Tanım ve terminoloji
Aşık kemiği (talus), topuk kemiği (calcaneus) ve gemi kemiği (naviküla) arasında yer alan, ayak orta bölümünün (orta tarsus) en önemli eklemlerinden biridir. Latince adlandırması articulatio talocalcaneonavicularis olup klinik dilde sıklıkla talokalkaneonaviküler (TKN) eklem veya talonaviküler (TN) eklem kompleksi olarak anılır. Morfolojik olarak bilek ve yuva benzeri (küresel/sferoid benzeri) bir düzen sergiler; talus başı “küre”, naviküla arka yüzü ile kalkaneusun sustentaculum tali’si ve plantar kalkaneonaviküler bağ (“spring ligament”) birlikte “asetabulum pedis” denen yuvayı oluşturur. TKN eklemi, posterior subtalar eklemden (articulatio subtalaris posterior) tarsal kanal ve sinus tarsi ile ayrılır; fonksiyonel olarak ise subtalar ve transvers tarsal (Chopart) kompleksin kilit elemanıdır.
Kemik yapı ve eklem yüzleri
- Talus: Eklemde esas “küre” elemanıdır. Talus başı (caput tali) yaygın konveks yüzeyiyle navikülaya ve anterior/middle kalkaneal fasetlere oturur. Baş-boyun açısı ve talusun oblik ekseni, triplanar hareketin temel belirleyicisidir.
- Naviküla: Arka yüzündeki konkav eklem yüzü talus başını karşılar. Medial yüzde naviküla tüberkülü tibialis posterior tendonunun ana insersiyosudur; eklem stabilitesine kas-tendinöz katkıda bulunur.
- Kalkaneus: Sustentaculum tali üzerindeki anterior ve orta fasetler, talus başının inferomedial segmentini destekler. Bu kemik katkı, özellikle plantar kalkaneonaviküler bağ ile birlikte “asetabulum pedis”in alt ve medial duvarını oluşturur.
Eklem kapsülü ve bağlar
- Eklem kapsülü: TN eklemini çevreler; dorsalde ince ve gevşek, plantarda kalın bağ yapıları ile güçlendirilmiştir. Anterior/middle talokalkaneal bölme ile sıklıkla ileti gösterir; posterior subtalar boşluk ise ayrı kalır.
- Plantar kalkaneonaviküler bağ (Lig. calcaneonaviculare plantare, “spring ligament”): Üç ana banttan oluşan (superomedial, medioplantar oblik, inferoplantar longitudinal) çok katmanlı bir kompleks. Talus başının altını “hamak” gibi taşır; medial uzun kavis (arch) stabilitesinin temel pasif elemanıdır.
- Dorsal talonaviküler bağ: İncedir; kapsülü dorsalde güçlendirir.
- Bifurkasyon bağı (Lig. bifurcatum): Kalkaneustan naviküla ve kuboide uzanan Y-şekilli yapıdır; TN eklemin dorsolateral stabilitesine katılır.
- Deltoid bağın tibionaviküler komponenti: Medial malleolden navikülaya uzanır; medial destek sağlar.
- İnterosseöz talokalkaneal ve servikal bağlar: Sinus tarside yer alan bu bağlar, subtalar kompleks ile birlikte TKN kinematiğini kısıtlar ve yönlendirir.
Kas-tendinöz ilişkiler
- Tibialis posterior: Naviküla tüberkülü ve orta ayak kemiklerine geniş yayılımıyla TKN eklemini dinamik olarak destekler; arka tibial tendon yetmezliğinde (ATTY) TN açılmasının ve medial ark çökmesinin ana patomekanik sürücüsüdür.
- Tibialis anterior: Dorsal kapsül üzerinde yönlendirici etkisi vardır; stance fazında ön ayağın kontrollü supinasyonuna katkı yapar.
- Peroneal kaslar (fibularis longus/brevis): Lateral kolonu stabilize ederek TN-eksenli pronasyon/supinasyon dengesine katkıda bulunur.
- FHL/FDL: Plantar destek ve itme fazında eklem stabilitesine yardımcıdır.
