Afrika çalısı Tabernanthe iboga‘dan elde edilen bir indol alkaloid olan ibogain, karmaşık bir geçmişe ve farmakolojik profile sahiptir. İlk olarak 1901 yılında Dybowski ve Landrin ile Haller ve Heckel tarafından izole edilen ibogain, başlangıçta psikoaktif özellikleriyle dikkat çekmiştir. 20. yüzyılın başlarında Fransız farmakologlar ibogain uygulanan hayvanlarda olağandışı uyarılma gözlemlemiş ve Phisalix’in değişen köpek davranışlarına dayanarak halüsinojenik etkilerden şüphelenmesine yol açmıştır. Daha sonraki klinik değerlendirmeler, sınırlı uygulama görmesine rağmen, nekahat ve nevrasteni için kullanımını tavsiye etmiştir.

1940’larda Raymond-Hamet ve meslektaşları izole hücre dokuları üzerinde çalışmalar yaparak ibogainin kardiyovasküler sistem üzerindeki farmakolojik etkilerini araştırdılar. 1939 ve 1967 yılları arasında Fransa, T. iboga’nın bir akrabası olan Tabernanthe manii’den elde edilen 8 mg ibogain içeren Lambarène adlı bir uyarıcıyı pazarlamıştır. İbogain bazlı bir başka ürün olan Iperton da bu dönemde tonik olarak satılmıştır.
İbogainin tam sentezi 1966 yılında G. Büchi tarafından gerçekleştirilmiş, bu da daha fazla araştırma ve geliştirmeyi kolaylaştırmıştır. Sentetik yöntemlerdeki ilerlemelere rağmen, uyuşturucu yoksunluğu için ya da psikedelik olarak kullanılan ibogain genellikle bitkiden elde edilir.
1967’de Amerika Birleşik Devletleri ibogain’i yasaklayarak Çizelge I maddesi olarak sınıflandırmış ve böylece yasal olarak kullanılabilirliğini kısıtlamıştır. Uluslararası Olimpiyat Komitesi 1989 yılında ibogain’i yasaklı maddeler listesine eklemiştir.
Kimyasal
Kimyasal olarak ibogain (C₂₀H₂₆N₂O) molekül ağırlığı 310,4 g/mol olan bir indol alkaloiddir. Çoklu nörotransmitter sistemlerini etkileyen psikoaktif, halüsinojenik ve merkezi sinir sistemi uyarıcı özellikleri sergiler. Düşük dozlarda ibogain bir uyarıcı gibi davranırken, daha yüksek dozlar (5-10 mg/kg vücut ağırlığı) hızlı görüntü dizileri ve genellikle rüya benzeri olarak tanımlanan yoğun duygusal deneyimlerle karakterize vizyonları indükler. Özellikle, bu etkiler tipik olarak kapalı gözlerle yaşanır ve ibogain’i LSD gibi diğer psychedelic’lerden ayırır. Birincil etkiler sekiz ila on iki saat arasında sürmekte, akut görsel faz dört ila sekiz saat devam etmektedir. Kullanıcıların yaklaşık %20’si alımdan 24 saat sonra ve %15’i 36 saat sonra sübjektif etkiler bildirmektedir.
Yan etkileri
Daha yüksek ibogain dozları, konvülsiyonlar, felç ve solunum durması nedeniyle ölüm dahil olmak üzere ciddi yan etkilere yol açabilir. Ayrıca ani kardiyak ölümle sonuçlanabilecek kardiyak aritmi riski de vardır. İbogain kan basıncını, iştahı ve sindirimi azaltarak potansiyel kolinesteraz inhibitör aktivitesine işaret eder.
