
Sosyal kaygı bozukluğu yaşayan insanlar, arkadaş edinme noktasında daha fazla sorun yaşıyorlar. Öte yandan mevcut arkadaşlıklarının samimi olmadığını varsayıyorlar.
Yeni yapılan bir araştırmaya göre, bu problemli algı sosyal kaygı bozukluğuna sahip insanların arkadaşları tarafından aynı şekilde değerlendirilmiyor.
Washington Üniversitesi Psikoloji bölümünden ve aynı zamanda makalenin yazarlarından Doç. Dr. Thomas Rodebaugh: “Yüksek derecede sosyal kaygı bozukluğuna sahip insanlar tipik olarak, aslında olduğundan daha kötü şeylerle karşılaştıklarını düşünürler. Bu yeni araştırma; aynı durumun onların arkadaşlıkları için de geçerli olduğunu ortaya koyuyor” dedi.
Journal of Abnormal Psychology’de bu ay yayımlanan çalışmanın bulgularına göre, sosyal kaygı bozukluğuna sahip insanlar; arkadaşlarının söylediklerinin aksine arkadaşlık ilişkilerinin kötü olduğu algısına sahipler.
Basit bir utangaçlıktan ziyade, sosyal kaygı bozukluğu; yeni insanlarla tanışma korkusu, sosyal davetlere katılım korkusu ya da bir iş görüşmesinde reddedilme korkusu, çekingenlik ya da karşılaşılan bir duruma dair başarısızlık korkusu gibi korkuların ıstırap verici düzeyde hissedilmesi olarak tanımlanan psikiyatrik bir durumdur.
Arkadaşları Aynı Şeyi Düşünmüyor
Araştırmada 112 katılımcı sosyal kaygı bozukluğuna sahip olanlar ve olmayanlar diye ikiye ayrıldı. Her katılımcı romantik duygu beslemediği bir arkadaşını da katılımcı olması için yanında getirdi.
Araştırmacılar; bu yanlış algılamanın özellikle genç katılımcılarda ve görece yeni arkadaşlıklarda görüldüğü sonucuna ulaştılar.
Araştırma sonucu elde ettikleri bulguların sosyal kaygı bozukluğu olan insanların ilişkilerinin, kendilerinin hayal ettiği derecede korkunç olmadığını anlamalarına yardımcı olabilme noktasında önemli rol oynadığını söyleyen Rodebaugh; daha önce yapılan birçok çalışmanın gösterdiği gibi; zayıf sosyal bağlar kurmanın insanları hastalıktan, depresyona hatta erken ölüme bile götürecek problemlere maruz bıraktığını , dolayısıyla insanlara arkadaşlıklar kurabilme noktasında yardımcı olabilmenin oldukça önemli olduğunu ekledi.
İyi haber ise sosyal kaygı bozukluğunun tedavi edilebilir olması. Onyıllardır yapılan araştırmalar; bilişsel davranış tedavisi gibi terapilerin uzun vadede bu bozukluğu gidermede oldukça etkili olduğunu gösteriyor.
Ayrıca Rodebaugh; güncel tedavilerin, sosyal kaygı bozukluğuna sahip insanlara beklediklerinden çok daha iyi ilişkiler geliştirebileceklerini görebilmeleri konusunda yardımcı olduklarını söyledi.
Kaynak: Bilimfili, Self and friend’s differing views of social anxiety disorder’s effects on friendships.Rodebaugh, Thomas L.; Lim, Michelle H.; Fernandez, Katya C.; Langer, Julia K.; Weisman, Jaclyn S.; Tonge, Natasha; Levinson, Cheri A.; Shumaker, Erik A.Journal of Abnormal Psychology, Vol 123(4), Nov 2014, 715-724. http://dx.doi.org/10.1037/abn0000015