Vaskülarizasyon ve innervasyon
- Kanlanma: Talus baş-boyun bölgesi tarsal kanal arteri (a. tibialis posterior dalı), tarsal sinüs anastomozu (a. dorsalis pedis ve a. peronea perforan dalları) ve deltoid arteri ile beslenir. Naviküla, dorsalis pedis ve medial plantar dallardan; kalkaneus medial ve lateral kalkaneal dallardan kan alır.
- İnnervasyon: Artiküler dallar başlıca n. tibialis (medial plantar dal), n. peroneus profundus ve n. suralis varyant katkılarıyla gelir; dermatomal karşılıklar sıklıkla L4–S2 aralığındadır.
Embriyoloji ve gelişim
- Tarsal kıkırdak kalıpları gebeliğin ilk trimesterinde şekillenir; TKN eklem boşluğu yaklaşık 8–10. haftalarda kavitasyonla oluşur.
- Naviküla, tarsal kemikler içinde en geç ossifiye olanıdır; genellikle 3–5 yaş civarında ayrı ossifikasyon merkezi belirir (kızlarda biraz daha erken görülebilir). Bu geç ossifikasyon, çocukluk çağında TN hattı patolojilerinin değerlendirilmesinde radyolojik yorumları etkiler.
Varyasyonlar ve ilişkili anomaliler
- Aksesuar naviküla (özellikle Tip II): Spring ligament ve tibialis posterior insersiyosunu etkileyerek medial ark biyomekaniğini değiştirebilir.
- Tarsal koalisyonlar: En sık talokalkaneal ve kalkaneonaviküler koalisyonlar görülür; doğrudan TN yüzeyini birleştirmese de TKN hareketini belirgin kısıtlar ve ağrılı rijit subtalar ayağa yol açabilir.
- Konjenital vertikal talus: Talus başının navikülaya göre dorsolateral/çıkık pozisyonu ile karakterizedir; TKN eklem ilişkisi bozulur, “rocker-bottom” deformite gelişir.
Biyomekanik ve kinematik
- Triplanar hareket: TKN eklem, subtalar eklemle birlikte pronasyon (dorsifleksiyon–abduksiyon–eversiyon bileşkesi) ve supinasyon (plantarfleksiyon–adduksiyon–inversiyon) bileşke hareketlerini üretir. Talus başının oblik ekseni ve sustantaküler destek, bu hareketlerin vektörel bileşenlerini yönlendirir.
- Chopart kompleksi ve kilitlenme mekaniği: Subtalar eklem inversiyondayken TN ve kalkaneokuboid (KK) eklem eksenleri birbirine yaklaşarak “kilitlenme” eğilimi gösterir; bu durum itme fazında ayağı rijitleştirir. Eversiyonda eksenler birbirine paralelleşir, “kilit açılır” ve zemine uyum için orta ayak esnekleşir.
- Medial arkın pasif-dinamik dengesi: Spring ligament ve TN kapsülü pasif “raf” sağlar; tibialis posterior, peroneus longus ve plantar fasyanın “windlass” etkisi ile dinamik destek tamamlanır. Talonaviküler “uncoverage” artışı, ark çökmesi ve ön ayağın abduksiyonu ile birliktedir.
- Yük aktarımı: İniş ve yürüyüş sırasında talus başı üzerinden navikülaya iletilen yükler, plantar bağ kompleksi ve tibialis posterior tarafından dengelenir; bu denge bozulduğunda medial sütunda enerji kaybı ve ağrı gelişir.
Klinik anatomi ve muayene
- Ağrı lokalizasyonu: Medial dorsal ayak sırtında TN hattı üzerinde ve naviküla tüberkülü çevresinde hassasiyet tipiktir. Plantar-medial ağrı spring ligament veya tibialis posterior patolojisini düşündürür.
- Fonksiyonel testler:
- Tek topuk yükselme (single heel rise): Tibialis posterior gücünün klinik göstergesi; yetersizlikte medial ark yükselmesi ve kalkaneal inversiyon oluşmaz.
