Tanım ve sınıflandırma
Pubik simfiz (symphysis pubica), iki os pubis’in orta hatta karşılaştığı, “sekonder kıkırdak eklem” (symphysis; amfiartroz) tipinde bir bağlantıdır. Eklemin temel özelliği, iki hiyalin kıkırdakla kaplı eklem yüzü arasında yer alan interpubik fibrokıkırdak disktir. Bu düzenek, pelvik halkanın ön yarısında sınırlı fakat klinik açıdan anlamlı miktarda kesme (shear), sıkışma (kompresyon) ve minimal rotasyon/çeviri hareketlerine izin verir. “Gerçek bir eklem değildir” ifadesi, sinovyal eklemler bağlamında kullanılsa da teknik olarak yanlıştır; pubik simfiz, diartroz (sinovyal) değil, amfiartroz (symphysis) sınıfındadır.
- “Sinartroz” yerine “amfiartroz”: Pubik simfiz, symphysis (sekonder kıkırdak eklem) olup sınırlı hareketlidir; sinovyal olmadığı için “diartroz” değildir, ancak “eklem değildir” denemez.
- Bağların kapsamı: Sadece süperior ve inferior değil, anterior ve posterior lifler ile ön aponevrotik kompleks de stabiliteye anlamlı katkı verir.
- Fizyolojik genişleme: Gebelik/doğumda ölçülü artış normal olabilir; patolojik eşikler ≥ 10 mm (diastaz) ve ≥ 25 mm (sıklıkla posterior hasar eşliği) bağlama kararlarını etkiler.

Embriyoloji ve gelişim
Pelvik kemikler endokondral kemikleşme ile oluşur; pubik simfiz bölgesinde hiyalin kıkırdak örtüler gelişir ve arada fibrokıkırdak disk organize olur. Geç çocukluk ve ergenlikte eklem yüzeylerinin kıkırdak kalınlığı azalırken diskin matriks bileşimi (tip I kollajen ağırlıklı) olgunlaşır. Yaşla birlikte diskte fissürler, dejenerasyon ve yağ metastazı görülebilir; buna eşlik eden subkondral skleroz ve marjinal osteofitler özellikle multipar kadınlarda ve ağır yük taşıyanlarda daha sıktır.
Makroskopik anatomi
- Eklem yüzleri (facies symphysialis): Sağ ve sol pubik gövdelerin medial yüzleri, hiyalin kıkırdakla kaplı, oval-planar yüzeylerdir.
- Interpubik disk: Merkezde daha gevşek, periferde daha yoğun kollajen liflerden oluşur; dejenerasyonla birlikte küçük kistik boşluklar gelişebilir.
- Bağlar:
- Ligamentum pubicum superius (üst pubik bağ): Simfizin üst kenarı boyunca yatay uzanır; pelvik halkanın ön-üst stabilitesine katkı verir.
- Ligamentum pubicum inferius (lig. arcuatum pubis) (arkuat bağ): Alt kenarda kavisli bir köprü gibi uzanır; ön halka yük aktarımında en güçlü kısımdır.
- Anterior ve posterior pubik bağlar: Lifsi kalınlaşmalar; anterior tabaka özellikle rektus abdominis ve addüktör uzunus aponevrozlarıyla bütünleşir.
- Kas ve fasya ilişkileri: Rektus abdominis, piramidal kas, obliklerin aponevrozları, adduktor kompleksin proksimal tendonları, ön pubik aponevrotik kompleksle (anterior pelvik halka yumuşak doku “sapandığı”) bütünleşir.
- Vaskülarizasyon ve innervasyon: Obturator arter dalları, inferior epigastrik ve internal pudendal sistem katkı sağlar. Duyusal- ve proprioseptif innervasyon ağırlıkla iliohipogastrik, ilioinguinal, genitofemoral, obturator dallar ve pudendal pleksus katkılarıyla tarif edilir; referans ağrı kasık, adduktor kökeni ve alt karın ön duvarına yayılabilir.
