• Musculus: Latince mus (“fare”) kelimesinin küçültme eki -culus ile oluşturulmuş; “küçük fare” anlamında, kasın görünümünün fareye benzetilmesinden gelir.
  • Piriformis: Latince pirus (“armut”) + -formis (“-biçimli”) eklerinden; “armut biçimli” demektir.

1. Genel Tanım

Piriformis kası (Musculus piriformis), derin kalça kasları grubuna ait, ince ve armut biçimli bir iskelet kasıdır. Pelvis çıkımını oluşturan yapılar arasında yerleşir ve alt ekstremitenin dış rotasyon, abduksiyon ve stabilizasyonunda önemli rol oynar.


2. Köken (Origin)

  • Pelvik Yüz: Kasın ana kökeni, sakrumun pelvik (ventral) yüzeyinde, birinci ile dördüncü ön sakral foramenler (foramina sacralia anteriora I–IV) arasında etli liflerle başlar.
  • Ek Destekler: Buna ek olarak, liflerin bir kısmı;
    • Sakrotüberöz bağ (ligamentum sacrotuberale)
    • Sakroiliak eklem kapsülü (capsula articularis sacroiliaca)
    • İskeiyadik çentik (incisura ischiadica major) üst kenarından da kaynaklanır.

Bu çok noktadan köken, kasın sağlam bir tutunma yüzeyi kazanmasını sağlar.


3. Yapışma Yeri (Insertion)

  • Kas lifleri, pelvisden çıktıktan sonra iskiyadik foramen (foramen ischiadicum majus) boyunca posterolateral yönde uzanır.
  • Distalinde, lifler femurun büyük trokanterinin tepe kısmına (apex trochanteris), bazen trokanterik fossaya (fossa trochanterica) doğru birleşik bir tendom oluşturur.
  • Tendon, genellikle musculus gemellus superior, musculus obturator internus ve musculus gemellus inferior tendonları ile ortaklaşa bir sinovia kılıfı içinde seyrederek, “üst gluteal bölgenin derin üçlütendon kompleksi”ni meydana getirir.

4. Sinirsel İnnervasyon

  • Piriformis kası, sakral pleksusun anterior dallarından çıkan nervus piriformis (S1–S2) tarafından innerve edilir.
  • Bu sinir dalı, sakrumun ventral yüzeyinden çıkarak kasın derin yüzüne girer ve motor lifleri sağlar.

5. Fonksiyon

  • Dış Rotasyon: Kalça eklemi 90° fleksiyonda iken dış rotasyon yerine aksine abduksiyonda da görev alır.
  • Abduksiyon: Uyluk fleksiyondayken abduksiyon hareketini destekler; böylece pelvisin dengede kalmasına yardımcı olur.
  • Stabilizasyon: Kalça eklemi başını asetabulum içinde konumlandırarak statik stabilizasyona katkı sağlar.

Bu fonksiyonlar, yürüme, koşma ve dizüstü pozisyon gibi günlük aktivite mekaniklerine uyum sağlar.


6. Komşuluk İlişkileri

  • Üst: Musculus gluteus medius’un derin yüzü ve nervus gluteus superior’un dalları.
  • Alt: Musculus gemellus superior ve musculus obturator internus.
  • Medial: Sakral sinir plexusunun dalları ve piriformis sendromu bağlamında nervus ischiadicus’un geçtiği bölge.
  • Lateral: Gluteal bölgenin subkutan yağ dokusu ve cilt katmanı.

Bu ilişkiler, cerrahi girişimlerde ve enjeksiyonlarda zarar görme riskini belirler.


7. Varyasyonlar ve Klinik Önemi

  • Anatomik Varyasyonlar: Piriformis kası liflerinin iskiyadik foramen geçişi ve nervus ischiadicus ile ilişkisi oldukça değişkendir; sinirin kas lifinin altından, içinden ya da üzerinden seyretmesi görülebilir.
  • Piriformis Sendromu: Kasın hipertrofisi, spazmı veya fibrozisi, nervus ischiadicus üzerine bası yaparak kalça ve posterior uyluk bölgesinde ağrıya, paresteziye ve yürüme bozukluğuna neden olabilir.
  • Tedavi Yaklaşımları: Fizik tedavi, manuel terapi, botulinum toksin enjeksiyonları ve nadiren cerrahi dekompresyon yöntemleri uygulanabilir.


