
Yeni çağın plastiği mantarlar olabilir mi?
Sentetik biyoloji, biyolojik bileşenlerden ürün tasarımı yapabilmek için mühendislik ilkelerini kullanan ve aynı zamanda ICT, biyoteknoloji ve nanoteknoloji gibi disiplinlerin birbiriyle buluştuğu ve birbirini güçlendirdiği yeni ortaya çıkmış bir alandır. Bu prensiple işleyen şirketlerden birisi de Ecovative‘dir.
Ecovative Design; Eco (“ekoloji”) – vative (“innovative” yani yenilikçi) Tasarım, kendi materyallerinin deldirilmesi, pompalanması veya inceltilmesi gerektiğine inanmıyor. Bunun yerine, onları büyütmek gerektiğine inanıyor. Evet, büyütmek! Green Island ve Troy, New York’taki Ecovative tesislerinde olan şey tam olarak da bu.
Ecovative, yenilenebilir ambalaj ya da fiber levha ürünleri oluşturmak için tarımsal atıkları bir arada tutacak bir “biyolojik tutkal” olarak doğal mantarları kullanıyor.
New York State’de bulunan Ecovative firması Eben Bayer ve Gavin Mclntyre tarafından 2007 yılında kuruldu. Tarımsal atık ve mantar (fungal) miselini birleştirerek bir yalıtım malzemesi üretmek olan orijinal fikirleri, Rensselaer Politeknik Enstitüsü’nde projeyi hayata geçirmeden bir yıl öncesinde yaratıcı/girişimcilik sınıfında beraber çalıştıkları dönem oluşturuldu. Bu konuya ciddi anlamda eğilmeden önce, ilk ürünlerinin “Mushroom Packaging” denilen misel-bağlı paketleme malzemesi olması gerektiği planını yaptılar.

Peki, Nasıl İşliyor?
Mantarlar (funguslar) miselyum ya da misel olarak bilinen beyazımsı renkte ipliksi filamentler üretirler. Sahip oldukları makul seviyedeki yapısal gücün, üzerinde büyüdükleri bitkisel materyale yapışabilme yeteneğiyle birleşmesi sonucu bu misel denen yapılar oldukça uzun olacak şekilde büyüyebilirler. Bu durum aynı zamanda, başka türlü işe yaramaz olarak görülen tarımsal atıkların yeniden değerlendirilip mantarla inkübe edilebileceği ve miselin her şeyi bir arada tutabilecek bir materyal rolünü üstleneceği anlamına gelir. Bu bitkisel atık ve mantar miseli karışımını istediğiniz şekli yaratacağınız bir kalıba ekleyip biraz ısıtarak (geriye kalan fungusları öldürmek için) hızlı, kolay ve yenilenebilir bir biyo-malzeme elde edebilirsiniz.
Tahıl mahsul atıkları misel için bir yiyecek görevi görür. Son derece gelişmiş Green Island ve Troy’daki tesislerde bu içerikler şirketin özelliklerine göre karıştırıldığı, mini “seralarda” büyütülmek için sıkıca paketlendiği ve kalıba sokulduğu birkaç aşamadan geçer. Daha sonra miselin büyüme işlemini durdurmak için bu kalıplar kurutulur. Geriye kalan ise bir mantar materyalidir.

