Demir şelatörleri ticari olarak film kaplı tabletler şeklinde ve infüzyon preparatları olarak mevcuttur. Dağılabilir tabletler artık mevcut değildir. Deferoksamin (Desferal®) 1963 yılında onaylanan bu gruptaki ilk aktif maddedir.

Demir şelasyon tedavisi, vücuttaki aşırı demir seviyelerini azaltmak için kullanılan tıbbi bir tedavidir. Öncelikle talasemi, kalıtsal hemokromatozis ve belirli anemi türleri gibi aşırı demir yüklenmesine yol açan koşullara sahip bireylerde kullanılır.

Demir şelasyon tedavisinin amacı, organlarda ve dokularda ciddi sağlık komplikasyonlarına yol açabilecek demir birikimini önlemek için fazla demiri vücuttan uzaklaştırmaktır. Aşırı demir yüklenmesi karaciğer, kalp, pankreas ve diğer organlarda hasara neden olabilir ve karaciğer sirozu, kalp yetmezliği, diyabet ve hormonal dengesizlikler gibi durumlarla sonuçlanabilir.

Şelasyon, fazla demirin bağlanması ve vücuttan atılması sürecini ifade eder. Şelatlama ajanları, demir moleküllerine bağlanmak ve idrar veya dışkı yoluyla vücuttan atılabilen bir kompleks oluşturmak üzere tasarlanmış ilaçlardır. Aşırı demir yüklenmesi için en yaygın kullanılan şelatlama ajanları deferoksamin, deferasiroks ve deferiprondur.

Demir şelasyon tedavisi, kullanılan şelatlama ajanına bağlı olarak tipik olarak farklı yollarla uygulanır. Deferoksamin subkutan veya intravenöz infüzyon yoluyla verilirken, deferasiroks ve deferipron tablet veya süspansiyon şeklinde ağızdan alınır.

Demir şelasyon tedavisinin süresi ve sıklığı, bireyin aşırı demir yükü seviyelerine ve altta yatan duruma bağlıdır. Bazı bireyler ömür boyu tedaviye ihtiyaç duyabilirken, diğerleri demir seviyelerine ve tedaviye verdikleri yanıta bağlı olarak aralıklı tedavi dönemlerine sahip olabilir.

Demir şelasyon tedavisinin gastrointestinal rahatsızlıklar, döküntü, kan sayımında değişiklikler ve bazı durumlarda nadir fakat ciddi advers olaylar gibi potansiyel yan etkileri olabileceğini unutmamak önemlidir. Demir seviyelerinin yakından izlenmesi ve bir sağlık hizmeti sağlayıcısı ile düzenli takip, tedavinin etkinliğini ve güvenliğini değerlendirmek için çok önemlidir.

Demir şelasyon tedavisi, aşırı demir yüklenmesi bozukluğu olan bireylerin prognozunu ve yaşam kalitesini önemli ölçüde iyileştirmiştir. Bununla birlikte, demir şelasyon tedavisine başlama kararı ve spesifik şelasyon ajanlarının seçimi, aşırı demir yükü durumlarının yönetiminde deneyimli bir sağlık hizmeti sağlayıcısına danışılarak yapılmalıdır.

Tarih

İlk demir şelasyon tedavisi, 1930’ların başında I.G. Farben için çalışan Alman kimyager Ferdinand Münz tarafından icat edildi. Münz, su yumuşatıcı olarak sitrik asit yerine kullanılabilecek bir madde arıyordu. Metal iyonlarına bağlanabilen bir şelatlama maddesi olan etilendiamintetraasetik asidi (EDTA) sentezledi. EDTA’nın kurşunun vücuttan atılmasında etkili olduğu görüldü ve ilk olarak 1940’larda kurşun zehirlenmesini tedavi etmek için kullanıldı.

1950’lerde Michigan’da bir doktor olan Norman Clarke, koroner kalp hastalığı olan bazı hastalarının EDTA şelasyon tedavisi aldıktan sonra semptomlarında iyileşme olduğunu fark etti. Clarke, EDTA’yı kalp hastalığını tedavi etmek için kullanmaya başladı ve göğüs ağrısını azaltmada, kalp fonksiyonlarını iyileştirmede ve kalp krizlerini önlemede etkili olduğunu bildirdi.

EDTA şelasyon tedavisi bugün hala kurşun zehirlenmesi ve vücutta aşırı demir içeren diğer durumları tedavi etmek için kullanılmaktadır. Ayrıca Alzheimer hastalığı, artrit, kanser ve kronik yorgunluk sendromu dahil olmak üzere çeşitli diğer durumları tedavi etmek için etiket dışı olarak kullanılmaktadır. Ancak, EDTA şelasyon tedavisinin kurşun zehirlenmesi dışında bu durumlardan herhangi biri için kullanımını destekleyen hiçbir bilimsel kanıt yoktur.

EDTA şelasyon tedavisi kurşun zehirlenmesi için güvenli ve etkili bir tedavidir. Bununla birlikte, başka herhangi bir durum için bir tedavi olmadığını unutmamak önemlidir. Tedaviye başlamadan önce EDTA şelasyon tedavisinin riskleri ve faydaları hakkında doktorunuzla konuşmanız da önemlidir.

Click here to display content from YouTube.
Learn more in YouTube’s privacy policy.