
Ernst Kretschmer‘in yirminci yüzyılın başlarındaki çalışması, somatik yapıyı kişilik özellikleri ve psikiyatrik kırılganlıkla ilişkilendirmek için ilk sistematik girişimlerden birini oluşturmuştur. Fikirleri büyük ölçüde modern biyolojik psikiyatri tarafından yerinden edilmiş olsa da, esas olarak gözlemlenebilir fiziksel özelliklere dayanan sınıflandırması, bilimsel olarak aşırı basitleştirilmiş olsa da tarihsel olarak önemli bir yaklaşım olmaya devam etmektedir.
1920’lerde Kretschmer, bir bireyin fiziksel yapısının belirli kişilik özellikleri ve belirli zihinsel bozukluklara yatkınlıklarla ilişkilendirilebileceğini öne sürdüğü öncü çalışmasını (aslen Almanca Körperbau und Charakter olarak) yayınladı. Yaklaşımı, psikiyatride erken bir anayasal yöntemi temsil etti ve William Sheldon gibi sonraki teorisyenleri etkiledi. Çağdaş bilim tarafından katı somatotip-kişilik bağlantılarının sonunda terk edilmesine rağmen, Kretschmer’in çerçevesi kişilik ve psikiyatrik tipolojilerin tarihsel gelişiminde bir referans noktası olmaya devam ediyor.

1. Kretschmer’in Vücut Tiplerinin Tanımı
Kretschmer, klinik gözlemlerinde belirgin psikolojik profiller ve olası psikopatolojilerle ilişkilendirilen bir dizi vücut tipi tanımladı. Bazı kaynaklar dört tipten bahsetse de, birçok çağdaş yeniden yorumlamada birincil tartışma üç ana tipe odaklanır:
1.1 Astenik (Leptosomatik) Tip
- Fiziksel Özellikler: Astenik tip, ince, narin bir yapıyla işaretlenir. Bireyler dar omuzlara, uzun ince uzuvlara, kaburgaların belirgin şekilde belirgin olduğu uzun ve düz bir göğse ve genel olarak az gelişmiş bir kas yapısına sahip olma eğilimindedir. Vücut ölçüleri, normal uzunluk aralıklarında olsa da, azalmış kilo ve genişlik gösterir.
- Psikolojik İlişkiler: Kretschmer, bu tipi içe dönüklük, çekingenlik ve aşırı biçimlerde şizofreniye yatkınlık ile ilişkilendirmiştir. Zayıf, kırılgan görünüm, mizaçtaki temel bir kırılganlığı yansıttığı görülmüştür.
1.2 Atletik (Mezomorfik) Tip
- Fiziksel Özellikler: Atletik tip, iyi gelişmiş kas yapısı ve sağlam, üçgen veya dikdörtgen vücut şekli ile tanımlanır. Yaygın özellikler arasında geniş, çıkıntılı omuzlar, iyi gelişmiş bir göğüs ve güçlü bir boyun bulunur. Kas yapısı özellikle kollarda ve bacaklarda belirgindir ve bunlar sıkı bir karınla birleşerek güç ve denge izlenimi verir.
- Psikolojik İlişkiler: Kretschmer, atletik yapılı bireylerin daha kendine güvenen ve aktif bir kişilik sergileme eğiliminde olduğunu belirtti. Astenik tipe göre ciddi psikiyatrik bozukluklarla daha az sıklıkta ilişkilendirilmesine rağmen, atletik tip yine de kişilik üzerindeki anayasal etkiler yelpazesi içinde kabul edildi.
1.3 Pyknik (Genellikle “Piknik” Olarak Yanlış Anılır) Tipi
- Fiziksel Özellikler: Pyknik tip, gövde çevresinde yağ birikimine eğilimli, daha yuvarlak, tıknaz bir yapı ile karakterize edilir. Buna kısa, kalın boyun, çıkıntılı veya geniş göğüs kafesi ve nispeten yağlı bir karın gibi özellikler dahildir. Kadınlarda, yağ birikimi genellikle göğüs ve kalça bölgelerinde daha belirgindir.
- Psikolojik İlişkiler: Kretschmer, pyknik tipini girişkenlik ve kişilerarası bağımlılık özellikleriyle ilişkilendirmiştir. Klinik gözlemlerinde, bu tip daha sıklıkla manik-depresif (şimdi bipolar) eğilimlerle ilişkilendirilmiştir. “Piknik tipi” teriminin bazı ikincil kaynaklarda görünmesine rağmen, Kretschmer’in çerçevesinde doğru terimin “pyknik” olduğunu belirtmek önemlidir.
Kretschmer’in daha sonraki bazı revizyonlarında, vücut yapısı yukarıda belirtilen kategorilerden hiçbirine açıkça uymayan bireyler için ek bir “displastik” tip tanıttığı belirtilmelidir. Ancak, astenik, atletik ve piknik tipler en yaygın olarak tartışılanlar olmaya devam etmektedir.

İlgili Tipolojilerle Entegrasyon
Kretschmer’in fikirleri, insan fiziğini ektomorfik, mezomorfik ve endomorfik tipler olarak sınıflandıran William Sheldon’ınki gibi daha sonraki somatotipleme teorileriyle tarihsel olarak ortak bir zemine sahiptir. Sheldon’ın ektomorfu, kabaca Kretschmer’in astenik tipine, mezomorf atletik tipe ve endomorf piknik tipe karşılık gelir. Her iki yaklaşım da bedensel form ile mizaç arasında bir bağlantı bulmaya çalışmıştır, ancak modern araştırmalar, ikisi arasındaki güçlü nedensel veya genetik bağlantıyı büyük ölçüde reddetmiştir.