Bu süreçle ilgili harika olan şey ise Ecovative’in birçok yerel çiftçiyle ilişki kurması ve tarımsal atığı direkt olarak kendilerinden sağlamasıdır. Geleneksel paketleme için gerekli içeriğin aksine, bu biyokütleye kolayca ulaşılabilir. Bunu elde etmesi için Ecovative’in sadece çiftçiden istemesi yeterlidir.
Ecovative’in bu yenilikçi yöntemi sayesinde mantar paketleme ürünleri var olan plastik köpük paketleme ürünlerinin yerini almaktadır. Bu paketleme sistemi hoparlörden bilgisayara kadar her şeye uyabilecek şekilde ısmarlama olarak üretilebiliyor.
Doğa dostu alternatif ürünleri, strafor da denen genişletilmiş polistren yapılı plastik köpüklerin yerini tutmaktadır.
Myco Foam denen mantar miselinden yapılmış malzemenin koruyucu plastik ambalaj köpüğünün yerini tuttuğu kanıtlanmıştır ve sırada bu malzemenin izolasyon ve akustik fayans yapımında kullanılması beklenmektedir. Günümüzün en yaygın kullanılan yalıtım malzemeleri ciddi negatif çevresel sonuçlar doğurmaktadır. Ecovative’in sağlıklı, kolay kurulabilir, yangına dayanıklı ve işe yarayan mantar izolasyon ürünleri, petrol türevi inşaat malzemelerine de doğal bir alternatif sunuyor.
Aynı zamanda, mantar miselinden yapılan bu biyo-malzemeler kullanım süreleri sonunda bahçede veya bitkiler için kompost olarak kullanılabiliyor.
Temel misyonunun, geleneksel sentetiklerin aksine, üzerinde yaşadığımız gezegenin ekosistemine pozitif etki edebilecek doğa dostu malzemeler tasarlamak ,geliştirmek, üretmek ve piyasaya sürmek olduğunu belirten firmanın el attığı ürünler sadece köpüklü ambalaj malzemeleri değil.
Aynı firma tarafından üretilen diğer bir ürün ise Myco Board denilen, işlenmiş odun ve diğer yapısal malzemelerin yerini tutan sürdürülebilir ve yüksek performanslı bir üründür.
Alışılmış ahşap işleme aşamalarında kullanılan formaldehit, bilinen kansorejenik bir kimyasaldır. Mobilyalarımızda, evlerimizin yapısında ve hayatımızdaki diğer birçok üründe bulunan kompozit maddeleri birbirine bağlamak için kullanılır. Doğal, hızlı şekilde yenilenebilen misel teknolojisi ile bu tarz kimyasallar içermeden üretilen Myco Board, CNC ya da diğer şekil verme süreçleri olmaksızın kalıba girebilme yeteneğine sahip bir malzemedir. Bu da herkesin sıfır atık elde etmesine yardımcı olan daha ucuz ve çok daha verimli bir üretim demektir.

Kendiniz Büyütün!
Ecovative kendi mantar materyal kitlerinden ne tarz yeni ve ilginç ürünler yapabileceğinizi görmek istiyor. Bu yüzden, mutfağınızda kendi mantar materyalinizi kendiniz üretebileceğiniz bir “GIY” (Kendin Büyüt) kiti sunuyor. Bu fikir, Ecovative’in üretmediği şeylerle ilgili çok fazla sayıda talep almasından sonra ortaya çıkmış ve böylelikle firma, insanları bu ürünleri mobilyadan süs eşyasına kadar kendi tasarımları doğrultusunda büyütmeleri açısından teşvik ediyor. Siz olsanız nasıl bir ürün yapardınız?
Sentetik biyoloji, biyolojik bileşenlerden ürün tasarımı yapabilmek için mühendislik ilkelerini kullanan ve aynı zamanda ICT, biyoteknoloji ve nanoteknoloji gibi disiplinlerin birbiriyle buluştuğu ve birbirini güçlendirdiği yeni ortaya çıkmış bir alandır. Bu prensiple işleyen şirketlerden birisi de Ecovative‘dir.
Ecovative Design; Eco (“ekoloji”) – vative (“innovative” yani yenilikçi) Tasarım, kendi materyallerinin deldirilmesi, pompalanması veya inceltilmesi gerektiğine inanmıyor. Bunun yerine, onları büyütmek gerektiğine inanıyor. Evet, büyütmek! Green Island ve Troy, New York’taki Ecovative tesislerinde olan şey tam olarak da bu.
Ecovative, yenilenebilir ambalaj ya da fiber levha ürünleri oluşturmak için tarımsal atıkları bir arada tutacak bir “biyolojik tutkal” olarak doğal mantarları kullanıyor.
New York State’de bulunan Ecovative firması Eben Bayer ve Gavin Mclntyre tarafından 2007 yılında kuruldu. Tarımsal atık ve mantar (fungal) miselini birleştirerek bir yalıtım malzemesi üretmek olan orijinal fikirleri, Rensselaer Politeknik Enstitüsü’nde projeyi hayata geçirmeden bir yıl öncesinde yaratıcı/girişimcilik sınıfında beraber çalıştıkları dönem oluşturuldu. Bu konuya ciddi anlamda eğilmeden önce, ilk ürünlerinin “Mushroom Packaging” denilen misel-bağlı paketleme malzemesi olması gerektiği planını yaptılar.

