Vitango®, Avrupa ve Asya’da geleneksel olarak yorgunluğu tedavi etmek ve fiziksel ve zihinsel performansı iyileştirmek için kullanılan çiçekli bir bitki olan Rhodiola rosea’yı içeren bitkisel bir ilacın tescilli ticari markasıdır. Bitkisel ilaçlar konusunda uzmanlaşmış bir Alman şirketi olan Schwabe Pharmaceuticals tarafından üretilmiştir.
Vitango®, her biri 200 mg Rhodiola rosea kökü ekstresi içeren film kaplı tabletler halinde mevcuttur. Geleneksel bitkisel ilaç olarak sınıflandırılır ve yalnızca uzun süreli kullanıma dayalı olarak yorgunluk ve halsizlik gibi stres semptomlarının geçici olarak hafifletilmesi için endikedir.
Vitango®’nun stres giderme konusundaki etkinliğinin bilimsel kanıtlarla tam olarak desteklenmediğini unutmamak önemlidir. Bazı çalışmalar Rhodiola rosea’nın adaptojenik özelliklere sahip olabileceğini, yani vücudun strese uyum sağlamasına yardımcı olabileceğini öne sürse de, etkinliğini ve güvenliğini doğrulamak için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.
Stresi yönetmek için Vitango® kullanmayı düşünüyorsanız, potansiyel faydalarını ve risklerini tartışmak ve sizin için uygun olduğundan emin olmak için bir sağlık uzmanına danışmanız çok önemlidir.
Göz önünde bulundurulması gereken bazı ek noktalar şunlardır:
Güvenlik: Vitango® genel olarak iyi tolere edilir ancak bazı kişilerde baş dönmesi, baş ağrısı ve mide rahatsızlığı gibi hafif yan etkilere neden olabilir.
Hamilelik ve emzirme: Yeterli güvenlik verileri bulunmadığından Vitango® hamile veya emziren kadınlara önerilmemektedir.
Etkileşimler: Vitango® belirli ilaçlarla etkileşime girebilir, bu nedenle Vitango®’yu kullanmadan önce aldığınız tüm ilaçları sağlık uzmanınıza bildirmeniz önemlidir.
Bademciklerin cerrahi olarak vücuttan alınması işlemidir. (Bkz; tonsill–ektomi)
Bademciklerin immünolojik fonksiyonu nedeniyle genellikle sadece 4. yaştan sonra uygulanır. Endikasyon AWMF-S2k yönergesine göre yapılır. Kontrendikasyonlar agranülositoz, bağışıklık yetersizliği durumları ve nispeten açık yarık damak ve farenjit sickadır. Korkulan ise ameliyat sonrası kanama.
Operasyon esnasında birey sırt üstü uzanır ve kafa sedyeden sarkacak şekilde konumlandırılır.
Endikasyon
Tekrarlayan pürülan tonsillit. Mevcut kılavuzlara göre, aşağıdaki koşullar yerine getirildiğinde çocukluk çağında tonsillektomi endikedir:
Son 12 ay içinde en az 6 antibiyotikle tedavi edilen tonsillit atakları (ve 6’dan fazla ancak en az 3 atakın yakın gelecekte daha fazla atakla sonuçlanması bekleniyor)
≥ Geçen yıl içinde 7 kere veya son 2 yıl içinde yılda ≥ 5 defa veya son 3 yıl içinde yılda ≥ 3 kez.
Ataklar açıkça bademcik iltihabı olmalı ve bir doktor tarafından belgelendirilmeli ve ayrıca 4 ek semptomdan en az birini
Solunum ve gıda alımında sorunlar yaratan önemli hiperplazi durumunda – tonsillotomi endikasyonu alternatif olarak kontrol edilmelidir.
Tonsille karsinomu
peritonsiller apse
Obstrüktif uyku apnesi sendromu olan Tonsiller hiperplazi
Komplikasyonlar
Ameliyat sonrası 14 güne kadar kanama
Geçici tat bozuklukları (dysgeusia)
Damar kemerindeki işlev bozuklukları ile burun kemiği eğriliği
Daha sonra lateral anjina ortaya çıkabilir.
