Tanım ve Klinik Bağlam
Dix–Hallpike testi, benign paroksismal pozisyonel vertigonun (BPPV) özellikle posterior (arka) semisirküler kanal tutulumunu doğrulamak için kullanılan, başın hızlı rotasyon ve servikal ekstansiyonla konumlandırılmasına dayalı provokatif bir muayene manevrasıdır. Test, vestibüler sistemdeki otokonilerin (kalsiyum karbonat kristalleri) posterior kanala yer değiştirmesi sonucu ortaya çıkan kanalitiyazis veya daha nadiren kupulolitiyazis varlığında, tipik pozisyonel nistagmus ve baş dönmesini tetiklemeyi amaçlar.
Fizyopatolojiye Kısa Bakış
- Kanalitiyazis: Serbest otokoniler posterior kanal lümeninde hareket eder; yerçekimiyle kanal içinde deplase olan partiküller endolenf akısını ve dolayısıyla kupayı uyarır. Tipik olarak kısa latans (saniyeler), kısa süreli (<60 sn) ve yorulabilir (tekrarlandıkça azalan) nistagmusla seyreder.
- Kupulolitiyazis: Otokoniler kupulaya yapışır; uyarı hemen başlar, uzun sürer (>60 sn) ve daha az yorulma eğilimi gösterir. Klinik olarak daha nadirdir.
Endikasyonlar
- Pozisyonla tetiklenen, ani ve kısa süreli baş dönmesi (yattığında, yatakta dönerken, başı geriye alırken).
- Posterior kanal BPPV şüphesi (hikâye ve provokasyon örüntüsü).
- Atipik semptomlarda diferansiyel: horizontal kanal BPPV (supin roll testi gerekebilir) veya santral nedenler (örn. serebellar patoloji) ile ayrım.
Kontrendikasyonlar ve Özel Durumlar
- Mutlak/bağıl kontrendikasyonlar: Servikal instabilite, ağır servikal spondiloz/stenoz, atlanto-aksiyal instabilite, yakın dönem servikal omurga ameliyatı, vertebrobaziler yetmezlik şüphesi, aktif retinal patoloji veya yüksek riskli kardiyopulmoner durumlar.
- Alternatif yaklaşım gerektiren durumlar: Şiddetli bel-boyun ağrısı, obezite, ileri yaş, hareket kısıtlılığı, anksiyete. Bu olgularda yan yatış (side-lying) testi veya yastıkla destekli modifikasyonlar tercih edilebilir.
Test Öncesi Hazırlık ve Ekipman
- Göz hareketlerinin gözlemi: Doğrudan bakı + Frenzel gözlüğü (veya kızılötesi video-okülografi) ile fiksasyonun baskılanması, nistagmusun görünürlüğünü artırır ve yanlış negatifleri azaltır.
- İlaçlar: Akut vestibüler supresanlar (örn. benzodiazepinler, antihistaminikler) nistagmus amplitüdünü azaltabilir. Mümkünse test öncesi kaçınılmalıdır.
- Bilgilendirme: Olasi vertigo atağı hakkında hastaya açık bilgi verilir; gözlerin açık tutulması istenir.

Uygulama Tekniği (Standart Dix–Hallpike)
- Başlangıç pozisyonu: Hasta muayene sedyesinde oturur; muayene eden kişi hastanın arkasında veya yanında konumlanır.
- Başın hizalanması: Baş, test edilen tarafa 45° döndürülür.
- Hızlı yatırma: Hasta, muayene edenin desteğiyle hızlı ve kontrollü bir şekilde sırtüstü yatırılır; servikal ekstansiyon ~20–30° olacak biçimde baş sedyenin kenarından bir miktar dışarı sarkıtılır.
- Gözlemin süresi: En az 30–45 saniye dikkatle göz hareketleri izlenir.
- Oturma pozisyonuna dönüş: Hasta tekrar hızla oturtulur; bu sırada ters yönlü (reversal) nistagmus ortaya çıkabilir ve kaydedilmelidir.
- Diğer taraf: Aynı adımlar kontralateral kulak için tekrarlanır. Testler arasında kısa bir bekleme (30–60 sn) carry-over etkisini azaltır.

Pozitif Testin Klasik Bulguları (Posterior Kanal Kanalitiyazisi)
- Latans: Tipik olarak 1–5 saniye gecikme sonrası başlar.
- Yön: Torsiyonel-yukarı vuran (up-beating) nistagmus; torsiyon komponentinin üst kutbu test edilen (aşağıda kalan) kulağa doğru döner.
- Zaman profili: Kısa süreli (<60 sn), crescendo–decrescendo karakterinde.
- Yorulma: Aynı tarafta test tekrarlanırsa nistagmus amplitüdü ve vertigo şiddeti azalır (habituasyon/yorulma).
- Reversal: Oturur pozisyona geçişte zıt yönlü kısa nistagmus gözlenebilir.
Atypik/Alarm Bulguları
- Saf aşağı vuran (down-beating) veya saf torsiyonel nistagmus, anında başlayan ve kalıcı (persistan) nistagmus, yön değiştiren horizontal nistagmus ya da nörolojik eşlikçiler (diplopi, dizartri, ataksi, yeni şiddetli baş ağrısı) santral patoloji lehinedir ve ileri tetkik gerektirir.
Tanısal Performans
- Posterior kanal BPPV’de Dix–Hallpike testinin duyarlılığı klinik serilerde sıklıkla yaklaşık %80–90 aralığında, özgüllüğü ise yüksek bildirilir. Klinik gerçeklikte performans; uygulama tekniği, fiksasyonun baskılanması, ilaç kullanımı, semptomun dalgalı doğası ve hasta işbirliği gibi etmenlerden etkilenir.
Yorumlama İpuçları ve Neden–Sonuç
- Kanalitiyazis lehine: Latanslı başlama, kısa sürme, yorulma.
- Kupulolitiyazis lehine: Latanssız, uzun süren nistagmus; daha az yorulma.
- Tutulan taraf belirleme: Torsiyonel komponentin üst kutbu, yerçekimine yakın (aşağıda kalan) kulak yönüne döner; bu kulak tutulan kulaktır.
- Oturmaya dönüşte reversal: Otolitlerin ters yönde yer değiştirmesine bağlıdır; tanıyı güçlendirir.
Modifikasyonlar ve Alternatifler
- Yan yatış (Side-Lying) testi: Servikal ekstansiyonu tolere edemeyenlerde; hasta oturur pozisyondan, baş 45° karşı tarafa çevriliyken hızla test edilecek tarafına yan yatırılır. Torsiyonel-up-beating nistagmus yine aşağıda kalan kulak lehinedir.
- Straight-Head Hanging: Anterior kanal şüphesinde; baş ekstansiyona alınarak düz sarkıtılır.
- Video-Frenzel/Video-okülografi: Fixasyon baskılanması ve yüksek kare hızlı kayıt, subtıl nistagmusu saptamada üstündür.
Sık Yapılan Teknik Hatalar ve Yanlış Negatif Nedenleri
- Yetersiz baş ekstansiyonu veya yanlış düzlem hizası (posterior kanal düzlemine girmeme).
- Yavaş yatırma (otolitlerin ivme ile deplasmanı azalır).
- Gözlerin kapanması veya fiksasyonun baskılanmaması.
- Vestibüler supresan ilaçlar ve alkol.
- Yetersiz gözlem süresi (erken sonlandırma).
- Tek tarafın test edilmesi veya yetersiz aralıklarla hızlı ardışık denemeler (carry-over).
Diferansiyel Tanı ve Tamamlayıcı Testler
- Horizontal kanal BPPV: Supin roll (Pagnini–McClure) testi ile değerlendirilir; geotropik/ageotropik nistagmus örüntüleri taraf tayini sağlar.
- Anterior kanal BPPV: Straight-head hanging veya özel varyantlarla provoke edilir; down-beating + torsiyonel bileşen görülebilir ancak saf down-beat santral lezyon düşündürür.