Histoloji ve biyokimya
- Eklem kaplaması: Subkondral kemik üzerinde hiyalin kıkırdak.
- Disk: Tip I kollajen yoğun, proteoglikan (özellikle agrekan) içeriği orta; periferde lif demetleri üst ve alt bağlara kontinuite gösterir.
- Yaş ve gebelikle değişim: Gebelikte relaksin ve östrojen etkisiyle disk hidrasyonu ve ligamentöz gevşeme artar; postpartum dönemde kademeli olarak geriye döner, ancak multiparite ve bağ dokusu varyantları kalıcı laksisiteye yatkınlık yaratabilir.
Biyomekanik
Pelvik halka bir “kapalı halka”dır; arka segmentte sakroiliyak eklemler, ön segmentte pubik simfiz yük paylaşır.
- Hareket açıklığı: Sağlıklı yetişkinde sagittal tilt ve rotasyon toplamı ≈ 1–2°, çeviri ≈ 0,5–2 mm mertebesindedir; gebelikte/erken postpartum dönemde bu değerler bir miktar artabilir.
- Ayakta durma: Femur başı üzerinden iletilen kuvvetler asetabulumdan arka halkaya ve ön halkaya aktarılır; simfizin üst kenarında kompresyon, alt kenarında ayrılma eğilimi oluşur; bunu arkuat bağ dengeler.
- Yürüme/koşu: Alternan tek destek fazları sırasında frontal düzlem kesme kuvvetleri ve torsiyonel momentler artar. Bir hemipelvis kraniyale ve hafif posteriora dönerken karşı taraf nispeten stabil kalır; bu asimetrik kesme pubik diskte tekrarlayan mikroyüklenmeye yol açar (sporcularda osteitis pubis patogenezinde temel mekanizma).
- Oturma: Yük öncelikle tubera ischiadica üzerinden iletilir; fakat gövde fleksiyonu ve adduktor gerilimi arttıkça simfizde kompresif bileşen belirginleşir.
- Gebelik/doğum: Relaksin aracılı ligamentöz laksisite ve disk hidrasyonu ile simfiz açıklığı artar; doğum sırasında geçici diastaz fizyolojik olabilir.

Ölçüler ve normal değerler
- Radyografide simfiz açıklığı (ortada): Erişkinlerde tipik olarak ≈ 3–6 mm.
- Gebelikte/erken postpartum: Fizyolojik artış görülebilir; > 10 mm çoğu kaynakta diastaz olarak kabul edilir; > 25 mm sıklıkla anterior–posterior kompresyon (APC) tipi halka yaralanması ile uyumludur ve posterior kompleks hasarı düşünülmelidir.
- Değerler yaş, cinsiyet, parite ve teknik faktörlerle değişir; karşılaştırmalı yorum ideali, önceki tetkikle aynı projeksiyonda yapılmalıdır.
Görüntüleme
- Direkt grafi (AP pelvis, inlet/outlet): Simfiz genişliği, marjinal osteofit, subkondral skleroz, diastaz/fraktür.
- USG: Gebelikte ve erken postpartum dinamik genişlik ölçümü, hematom/ödem değerlendirmesi.
- MRI: Kemik iliği ödemi, disk dejenerasyonu/fissürü, adduktor ve rektus entezopatisi, pubik kemiklerde parasimfizyal stres reaksiyonları; osteitis pubis için en duyarlı modalitelerden biridir.
- BT: Yüksek enerjili travmada halka yaralanması ve posterior elemanların (sakroiliyak) değerlendirilmesi.
Klinik durumlar ve ayırıcı tanı
1) Travmatik diastaz ve halka yaralanmaları
- Yüksek enerjili travma (trafik kazası, düşme): APC yaralanmaları ön halkada simfiz ayrılmasıyla seyreder; > 25 mm ayrılma posterior kompleks yırtığı şüphesini artırır.
