Lobus superior pulmonis sinistri, anatomik olarak sol akciğerin üst lobunu ifade eder. Bu yapı, Latin terminolojisiyle aşağıdaki şekilde analiz edilebilir:
- Lobus: Lobal yapıyı, yani bir organın belirgin ve sınırlı bir bölümünü ifade eder.
- Pulmonis: Latince “pulmo” kelimesinin genitif hâli olup “akciğerin” anlamına gelir.
- Sinistri: “Sol” anlamına gelen “sinister” kelimesinin genitif hâlidir ve “sola ait olan” demektir.
- Superior: “Üst” konumu belirtir.
Dolayısıyla lobus superior pulmonis sinistri, “sol akciğerin üst lobu” anlamına gelir.
Anatomik Bölümleri
Sol akciğerin üst lobu, sağ akciğerin üst lobuna göre biraz farklılık gösterse de fonksiyonel ve morfolojik olarak kendi içinde segmentlere ayrılır. Lobus superior pulmonis sinistri üç ana segmentten oluşur:
- Segmentum apicoposterius (1 & 2. segmentler birleşik)
- Bu segment, genellikle birleşik olarak değerlendirilir.
- “Apex” tepe, “posterior” ise arka anlamına gelir.
- Üst lobun en üst ve arka kısmını oluşturur.
- Segmentum anterius (3. segment)
- “Anterior” önde yer alan anlamına gelir.
- Üst lobun öne bakan kısmını oluşturur.
Bazı kaynaklar, lingula adı verilen yapıyı ayrı bir yapı olarak da ele alır. Lingula, sağ akciğerdeki orta loba karşılık gelir ve alt lobun bir parçası değil, üst lobun uzantısıdır. Ancak yukarıda verilen sınıflama, lingula’yı dışarda bırakarak sadece klasik segmentasyon üzerinden değerlendirilmiştir.
Notlar
- Klinik pratikte bu segmentlerin bilinmesi, bronkoskopi, akciğer rezeksiyonu ve segmentektomi gibi cerrahi işlemler açısından büyük önem taşır.
- Segmentler, kendi bronşial ve vasküler yapılarıyla birlikte anatomik ve fonksiyonel olarak bağımsız alt birimler olarak kabul edilir.
Klinik
Lobus superior pulmonis sinistri (sol akciğerin üst lobu), hem anatomik yerleşimi hem de fonksiyonel yapısı açısından klinikte çok çeşitli durumlarla ilişkili olup, özellikle torasik cerrahi, pulmonoloji, radyoloji ve onkoloji alanlarında önemli bir yapıdır. Bu lobun klinik önemi, segmental anatomisi sayesinde hem tanısal hem de tedavi edici müdahalelerin hassas ve hedefe yönelik yapılabilmesini sağlar.
1. Torasik Cerrahi ve Segmentektomi
Lobus superior pulmonis sinistri, genellikle rezektabl akciğer kitlelerinin veya metastatik lezyonların yerleştiği bölgelerden biridir. Bu nedenle:
- Segmental anatominin iyi bilinmesi, segmentektomi veya lobektomi gibi cerrahi girişimlerde sağlıklı doku korunarak hastalıklı dokunun çıkarılmasına olanak tanır.
- Özellikle segmentum apicoposterius (1+2) ve segmentum anterius (3) ayrımı, segmentektomi sırasında bronş ve vasküler yapıların ayrıştırılabilmesi açısından kritiktir.
- Torakoskopik cerrahiler (VATS) ve robotik cerrahi uygulamaları için segmental bilgi gereklidir.
2. Bronkoskopi ve Endoskopik Müdahaleler
Sol üst lobun segmental bronşları (B1+2 ve B3), bronkoskopi sırasında sıklıkla görüntülenen ve biyopsi alınan bölgeler arasındadır:
- Bu segmentlerde yer alan lezyonların lokalizasyonu, endobronşiyal tedavi ve bronşiyal lavaj işlemlerinin planlamasında önemlidir.
- Bronşiyal karsinomlar, sıklıkla üst loblara yerleştiğinden, sol üst lobun segmentlerine yönelik bronkoskopik değerlendirme tanısal değeri yüksek bir adımdır.
3. Solunum Fizyolojisi ve Ventilasyon-Perfüzyon Dengesizliği
- Sol akciğerin üst lobu, genellikle iyi havalanan ancak yerçekimi nedeniyle daha az perfüze edilen bir bölgedir.
- Pulmoner emboli, atelektazi veya interstisyel akciğer hastalıkları gibi durumlarda bu lobda ventilasyon-perfüzyon dengesizliği görülebilir.
4. Enfeksiyöz Hastalıklar
- Tüberküloz, klasik olarak üst lobları tercih eder; bu nedenle lobus superior pulmonis sinistri, aktif veya sekonder tüberküloz olgularında lezyonların sıklıkla izlendiği bölgedir.
- Bakteriyel pnömoniler veya fungal enfeksiyonlar (özellikle Aspergilloma), bu lobda kaviter lezyonlar oluşturabilir.
5. Onkoloji ve Sol Üst Lob Tutulumu
- Adenokarsinom, skuamöz hücreli karsinom gibi primer akciğer kanserleri sıklıkla üst loblarda, özellikle sol üst lobda gelişir.
