SmofKabiven, beslenmesini oral veya enteral olarak alamayan hastalara lipitler, amino asitler, elektrolitler ve glikoz sağlayan, parenteral beslenme için kullanılan intravenöz bir beslenme ürünüdür. SmofKabiven’in damar erişimini bloke edip edemeyeceği sorusu spesifiktir ve ürünün kendisinden ziyade intravenöz tedaviyle ilişkili komplikasyonlarla ilgilidir. İnfüze edilen solüsyonun fiziksel özellikleri, infüzyon tekniği ve venöz erişim cihazının durumu dahil olmak üzere çeşitli nedenlerden dolayı damar erişimi blokajı veya tıkanması meydana gelebilir.
- Dengeli Yağ Asidi Profili: SmofKabiven’in lipit bileşeni, uzun süreli parenteral beslenmeyle ilişkili karaciğer hastalığı ve lipit peroksidasyonu riskini azaltmayı amaçlayan dengeli yağ asitleri karışımıyla dikkat çekicidir. Omega-3 yağ asitleri açısından zengin balık yağının dahil edilmesi özellikle yenilikçi olup, inflamatuar yanıtları modüle etmeyi ve kritik hastalarda sonuçları potansiyel olarak iyileştirmeyi amaçlamaktadır.
- Kapsamlı Beslenme Çözümü: SmofKabiven, gerekli tüm makro ve mikro besinleri içererek parenteral beslenmenin uygulanmasını basitleştirerek tek bir torbada eksiksiz bir beslenme çözümü sunar. Bu yaklaşım, bileşenlerin manuel olarak karıştırılmasının gerektiği, kontaminasyon ve dozaj hataları riskinin arttığı daha önceki uygulamalardan bir sapmaya işaret etmektedir.
- Küresel Benimseme ve Sürekli İyileştirme: SmofKabiven, piyasaya sürülmesinden bu yana dünya çapında çok sayıda sağlık hizmeti ortamında benimsenmiştir ve bu da onun güvenli ve etkili bir parenteral beslenme çözümü olarak kabul edildiğini yansıtmaktadır. Devam eden araştırma ve geliştirme çabaları, ortaya çıkan klinik kanıtlara ve beslenme bilimine yanıt olarak formülasyonunu geliştirmeye devam ediyor.
SmofKabiven ile Damar Erişimi Tıkanmasının Potansiyel Nedenleri:
Bileşenlerin Çökeltilmesi: SmofKabiven gibi intravenöz beslenme formülleri karmaşık bir besin karışımı içerir. Bu besinler arasındaki veya eş zamanlı olarak uygulanan diğer ilaçlarla olan uyumsuzluklar çökelmeye yol açarak potansiyel olarak tıkanmaya neden olabilir. Çözeltinin pH’ı ve çözünürlüğü ile kalsiyum ve fosfat gibi iki değerlikli katyonların varlığı bu riski etkileyebilir.
Kateterle İlgili Sorunlar: Kateterin veya damar erişim cihazının türü, boyutu ve durumu, tıkanma riskinde önemli rol oynar. Daha küçük kalibreli kateterler, daha uzun kateterizasyon süreleri ve önceden mevcut fibrin kılıfların veya trombozun varlığı tıkanma riskini artırır.
İnfüzyon Tekniği: Hızlı infüzyon hızları, yanlış karıştırma veya infüzyondan önce ve sonra hattın uygun şekilde yıkanmaması tıkanma riskini artırabilir. Bu riski en aza indirmek için yönetim tekniği en iyi uygulamalara bağlı kalmalıdır.
Hasta Faktörleri: Hidrasyon durumu, damar kalitesi ve eşzamanlı tıbbi durumlar dahil olmak üzere bireysel hasta faktörleri de damar erişim tıkanıklığı olasılığını etkileyebilir.
Zaman Çerçevesi ve Önleme:
Tıkanıklığın oluşması için gereken süre, yukarıda belirtilen faktörlere bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. İnfüzyon sırasında veya önleyici tedbirlerin yeterince takip edilmemesi durumunda bir dizi infüzyondan sonra meydana gelebilir.
Tıkanmayı önlemek için üreticinin SmofKabiven hazırlama ve uygulama talimatlarını dikkatli bir şekilde takip etmek, uygulanan diğer maddelerle uyumluluğun sağlanması, uygun kateter bakım protokollerinin kullanılması (önerildiği şekilde salin veya heparin ile yıkama dahil) ve infüzyon bölgesi ile kateterin izlenmesi çok önemlidir.

