını kaybetmiş bir halde saklamış olabileceğinin, dolayısıyla da bu hafızaları tanıyamadığının mümkün olduğunu söylüyorlar.

Beyin Bebekliği Unutmak Üzere Programlanmış Olabilir

Çocukluğumuza dair hafızalarımız hayal meyal bir haldedir. Çoğunlukla insanlar yaşamlarının ilk zamanlarına –genellikle 3 ya da 4 yaş öncesine– ait hafızaları geri çağırmazlar. Bu durum bebeklik amnezisi olarak bilinir.

Bilim insanları önceleri; yaşamın bu ilk evrelerine dair olan hafızaların beyinde varlığını koruduğunu fakat çocukların onları izah edebilecek bir konuşma becerisine sahip olmadıklarını düşünüyorlardı.

Öte yandan, yapılan yeni bir araştırma; çocukların 3-4 yaş öncesi süreçte hafızalar oluşturduklarını fakat sonradan bilinçli mekanizmalar yoluyla unuttuklarını ortaya koydu. Bu duruma dair muhtemel açıklamalardan birisi ise;beynin gelişimidir. Beyin hızlıca büyürken ve hücreler oluşurken depolanan hafızalar silinir.

Beyin Hasarları Unutmaya Sebep Olabilir

Beynin hafıza oluşturmaktan, korumaktan ve geri çağırmaktan sorumlu yapılarında meydana gelen hasarlar nedeniyle hafızaları kaydetme şansına sahip olmadan önce onları kaybetmemiz de mümkün. Beynin bu kısımlarında meydana gelen hasarlar da amnezi türlerine sebep olabilir.

Bu tip amnezilere örnek olarak, akademide yaygın olarak bilinen; epilepsi hastalığınının tedavisi için girdiği ameliyat esnasında beyninin hipokampus bölümü çıkarılan bir hastanın yeni hafızalar oluşturabilme yetisini kaybetmesi vakasıdır. Bir başka ünlü vaka ise; bir virüs sebebiyle beyinde oluşan iltihaplanma sonucu hasta bir önceki vakadaki gibi hafıza oluşturma yetisini kaybetti.


Kaynak:

  1. Bilimfili,
  2. Bahar Gholipour, “Why You Forget: 5 Strange Facts About Memory”,
  3. Danilo Vitorovic and José Biller Musical hallucinations and forgotten tunes – case report and brief literature review Front. Neurol., 08 August 2013 | http://dx.doi.org/10.3389/fneur.2013.00109