Genellikle somatotip teorisi olarak anılan William Sheldon’ın Yapısal Teorisi, insanın vücut yapısı ile kişilik özellikleri arasında bir ilişki olduğunu öne süren bir yaklaşımdır. Sheldon’a göre, insan fiziği üç farklı tipte kategorize edilebilir:

Vücut yapısı tipleridir. (bkz: somat-o-tip)

Somatotipleme, insanların vücut yapılarına göre tipler halinde sınıflandırılmasıdır. Somatotip teorisi, ayırt edici vücut tiplerini kişilik özellikleriyle ilişkilendirir ve suç davranışını vücut tipleriyle ilişkilendirir. Somatotip teorisi en yaygın olarak William Sheldon ile ilişkilendirilir.

En yaygın somatotip erkekler için endomorfik mezomorf ve kadınlar için mezomorf-endomorf idi.

1. Ektomorf

  • Zayıf, narin ve kırılgan vücut yapısı ile karakterize edilir.
  • Sheldon ektomorfik fiziği içe dönüklük, hassasiyet ve entelektüel ya da “şizoid” davranışlara eğilim gibi kişilik özellikleriyle ilişkilendirmiştir. (bkz: ektomorph)

2. Mezomorf

  • Doğal olarak kaslı, iyi orantılı ve sağlam bir fiziğe sahiptir.(bkz: endomorph)
  • Bu vücut tipi atılganlık, yüksek enerji seviyeleri, rekabetçilik ve liderlik ve baskınlığa yatkınlık gibi özelliklerle bağlantılıdır.

3. Endomorf

  • Daha yuvarlak, daha yumuşak bir vücut yapısı ve daha yüksek oranda vücut yağı ile tanımlanır.
  • Endomorfik yapıya sahip bireylerin daha sosyal, rahat ve duygusal olarak yönlendirilmiş oldukları, bazen dürtüsellik ve rahatlık arayan davranışlara eğilim gösterdikleri düşünülmektedir. (bkz: mesomorph)

Sheldon, bu vücut tiplerinin yalnızca bir fiziksel görünüm meselesi olmadığını, aynı zamanda mizaç ve davranışı etkileyen altta yatan genetik ve hormonal faktörleri de yansıttığını savunmuştur. Teorisi, *The Varieties of Human Physique* (1940) gibi çalışmalarda sunulduğu gibi, kişilik farklılıkları için biyolojik bir temel sağlamaya çalıştı. Zamanında etkili olsa da, Sheldon’ın yapısal teorisi, insan çeşitliliğini aşırı basitleştirmesi ve fizik ile karmaşık kişilik yapıları arasındaki doğrudan korelasyonları ampirik olarak doğrulamanın zorluğu nedeniyle eleştirilere maruz kalmıştır.

Keşif

Genellikle somatotip teorisi olarak anılan William Sheldon’ın Yapısal Teorisi, 20. yüzyılın ortalarında insanın fiziksel yapısını kişilik özellikleriyle ilişkilendirmeye yönelik iddialı bir girişim olarak ortaya çıkmıştır. Teorinin keşfi ve gelişimi, yapısal ve kişilik psikolojisindeki daha önceki fikirler üzerine inşa edilen, birbiriyle ilişkili bir dizi entelektüel ve ampirik kilometre taşı olarak anlaşılabilir.

Yirminci yüzyılın ilk on yıllarında, Ernst Kretschmer gibi araştırmacılar vücut tipleri ve mizaç arasındaki ilişkiyi keşfetmeye başlamıştı. Kretschmer’in bireyleri astenik, atletik ve piknik gibi tiplere ayıran çalışması, kişiliğin biyolojik temellerine ilişkin daha sonraki araştırmalar için kavramsal bir zemin sağlamıştır. Sheldon, bu yapısal yaklaşımı temel alarak daha sistematik ve ölçülebilir bir model oluşturmaya çalıştı.