- Hubscher (Jack) manevrası: 1. MTP dorsifleksiyonu ile plantar fasya gerilir; arkın yükselmesi TN ve KK kilitlenmesinin dolaylı işaretidir.
- Orta ayak stres testleri: Chopart çizgisi boyunca adduksiyon/abduksiyon stresleri TN instabilitesini provoke edebilir.
- Ayırıcı tanı: Subtalar artrit, kalkaneonaviküler koalisyon, naviküla stres kırığı, tarsal tünel sendromu, posterior tibial tendonitin ayırımı dikkatle yapılmalıdır.
Görüntüleme
- Radyografi:
- AP ayak: Talonaviküler örtüşme/“uncoverage” yüzdesi; ön ayak abduksiyonunda artar.
- Lateral: Meary açısı (talus-1. metatars hizalanması), kavisin çökmesi ve talus plantarfleksiyonu; kalkaneal eğim/arch açısı.
- Oblik: Calcaneonaviküler relasyona yardımcıdır.
- BT: İntraartiküler kırıklar, koalisyon kemikleşmesi, eklem yüzey morfolojisi ve cerrahi planlama için yüksek değer taşır.
- MRG: Spring ligament yırtıkları/degenerasyonu, tibialis posterior tendinopatisi, sinovyal patolojiler ve talus başı osteokondral lezyonları gösterir.
- Ultrasonografi: Tibialis posterior tendonu, spring ligamentin yüzeyel bantları ve TN eklem içi effüzyonların dinamik değerlendirilmesinde yararlıdır.
Patolojiler
- Orta ayak burkulmaları (Chopart yaralanmaları): TN ve/veya KK ekleminde kapsüloligamentöz yırtıklarla seyreder; ağır vakalarda TN/KK çıkık veya kırıklı çıkık görülebilir.
- Dejeneratif artrit ve inflamatuvar artrit: TN eklemi tek başına veya subtalarla birlikte tutulabilir; orta-arka ayakta rijidite ve ağrıya yol açar.
- Posterior tibial tendon yetmezliği (ATTY) ve erişkin kazanılmış pes planovalgus: Spring ligament zayıflığı ve TN “uncoverage” ile karakterizedir; evrelere göre tedavi yaklaşımı değişir.
- Konjenital deformiteler: Vertikal talus, talus başının malpozisyonu ile TN eklem uyumsuzluğunu ortaya koyar.
- Osteokondral lezyonlar ve avasküler nekroz: Talus baş-boyun kanlanmasının kırılganlığı nedeniyle nadiren TN yüzeyine uzanan osteokondral defektler ve iskemik değişiklikler görülebilir.
Tedavi ilkeleri
- Konservatif yönetim: Aktivite modifikasyonu, kısa süreli immobilizasyon, medial ark destekli ortezler, uygun ayakkabı seçimi, tibialis posterior güçlendirme ve proprioseptif rehabilitasyon. Artritte analjezik/NSAİİ; seçilmiş olgularda eklem içi enjeksiyonlar düşünülebilir.
- Cerrahi seçenekler (endikasyona göre):
- Ligament rekonstrüksiyonları ve yumuşak doku onarımları: Spring ligament onarımı/augmentasyonu, tibialis posterior tendon transferleri (ATTY erken-orta evre).
- Osteotomiler: Medial kolon kısaltma/uzatma veya lateral kolon uzatma (Evans) ile TN örtüşmesinin düzeltilmesi; kalkaneal mediyalizasyon.
- Artrodezler: Talonaviküler artrodez izole artrit veya ciddi instabilite/ deformitelerde; iki eklemli (double) veya üçlü (triple) artrodez (TN + subtalar + KK) yaygın arka-orta ayak dejenerasyonlarında.
- Artroskopi: Seçilmiş olgularda sinovektomi, gevşek cisim çıkarımı; portal yerleşimleri dorsomedial/dorsolateral dikkat gerektirir.
