Adenoskuamöz karsinom terimi, Yunanca adenos (bez) ve skuamöz (pul benzeri) kelimelerinden türetilmiştir. Hem adenokarsinom hem de skuamöz hücreli karsinomun özelliklerini birleştiren bir kanser türüdür. Adenokarsinom, glandüler dokudan kaynaklanan bir kanser iken, skuamöz hücreli karsinom, skuamöz epitelden kaynaklanan bir kanserdir.
Adenoskuamöz karsinom, iki farklı hücre türü içeren bir kanser türüdür:
- skuamöz hücreler (belirli organları çevreleyen ince, düz hücreler)
- ve glandüler hücreler (vücudumuzdaki bezleri oluşturan hücreler).
Bu tip karsinom en sık akciğer, pankreas, kolon, mesane ve servikste bulunur. Adenoskuamöz karsinomun, tek başına adenokarsinom veya skuamöz hücreli karsinomdan daha agresif olduğu ve daha kötü bir prognoza sahip olduğu bilinmektedir.
Histolojik olarak, tümörler hem glandüler (adenokarsinom) hem de sıklıkla birbirine karışmış skuamöz farklılaşma gösterir. Skuamöz bileşen, iyi diferansiye keratinize skuamöz hücreli karsinomdan az diferansiye keratinize olmayan karsinoma kadar değişebilir.
Yönetim tipik olarak kanserin evresine ve konumuna bağlı olarak cerrahi, kemoterapi ve/veya radyasyon tedavisini içerir.
Tarih
Adenoskuamöz karsinom, tüm kanserlerin %1’inden azını oluşturan nadir bir kanser türüdür. Glandüler ve skuamöz epitel içeren herhangi bir organda ortaya çıkabilir, ancak en sık akciğer, serviks ve mesanede görülür.
Adenoskuamöz karsinomun semptomları tutulan organa göre değişir. Örneğin, akciğerin adenoskuamöz karsinomu öksürüğe, nefes darlığına veya göğüs ağrısına neden olabilirken serviksin adenoskuamöz karsinomu anormal vajinal kanamaya veya lekelenmeye neden olabilir.
Adenoskuamöz karsinom tipik olarak, etkilenen bölgeden küçük bir doku parçasının çıkarıldığı ve mikroskop altında incelendiği bir prosedür olan biyopsi ile teşhis edilir. Biyopsi adenoskuamöz karsinom gösteriyorsa, bir sonraki adım kanserin vücudun diğer bölgelerine yayılıp yayılmadığını belirlemektir. Bu, göğüs röntgeni, CT taraması veya MRI gibi görüntüleme testlerini içerebilen bir evreleme prosedürü ile yapılır.
Adenoskuamöz karsinomun tedavisi, tutulan organa ve kanserin evresine bağlıdır. Bazı durumlarda, adenoskuamöz karsinom cerrahi, radyasyon tedavisi veya her ikisinin bir kombinasyonu ile tedavi edilebilir. Diğer durumlarda kemoterapi de kullanılabilir.
Adenoskuamöz karsinomun prognozu, tutulan organa ve kanserin evresine göre değişir. Genel olarak, erken teşhis edilen ve agresif tedavi edilen adenoskuamöz karsinom için prognoz daha iyidir.
İşte adenoskuamöz karsinom tarihinin bir zaman çizelgesi:
1845: Adenoskuamöz karsinomun ilk tanımı tıp literatüründe yayınlandı.
1900: Adenoskuamöz karsinom için ilk başarılı tedavi bildirildi.
1950’ler: Adenoskuamöz karsinomun daha erken saptanmasına yardımcı olabilecek daha yeni görüntüleme testleri geliştirildi.
1970’ler: Adenoskuamöz karsinom için radyasyon tedavisi ve kemoterapi dahil olmak üzere daha yeni tedavi seçenekleri geliştirildi.
1990’lar: Adenoskuamöz karsinomu kontrol etmeye yardımcı olabilecek daha yeni hedefe yönelik tedaviler geliştirildi.
Adenoskuamöz karsinom ciddi bir durumdur, ancak aynı zamanda oldukça tedavi edilebilir bir durumdur. Erken teşhis ve uygun tedavi ile adenoskuamöz karsinomalı çoğu insan tedavi edilebilir.
Kaynak:
- Koshiishi, Y., Ikehara, S., & Takagi, Y. (2018). Adenosquamous carcinoma. In Atlas of Epithelial-Mesenchymal Transition (pp. 1-30). Springer, Tokyo.
- Liu, Y., Wu, B. Q., Zhong, H. H., Hui, P., Fang, W. G. (2020). Molecular mechanisms of pathogenesis in hepatocellular carcinoma revealed by RNA-sequencing. Molecular medicine reports, 22(5), 4009–4018.