Annelerimizin Doğum Sırasında Ölüm Oranları 15 Yılda %42 Azaldı!

Son birkaç on yıldır Afrika konusunda birçok farklı kurum ve kuruluşun çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Dünya’nın adeta “öksüz bırakılmış” ve “sömürülmüş” kıtası olan Afrika, tüm Dünya genelini etkileyebilecek kadar yüksek bir nüfusa sahip. Toplamda yaklaşık 31 milyon kilometre kare alan kaplayarak Dünya’nın tüm karalarının %20.3’üne denk gelen bu kıtada an itibariyle Afrika’da yaşayan insanların sayısı 1.11 milyar civarında! Ancak ne yazık ki sayısız hastalık, felaket, bela da bu kıtanın başına üşüşmüş halde. İşte bu nedenle, özellikle Bill ve Melinda Gates gibi yardımsever zenginlerin katkılarıyla birlikte, uluslararası yardım vakıflarının çalışmaları çok büyük önem arz ediyor. Biz insanlar, birlikte varız. Bu nedenle kaynaklarımızı düzgün bir şekilde dağıtarak bir tür bazında ilerleyişimizi sürdürmeliyiz.

Yapılan çalışmalar çok farklı açılardan olumlu sonuçlar da veriyor. Özellikle ekte verdiğimiz örnek gibi grafikler, bu iyileşme sürecini harika bir şekilde gösteriyor. Afrika’nın standartlarını yükseltmenin küresel standartları da nasıl yükselttiği bu görselden harika bir şekilde görülebilir.
Hamilelik, çok zor bir iştir. Sadece laf olsun diye söylenen bir şey değil bu, gerçekten. Evrimsel süreçte hamileliği kolaylaştıracak birçok adaptasyon evrimleştiyse de, halen iki ayaklı bir hayvan türü olarak hamileliğimizin birçok sıkıntısı da vardır. Anneler, vahşi yaşamda çok seferler hamileliğin yan etkileri ve sorunları (komplikasyonları) nedeniyle doğum sırasında veya sonrasında ölürler. Hatta öyle ki, modern tıbba rağmen halen kimi zaman anneleri kurtarmak mümkün olamamaktadır. Ancak bunu en aza indirmek mümkündür.
Grafikte gösterildiğine göre 1995 yılından bu yana kadınların hamilelik sırasında meydana gelen sorunlar nedeniyle ölen annelerin sayısı Afrika’da her 100.000 doğumda 781 ölümden 489 ölüme inmiştir. Aynı sayı, en büyük sorunların yaşandığı ikinci bölge olan Güney Asya’da 491’den 212’ye düşmüştür. Diğer coğrafi bölgelerde de benzer şekilde azalmalar görülmektedir. Tüm bu azalmaların ortalama etkisi, küresel ölçekte bakıldığında son 15 yılda %42’lik bir azalmaya denk gelmektedir!
Bunu biraz daha iyi anlamanız için şöyle izah edelim: 1997 yılında yapılan bir araştırmaya göre, o sene Dünya çapında her gün istatistiki olarak ortalama 365.000 bebek doğmuştur. Eğer ki anneler için ölüm oranı her 100.000 doğumda 250 ise, her annenin tek 1 bebek doğurduğu varsayılacak olursa o sene en fazla 912 anne doğum sırasında ölmüştür! Ancak bu sayı, günümüzde aynı miktarda bebek doğduğu varsayılırsa, 511’e düşmüştür.
Bunu, modern tıbba ve yapılan bağışlar sayesinde Afrika’daki en azından bazı ülkelerin koşullarının iyileştirilmesine borçluyuz. Sadece Afrika ve Güney Asya’da yapılacak iyileştirme çalışmalarının küresel etkisinin nasıl olduğunu anlamak mümkündür. Çünkü Afrika ve Asya’nın sorunları, sadece onların sorunları değildir. Bunu en iyi (!) şekilde, Ebola gibi salgınlar sırasında görebiliyoruz. Bu nedenle güçlerimizi birleştirmeli ve sadece belli bölgeler için değil, tüm insanlık ve canlılık için çalışmalıyız.
 
Kaynaklar ve İleri Okuma: