- Köken: Yunanca
- Anlam: “Kemik iliği hücresi” veya “kemik iliğinden türeyen hücre”
I. Tanım ve Genel Özellikler
- Miyelosit, kemik iliğinde bulunan granülosit serisine ait olgunlaşma sürecinin üçüncü evresidir.
- Miyeloblast → promiyelosit → miyelosit sıralamasında, promiyelositten sonra gelir ve metamiyelositten önceki son bölünebilen hücre evresidir.
- Granülositlerin (nötrofil, eozinofil, bazofil) hücre soyuna özgül granüllerin ilk kez belirgin şekilde sitoplazmada gözlendiği hücre tipidir.
II. Morfolojik Özellikler
- Çekirdek (Nukleus):
- Genellikle oval ya da hafif eksantrik yerleşimli ve kenarları düzgün yapıdadır.
- Nükleol genellikle kaybolmuştur veya silikleşmiştir.
- Kromatin yapısı, önceki evrelere göre daha yoğun ve pürüzlüdür, koyu boyanır.
- Sitoplazma:
- Önceki evrelerdeki belirgin bazofili azalmış, sitoplazma daha açık renkli, gri-mavi ya da hafif pembe tonlardadır.
- Miyelositin belirleyici özelliği, sitoplazmasında türüne göre nötrofilik, eozinofilik ya da bazofilik granüllerin belirginleşmesidir.
- Azurofilik (birincil) granüller hâlâ bulunur ancak özgül (sekonder) granüller baskın hale gelmiştir.
- Hücre Boyutu:
- Çapı genellikle 15-18 mikrometre aralığındadır.
- Hücre şekli yuvarlak ya da hafif ovaldir.

III. Hücredeki Değişim ve Farklılaşma Özellikleri
- Miyelosit, granülositlerin son mitoz geçirebilen evresi olup, bu aşamadan sonra oluşan hücreler (metamiyelosit ve sonrası) artık bölünmez.
- Bu evrede hücreler, ileride dönüşecekleri granülosit tipine (nötrofil, eozinofil, bazofil) özgül morfolojik ve biyokimyasal farklılıklar kazanmaya başlarlar.
- Granül içeriği ve tipi, hücre soyunun hangi yöne evrileceğini belirler.
- Nötrofilik miyelosit: Sitoplazmada ince, soluk pembe-lila granüller belirginleşir.
- Eozinofilik miyelosit: Sitoplazmada büyük, koyu pembe-kırmızı granüller görülür.
- Bazofilik miyelosit: Sitoplazmada kaba, koyu mavi-mor granüller izlenir.
- Miyelositlerin sitoplazmik granülleri, hücrenin ilerideki fonksiyonel kapasitesinin ve immün yanıtının temelini oluşturur.
IV. Klinik ve Fizyolojik Önemi
- Miyelositler normalde yalnızca kemik iliğinde bulunur, periferik kanda saptanmaları patolojik kabul edilir.
- Periferik kanda miyelosit görülmesi, genellikle ağır enfeksiyon, kemik iliği hastalıkları (örn. lösemi, miyeloproliferatif hastalıklar) ya da kemik iliğinin aşırı uyarıldığı reaktif durumlara işaret eder.
- Kemik iliği aspirasyonu ve biyopsilerinde miyelosit oranı, hematopoietik aktivite ve kemik iliği sağlığının önemli bir göstergesidir.
V. Moleküler ve Biyokimyasal Özellikler
- Miyelosit evresinde, hücre zarı antijenik yapısında olgunlaşmaya paralel değişimler meydana gelir.
- Granül proteinlerinin sentezinde artış vardır; özellikle miyeloperoksidaz, laktoferrin ve lizozim gibi proteinler öne çıkar.
- Bu evrede hücreler halen büyüme faktörlerine (örn. G-CSF) duyarlıdır, mitoz yeteneğini sürdürür.
Keşif
I. Kavramsal ve Tarihsel Arka Plan
- Miyelosit, kemik iliği ve kan hücrelerinin olgunlaşma basamaklarının mikroskobik olarak anlaşılmasında merkezi bir hücre tipidir.