- Santral vertigo: Persistan, non-fatigabl, kompleks nistagmus; nörolojik bulgularla birlikteyse ileri görüntüleme ve nörolojik değerlendirme gerekir.
Güvenlik, Konfor ve Komplikasyonlar
- Vazovagal senkop, geçici vejetatif semptomlar (bulantı, terleme) görülebilir; önlem olarak emniyetli tutuş ve hastaya ön bilgilendirme şarttır.
- Çok nadiren kanal geçişi (canal switch) provokasyonu veya semptom alevlenmesi olabilir; sonraki yönetimde yeniden konumlandırma manevraları planlanır.
Klinik Akış İçinde Kullanım
- Hikâye: Pozisyonla tetiklenen kısa vertigo atakları.
- Dix–Hallpike: Her iki taraf için, doğru hizalama ve fiksasyon baskılanması ile.
- Pozitif ise: Tanı konur; kanalit konumlandırma (örn. Epley) gibi tedavi manevralarına geçilir.
- Negatif veya atipik ise: Supin roll ve/veya straight-head hanging eklenir; santral uyarıcı bulgularda ileri tetkik yapılır.
Pratik Püf Noktaları
- Baş-boyun eksenini posterior kanal düzlemine alacak şekilde 45° rotasyon + 20–30° ekstansiyon hedeflenmelidir.
- En az 30–45 saniye gözlem; gerektiğinde 1 dakikaya uzatın.
- Frenzel veya IR-video kullanımı, ince nistagmusları görünür kılar.
- Testleri her iki tarafa uygulayın ve bulguları (latans, yön, süre, yorulma, reversal) yapılandırılmış biçimde kaydedin.
Keşif
Pozisyonla tetiklenen baş dönmesinin öyküsü, 20. yüzyılın başında klinisyenlerin göz önünde gerçekleşen ama kavramsal çerçevesi henüz çizilmemiş bir fenomene –başın belirli duruşlarında ortaya çıkan nistagmusa– şaşkınlıkla bakmalarıyla başlar. İç kulakla beyin sapı arasındaki denge diyalogunun, başın bir “anlık” devinimiyle nasıl bıçak sırtında değiştiğini fark eden ilk kuşak nöro-otologlar, hasta yatağının kenarında sadece bakı ve birkaç basit optik araçla bugünkü protokollerin nüvelerini attılar. Bu erken dönem, “pozisyonel nistagmus”un bir merak olmaktan çıkıp bir sendrom olarak düşünülmeye başladığı, fakat anatomik-hemodinamik açıklamanın henüz oturmadığı bir çağdı.
1952 yılı, bu dağınık sezgilerin keskin bir klinik geometriye dönüştüğü dönüm noktasıdır. Londra’da Margaret Ruth Dix ve Charles Skinner Hallpike, hastayı oturur pozisyondan hızla sırtüstü yatırırken başı 45° aynı tarafa döndürüp 20–30° ekstansiyona almanın –bugün “Dix–Hallpike” dediğimiz o yalın manevranın– pozisyonel vertigoyu güvenilir biçimde provoke ettiğini ve gözle görülebilir, düzenli bir nistagmus örüntüsü ürettiğini gösterdiler. Onların katkısı sadece bir teknik tarif değildi; nistagmusun yönü, latansı, süresi ve “yorulma” özelliğini birlikte okumayı öğreten bir fenomenoloji dersiydi. Bu bakış, muayene odasını bir tür doğal laboratuvara çevirdi: Partiküllerin yerçekimiyle kanalda devinip endolenfi hızlandırdığı o kısacık anda, klinisyen gözün kıvrılan rotasyonunda iç kulağın mekaniğini adeta “seyreder” hale geldi.

