Gram-pozitif bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde temel bir antibiyotik olan vankomisin, adını bu patojenlere karşı güçlü bakterisidal etkisini yansıtan “yenmek” teriminden almaktadır. Borneo ormanlarından toplanan bir toprak örneğinden elde edilen bu maddenin 1957’deki keşfi, antibiyotik araştırmalarında önemli bir dönüm noktası oldu. Eli Lilly ve Company için çalışan bilim adamlarının bu tesadüfi bulgusu, o dönemde mevcut olan diğer antibiyotiklere dirençli ciddi bakteriyel enfeksiyonlarla mücadele edebilen güçlü bir bileşiği ortaya çıkardı. Bu maddenin Amycolatopsis orientalis (daha önce Streptomyces orientalis olarak sınıflandırılan) aktinobakteri türünden izole edilmesi, yeni antimikrobiyal ajanların kaynağı olarak toprak mikrobiyotasının zengin biyolojik çeşitliliğini vurgulamaktadır. Vankomisin, antibiyotik direnci konusundaki endişelerin arttığı bir dönemde, 1959 yılında klinik uygulamaya girdi ve metisiline dirençli Staphylococcus aureus (MRSA) dahil olmak üzere gram-pozitif organizmaların neden olduğu yaşamı tehdit eden enfeksiyonlara karşı kritik bir araç sağladı.
On yıllar boyunca vankomisinin antimikrobiyal cephanelikteki rolü, hem benzersiz etki mekanizması hem de bakteri direncinin değişen manzarası nedeniyle gelişti. Hücre duvarı sentezinin inhibisyonundan elde edilen bakterisidal aktivitesi, bakteriyostatik ajanların yetersiz olabileceği ciddi enfeksiyonların tedavisinde belirgin bir avantaj sunar. Bununla birlikte, vankomisine dirençli enterokokların (VRE) ortaya çıkışı ve nefrotoksisite ve ototoksisite konusundaki endişeler, dikkatli kullanıma ve dozaj stratejilerinin optimize edilmesine ve olumsuz etkilerin azaltılmasına yönelik izlemenin yapılmasına yönelik devam eden araştırmalara yol açmıştır.
Sistemik enfeksiyonlar için parenteral uygulamayı gerektiren zayıf oral absorpsiyonu ile karakterize edilen, klinik kullanıma yönelik vankomisin hidroklorürün geliştirilmesi, antibiyotik dağıtımındaki zorlukların ve ilaç geliştirmede farmakokinetiğin öneminin altını çizdi. Clostridium difficile ile ilişkili ishal gibi spesifik endikasyonlar için oral formülasyonların kullanıma sunulması, vankomisinin klinik uygulamasında terapötik ihtiyaçları karşılama konusundaki uyarlanabilirliğini örneklendirmektedir.
İleri Okuma
- Levine, D.P. (2006). Vancomycin: A History. Clinical Infectious Diseases, 42(Supplement_1), S5-S12.
- Moellering Jr, R.C. (2006). Vancomycin: A 50-Year Reassessment. Clinical Infectious Diseases, 42(Supplement_1), S3-S4.
- Howden, B.P., Davies, J.K., Johnson, P.D.R., Stinear, T.P., Grayson, M.L. (2010). Reduced vancomycin susceptibility in Staphylococcus aureus, including vancomycin-intermediate and heterogeneous vancomycin-intermediate strains: resistance mechanisms, laboratory detection, and clinical implications. Clinical Microbiology Reviews, 23(1), 99-139.
- Rybak, M.J., Lomaestro, B.M., Rotschafer, J.C., Moellering, Jr, R.C., Craig, W.A., Billeter, M., Dalovisio, J.R., Levine, D.P. (2009). Therapeutic monitoring of vancomycin in adult patients: A consensus review of the American Society of Health-System Pharmacists, the Infectious Diseases Society of America, and the Society of Infectious Diseases Pharmacists. American Journal of Health-System Pharmacy, 66(1), 82-98.