Balık Yağı ile Yağ Yakma Arasında Bağlantı Olabilir

Balık yağının uzunca bir süredir kardiyovasküler sistemin güçlendirmesinde ve şizofreninin etkilerinin tedavi edilmesinde faydalı olabileceği biliniyordu. Japonya’da yapılan yeni bir araştırma ise, balık yağının kilo vermede faydalı olabileceğini belirtiyor.

Kyoto University’den araştırmacıların yaptığı çalışmanın bulgularına göre, yağlı yiyeceklerle ve balık yağı ile beslenen fareler ile yalnızca yağlı yiyecekler ile beslenen fareler arasında kayda değer bir kilo farklılığıgözlemlendi. Araştırmadaki önermeye göre; balık yağı, yağ depolama hücrelerini yağ yakma hücrelerine çevirmekabiliyetine sahip. Eğer aynı süreç insanlarda da gerçekleşirse, balık yağı, özellikle daha az yağ yakma hücrelerine sahip olunan yaşlılıkta, fazla kilolar ile mücadelede bir araç olarak kullanılabilir.

Genellikle yağ dokusunun birincil yağ depolama sistemi olduğu düşünülse de, durum tam olarak böyle değildir.Beyaz yağ hücreleri yağ depolarken, kahverengi yağ hücreleri vücut sıcaklığını dengede tutmak için yağı metabolize eder. Genç yaşlarda vücut, yağ hücrelerini daha rahat metabolize eder. Çünkü, gençlikte daha fazla sayıda kahverengi yağ hücrelerine sahibizdir. Fakat, kahverengi yağ hücrelerini erişkinlikte kaybetmeye başlarız.

Beyaz ve kahverengi yağ hücrelerinin yanında, yeni keşfedilen üçüncü tip yağ hücreleri de mevcut; bej yağ hücreleri. Bu yağ hücreleri farelerde ve insanlarda tıpkı kahverengi yağ hücreleri gibi çalışıyorlar. Ayrıca, tıpkıkahverengi yağ hücrelerinde olduğu gibi, bej yağ hücreleri vücut yaşlandıkça sayıca azalıyorlar ve vücudun yağ yakmasını zorlaştırıyorlar. Bu noktada da, balık yağı devreye giriyor.

Kyoto University’den gıda bilimci Teruo Kawada’nın belirttiğine göre; yapılan testlerde balık yağı verilen farelerin bej yağ hücrelerinde artış gözlemlendi. Yani, balık yağı ve bej yağ hücreleri arasında bir ilişki söz konusu olabilir.

Bu bağlantının araştırılması için araştırmacılar bir grup fareyi yağlı yiyeceklerle beslerken, diğer grup fareyi yağlı yiyecekler ve balık yağı ile beslediler. Scientific Reports’da yayımlanan araştırmanın sonuçlarına göre; yağlı yiyecekler ve balık yağı ile beslenen fareler, yalnızca yağlı yiyeceklerle beslenen farelere göre %5 ila %10 daha az kilo aldılar ve %15 ila %25 daha az yağ depoladılar.

Bu fark, neden kaynaklanıyor olabilir?

Araştırmacıların belirttiğine göre, balık yağı sindirim bölgesindeki reseptörleri aktif hale getiriyor. Bu da, sempatik sinir sistemini çalıştırıyor ve depo hücrelerini yağ metabolize etmeye teşvik ediyor. Başka bir deyişle, balık yağı,beyaz yağ hücrelerini bej yağ hücrelerine dönüştürüyor. Verimli bir şekilde yağ metabolize eden dokuya dönüşen yağ depolama dokusu da yağ birikmesini engelliyor.

Henüz insanlar üzerinde bu yönde bir çalışma yapılmadığından, balık yağının bu etkisinin insanlarda da geçerli olup olmadığını söylemek için erken. Fakat, eğer bu etki insanlarda da geçerli ise, obezite ile mücadelede balık yağının önemi artabilir.


Makale Referansı: BilimfiliScientific Reports 5, Article number: 18013 (2015) doi:10.1038/srep18013

Beynimizi Daha Fazla Yağ Yakılmasını Sağlaması İçin Aldatabiliriz

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nden bilim insanları, doğuştan var olan iki hormonun aktivitelerinin artmasının vücudumuzu daha fazla yağ yakması noktasında uyardığını ortaya çıkardılar.

Yapılan araştırma sonucunda vücudumuzu uyararak beyaz yağ depolarını daha kolay yakılabilen kahverengi yağlara çevirmesine sebep olan moleküler mekanizma ilk kez açığa çıkarıldı.

Ekip; ne kadar yediğimize cevaben pankreas tarafından salgılanan insülin hormonu ile yağ hücreleri tarafından üretilen leptin hormonunun beraber çalışarak, yağ yakımını tetikleyen beyindeki özelleşmiş bir grup nöronu uyardığı bulgusuna ulaştı.
Makale yazarlarından Tony Tiganis: Bu hormonlar beyine vücuttaki yağlılığın kapsamlı bir “fotoğrafını” gönderiyorlar. Sonrasında beyin nöronlar aracılığıyla sırasıyla sinyaller göndererek; beyaz yağların (enerji depolayan) kahverengi yağlara dönüştürülmesini teşvik ediyor. Bu durum da vücut ağırlığının düzenlenmesini sağlıyor ” diyor.
Fakat obezite diyeti gibi durumlarda bir şeyler ters gidiyor ve bu işleyiş yavaşlıyor.

Ekip; ilk kez olarak insülin ve leptin hormonlarının aktivitelerini inhibe ederek vücudumuzdaki fazla yağların yakılmasını durduran, fosfataz olarak bilinen engelleyici bir grup enzimin olduğunu ortaya çıkardı.

Araştırma ekibi aynı zamanda; eğer bu enzimlerin aktivitelerini engellersek, beynimizi daha fazla yağ yakması için “kandırabileceğimizi” açığa çıkardı.

Araştırmacılar çalışmalarında laboratuvar farelerinde bu iki enzimin değerlerini azalttılar. Daha sonra fareleri yüksek yağlı diyete sokarak, leptin ve insülin hormonlarının vücut ağırlığını kontrol edip etmediğini görmek istediler.

Buldukları şey ise inanılmazdı; farelerin ne kadar yediklerinin bir önemi olmadan obezite ve tip 2 diyabetin gelişimine sebep olacak derecedeki diyete ciddi anlamda dirençli hale geldiklerini gözlemlediler.

Cell ‘de yayınlanan çalışmanın bir sonraki ayağı ise bu iki enzimin aktivitelerini yavaşlatıcı bir ilacın geliştirilmesi olacak.

Tiganis:

” Sonuç olarak, bu iki enzimin aktivitesini hedefleyerek insanların kilo verebilmelerine yardımcı olabileceğimizi düşünüyoruz. Beyaz yağların kahverengi yağlara çevrilmesi; kilo kaybı çalışmalarına oldukça heyecan verici bir bakış geliştirdi” diyor.

Peki; eğer vücudumuzdaki fazla yağları yakma mekanizmasını yönetebilirsek, bu yağlar vücudumuzdan nasıl atılacak? Avustralyalı araştırmacılar; daha önce anlattığımız şu çalışmada bu soruya yanıt vermişlerdi; kaybedilen kütleyi karbondioksit olarak dışarı atıyoruz.


Araştırma Referansı :  Bilimfili, Leptin and Insulin Act on POMC Neurons to Promote the Browning of White Fat Dodd, Garron T. et al. Cell , Volume 160 , Issue 1 , 88 – 104 DOI: http://dx.doi.org/10.1016/j.cell.2014.12.022