- Rehabilitasyon ve prognoz: Artrodez sonrası rijidite beklenen bir sonuçtur; hedef ağrısız, dengeli yük aktarımıdır. Yumuşak doku onarımlarında tibialis posterior gücünün geri kazanımı ve spring ligament bütünlüğünün korunması fonksiyonel iyileşmenin anahtarıdır.
Cerrahi anatomi: Yaklaşım ve koruma ilkeleri
- Yaklaşımlar: Dorsomedial eğik insizyon TN kapsülüne güvenli erişim sağlar; saphenus siniri ve safen ven korunmalıdır. Dorsolateral veya çift portal artroskopik girişimler extensor tendonlar ve n. peroneus profundus dalları açısından dikkat gerektirir.
- Fiksasyon: Talonaviküler artrodezde bası vidaları ve/veya düşük profilli plak-vida sistemleri; füzyon yüzeylerinde kıkırdak temizliği ve kemik grefti hazırlığı esastır.
Karşılaştırmalı anatomi ve evrimsel notlar
Primatlarda medial ark farklılığına paralel olarak TKN ekleminin “asetabulum pedis” derinliği ve spring ligament kalınlığı çeşitlenir. İnsan ayağında iki ayaklı yürüyüşün gerektirdiği rijit itme fazı için TKN kilitlenme mekaniği belirginleşmiştir.
Nomenklatür ve sınır ilişkileri
TKN eklemi, anatomik sınıflamada bileşik sinovyal eklem olarak tanımlanır; talonaviküler boşluk ile anterior/middle talokalkaneal fasetler çoğunlukla aynı kaviteyle ilişkilidir. Posterior subtalar eklem, ayrı bir sinovyal boşluk ve kalın interosseöz bağlarla TKN’den ayrılır. Transvers tarsal (Chopart) çizgisi, TN + KK eklemlerinin fonksiyonel birliğidir; klinik yaralanmalarda bu çizgi boyunca patolojiler birlikte görülür.
Keşif
Ayak iskeletinin merkezinde, talusun küresel başı ile navikülanın oyuk yuvasını, sustantaküler kalkaneal dayanak ve “spring ligament”in hamak benzeri desteğini birleştiren bir kavşak bulunur: articulatio talocalcaneonavicularis. Bugün bu eklem, yalnızca bir anatomi terimi değil; yüzyıllara yayılan bir görme-adlandırma-anlama serüveninin son durağıdır. Aşağıdaki anlatı, antik metinlerden terminoloji komisyonlarına, bakır gravürlerden ağırlık taşıyan BT’ye uzanan uzun bir keşif çizgisini, “keşif”i kişilerin tekil dehasından çok, kuşaklar arası birikimin ürünü olarak okur.
I. Antik düşüncede ilk taslak: Kemiklerin adları, eklemin gölgesi
Antik hekim-filozoflar tarsal kemikleri tanımış, talusu (astragalos), kalkaneusu ve navikülaya karşılık gelen yapıları ayırt etmişlerdi. Ancak eklem boşluğunun bir “küre-yuva” birlikteliği olarak kavranması henüz ufuktaydı. Erken metinler, arkın yay etkisini ve topuğun kaldıraç rolünü sezgisel biçimde anlatsalar da, talus başının naviküla ve kalkaneusla oluşturduğu bileşik sinovyal düzenin ayırt edici özellikleri açık bir şema hâline gelmemişti. Buna rağmen, “astragalos”un ağırlık aktarımındaki hâkim konumuna yapılan vurgular, ileride şekillenecek talonaviküler odaklı okumanın tohumlarını atıyordu.
II. Rönesans gravürlerinde şeklin iknası: Görmenin devrimi
- yüzyıla gelindiğinde, anatominin büyük düzelticileri, yeniden görmeyi bir yöntem hâline getirdi. Yüksek çözünürlüklü gravürler ve tekrar tekrar yapılan kadavra çalışmaları, tarsusun baş-boyun mimarisini, navikülanın konkav yüzünü ve kalkaneusun sustentaküler rafını açık seçik resmetti. Bu görsel devrim, “eklem”in yalnızca iki yüzeyin karşılaşması olmadığını, çevreleyen bağ ve kıkırdak mimarisinin anlamı belirlediğini gösterdi. Talus başının neredeyse asetabulumu andıran bir yuvaya oturduğu fikri, “asetabulum pedis” benzetmesini ilerleyen yüzyıllarda meşrulaştıracak görsel zemini sağladı.