Ameliyat sonrası
Bademcik ameliyatı veya bademciklerin cerrahi olarak alınmasından sonra, hastalar özellikle yutkunurken bir miktar rahatsızlık veya ağrı yaşayabilirler. Bu durum ameliyattan sonra birkaç günden bir haftaya kadar sürebilir. Bazı yaygın tavsiye ve önlemler şunlardır:
Ağrı yönetimi: Ağrının giderilmesi için asetaminofen gibi reçetesiz satılan ağrı kesiciler kullanılabilir. Ameliyat sonrası kanama riski nedeniyle NSAID’lerden genellikle kaçınılır. Ağrı şiddetliyse, doktor daha güçlü ilaçlar reçete edebilir.
Hidrasyon: Susuz kalmamak önemlidir, ancak yutkunmak acı verici olabilir. Soğuk içecekler ve buzlu dondurmalar boğazı rahatlatabilir ve sizi susuz bırakmaz. Boğazı tahriş edebileceğinden narenciye bazlı meyve sularından kaçınmaya çalışın.
Beslenme: Ameliyattan sonra elma püresi veya et suyu gibi yutulması kolay yumuşak yiyecekler yenebilir. Boğazı tahriş edebileceğinden baharatlı ve gevrek yiyeceklerden kaçınılmalıdır.
Dinlenme: İyileşmeyi desteklemek için genellikle ameliyattan sonraki ilk hafta ila 10 gün boyunca dinlenmek ve fiziksel aktiviteyi sınırlamak önerilir.
Kanama: Tükürükte az miktarda kan görülmesi normal olabilir, ancak daha ağır kanamalar derhal bir sağlık uzmanına bildirilmelidir.
Ses değişiklikleri: Bazı hastalar tonsillektomi sonrasında boğaz yapısındaki değişiklik nedeniyle seslerinde değişiklikler fark edebilir.
Takip: İyileşme sürecini kontrol etmek için genellikle işlemden birkaç hafta sonra bir takip randevusu planlanır.
Hastanın sağlık durumuna ve ihtiyaçlarına göre uyarlanmış ameliyat sonrası talimatlar için lütfen her zaman bir sağlık uzmanına danışın.
Tonsillektomi sonrası diyet önerileri
Bademcik ameliyatından sonra hastalar, özellikle de çocuklar, yemek yeme becerilerini etkileyebilecek ağrı ve yutma güçlüğü yaşayabilirler. Ameliyattan hemen sonraki dönemde genellikle yumuşak veya sıvı bir diyet önerilir. Bu diyet dondurma, patates püresi, smoothie, elma püresi ve et suyu bazlı çorbalar gibi gıdaları içerebilir1.
Soğuk yiyecek ve içecekler de boğaz için rahatlatıcı olabilir. Yeterli sıvı alımı hayati önem taşır, ancak ağrıya neden olabileceğinden asitli, baharatlı veya sert, kaşındırıcı yiyeceklerden (cips veya kabuklu ekmek gibi) kaçınılmalıdır2.
Zamanla, ağrı azaldıkça, daha katı gıdalar yavaş yavaş diyete yeniden dahil edilebilir.
İyileşmede beslenmenin önemi
Doğru beslenme, tonsillektomi sonrası iyileşmede önemli bir rol oynayabilir. Özellikle protein yara iyileşmesi için önemliyken, vitaminler ve mineraller bağışıklık fonksiyonunu destekleyebilir. Yumuşak veya sıvı bir diyet tüketirken bile, protein, yağ ve karbonhidrat dengesinin yanı sıra meyve ve sebzelerin (hastanın tolere edebileceği bir biçimde) dahil edilmesi için çaba gösterilmelidir3.