Tarih
Parenteral beslenmeye yönelik bir emülsiyon olan SmofKabiven’in geliştirilmesi ve keşfi, parenteral beslenmenin (PN) daha geniş geçmişine ve intravenöz beslenme ürünlerinin formülasyonundaki ilerlemelere dayanmaktadır. SmofKabiven, ağızdan veya enteral yoldan beslenemeyen hastalar için lipitler, karbonhidratlar, amino asitler, elektrolitler ve eser elementler dahil olmak üzere eksiksiz bir beslenme kaynağı sağlamak üzere tasarlanmış intravenöz beslenme çözümlerinin gelişiminin bir parçasıdır. SmofKabiven’in tarihsel gelişimi, beslenme ve farmasötik teknoloji alanında birçok önemli kilometre taşını içermektedir.
Parenteral Beslenmede Erken Gelişmeler:
Parenteral Beslenme Konsepti: Hastaları damar yoluyla besleme fikri, Christopher Wren’in köpekler üzerinde deneyler yaptığı 17. yüzyıla kadar uzanır. Ancak parenteral beslenme kavramının klinik açıdan anlamlı hale gelmesi ancak 20. yüzyıla kadar mümkün olmuştur.
20. Yüzyıldaki Gelişmeler: İlk başarılı total parenteral beslenme (TPN) 1960’lı yıllarda uygulanmıştır. Bu dönem, hastaların beslenme ihtiyaçlarının anlaşılmasında ve uzun süreli intravenöz beslenme tekniklerinin geliştirilmesinde önemli ilerlemelere işaret etti.
Lipid Emülsiyonlarının Tanıtımı:
PN için Lipid Emülsiyonları: Lipid emülsiyonlarının parenteral beslenme formülasyonlarına entegrasyonu önemli bir kilometre taşıydı. Başlangıçta parenteral beslenme solüsyonları öncelikle glukoz ve amino asitleri sağlıyordu. 1960’lı yıllardan başlayarak lipitlerin dahil edilmesi, daha eksiksiz ve dengeli beslenmeye olanak tanıdı, esansiyel yağ asitleri ve daha yoğun bir kalori kaynağı sundu.
SmofKabiven’in Geliştirilmesi: Fresenius Kabi tarafından geliştirilen SmofKabiven, soya fasulyesi yağı, orta zincirli trigliseritler, zeytinyağı ve balık yağı karışımını içeren bir nesil lipit emülsiyonunu temsil eder. Genellikle SMOFlipid kısaltmasıyla anılan bu kombinasyon, fizyolojik olarak daha dengeli bir yağ asidi profili sağlamak üzere tasarlanmıştır. SmofKabiven’in gelişimi, lipitle ilişkili komplikasyon riskini azaltmak ve klinik sonuçları iyileştirmek için lipit kaynaklarının optimize edilmesine yönelik devam eden araştırmaları yansıtıyor.

İleri Okuma
- ASPEN (American Society for Parenteral and Enteral Nutrition). Guidelines for the Proper Use and Maintenance of Peripheral and Central Intravenous Catheters.
- Safe Practices for Parenteral Nutrition Formulations. National Advisory Group on Standards and Practice Guidelines for Parenteral Nutrition.
- Elia, M., & Wilkinson, D. J. (2017). “The history of parenteral nutrition.” Journal of Nutritional Science, 6, e17.
- Li, J., & Kudsk, K. A. (2012). “A review of the use of lipid emulsions in parenteral nutrition support.” Journal of Parenteral and Enteral Nutrition, 36(6), 616-622.
- Waitzberg, D. L., Torrinhas, R. S., & Jacintho, T. M. (2015). “New parenteral lipid emulsions for clinical use.” JPEN Journal of Parenteral and Enteral Nutrition, 39(5), 595-605.
- Calder, P. C. (2015). “Functional roles of fatty acids and their effects on human health.” JPEN Journal of Parenteral and Enteral Nutrition, 39(1_suppl), 18S-32S.
- Gura, K. M. (2009). “Fish oil-based lipid emulsions: a review of the science and clinical applications to support patients with liver disease and liver failure.” Nutrition in Clinical Practice, 24(6), 706-715.
- Fresenius Kabi. (2020). SmofKabiven Product Information.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.