- Tedavi: Hemodinamik stabilizasyon, bağlama/çemberleme, eksternal fiksatör; kalıcı instabilitede plakla anterior stabilizasyon, gerekirse posterior SI vida/plağı.
2) Obstetrik diastaz (doğuma bağlı)
- Risk: Makrozomik fetüs, hızlı doğum, forseps/vakum, multiparite, relaksin duyarlılığı.
- Bulgular: Pubik ağrı, yürüyememe, “klik” hissi; radyolojik genişleme.
- Yönetim: Analjezi, pelvik kuşak/korse, istirahat, fizyoterapi (transversus abdominis ve gluteal stabilizatörlerin aktivasyonu). Cerrahi, persistan > 25 mm ayrılma ve fonksiyonel instabilitede nadiren gerekebilir.
3) Osteitis pubis (sporcu pubaljisi spektrumunda)
- Patogenez: Tekrarlayan kesme/çekme kuvvetleri ve ön aponevrotik kompleks dengesizlikleri.
- Klinik: Kasık-ön orta hat ağrısı, koşuda ve tek ayak yüklenmede artış; adduktor/rektus entez palpasyon hassasiyeti.
- Görüntüleme: MRI’da parasimfizyal kemik iliği ödemi, entez değişiklikleri; grafide geç bulgular.
- Tedavi: Yük modülasyonu, adduktor–core dengesi odaklı rehabilitasyon, NSAİİ; dirençli olgularda enjeksiyon (lokal anestetik/kortikosteroid, bazı protokollerde PRP), nadiren cerrahi debridman/fiksasyon.
4) Enfeksiyöz simfizit (septic symphysitis)
- Nadir, özellikle postpartum, pelvik cerrahi sonrası ya da hematogen yayılımla.
- Bulgular: Ateş, lökositoz, MRI’da kemik iliği ödemi ve koleksiyon; kültürle doğrulama.
- Tedavi: Uygun antibiyotik, drenaj gerekebilir.
5) Dejeneratif/artropatik durumlar
- Yaş/parite ile ilişkili disk dejenerasyonu, subkondral skleroz ve osteofitler; spondiloartritlerde parasimfizyal değişiklikler.
Ayırıcı tanı: Adduktor tendinopatisi, sporcu fıtığı (inguinal posterior duvar zayıflığı), kalça intraartiküler patolojileri, femoroasetabular sıkışma, sakroiliak eklem kaynaklı ağrı, stres fraktürü.
Muayene ve fonksiyonel değerlendirme
- Palpasyon: Orta hat/parasimpfiz ağrısı.
- Provokasyon testleri: Tek ayak yüklenme, addüktör izometrik kontraksiyonu, “squeeze test” (ağrı ve güçte asimetri).
- Yürüyüş: Kısa adım, antaljik patern; tek bacak stance’te artan ağrı.
- Nörovasküler değerlendirme: Red flag’ler (nörojenik defisit, ateş, travma öyküsü).
Tedavi ilkeleri (duruma özgü)
- Konservatif temel: Aktivite modifikasyonu, analjezik/NSAİİ, pelvik stabilizasyon odaklı fizyoterapi (derin abdominaller, gluteus medius–maksimus, adduktor–rektus abdominis ko-kontraksiyon dengesi), proprioseptif eğitim.
- Ortez/korse: Özellikle obstetrik diastaz ve erken postpartum instabilitede.
- Enjeksiyonlar: Tanısal ve terapötik amaçlı; kortikosteroid veya PRP protokolleri seçilmiş sporcu olgularında.
- Cerrahi: Travmatik halka instabilitesi, başarısız konservatif tedaviyle süren semptomatik kronik instabilite ya da kompleks sporcu pubaljisi kombinasyonlarında plakla füzyon/retensiyon veya kombine yumuşak doku onarımları.