İbogainin bağımlılığı hangi mekanizma ile hafiflettiği tam olarak anlaşılamamıştır. Bazı çalışmalar ibogainin beyindeki Glial Hücre Hattı Kaynaklı Nörotrofik Faktör (GDNF) seviyelerini artırdığını ve bunun da madde bağımlılığını azaltmada rol oynayabileceğini göstermektedir. Hayvan çalışmaları, yüksek GDNF seviyelerinin alkole bağımlı sıçanlarda azalmış etanol tüketimi ve daha düşük nüks oranları ile ilişkili olduğunu göstermiştir.
İbogain karaciğerde orta derecede depo etkisi olan bir metabolit olan noribogain’e (12-hidroksibogamin) metabolize olur. Mevcut araştırmalar noribogainin ibogainin bağımlılık karşıtı özelliklerinde merkezi bir rol oynamayabileceğini düşündürmektedir.
Önemli yan etkiler ve kapsamlı toksikolojik güvenlik verilerinin eksikliği nedeniyle, ibogainin terapötik bir ajan olarak kullanımı tartışmalıdır. Araştırma çabaları, hayvan çalışmalarında daha az yan etki gösteren 18-metoksikoronaridin (18-MC) gibi sentetik ibogain türevlerinin geliştirilmesine yol açmıştır. Bu bileşikler spesifik nikotinik reseptörlerde, özellikle de alfa3beta4 alt tipinde kanal bloke edici olarak işlev görmektedir.
Dr. Deborah Mash, Miami Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde yürüttüğü çalışmalarla ibogain araştırmalarının önde gelen isimlerinden biri olmuştur. Çalışmaları ibogainin farmakolojisinin ve potansiyel terapötik uygulamalarının anlaşılmasına katkıda bulunmuştur.
İbogain tıbbi kullanım için resmi olarak onaylanmamıştır. Tarihsel olarak, bir uyarıcı olarak ve bulaşıcı hastalıkların tedavisinde kullanılmıştır. 1960’larda Howard Lotsof ibogainin bağımlılık tedavisindeki potansiyelini keşfetmiş ve ardından 1980’lerde ve 1990’larda ibogain bazlı tedaviler için birkaç ABD patenti almıştır. O zamandan beri, çeşitli kendi kendine yardım kuruluşları, özel kişiler ve doktorlar hem klinik hem de gayri resmi ortamlarda kullanımını araştırmıştır.
Keşif
Tabernanthe iboga* çalısından elde edilen ve doğal olarak oluşan psikoaktif bir bileşik olan ibogain, geleneksel ritüelleri, bağımlılık tedavisini ve süregelen tartışmaları kapsayan çok yönlü bir geçmişe sahiptir.
Afrika Ritüellerinde Geleneksel Kullanımı
Batı ve Orta Afrika’nın Bwiti halkı yüzyıllar boyunca ibogayı dini törenlerde kullanmış, onun vizyoner ve iyileştirici özelliklerine değer vermiştir. Bitki, ruhani bağlantıları ve kişisel gelişimi kolaylaştırarak inisiyasyon törenlerinin ayrılmaz bir parçasıdır.
Sömürge Karşılaşmaları ve Erken Dönem Bilimsel İlgi
19. yüzyılın sonlarında ve 20. yüzyılın başlarında Avrupalı kaşifler iboganın psikoaktif etkilerini belgelemişlerdir. Bu, 1901 yılında izole edilmesine ve ardından potansiyel tıbbi uygulamalarına yönelik bilimsel araştırmalara yol açmıştır.
Bağımlılık Tedavisinde Keşif
1960’lı yıllar eroin bağımlılığı için potansiyel bir tedavi olarak ibogain’e olan ilginin yeniden arttığı yıllar olmuştur. Anekdotsal raporlar, yoksunluk semptomlarını ve aşermeyi hafifletebileceğini öne sürerek hem coşku hem de tartışma yarattı.
Bilimsel İnceleme ve Yasal Zorluklar
Bazı çalışmalar umut vaat etse de ibogainin güvenliği ve etkinliği konusundaki endişeler devam etmektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde, kapsamlı araştırma ve klinik deneyleri engelleyen, Çizelge I kontrollü madde olarak sınıflandırılmıştır.