Tarih
Tonsillektominin tarihi uzun ve çeşitlidir. Tonsillektominin bilinen ilk tanımı MS birinci yüzyılda Romalı hekim Cornelius Celsus tarafından yapılmıştır. Celsus, prosedürün parmakla yapıldığını tarif etmiş ve bunun zor ve kanlı bir prosedür olduğunu belirtmiştir.
Orta Çağ’da tonsillektomi yaygın bir prosedür değildi. Ancak 16. yüzyılda Fransız cerrah Pierre Desault tonsillektomi yapmak için yeni bir alet geliştirdi. Desault’un aleti, ağız içine sokulan ve bademcikleri kesmek için kullanılan kavisli bir bıçaktı. Bu alet bademcik ameliyatını çok daha kolay ve güvenli bir prosedür haline getirdi.
19. yüzyılda Amerikalı cerrah Horace Green tonsillektomi yapmak için yeni bir teknik geliştirdi. Green’in tekniği bademcikleri almak için bir neşter kullanmayı içeriyordu. Bu teknik Desault’un aletinden çok daha etkiliydi ve kısa sürede tonsillektomi yapmak için standart yöntem haline geldi.
20. yüzyılın başlarında genel anestezi kullanımı tonsillektomiyi çok daha güvenli bir prosedür haline getirdi. Genel anestezi kullanılmadan önce tonsillektomiler lokal anestezi altında yapılıyordu ve bu da genellikle ağrı ve rahatsızlığa yol açıyordu. Genel anestezi, tonsillektomilerin ağrı olmadan yapılmasını mümkün kıldı ve bu da yapılan tonsillektomi sayısında dramatik bir artışa yol açtı.
20. yüzyılın ortalarında antibiyotik kullanımı, yapılan tonsillektomi sayısında düşüşe yol açtı. Antibiyotikler, daha önce tonsillektomi ile tedavi edilen enfeksiyonların tedavisinde etkili olmuştur. Sonuç olarak, tonsillektomi daha az yaygın bir prosedür haline geldi.
Son yıllarda, tonsillektomi kullanımında yeniden bir canlanma olmuştur. Bunun nedeni kısmen uyku apnesi ve büyümüş bademciklerin neden olabileceği diğer solunum problemlerinin artan prevalansıdır. Tonsillektomi artık bu durumlar için güvenli ve etkili bir tedavi olarak kabul edilmektedir.
Günümüzde tonsillektomi nispeten yaygın bir prosedürdür. Amerika Birleşik Devletleri’nde her yıl yaklaşık 500.000 tonsillektomi yapılmaktadır. Prosedür genellikle 3 ila 10 yaş arasındaki çocuklara uygulanır, ancak yetişkinlere de uygulanabilir.
Kaynak:
“Nutrition management in patients after tonsillectomy: An integrative review”. (2018). Journal of Pediatric Nursing, 40, 72-78.
“Pediatric Tonsillectomy: Clinical Practice Guidelines”. (2011). American Academy of Otolaryngology-Head and Neck Surgery.
“Nutrition and oral surgery”. (2013). Journal of Oral and Maxillofacial Surgery, 71(8), 1363-1370.
Windfuhr, J. P., & Schloendorff, G. (2008). The recovery period after tonsillectomy. A prospective study. Deutsches Arzteblatt international, 105(12), 209–214. https://doi.org/10.3238/arztebl.2008.0209
Baugh, R. F., Archer, S. M., Mitchell, R. B., Rosenfeld, R. M., Amin, R., Burns, J. J., Darrow, D. H., Giordano, T., Litman, R. S., Li, K. K., Mannix, M. E., Schwartz, R. H., Setzen, G., Wald, E. R., Wall, E., Sandberg, G., & Patel, M. M. (2011). Clinical practice guideline: tonsillectomy in children. Otolaryngology–head and neck surgery : official journal of American Academy of Otolaryngology-Head and Neck Surgery, 144(1 Suppl), S1–S30. https://doi.org/10.1177/0194599810389949