1940’larda Sheldon, güvenilir bir şekilde ölçülebilen ve davranış kalıplarıyla ilişkilendirilebilen fiziksel özellikleri tanımlamayı amaçlayan kapsamlı deneysel araştırmalara başladı. Çığır açan çalışması *The Varieties of Human Physique: An Introduction to Constitutional Psychology* (1940) adlı eserinde Sheldon, insan fiziğinin ektomorf, mezomorf ve endomorf olmak üzere üç ana tipe ayrılabileceğini öne sürerek somatotip kavramını ortaya atmıştır. Bu sınıflandırma vücut yağ dağılımı, kas kütlesi ve genel vücut şekli gibi gözlemlenebilir özelliklere dayanıyordu. Sheldon, bu fiziksel farklılıkların sadece kozmetik olmadığını, aynı zamanda bireyin kişiliğini de şekillendiren hormonal etkiler ve genetik yatkınlıklar gibi altta yatan biyolojik faktörleri yansıttığını savundu.

Geri dön

Mesajınız gönderildi

Uyarı

Sheldon’ın metodolojisi zamanına göre yenilikçiydi. Vücut tipleri arasında ayrım yapmak için ayrıntılı antropometrik ölçümler ve istatistiksel analizler kullandı. Araştırmaları sonucunda, ektomorfik bireylerin tipik olarak zayıf ve narin bir yapı sergilediklerini tespit etti ve bunu içe dönüklük, hassasiyet ve entelektüel ya da “şizoid” davranışlara eğilim gibi özelliklerle ilişkilendirdi. Buna karşılık, mezomorfik bireyler, Sheldon’ın atılganlık, yüksek enerji seviyeleri ve liderliğe yönelik doğal bir eğilimle ilişkilendirdiği sağlam ve kaslı bir fizikle karakterize edilmiştir. Daha yuvarlak ve yumuşak bir vücut yapısına sahip olan endomorfik bireylerin ise daha sosyal ve girişken davranışlar sergiledikleri düşünülmektedir.

Sheldon’ın YapısaşTeorisinin keşfi, kişilik psikolojisine biyolojik yaklaşımda çok önemli bir anı temsil etmiştir. Sheldon’ın çalışmaları, fiziksel yapının davranışı nasıl etkileyebileceğini anlamak için bir çerçeve sunmuş ve kişiliğin genetik donanım ile fizyolojik faktörler arasındaki etkileşimin bir ifadesi olarak anlaşılabileceğini öne sürmüştür. Daha sonra yapılan ampirik çalışmalar Sheldon’ın öne sürdüğü ilişkilerin doğrudanlığı ve evrenselliği konusunda soru işaretleri yaratmış olsa da, teorisi yine de kişiliğin biyolojik temellerine yönelik önemli bir ilgi ve araştırmayı teşvik etmiştir.

1940’lar ve 1950’ler boyunca Sheldon’ın fikirleri hem kutlandı hem de eleştirildi. Destekçileri onun çalışmalarını fizyoloji ve psikolojinin öncü bir entegrasyonu olarak görmüş ve beden ile davranışsal eğilimler arasında somut bir bağlantı sunmuştur. Ancak eleştirmenler, modelin indirgemeci doğasına meydan okudu ve Sheldon’ın gözlemlediği korelasyonların sağlamlığını sorguladı. Bu tartışmalara rağmen, teori hem akademik araştırmalar hem de popüler kültür üzerinde önemli bir etkiye sahip olmuş ve biyoloji ile davranış arasındaki etkileşimi keşfetmeye devam eden sonraki kişilik modellerini etkilemiştir.


İleri Okuma
  1. Sheldon, W. H. (1940). The Varieties of Human Physique: An Introduction to Constitutional Psychology. New York: Harper & Brothers.
  2. Kretschmer, E. (1921). Körperbau und Charakter: Untersuchungen zum Konstitutionsproblem und zur Lehre von den Temperamenten. Berlin: Springer.
  3. Kretschmer, E. (1925). Physique and Character: An Investigation of the Nature of Constitution and of the Theory of Temperament. London: Kegan Paul, Trench, Trubner.
  4. Rhodes, N. (2000). Kretschmer, Ernst. In Encyclopedia of Psychology (Vol. 4). Oxford University Press.
  5. Klee, E. (2005). Das Personenlexikon zum Dritten Reich. Wer war was vor und nach 1945? Frankfurt am Main: Fischer Taschenbuch Verlag.
  6. Sadock, B. J., Sadock, V. A., & Ruiz, P. (2014). Kaplan and Sadock’s Synopsis of Psychiatry: Behavioral Sciences/Clinical Psychiatry (10th ed.). Philadelphia: Wolters Kluwer.