“Cinsel yolla bulaşan enfeksiyon” (CYBE) terimi zamanla gelişti ve başlangıçta zührevi hastalıklar olarak anıldı ve adını Roma aşk tanrıçası Venüs’ten aldı. Hastalık olmadan enfeksiyon olasılığını vurgulamak için tıp camiasında bu terimin yerini büyük ölçüde “cinsel yolla bulaşan enfeksiyon” almıştır. CYBE’lerin tarihi, belsoğukluğu ve frengiye benzeyen semptomların en eski kayıtlarının ortaçağ metinlerinde ve antik edebiyat incelemelerinde bulunmasıyla birlikte eski zamanlara dayanmaktadır.
Tanım ve Sınıflandırma
Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar, öncelikle cinsel temas yoluyla yayılan bir grup enfeksiyondur. Bakteriler, virüsler veya parazitlerden kaynaklanabilirler ve semptom ve ciddiyet açısından büyük farklılıklar gösterebilirler. Yaygın CYBE’ler arasında klamidya, bel soğukluğu, sifiliz, herpes simpleks virüsü (HSV), insan papilloma virüsü (HPV), HIV/AIDS ve trikomoniyaz bulunur.
Bakteriyel CYBE’ler: Genellikle antibiyotiklerle tedavi edilebilen klamidya, bel soğukluğu ve frengiyi içerir.
Viral CYBE’ler: HIV, HPV, herpes simpleks virüsü ve hepatit B ve C gibi genellikle tedavi edilmek yerine tedavi edilir.
Parazitik CYBE’ler: Trichomoniasis dahil olmak üzere parazitlerden kaynaklanır ve genellikle tedavi edilebilir.
Yaygınlık ve Etki
CYBE önemli bir küresel halk sağlığı sorunu olmaya devam etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü’ne (WHO) göre, dünya çapında her yıl milyonlarca yeni vaka ortaya çıkıyor. Kronik ağrıya, kısırlığa, kansere katkıda bulunurlar ve HIV’in bulaşmasını kolaylaştırabilirler. Marjinalleştirilmiş topluluklar genellikle sağlık hizmetlerine erişimdeki eşitsizlikler, damgalanma ve sosyoekonomik faktörler nedeniyle CYBE yaygınlığının yükünü çekiyor.
Önleme ve Tedavi
CYBE’lere yönelik önleme stratejileri, prezervatif kullanımı, düzenli test ve tarama, aşılama (HPV ve Hepatit B gibi önlenebilir CYBE’ler için) ve eğitim programları gibi güvenli seks uygulamalarını içerir. Tedavi, CYBE türüne bağlı olarak değişir ancak bakteriyel enfeksiyonlar için antibiyotikler, bazı viral enfeksiyonlar için antiviraller ve paraziter CYBE’ler için diğer ilaçları içerebilir.

Tarih
Tıp camiasında “cinsel yolla bulaşan enfeksiyon” terimi, açık hastalık semptomları gelişmeden enfeksiyon olasılığını vurgulayarak yaygın bir kabul görmüştür. Bu ayrım önemlidir, çünkü CYBE’ler hiçbir semptom mevcut olmasa bile hala bulaşabilmektedir.
CYBE’lerin tarihi, çeşitli uygarlıklarda bulunan varlıklarına dair kanıtlarla birlikte eski zamanlara dayanmaktadır. MÖ 1550 yılına dayanan bir Mısır tıbbi metni olan Ebers Papirüsü’nde, frengi ve bel soğukluğu gibi CYBE’lerle ilişkilendirilebilecek genital ülserler ve akıntıların tanımları vardır. Benzer şekilde, antik Yunan doktoru Hipokrat, MÖ 400 civarında, aşırı cinsel aktiviteye atfettiği bel soğukluğuna benzeyen bir durum tanımladı.
Orta Çağ döneminde, “Büyük Çiçek Hastalığı” olarak ün kazanan frengi de dahil olmak üzere CYBE’lerin daha ayrıntılı tanımlarının ortaya çıktığı görüldü. Bu dönem ayrıca, genellikle cıva veya kan alma gibi sert önlemleri içeren etkisiz tedavilerin gelişmesiyle de dikkat çekti.
19. yüzyıl CYBE’lerin anlaşılmasında önemli ilerlemeler sağladı. Fransız doktor A.A. Fournier frengiyi şankr olarak bilinen deri lezyonlarına bağlarken, Alman doktor Friedrich Hoffmann belsoğukluğundan sorumlu bakteriyi keşfetti. Bu keşifler daha etkili tedavilerin ve önleme stratejilerinin temelini oluşturdu.
20. yüzyıl, CYBE’lerin, özellikle de bel soğukluğunun tedavisinde devrim yaratan güçlü bir antibiyotik olan penisilinin geliştirilmesine tanık oldu. Ancak HIV/AIDS gibi yeni CYBE’lerin ortaya çıkışı yeni zorluklar yarattı. Bu zorluklara rağmen, önleme ve tedavide devam eden araştırmalar ve ilerlemeler, CYBE’lerle mücadelede önemli ilerlemeler sağlamıştır.
Terminolojinin “zührevi hastalık”tan “cinsel yolla bulaşan enfeksiyon”a doğru evrimi, bu durumların tıbbi yönlerinin vurgulanması ve bunlarla ilişkili damgalanmanın önemsizleştirilmesi perspektifindeki bir değişimi yansıtmaktadır. Bunların tarihsel bağlamını anlayarak ve devam eden önleme ve eğitim ihtiyacını kabul ederek, 21. yüzyılda CYBE’lerin ortaya çıkardığı zorlukları daha iyi çözebiliriz.
Kaynak
- World Health Organization (2021). “Report on global sexually transmitted infection surveillance.” WHO. This report provides global statistics and insights into the prevalence and impact of STIs.
- Hook III, E.W., & Handsfield, H.H. (2018). “Gonococcal Infections in the Adult.” In: Holmes KK, Sparling PF, Stamm WE, et al., editors. Sexually Transmitted Diseases. 4th ed. New York: McGraw-Hill; This chapter details the epidemiology, pathogenesis, and treatment of gonococcal infections.
- Cohen, M. S., Hoffman, I. F., Royce, R. A., et al. (1997). “Reduction of concentration of HIV-1 in semen after treatment of urethritis: implications for prevention of sexual transmission of HIV-1.” Lancet, 349(9069), 1868-1873. This seminal paper discusses the relationship between STI treatment and reduction in HIV transmission.
- Workowski, K. A., & Bolan, G. A. (2015). “Sexually transmitted diseases treatment guidelines, 2015.” MMWR Recomm Rep, 64(RR-03), 1-137. These guidelines provide comprehensive information on the diagnosis, treatment, and management of STIs.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.