- Sol üst lob, mediastinal yapılara yakınlığı nedeniyle tümörlerin hızla komşu yapılara yayılmasına neden olabilir:
- N. recurrens basısı → ses kısıklığı
- Özofagus kompresyonu → disfaji
- Perikardiyal tutulum → perikardit, efüzyon
6. Radyolojik Görüntüleme ve Segmental Analiz
- Toraks BT (özellikle Yüksek Çözünürlüklü BT – HRCT), lobar ve segmental dağılımı değerlendirmek için kullanılır.
- Segmentlere göre yapılan sınıflama, özellikle yaygın akciğer hastalıklarının (örneğin sarkoidoz, pulmoner fibrozis) dağılımının tanımlanmasında kullanılır.
- Sol üst lobdaki infiltrasyonlar, konsolidasyonlar veya nodüller segmental bronş ve damar anatomisiyle birlikte değerlendirilir.
7. Kardiyotorasik İlişkiler ve Komşuluk
- Sol üst lobun ön kısmı, kalbin sol ventrikülü ve perikard ile komşudur.
- Bu nedenle perikardiyal hastalıkların veya sol ventrikül yetmezliğinin sekonder etkileri bu lobda pulmoner konjesyon veya ödem şeklinde görülebilir.
8. Diğer Klinik Durumlar
- Atelektazi: Sol üst lob atelektazisi, sıklıkla hilus yukarı çekilmesi ve mediastinal kayma ile sonuçlanır.
- Plevral effüzyon: Üst lobu çevreleyen plevral sıvılar, lokalize parapnömonik efüzyonlar şeklinde ortaya çıkabilir.
- Fibrotik hastalıklar: Özellikle kronik inhalasyon maruziyetlerinde (örneğin silikozis) üst lob tutulumu tipiktir.
Keşif
Antik Dönem: Galen Dönemi (M.S. 2. yüzyıl)
- Galen (Claudius Galenus), akciğerlerin genel yapısını tanımlamış, ancak segmentlere ayırmamıştır.
- Galen’in anatomi bilgisi, hayvan diseksiyonlarına dayanıyordu. Bu nedenle insan akciğerlerinin detaylı lobar ve segmental yapıları hakkında sınırlı bilgiye sahipti.
Rönesans Dönemi: Vesalius ve İlk Ayrıntılı Tanımlar (1543)
- Andreas Vesalius, 1543 yılında yayımladığı De humani corporis fabrica adlı eserinde, akciğerlerin insanlardaki gerçek anatomik yapısını tanımlamıştır.
- Vesalius, sağ ve sol akciğerin loblarını açıkça ayırt etmiş ve sol akciğerin iki lobdan (üst ve alt) oluştuğunu belirtmiştir.
- Ancak bu dönemde bronkopulmoner segmentasyon henüz tanımlanmamıştı.
19. yüzyıl: Lobar Segmentasyonun Gelişimi
-
- yüzyılda anatomik diseksiyonların yaygınlaşmasıyla birlikte lobus superior gibi anatomik terimler daha standart hâle gelmiştir.
- Lober ayrımın morfolojik değil, fonksiyonel olarak da önem taşıdığı anlaşılmıştır.
20. yüzyıl: Bronkopulmoner Segmentasyonun Tanımı
- 1940’lı yıllarda anatomist Chevalier Jackson ve cerrah J. A. B. Fraser, akciğerlerin segmental anatomi sistemini tanımlamışlardır.
- Sol akciğerin üst lobu bu çalışmalarda segmentum apicoposterius (1+2) ve segmentum anterius (3) olarak sınıflandırılmıştır.
- Bu segmentasyon, bronşiyal ağaç ve pulmoner arterlerin dağılımına göre yapılmıştır ve cerrahi anatomide hâlâ esas alınan sistemdir.
İleri Okuma
- Vesalius, A. (1543). De humani corporis fabrica libri septem. Basel: Johannes Oporinus.
- Gray, H. (1858). Anatomy: Descriptive and Surgical. London: John W. Parker.
- Gray, H. (1918). Anatomy of the Human Body. Philadelphia: Lea & Febiger.
- Jackson, C., & Fraser, J. A. B. (1940). The surgical anatomy of the bronchopulmonary segments. Annals of Surgery, 111(3), 337–361.
- Hollinshead, W. H. (1971). Anatomy for Surgeons, Vol. 2: The Thorax, Abdomen, and Pelvis. Harper & Row.
- Netter, F. H. (1989). Atlas of Human Anatomy. CIBA-Geigy Corporation.
- Müller, N. L., & Fraser, R. S. (2001). Diagnosis of Diseases of the Chest (4th ed.). Saunders.
- Felson, B. (2003). Chest Roentgenology. W.B. Saunders.
- Netter, F. H. (2006). Atlas of Human Anatomy. Saunders Elsevier.
- Moore, K. L., Dalley, A. F., & Agur, A. M. R. (2013). Clinically Oriented Anatomy (7th ed.). Lippincott Williams & Wilkins.
- Standring, S. (Ed.). (2020). Gray’s Anatomy: The Anatomical Basis of Clinical Practice (42nd ed.). Elsevier.
- Travis, W. D., Brambilla, E., Nicholson, A. G., et al. (2021). WHO Classification of Tumours: Thoracic Tumours (5th ed.). IARC.