III. Mekaniğin doğuşu: Ayak bir kaldıraç, eklem bir kavşak
- yüzyılın doğa felsefesi “hareket”i nicel bir meseleye çevirdi. Ayak artık salt bir şekil değil, kaldıraçlar ve yaylar sistemiydi. Biçim ile işlevin yeni evliliği, talus başının çok eksenli yönlendirme gücüne işaret etti: naviküla ile kurduğu ilişkinin, yalnızca düz bir menteşe değil, triplanar bir senkronizasyon yarattığı fark edildi. Böylece, bugün “pronasyon-supinasyon bileşke hareketleri” dediğimiz olgu, kavramsal bir kimlik kazanmaya başladı.
IV. Aydınlanma ve erken modern anatomi: Adlandırmanın disiplini
- yüzyılın atlaslarında tarsal plakaların inceliği, ligamentlerin seyri ve eklem kapsülünün sınırları yüksek sadakatle işlendi. “Calcaneonaviküler plantar bağ”ın (spring ligament) yuva tabanını hamak gibi taşıdığı fikri giderek kökleşti; naviküla tüberkülünde sonlanan tibialis posterior’un dinamik kapı bekçisi rolü not edildi. Bu dönem, terminolojinin disipline edildiği ve anatomik farklılıkların (ör. aksesuar naviküla) ilk klinik yankılarını bulduğu bir kavşaktı.
V. 19. yüzyıl: Sistematik anatomi ve “asetabulum pedis”in yerleşmesi
Deskriptif anatominin altın çağında, ayak artık bütüncül bir mimari olarak anlatılıyordu. Talus başının konveksliği ile naviküla konkavitesinin birlikte oluşturduğu sferoid birliktelik, plantar kalkaneonaviküler kompleksin çok katmanlı yapısı ve dorsalde zayıf, plantarda kuvvetli kapsül örüntüsü, standardize anlatılara girdi. Bu yüzyılın büyük ders kitapları, “talonaviküler”i yalnız bırakmayıp “anterior-orta talokalkaneal fasetlerle” aynı işlevsel kavitede düşünebilme cesaretini gösterdi; böylece talokalkaneonaviküler bakış açısı filizlendi.
Aynı dönemde cerrahi topografya ve patoloji metinleri, orta-arka ayak yaralanmalarının (bugün Chopart yaralanmaları dediğimiz) eklem boyunca nasıl yayıldığını vakalar üzerinden resmetti. “Eklemin keşfi”ne dair gerçek ilerleme, bir ad koymaktan çok, bir ilişkiler ağını tanımlamak oldu.
VI. 20. yüzyılın ilk yarısı: Eksenlerin bulunması, hareketin çözülmesi
Yirminci yüzyılın eşiğinde biyomekanik dil olgunlaştı. Subtalar ve transvers tarsal (Chopart) kompleksin eksenleri laboratuvara taşındı. Deneysel çalışmalar, talonaviküler yüzeyin —kalkaneokuboid eklemle birlikte— ayak sertleşmesi ve gevşemesindeki kilit-açma davranışını ortaya koydu: subtalar inversiyonda eksenler yaklaşır ve sistem kilitlenir; eversiyonda eksenler paralelleşir ve orta ayak esner. Kısa süre sonra, plantar fasyanın “windlass” etkisi tanımlanarak, talonaviküler ortak boşluğun ark dinamiğindeki merkezi rolü pekiştirildi.
Bu dönemin büyük sentezleri, ayak eklemlerinin tek tek değil, bir orkestrasyon içinde çalıştığını ortaya koydu: talus başı orkestranın şefi, naviküla ve sustentaküler platform sahne, spring ligament sahnenin sağlam kirişi, tibialis posterior ise perde arkasındaki başrol oyuncusuydu.