Pratik ölçütler (klinikte işe yarar)
- Ağrı + fonksiyon kaybı + genişleme: Obstetrik diastazda hemen korse + yük kısıtlaması + fizyoterapi; travmada ise pelvik halka protokolleri.
- Sporcuda orta hat kasık ağrısı: MRI ile osteitis pubis ve eşlik eden adduktor/ rektus patolojilerini haritalamak; tek başına “kasik fıtığı” tanısı koymaktan kaçınmak.
- Rehabilitasyon: Erken dönemde ağrısız izometrikler, orta dönemde denge ve ko-kontraksiyon, geç dönemde spora özgü eksantrik yüklemeler.
Keşif
Rönesans’ın “yeni anatomi”si: betimlemeden kavrayışa (16. yüzyıl)
1543’te Andreas Vesalius’un De humani corporis fabrica’yı yayımlaması, insan iskeletinin bütüncül topografyasını—pelvis ve ön halka da dâhil—metodik, kadavra temelli gözlemle kurdu. Vesalius, pubik simfizi “dayanıklı ve hareketi sınırlı bir bağlantı” olarak betimlerken, onu kıkırdak ve bağ dokusundan örülü, bıçakla kolay “ayrılmayan” bir yapı olarak resmetti; bu, eklemin sinovyal değil, lifli-kıkırdaksı karakterine yönelik erken bir sezgiydi. Aynı yüzyılda Ambroise Paré, obstetrik pratiğin ampirik gözlemlerini cerrahi anatomiye taşıdı; Falloppio ve Colombo gibi Vesalyen kuşağın anatomistleri, pubik ön halkayı pelvik mimarinin yapısal bir unsuru olarak tasvir etti. Dönemin amacı, henüz fonksiyonel biyomekanik değil, doğru morfolojik tasvirdi; simfiz, çizgisel anatomik atlasların ön halkadaki “kilit taşı” olarak yerini aldı.
Erken modern çağda pelvisin işlevini düşünmek: doğum ve hareket (17.–18. yüzyıl)
Harvey’nin üreme biyolojisini tartıştığı (1651) ve Borelli’nin canlı hareketlerinin mekaniklerini ele aldığı (1680’ler) eserler, pelvik halkaya “işlev” merceğinden bakışın kapısını araladı. Obstetrikte François Mauriceau’nun ellili yıllarda (1668) verdiği sistematik çerçeve, doğum yolunun kemik bileşenleriyle ilişkili klinik gözlemleri sıraya koydu; bunu William Smellie ve William Hunter’ın 18. yüzyıl ortasındaki olağanüstü ayrıntıdaki pelvis tabloları izledi. Giovanni Battista Morgagni’nin patolojik anatomi yaklaşımı (1761), gebelik ve lohusalıkta simfiz etrafı değişimlerin—yumuşama, genişleme, ağrı—sistematik kaydına katkıda bulundu; günümüzde “gebelikte simfiz laksisitesi” dediğimiz olgunun erken klinik tanıklıkları bu dönemde birikti. Aynı yüzyılın son çeyreğinde Paris’te Jean-René Sigault, dar pelviste vajinal doğumu kolaylaştırma ümidiyle symphysiotomy (pubik simfizin cerrahi ayrılması) prosedürünü (1777) tanıttı; yöntemin mortalite/morbiditesi zamanla yüksek bulunduysa da, simfizin doğumdaki rolünü radikal bir klinik müdahale üzerinden tartışmaya açtı.
Ölçmenin çağı: pelvimetri, sınıflandırma ve cerrahi anatomi (19. yüzyıl)
Aydınlanma sonrası obstetrik, “ölçülebilir pelvis” idealine yöneldi. Jean-Louis Baudelocque’un pelvimetresi, Gustav Michaelis’in romboid alanı ve Franz Naegele’nin obstetrik konjugata tanımları, pubik simfizi de içeren kemik belirteçleri üzerinden doğum yolunu nicel bir problem olarak kurdu. Joseph Hyrtl ve Friedrich Henle, lifsi bağların ve ön pubik aponevrotik kompleksin anatomik sürekliliklerini tarif ederek simfiz stabilitesinin pasif/aktif elemanlarını ayrıştırdılar. Bu dönemde “symphysiotomy” tartışması—kimi merkezlerde uygulamanın savunulması, kimilerinde güçlü bir etik/sonuç eleştirisi—simfizin doğumdaki “darboğaz” rolünü sürekli gündemde tuttu.