Ardından gelen yıllar, “benign paroksismal pozisyonel vertigo (BPPV)”nun patofizyolojisini çerçeveleyen iki büyük hipoteze –kupulolitiyazis ve kanalitiyazis– sahne oldu. Temporal kemik patolojisi ve klinik korelasyonlardan beslenen ilk anlatı, otokonilerin kupulaya yapışarak onu ağırlaştırdığını ileri sürüyordu; sonra kanal lümeni içinde serbest kristallerin ivmelenerek kupulayı su akısının inertisiyle uyardığı kanalitiyazis anlatısı baskınlaştı. Bu ikinci çerçeve, Dix–Hallpike’de görülen kısa latans, kısa süre ve tekrarda azalan şiddet (yorulma) üçlüsünü ikna edici biçimde açıklıyor; testte gözlediğimiz “crescendo–decrescendo” nistagmus profilini hidrodinamik bir modele yerleştiriyordu.
1980’ler ve 1990’lar, tanı ile tedavi arasındaki mesafenin dramatik biçimde kısaldığı pratik bir devre açtı. Brandt ve Daroff, evde uygulanabilen alıştırmalarla habituasyonu klinik bir araca dönüştürdüler. Aynı dönemde John Epley, kanal içindeki partikülleri yerçekiminin çizdiği hattın üstünde “adım adım” gezdirerek utrikül tarafına geri yerleştirmeyi amaçlayan kanalit yeniden konumlandırma manevrasını sundu; Dix–Hallpike’in kışkırttığı nistagmus, Epley’nin hedeflediği iyileşme yolunun işaret fişeğine dönüştü. “Barbekü” (Lempert) rotasyonu gibi horizontal kanal için geliştirilen diziler, BPPV’nin tek bir kanalın kaderi olmadığını; posterior, horizontal ve daha nadir anterior varyantların her birinin kendi kinematiği, kendi nistagmus imzası ve kendi tedavi koreografisi olduğunu görünür kıldı. İtalyan ekollerinin (örneğin Pagnini ve Nuti’nin) katkılarıyla, supin roll ve yan yatış testleri günlük pratiğe yerleşti; anterior kanal için Yacovino yaklaşımı, algoritmayı tamamladı.
Bu arada, Dix–Hallpike’in “gözle görülen” doğası, gözün bakış sabitlemesinin nistagmusu nasıl bastırdığını da hatırlatıyordu. Klinikler, erken dönemden beri kullanılan yüksek diyoptrili Frenzel gözlükleri ile fiksasyonu kırıp saccad ve mikrofiksasyonların perdelerini indirerek o ince torsiyonel-yukarı vuran bileşeni daha seçik hale getirdiler. Zamanla kızılötesi video-okülografi (VOG) ve dijital yakalama teknikleri, Dix–Hallpike’i sadece “yapılan” değil aynı zamanda “kaydedilen ve ölçülen” bir teste dönüştürdü: Latans saniye cinsinden, hız dere/saniye cinsinden, süresi ve yorulma dinamiği tekrar tekrar ölçülebilir parametreler haline geldi. Bu sayısallaşma, atipik örüntüleri –örneğin down-beating baskın nistagmusun santral kökenli olma olasılığını– daha erken ve daha güvenle ayıklamayı mümkün kıldı.
2000’lerden itibaren, epidemiyolojik veriler BPPV’nin düşündüğümüzden daha yaygın ve yaşam kalitesi üzerindeki yükünün daha ağır olduğunu gösterdi; bunun üzerine uluslararası çalışma grupları tanı ölçütlerini standardize etti. Bárány Society’nin BPPV için çekirdek ölçütleri ve kulak-burun-boğaz derneklerinin rehberleri, Dix–Hallpike’i algoritmanın başına koyarken, “pozitif testin nasıl göründüğünü” ortak bir dile bağladı: torsiyonel-yukarı vuran, birkaç saniyelik latansla başlayan, <60 sn süren ve tekrarda azalan nistagmus; oturur pozisyona dönünce kısa reversal. Bu ortak dil, araştırmanın çok-merkezli olgunlaşmasını sağladı.