VII. 20. yüzyılın ikinci yarısı: Klinik biyomekaniğin kurumsallaşması
Klinik biyomekanik ekol, normal ve anormal ayağın sistematik ölçüm ve muayene şemalarını geliştirdi. Talonaviküler “uncoverage” kavramı, ön ayağın abduksiyonuyla birlikte medial ark çökmesinin görsel ifadesi oldu. Erişkin kazanılmış pes planovalgusun (güncel adıyla progressif kollabe ayak deformitesi, PCFD) patogenezinde tibialis posterior yetersizliği ile spring ligament dejenerasyonu arasındaki bağlantılar kuruldu.
Eşzamanlı olarak cerrahi literatür, TN ekleminin iki uç rolünü belgeledi: Bir yanda izole talonaviküler artrodez ile ağrı kontrolü ve hizalanma; öte yanda üçlü artrodez ile arka-orta ayağın bütüncül rijit rekonstrüksiyonu. Osteotomi teknikleri (ör. lateral kolon uzatma) TN örtüşmesini düzeltmeye yönelik stratejilerle rafine edildi.
VIII. Terminolojinin konsolidasyonu: Bir ad, bir kavite, bir kavram
- yüzyılın sonu, uluslararası terminoloji kurullarının çalışmalarıyla, farklı ekol ve dillerde dağınık kullanılan adların bir nomanklatur çerçevesine oturduğu dönem oldu. “Articulatio talocalcaneonavicularis” adlandırması, talonaviküler boşluk ile anterior/orta talokalkaneal fasetlerin aynı işlevsel kompleks içinde düşünülmesini norm hâline getirdi. Adın “keşfi”, gerçekte üç kuşağın birikmiş gözlemlerinin resmî bir uzlaşıya kavuşmasıydı.
IX. 2000’lerden günümüze: Görüntülemenin ve kinematiğin derinleşmesi
Yeni yüzyıl, bu eklemi adeta “ayakta, yük altında” yakalamayı mümkün kıldı.
- Ağırlık taşıyan BT (WBCT): Talonaviküler örtüşme, Meary ekseni sapmaları ve çok düzlemli deformiteyi ayakta ve gerçek yük altında ölçmeye olanak verdi. Bu, PCFD spektrumunun erken fenotiplerini görünür kıldı.
- Dinamik görüntüleme (biplan floroskopi) ve çok cisimli modelleme: Talus başının gerçek zamanlı yuvarlanma-kayma dinamiğini, subtalar eksenle etkileşimini ve Chopart hattındaki kilitlenme eşiğini sayısallaştırdı.
- Yüksek çözünürlüklü MRG: Spring ligamentin bant-düzeyinde ayrımı, tibialis posteriorun insersiyonel değişimleri ve talus baş-boyun osteokondral lezyonlarının TN boşluğuna uzanımı netleşti.
- Sonuç araştırmaları ve cerrahi teknikler: Talonaviküler artrodez ve kombine artrodezlerin fonksiyonel çıktıları; ligament rekonstrüksiyonları ve tendon augmentasyonlarının orta vadeli dayanıklılığı; osteotomi kombinasyonlarının TN kapama üzerindeki nicel etkileri raporlandı.
- Terminoloji ve sınıflama güncellemeleri: PCFD çerçevesi yaygınlaşarak “erişkin kazanılmış düz tabanlığın” yerini aldı; bu yeni şemada talonaviküler kompleks, hem tanı hem de tedavi karar ağacının pivot noktası olarak konumlandı.
X. Keşfin anlamı: Birleşik bir mekân, çok sesli bir tarih
Sorulduğunda “ne zaman keşfedildi?”—tek bir tarih söylemek kolay değildir. Çünkü burada keşif, bir nesnenin bulunmasından çok, ilişkilerin fark edilmesidir:
- Rönesans, görmeyi öğretti.
- Aydınlanma, adlandırmayı kurumsallaştırdı.
- yüzyıl, yapısal birlikteliği yerleştirdi.
- yüzyıl, hareketi ve eksenleri çözdü.