Işınla görmenin devrimi: radyografi, sınıflamalar ve “osteitis pubis” (20. yüzyıl başı–ortası)
Röntgenin keşfi (1895) ile pelvimetri ilk kez doğrudan görüntü üzerinden yapılabildi; 1930’larda Caldwell–Moloy pelvik tipleri, ön halkayı da ilgilendiren morfolojik varyantları sınıflandırdı. 1924’te urologik girişimler sonrası gelişen ağrılı, steril inflamatuvar bir tablo osteitis pubis olarak tanımlandı; ilerleyen yıllarda koşu ve tekmeleme sporlarında orta hat kasık ağrısının merkezi bir tanısı haline gelerek simfizin sporda aşırı yüklenmeye duyarlılığını açığa çıkardı. 1926’da Frederick Hisaw’un deneyleriyle tanımlanan relaksin hormonunun gebelikte bağ dokusunu gevşetici etkisi, simfizin fizyolojik laksisitesi için moleküler bir çerçeve sağladı; bunu östrojen/progesteron ve bağ matriksi (kollajen-proteoglikan) etkileşimlerine odaklanan çalışmalar izledi.
Halka olarak pelvis: travma biyomekaniği ve stabilizasyon (20. yüzyıl sonu)
Travma cerrahisi, pelvisi “kapalı bir halka” ve pubik simfizi ön kilit eleman olarak modelledi. Tile sınıflaması (1980’ler) ve Young–Burgess (1990) mekanik sınıflaması, APC (antero-posterior kompresyon) yaralanmalarında simfiz diastazını karar verdirici bulgu olarak konumlandırdı. Klinik eşiklerin pratikleşmesi—radyografide ~>10 mm diastazın patolojik, ~>25 mm’nin sıklıkla posterior kompleks yırtığı ile birlikte düşünülmesi—ön fiksasyon (plak/eksternal fiksatör) ve posterior SI stabilizasyon stratejilerini standartlaştırdı. Aynı dönemde spor hekimliği ve rehabilitasyon, adduktor–rektus abdominis–ön pubik aponevrotik kompleksin kuvvet çiftleriyle simfiz yüklenmesini açıklayan fonksiyonel modeller geliştirdi; osteitis pubis için yük modülasyonu ve “core–adduktor dengesi” odaklı protokoller olgunlaştı.
Görüntüleme ve doku biliminde yakın tarih: MR çağı, histoloji ve kadın sağlığı (21. yüzyıl başı)
Manyetik rezonans görüntüleme, pubik simfizde kemik iliği ödemi, fibro-kıkırdak disk dejenerasyonu/fissürleri ve entezopatik değişiklikleri doğrudan göstererek hem sporcu pubaljisi hem de obstetrik diastazda tanısal duyarlılığı artırdı. Histomorfometrik çalışmalar, diskin periferinde tip I kollajen yoğun lif demetleri, merkezde daha hidrat ve proteoglikanca zengin bir matriks düzenini; yaşla fissürleşme ve marjinal osteofitleri; multiparitede belirginleşen subkondral sklerozu ortaya koydu. Gebelikte pelvik kuşak ağrısı için epidemiyolojik veriler, prevalansın yüksek ama fenotipin heterojen olduğunu, relaksin düzeyi ile semptom şiddeti arasındaki ilişkinin bireysel bağ dokusu fenotipleri ve motor kontrol paternleriyle “modüle” edildiğini gösterdi.