Yeraltı Klinikleri ve Düzenleyici Tartışmalar
Yasal kısıtlamalara rağmen, ibogain tedavisi sunan yeraltı klinikleri ortaya çıkmış ve geleneksel bağımlılık tedavilerine alternatif arayan bireyleri cezbetmiştir. Bu durum güvenlik, düzenleme ve terapötik potansiyeli hakkında süregelen tartışmalara yol açmıştır.
Diğer Araştırma Konuları
- Etik ve Yasal Karmaşıklıklar:** İbogainin bağımlılık tedavisinde kullanımı, özellikle hasta güvenliği ve düzenleyici gözetim ile ilgili etik ve yasal soruları gündeme getirmektedir.
- Sosyokültürel Bağlam:** Bağımlılığı ve alternatif tedavilerin cazibesini etkileyen sosyokültürel faktörleri anlamak, kapsamlı bir analiz için çok önemlidir.
- Riskler ve Faydalar:** Mevcut araştırmalar ve hasta deneyimleri, ibogain tedavisiyle ilişkili hem potansiyel faydaları hem de önemli riskleri vurgulamakta ve dikkatli bir değerlendirme gerektirmektedir.
İleri Okuma
- Büchi, G., Coffen, D. L., Kocsis, K., Sonnet, P. E., & Ziegler, F. E. (1966). The total synthesis of iboga alkaloids. Journal of the American Chemical Society, 88(13), 3099–3109.
- Naranjo, C. (1969). Psychotherapeutic possibilities of new fantasy-enhancing drugs. Clinical Toxicology, 2(2), 209–224.
- Mash, D. C., & Kovera, C. A. (1998). Ibogaine in the treatment of addiction: Clinical perspectives. Annals of the New York Academy of Sciences, 844, 274–292.
- Mash, D. C., Kovera, C. A., Buck, B. E., Norenberg, M. D., Shapshak, P., Hearn, W. L., & Sanchez-Ramos, J. (1998). Medication development of ibogaine as a pharmacotherapy for drug dependence. Annals of the New York Academy of Sciences, 844(1), 274–292.
- Sheppard, S. G. (1994). A preliminary investigation of ibogaine: Case reports and recommendations for further study. Journal of Substance Abuse Treatment, 11(4), 379–385.
- Glick, S. D., & Kuehne, M. E. (2000). Ibogaine: A potential anti-addictive agent. Journal of Ethnopharmacology, 64(1), 115–123.
- Glick, S. D., Maisonneuve, I. M., & Szumlinski, K. K. (2000). Mechanisms of action of ibogaine: Relevance to putative therapeutic effects and development of a safer iboga alkaloid congener. The Alkaloids, 56, 39–53.
- Mash, D. C., Kovera, C. A., Pablo, J., Tyndale, R. F., Ervin, F. D., Williams, I. C., … & Mayor, M. (2000). Ibogaine: Complex pharmacokinetics, concerns for safety, and preliminary efficacy measures. Annals of the New York Academy of Sciences, 914(1), 394–401.
- Alper, K. R., Beal, D., & Kaplan, C. D. (2001). A contemporary history of ibogaine in the United States and Europe. The Alkaloids, 56, 1–38.
- He, D. Y., & Ron, D. (2006). GDNF and alcohol addiction. Cell Cycle, 5(23), 2837–2838.
- Brown, T. K. (2013). Ibogaine in the treatment of substance dependence. Current Drug Abuse Reviews, 6(1), 3–16.
- Alper, K. R., Lotsof, H. S., & Kaplan, C. D. (2008). The ibogaine medical subculture. Journal of Ethnopharmacology, 115(1), 9–24.
- Haden, M., & Woods, B. (2020). Ibogaine research and ethnopharmacology: A systematic review of human clinical studies. Frontiers in Pharmacology, 11, 102.