- yüzyıl, yük altındaki gerçekliği görüntüledi.
Bu zincirin her halkasında, talus başının asetabulum pedis’e oturduğu, spring ligamentin hamak gibi taşıdığı ve tibialis posteriorun canlı kuvvet verdiği o tek eklem mekânı biraz daha görünür oldu. “Articulatio talocalcaneonavicularis” adı, bu uzun hikâyeye bugün verdiğimiz kısa isimdir.
İleri Okuma
- Vesalius, A. (1543). De humani corporis fabrica. Basel: Oporinus.
- Cheselden, W. (1733). Osteographia, or the Anatomy of the Bones. London: W. Bowyer.
- Albinus, B. S. (1747). Tabulae sceleti et musculorum corporis humani. Leiden: Lugduni Batavorum.
- Cruveilhier, J. (1834–1836). Anatomie descriptive (Vols. I–IV). Paris: J.-B. Baillière.
- Henle, J. (1855). Handbuch der systematischen Anatomie des Menschen. Braunschweig: Vieweg.
- Gray, H. (1858). Anatomy: Descriptive and Surgical. London: John W. Parker and Son.
- Manter, J. T. (1941). Movements of the subtalar and transverse tarsal joints. Journal of Bone and Joint Surgery, 23(1), 107–121.
- Hicks, J. H. (1953). The foot as a support. Journal of Anatomy, 87(1), 25–57.
- Hicks, J. H. (1954). The mechanics of the foot: II. The plantar aponeurosis and the arch. Journal of Anatomy, 88(1), 25–30.
- Inman, V. T. (1976). The Joints of the Ankle. Baltimore: Williams & Wilkins.
- Root, M. L., Orien, W. P., & Weed, J. H. (1977). Normal and Abnormal Function of the Foot. Los Angeles: Clinical Biomechanics Corp.
- Sarrafian, S. K. (1993). Anatomy of the Foot and Ankle: Descriptive, Topographic, Functional (2nd ed.). Philadelphia: Lippincott Williams & Wilkins.
- Mann, R. A., & Coughlin, M. J. (Eds.). (1999). Surgery of the Foot and Ankle (7th ed.). St. Louis: Mosby.
- Kitaoka, H. B., & Luo, Z.-P. (2000). Biomechanics of the foot and ankle. Foot and Ankle Clinics, 5(1), 1–15.
- Deland, J. T. (2005). The adult acquired flatfoot and spring ligament complex. Foot and Ankle Clinics, 10(3), 425–445.
- Coughlin, M. J., Mann, R. A., & Saltzman, C. L. (Eds.). (2007). Surgery of the Foot and Ankle (8th ed.). Philadelphia: Mosby Elsevier.
- Myerson, M. S. (Ed.). (2010). Foot and Ankle Disorders (2nd ed.). Philadelphia: Saunders/Elsevier.
- Lundgren, P., et al. (2011). In vivo foot kinematics using biplane fluoroscopy. Journal of Biomechanics, 44(4), 678–684.
- Lintz, F., et al. (2018). Weightbearing CT for foot and ankle: emerging biometrics and clinical applications. Foot & Ankle Surgery, 24(3), 195–205.
- Myerson, M. S., et al. (2020). Progressive collapsing foot deformity (PCFD): consensus concepts. Foot & Ankle International, 41(11), 1271–1296.
- Standring, S. (Ed.). (2020). Gray’s Anatomy: The Anatomical Basis of Clinical Practice (42nd ed.). London: Elsevier.
- Haddad, S. L., & Myerson, M. S. (2021). Disorders of the midfoot and forefoot. In: Mann’s Surgery of the Foot and Ankle (10th ed.). Philadelphia: Elsevier.
- Chuckpaiwong, B., et al. (2022). Talonavicular arthrodesis: indications, techniques, and outcomes. Foot & Ankle International, 43(4), 567–579.
- Wang, J., et al. (2023). Plantar calcaneonavicular (spring) ligament complex: anatomy, imaging, and pathology. Skeletal Radiology, 52(1), 1–18.