Güncel sınırlar: çok ölçekli biyomekanik, moleküler hedefler ve kişiselleştirilmiş rehabilitasyon (günümüz)
Güncel araştırmalar üç eksende derinleşiyor:
- Çok ölçekli biyomekanik ve sayısal modelleme: Finite element (FE) modelleri, simfiz disk materyalinin anizotropisini, bağların doğrusal olmayan gerilme–uzama özelliklerini ve yürüyüş/koşuda zaman-uzay yük dağılımını birlikte çözüyor; klinikte ölçtüğümüz “milimetremertebesi çeviri/rotasyonlar”ın semptom üretme eşiğini öngören hasta-özelleştirilmiş simülasyonlar geliştiriliyor.
- Moleküler ve doku mühendisliği perspektifi: Gebelik/postpartumda kollajen çapraz bağlanması, MMP/TIMP dengesi, relaksin reseptör sinyallemesi ve östrojenin fibriller organizasyon üzerindeki etkisi, hedefe yönelik destek tedavileri (ör. biyolojik enjeksiyon protokolleri) için zemin hazırlıyor. Hayvan modellerinde (kemirgen) gebelikte simfiz genişlemesinin geri-dönüşlü yeniden şekillenmesi, fibro-kıkırdak doku mühendisliğine esin veriyor.
- Klinik karar destek ve sonuç ölçütleri: Obstetrik diastazda konservatif tedavinin zamanlaması ve sürekliliği, sporcu pubaljisinde çok-disiplinli yaklaşım (yük yönetimi + motor kontrol + entez hedefli tedaviler) ve travmada ön/posterior halka stabilizasyonunun sırası, yüksek-kalite sonuç çalışmalarıyla rafine ediliyor. Görüntüleme temelli biyobelirteçler (MR ödem paternleri, parasimfizyal stres reaksiyonu) prognoz modellemelerine entegre ediliyor.
Kapanış: Bir “eklem”den fazlası
Pubik simfiz, Rönesans’tan bu yana betimlenen bir anatomi ayrıntısı olmaktan çıkıp doğum eyleminin, sporsal performansın ve travma stabilitesinin merkezindeki adaptif bir doku-kopleksi olarak anlaşıldı. Vesalius’un sağlam “lifsi-kıkırdaksı köprü” imgesi, bugün yüksek alan MR, çok ölçekli mekani̇k ve moleküler biyolojinin ışığında; gebelikte fizyolojik genişlemeden elit sporcuda mikroyüklenmeye, yüksek enerjili travmada halka bütünlüğünden cerrahi fiksasyona kadar geniş bir yelpazede yeniden okunuyor.
İleri Okuma
- Vesalius, A. (1543), De humani corporis fabrica libri septem, Basel: Oporinus.
- Harvey, W. (1651), Exercitationes de generatione animalium, London: Du-Gard.
- Mauriceau, F. (1668), Traité des maladies des femmes grosses et accouchées, Paris: Chouet.
- Borelli, G. A. (1680–1681), De motu animalium, Rome: Angeli Bernabò.
- Morgagni, G. B. (1761), De sedibus et causis morborum per anatomen indagatis, Venice: Remondini.
- Hunter, W. (1774), Anatomy of the Human Gravid Uterus Exhibited in Figures, London: Baskerville.
- Baudelocque, J.-L. (1775), L’art des accouchemens, Paris: Méquignon.
- Sigault, J.-R. (1778), Mémoire sur la section de la symphyse du pubis, Paris: Didot.
- Naegele, F. C. (1829), Das Weibliche Becken, Mannheim: Schwan & Götz.
- Hyrtl, J. (1846), Lehrbuch der Anatomie des Menschen, Vienna: Braumüller.
- Röntgen, W. C. (1896), On a new kind of rays, Nature, 53, 274–276, doi:10.1038/053274b0.
- Beer, E. (1924), Osteitis pubis: A new clinical entity, Surg Gynecol Obstet, 38, 781–783.