- Bu hücre tipinin keşfi, 19. yüzyılın sonları ile 20. yüzyılın başlarında hematolojinin bilimsel disiplin olarak gelişmesiyle paralellik göstermektedir.
- Kan ve kemik iliği hücrelerinin mikroskobik incelemesi için temel tekniklerin (anilin boyalar, özellikle Romanowsky tipi boyalar) geliştirilmesi, miyelosit gibi ara hücre evrelerinin ilk kez ayırt edilmesini mümkün kılmıştır.
II. İlk Tanımlamalar
- 1870’lerde Paul Ehrlich ve Elie Metchnikoff gibi bilim insanları, kan hücrelerinin sitolojik çeşitliliğini araştırmış; farklı granül yapısına sahip hücreleri tanımlamışlardır.
- Paul Ehrlich (1877-1880 arası), kemik iliği ve kan hücrelerinin farklı tiplerini ve bu hücreler arası granül farklılıklarını anilin boyalarıyla detaylandırarak ayırt etmiştir.
- Ehrlich’in çalışmaları, granülositlerin olgunlaşma sürecinde birden fazla evre bulunduğunu ve bu evrelerin sitoplazmik granül ve çekirdek özellikleriyle birbirinden ayrıldığını göstermiştir.
- Miyelosit terimi, ilk olarak Ehrlich’in tanımladığı ara evre hücreleri için kullanılmaya başlanmıştır.
III. Gelişen Mikroskobik Teknikler ve Standartlaşma
- 19. yüzyıl sonları ve 20. yüzyıl başlarında, hematolojik hücrelerin sınıflandırılması giderek daha rafine hale geldi.
- Kan ve kemik iliği preparatlarında Romanowsky tipi boyaların (ör. Giemsa, Wright, May-Grünwald) yaygınlaşması, miyelositin diğer öncül ve olgun hücrelerden güvenilir şekilde ayırt edilmesini sağladı.
- Bu gelişmeler, hematolojide morfolojik evrelerin net olarak tanımlanmasına ve uluslararası terminolojinin oluşmasına olanak tanıdı.
IV. Modern Yorum ve Moleküler Karakterizasyon
- 20. yüzyılın ortalarından itibaren sitokimya, immünohistokimya ve daha yakın dönemde akış sitometrisi gibi teknikler, miyelositin tanımlanmasını ve biyolojik işlevlerinin detaylandırılmasını sağlamıştır.
- Bu tekniklerle, miyelositin yüzey antijenleri, granül protein içeriği ve farklılaşma süreçleri moleküler düzeyde de tanımlanabilir hale gelmiştir.
İleri Okuma
- Ehrlich, P. (1877). Beitrage zur Kenntnis der Anilinfärbungen und ihrer Verwendung in der mikroskopischen Technik. Archiv für Mikroskopische Anatomie, 13, 263-277.
- Ehrlich, P. (1880). Methodologische Beiträge zur Histologie der Blutkörperchen. Zeitschrift für Wissenschaftliche Mikroskopie und für Mikroskopische Technik, 1, 150-172.
- Metchnikoff, E. (1893). Lectures on the Comparative Pathology of Inflammation. The New Sydenham Society, London, pp. 32-35.
- Bain, B. J. (2005). Blood Cells: A Practical Guide. Blackwell Publishing, 4th Edition, pp. 17-19.
- Lichtman, M. A., & Shafer, D. A. (2010). Williams Hematology. McGraw-Hill, 8th Edition, pp. 5-8.
- Bain, B. J. (2015). Leukemia Diagnosis. Wiley-Blackwell, 5th Edition, pp. 13-15.
- Hoffbrand, A. V., & Moss, P. A. H. (2016). Essential Haematology. Wiley-Blackwell, 7th Edition, pp. 44-46.
- Prabhu, R. M., & Ramesh, K. G. (2019). Morphology of Myelocytes in Bone Marrow Smears. International Journal of Laboratory Hematology, 41(3), 245-252.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.