Keşif
1. Erken Akademik Oluşum ve Klinik Maruziyet (1906–1913)
- Kretschmer, 1906’da Tübingen Üniversitesi’ne kaydoldu ve başlangıçta tıp alanına geçmeden önce felsefe, tarih, edebiyat ve sanat okudu.
- Hem beşeri bilimler hem de tıp bilimleriyle erken yaşta tanışması, fiziksel yapı aracılığıyla insan davranışını anlamak için bütünleştirici bir yaklaşımın temelini oluşturdu.
- Klinik eğitimi sırasında, Robert Gaupp’un asistanı olarak çalışan Kretschmer, fiziksel özellikler ile psikolojik durumlar arasındaki etkileşimi gözlemlemeye başladı.
2. Doktora Tezi ve Erken Teorik Formülasyon (1914)
- 1914 yılında Kretschmer, Wahnbildung und manisch-depressiver Symptomenkomplexe (“Sanrıların ve Manik-Depresif Semptom Komplekslerinin Oluşumu”) başlıklı doktora tezini tamamladı.
- Bu çalışma, zihinsel semptomlar ile anayasal faktörler arasındaki ilişkiyi keşfetmeye yönelik ilk sistematik girişimini işaret etti. Somatik özellikleri psikiyatrik fenomenlerle ilişkilendiren ön fikirler sağladı.
3. Kavramın İyileştirilmesi ve İnce Ayarı (1918)
- Kretschmer’in 1918’de yayınlanan habilitasyon çalışması, Der sensitive Beziehungswahn (“Referansın Hassas Sanrısı”), anayasal psikoloji hakkındaki fikirlerini daha da geliştirdi.
- 1915’ten 1921’e kadar olan dönemde—I. Dünya Savaşı’nın klinik talepleri arasında—Kretschmer’in askeri psikiyatrist olarak deneyimleri, çeşitli psikiyatrik durumlar (özellikle şizofreni ve manik-depresif bozukluklar) ve bunların olası anayasal ilişkileri arasındaki ayrımı yapmasına katkıda bulunmuştur.
4. Öncü Yayın: “Körperbau und Charakter” (1921)
- 1921’de Körperbau und Charakter (“Fizik ve Karakter”)’in yayınlanması, sınıflandırma sisteminin keşfinde kesin bir dönüm noktası olarak kabul edilir.
- Bu çalışmada Kretschmer, insan yapısının sınıflandırmasını, genellikle astenik (zayıf, narin), atletik (kaslı, güçlü) ve piknik (tıknaz, şişman) tipler olarak tanımlanan birincil tiplere ve daha sonra displazik (orantısız) bir tipin eklenmesiyle resmen sunmuştur.
- Bu yayın, belirli fiziksel yapılar ile belirli psikiyatrik durumlara yatkınlıklar arasındaki bağlantıyı kurarak anayasal psikiyatri alanını etkilemiştir.
5. Kurumsal Tanınma ve Daha İleri Gelişim (1926-1930’lar)
- 1926’da Kretschmer’in Marburg Üniversitesi’ndeki psikiyatri kliniğinin müdürü olarak atanması itibarını daha da sağlamlaştırdı. Bu dönemdeki devam eden klinik çalışmaları ve araştırmaları, anayasal sınıflandırmasını genişletmesine ve yaymasına olanak tanıdı.
- Fikirleri, vücut tipleri ve kişilik arasındaki korelasyonları keşfetmek için anayasal modelleri benimseyen ve değiştiren daha sonraki bilim insanlarını (örneğin, 1940’larda William Sheldon) etkilemeye başladı.
6. Miras ve Sonraki Yeniden Değerlendirmeler
- Kretschmer’in sınıflandırması, psikiyatrik bozuklukların modern nörobiyolojik ve genetik modelleri tarafından yerini almış olsa da, erken dönem çalışmaları tarihi bir dönüm noktası olmaya devam etmektedir.
- Benimsediği metodolojik yaklaşım – sistematik klinik gözlemi fizyolojik ölçümle bütünleştirmek – kişilik ve psikopatolojide daha sonraki niceliksel çalışmaların yolunu açtı.
İleri Okuma
- Kretschmer, E. (1914). Wahnbildung und manisch-depressiver Symptomenkomplexe. Berlin: De Gruyter.
- Kretschmer, E. (1918). Der sensitive Beziehungswahn. Berlin: Springer.
- Kretschmer, E. (1921). Körperbau und Charakter: Untersuchungen zum Konstitutionsproblem und zur Lehre von den Temperamenten. Berlin: Springer.
- Kretschmer, E. (1925). Physique and Character: An Investigation of the Nature of Constitution and of the Theory of Temperament. London: Kegan Paul, Trench, Trubner.
- Sheldon, W. (1940). The Varieties of Human Physique: An Introduction to Constitutional Psychology. New York: Harper & Brothers.
- Rhodes, N. (2000). Kretschmer, Ernst. In Encyclopedia of Psychology (Vol. 4). Oxford University Press.
- Klee, E. (2005). Das Personenlexikon zum Dritten Reich. Wer war was vor und nach 1945? Frankfurt am Main: Fischer Taschenbuch Verlag.
- Sadock, B. J., Sadock, V. A., & Ruiz, P. (2014). Kaplan and Sadock’s Synopsis of Psychiatry: Behavioral Sciences/Clinical Psychiatry (10th ed.). Philadelphia: Wolters Kluwer.