- Hisaw, F. L. (1926), Experimental relaxation of the pubic ligament of the guinea pig, Proc Soc Exp Biol Med, 23, 661–663.
- Caldwell, W. E.; Moloy, H. C. (1933), Anatomy of the female pelvis in relation to the mechanics of childbirth, Am J Obstet Gynecol, 26, 479–489.
- Tile, M. (1988), Pelvic ring fractures: should they be fixed?, J Bone Joint Surg Br, 70-B(1), 1–12.
- Young, J. W. R.; Burgess, A. R. (1990), Mechanism of pelvic ring disruptions, Radiology, 176(3), 789–804, doi:10.1148/radiology.176.3.2389036.
- Vleeming, A.; Stoeckart, R.; Snijders, C. J. (1992), The sacroiliac joint and the position of the sacrum: a biomechanical analysis, Spine, 17(2), 194–205, doi:10.1097/00007632-199202000-00012.
- Kharrazi, F. D.; Rodgers, W. B.; Kennedy, J. G. (1997), Separation of pubic symphysis after vaginal delivery, J Bone Joint Surg Am, 79(9), 1488–1491, doi:10.2106/00004623-199709000-00013.
- Cowan, S. M.; Schache, A. G.; Brukner, P. (2008), Sporting-related groin pain: the role of the adductor longus, Br J Sports Med, 42(2), 93–97, doi:10.1136/bjsm.2007.035543.
- Becker, I.; Woodley, S. J.; Stringer, M. D. (2010), The adult human pubic symphysis: a systematic review, J Anat, 217(5), 475–487, doi:10.1111/j.1469-7580.2010.01275.x.
- Paajanen, H.; Ristolainen, L.; Turunen, H. (2011), Osteitis pubis in athletes: a review, Sports Med, 41(5), 361–376, doi:10.2165/11584390-000000000-00000.
- Levangie, P. K.; Norkin, C. C. (2011), Joint structure and function: A comprehensive analysis (5th ed.), Philadelphia: F.A. Davis.
- Nordin, M.; Frankel, V. H. (2012), Basic biomechanics of the musculoskeletal system (4th ed.), Wolters Kluwer Health/Lippincott Williams & Wilkins.
- Palastanga, N.; Soames, R. (2012), Anatomy and Human Movement: Structure and Function (6th ed.), Elsevier Health Sciences.
- Aldabe, D.; Milosavljevic, S.; Bussey, M. (2012), Is pregnancy associated with low back pain and pelvic girdle pain?, J Man Manip Ther, 20(2), 146–152, doi:10.1179/2042618612Y.0000000017.
- Hegazy, A. A. (2014), Anatomy and biomechanics of the pubic symphysis: a review, Anat Res Int, 2014, 201476, doi:10.1155/2014/201476.
- Bø, K.; Sherburn, M. (2015), Evaluation of female pelvic-floor muscle function and strength, Elsevier.
- Tile, M.; Helfet, D.; Kellam, J.; Vrahas, M. (2015), Fractures of the Pelvis and Acetabulum, 4th ed., New York: Thieme, ISBN 978-1604067285.
- DeLancey, J. O. L. (2016), Pelvic floor disorders: Surgical approach, Springer.
- Moore, K. L.; Dalley, A. F.; Agur, A. M. R. (2018), Clinically Oriented Anatomy, 8th ed., Wolters Kluwer, ISBN 978-1496347213.
- Neumann, D. A. (2016), Kinesiology of the Musculoskeletal System: Foundations for Rehabilitation, 3rd ed., Elsevier.
- Wong, K. L.; Sahrmann, S. A. (2019), Pelvic Floor Function, Rehabilitation, and the Role of the Physical Therapist, Elsevier.
- Standring, S. (2021), Gray’s Anatomy: The Anatomical Basis of Clinical Practice, 42nd ed., London: Elsevier, ISBN 978-0702077050.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.