Günümüzde araştırmanın odağı iki büyük eksende ilerliyor. Birincisi, teşhisi daha taşınabilir, daha erişilebilir ve daha nesnel kılmak: Akıllı telefon tabanlı VOG, kafa hareketini ölçen ataletsel sensörlerle (IMU) eşleştirilmiş pozisyonlama uygulamaları ve makine öğrenmesi tabanlı nistagmus sınıflandırıcıları, Dix–Hallpike’in çıktısını bir sayısal fenotipe dönüştürüyor. Bu sayede ev içi çekimler ve telekonsültasyonlar, atak anında gözün döndüğü yönü yakalayıp klinisyene ulaştırabiliyor. İkincisi, nüksleri azaltma ve eşlik eden biyolojik eksenleri hedefleme: D vitamini eksikliği gibi modifiye edilebilir risklerin BPPV nüksüyle ilişkisi, basit laboratuvar parametrelerinin uzun dönem izlemde nasıl bir fark yarattığını sorgulayan çalışmaların önünü açtı; vestibüler supresanların tanı duyarlılığı üzerindeki olası gölgesini minimize edip manevrayı ilk basamak haline getiren stratejiler giderek daha geniş kabul gördü.
Dix–Hallpike’in asıl gücü, basitliğinin arkasındaki mekanik zekâdadır. Başın 45° rotasyonu ve 20–30° ekstansiyonu, posterior kanal düzlemini yerçekimine hassas bir açıyla hizalar; otokonilerin mikroskobik göçü, kupulanın makroskobik salınımına; o da okülomotor çekirdeklerin torsiyonel-yukarı vuran bir yanıtına tercüme olur. Bu zincirleme, 1952’de bir muayene masasının kenarında sezgisel bir jest olarak tarif edildi; bugün ise yüksek kare hızlı VOG videolarında, ivme sensörlerinden akış verisinde ve algoritmik sınıflandırıcıların matrislerinde aynı sadelikle görünür. Aradan geçen yetmiş yılda değişmeyen şey, testin iki cümlelik klinik vaadidir: “Doğru hizala, doğru hızla uygula, doğru gözle.” Doğru yapıldığında, Dix–Hallpike hem tanı koydurur hem de bir sonraki adımın –Epley, Semont, Lempert ya da alternatif bir konumlandırmanın– nereden başlayacağını söyler.
Bugün bir asistan hekim, gözlemlediği nistagmusun üst kutbunun aşağıda kalan kulağa döndüğünü not ederken; bir mühendis, aynı anda o videodaki piksel akışından torsiyonel bileşeni ayrıştıran bir ağın çıktısını denetleyebiliyor. Klinikle mühendisliğin bu buluşma noktasında, Dix–Hallpike’in hikâyesi tamamlanmış değil; yalnızca daha ince çözünürlüklü hâle geliyor. Ve her yeni çözünürlük, 1952’deki o yalın buluşu –başın doğru açıyla döndürülmesi ve gözün dikkatle izlenmesi– daha da kıymetli kılıyor.
İleri Okuma
- Dix MR, Hallpike CS (1952). The pathology, symptomatology and diagnosis of certain common disorders of the vestibular system. Proceedings of the Royal Society of Medicine, 45(6):341–354.
- Brandt T, Daroff RB (1980). Physical therapy for benign paroxysmal positional vertigo. Archives of Otolaryngology, 106(8):484–485.
- Epley JM (1992). The canalith repositioning procedure: For treatment of benign paroxysmal positional vertigo. Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 107(3):399–404.
- Parnes LS, Agrawal SK, Atlas J (2003). Diagnosis and management of benign paroxysmal positional vertigo (BPPV). Canadian Medical Association Journal (CMAJ), 169(7):681–693.
- von Brevern M, Bertholon P, Brandt T, Fife TD, Imai T, Nuti D, Newman-Toker DE (2015). Benign paroxysmal positional vertigo: Diagnostic criteria. Journal of Vestibular Research, 25(3–4):105–117.
- Bhattacharyya N, Gubbels SP, Schwartz SR, Edlow JA, El-Kashlan H, Fife TD, Holmberg M, Mahoney K, Hollingsworth DB, Roberts R, Seidman MD, Steiner RW, Do BT (2017). Clinical Practice Guideline: Benign Paroxysmal Positional Vertigo (Update). Otolaryngology–Head and Neck Surgery, 156(3_suppl):S1–S47.
Genellikle epley manevrası ile birlikte yapılır.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.