Keşif
  1. Antik Çağ’da Efsanevî Kökenler
    İnsan anatomisi üzerine ilk yazılı kayıtlar, Hipokrat ve Galen gibi Yunan–Roma dönemi hekimlerine dayanır; ancak bu dönemde kas dokularının detaylı ayırımına yönelik sistematik tanımlamalar hâlâ eksikti. Galen (MS 2. yy) çalışmaları, derin kalça kaslarını gruplandırmadan önce daha çok yüzeyel kas yapılarına odaklanmıştı. Bu nedenle piriformis kası, Galen’in eserlerinde adıyla anılmasa da, “derin rotatorlar” kavramının öncüsü sayılabilecek incelemelerin gölgesinde kalmıştır.
  2. Rönesans Dönemi ve Vesalius’un Çığır Açan Eserleri (1543)
    • 1543’te Andreas Vesalius, De humani corporis fabrica adlı yapıtıyla insan vücudunun anatomisini titizlikle resmeden ve diseksiyon bulgularını doğru perspektifle aktaran ilk büyük atlası yayımladı (blog.library.si.edu).
    • Fabrica’nın kas tablolarında, piriformis kasına karşılık gelen armut biçimli kas yapısı, ayrıntılı tahta kalıplarla gösterildi; fakat kas henüz “piriformis” adıyla tanıtılmamıştı.
  3. Adriaan van den Spiegel ve “Musculus piriformis” Adının İlk Kullanımı (16. yy)
    • 16. yüzyıl sonlarında, Padova Üniversitesi’nden anatomist Adriaan van den Spiegel (Spigelius) tarafından kaleme alınan eserlerde kas, Latince “musculus piriformis” olarak adlandırıldı (en.wikipedia.org).
    • Spiegel’in tanımı, kasın armut (pirum) şeklini vurgulayarak “piriformis” terimini literatüre kazandırdı.
  4. 17.–18. Yüzyıllarda Ayrıntılı Köken–Yerleşim Tanımları
    • Giulio Cesare Aranzi ve Gabriele Falloppio gibi İtalyan anatomi derleyicileri, piriformis kasının sakrum pelvik yüzünden (S2–S4 arası) başlayıp büyük trokanter tepesine kadar uzanışını sistematik olarak tanımladı.
    • Bu döneme ait incelemelerde, kas liflerinin sakrotüberöz bağ, iskiyatik çentik ve sakroiliak kapsülden de kaynaklandığı vurgulanarak köken bölgesi genişletildi.
  5. 19. Yüzyılda Gray’s Anatomy ile Standartlaşma (1858/1918)
    • İlk baskısı 1858’de yayımlanan Gray’s Anatomy, piriformis kasını “flat, pyriform” şeklinde tarif ederek yapışma ve innervasyon detaylarını derledi.
    • 1918’e ait 20. baskıda, kasın halkın dilindeki “armut biçimli” tanımı, bilimsel terminolojiye artık tam olarak yerleşmiş ve evrenselleşmişti (en.wikipedia.org).
  6. 20.–21. Yüzyıllarda Klinik İncelemeler ve Varyasyon Çalışmaları
    • 1928’de ilk kez “piriformis sendromu” adıyla sinir sıkışması belirtileri tartışılmaya başlandı; 1933’te ise disk herniasyonu fark edildiğinde bile piriformis’in rolü tümüyle göz ardı edilmedi.
    • Son yıllarda yapılan kadavra ve görüntüleme bazlı çalışmalarda kasın S1–S2 sinir dallarıyla ilişkisi, femurun abduksiyon-dış rotasyon mekanikleri daha derinlemesine irdelendi. Anatomik varyasyonları gösteren literatürde, liflerin foramen ischiadicum civarındaki konumlanış biçimleri özellikle incelendi.


İleri Okuma

  • Vesalius, A. (1543). De Humani Corporis Fabrica Libri Septem. Basel: Johannes Oporinus.
  • Spigelius, A. (1627). De Formato Foetu. Venezia: Evangelista Deuchino.
  • Falloppio, G. (1606, posth.). Observationes Anatomicae. Frankfurt: Laurentius.
  • Gray, H. (1858). Anatomy: Descriptive and Surgical. London: John W. Parker and Son.
  • Gray, H. (1918). Anatomy of the Human Body (20th ed., Ed. Warren H. Lewis). Philadelphia: Lea & Febiger.
  • Beaton, L. E., & Anson, B. J. (1937). The relation of the sciatic nerve and of its subdivisions to the piriformis muscle. The Anatomical Record, 70(1), 1–5. https://doi.org/10.1002/ar.1090700102
  • Windisch, G., Anderhuber, F., & Lukas, P. (2007). Anatomical considerations of the piriformis muscle in regard to the piriformis syndrome. Clinical Anatomy, 20(6), 591–594. https://doi.org/10.1002/ca.20481
  • Boyajian-O’Neill, L. A., McClain, R. L., Coleman, M. K., & Thomas, P. P. (2008). Diagnosis and management of piriformis syndrome: An osteopathic approach. The Journal of the American Osteopathic Association, 108(11), 657–664.
  • Smoll, N. R. (2010). Variations of the piriformis and sciatic nerve with clinical consequence: A review. Clinical Anatomy, 23(1), 8–17. https://doi.org/10.1002/ca.20893
  • Hopayian, K., Danielyan, A., & Thomas, E. (2010). Evidence for clinical diagnosis of piriformis syndrome: A systematic review. European Spine Journal, 19(12), 2095–2109. https://doi.org/10.1007/s00586-010-1504-9