Peki, Nasıl İşliyor?
Mantarlar (funguslar) miselyum ya da misel olarak bilinen beyazımsı renkte ipliksi filamentler üretirler. Sahip oldukları makul seviyedeki yapısal gücün, üzerinde büyüdükleri bitkisel materyale yapışabilme yeteneğiyle birleşmesi sonucu bu misel denen yapılar oldukça uzun olacak şekilde büyüyebilirler. Bu durum aynı zamanda, başka türlü işe yaramaz olarak görülen tarımsal atıkların yeniden değerlendirilip mantarla inkübe edilebileceği ve miselin her şeyi bir arada tutabilecek bir materyal rolünü üstleneceği anlamına gelir. Bu bitkisel atık ve mantar miseli karışımını istediğiniz şekli yaratacağınız bir kalıba ekleyip biraz ısıtarak (geriye kalan fungusları öldürmek için) hızlı, kolay ve yenilenebilir bir biyo-malzeme elde edebilirsiniz.
Tahıl mahsul atıkları misel için bir yiyecek görevi görür. Son derece gelişmiş Green Island ve Troy’daki tesislerde bu içerikler şirketin özelliklerine göre karıştırıldığı, mini “seralarda” büyütülmek için sıkıca paketlendiği ve kalıba sokulduğu birkaç aşamadan geçer. Daha sonra miselin büyüme işlemini durdurmak için bu kalıplar kurutulur. Geriye kalan ise bir mantar materyalidir.

Bu süreçle ilgili harika olan şey ise Ecovative’in birçok yerel çiftçiyle ilişki kurması ve tarımsal atığı direkt olarak kendilerinden sağlamasıdır. Geleneksel paketleme için gerekli içeriğin aksine, bu biyokütleye kolayca ulaşılabilir. Bunu elde etmesi için Ecovative’in sadece çiftçiden istemesi yeterlidir.
Ecovative’in bu yenilikçi yöntemi sayesinde mantar paketleme ürünleri var olan plastik köpük paketleme ürünlerinin yerini almaktadır. Bu paketleme sistemi hoparlörden bilgisayara kadar her şeye uyabilecek şekilde ısmarlama olarak üretilebiliyor.
Doğa dostu alternatif ürünleri, strafor da denen genişletilmiş polistren yapılı plastik köpüklerin yerini tutmaktadır.
Myco Foam denen mantar miselinden yapılmış malzemenin koruyucu plastik ambalaj köpüğünün yerini tuttuğu kanıtlanmıştır ve sırada bu malzemenin izolasyon ve akustik fayans yapımında kullanılması beklenmektedir. Günümüzün en yaygın kullanılan yalıtım malzemeleri ciddi negatif çevresel sonuçlar doğurmaktadır. Ecovative’in sağlıklı, kolay kurulabilir, yangına dayanıklı ve işe yarayan mantar izolasyon ürünleri, petrol türevi inşaat malzemelerine de doğal bir alternatif sunuyor.
Aynı zamanda, mantar miselinden yapılan bu biyo-malzemeler kullanım süreleri sonunda bahçede veya bitkiler için kompost olarak kullanılabiliyor.
Temel misyonunun, geleneksel sentetiklerin aksine, üzerinde yaşadığımız gezegenin ekosistemine pozitif etki edebilecek doğa dostu malzemeler tasarlamak ,geliştirmek, üretmek ve piyasaya sürmek olduğunu belirten firmanın el attığı ürünler sadece köpüklü ambalaj malzemeleri değil.
Aynı firma tarafından üretilen diğer bir ürün ise Myco Board denilen, işlenmiş odun ve diğer yapısal malzemelerin yerini tutan sürdürülebilir ve yüksek performanslı bir üründür.
Alışılmış ahşap işleme aşamalarında kullanılan formaldehit, bilinen kansorejenik bir kimyasaldır. Mobilyalarımızda, evlerimizin yapısında ve hayatımızdaki diğer birçok üründe bulunan kompozit maddeleri birbirine bağlamak için kullanılır. Doğal, hızlı şekilde yenilenebilen misel teknolojisi ile bu tarz kimyasallar içermeden üretilen Myco Board, CNC ya da diğer şekil verme süreçleri olmaksızın kalıba girebilme yeteneğine sahip bir malzemedir. Bu da herkesin sıfır atık elde etmesine yardımcı olan daha ucuz ve çok daha verimli bir üretim demektir.

Kendiniz Büyütün!
Ecovative kendi mantar materyal kitlerinden ne tarz yeni ve ilginç ürünler yapabileceğinizi görmek istiyor. Bu yüzden, mutfağınızda kendi mantar materyalinizi kendiniz üretebileceğiniz bir “GIY” (Kendin Büyüt) kiti sunuyor. Bu fikir, Ecovative’in üretmediği şeylerle ilgili çok fazla sayıda talep almasından sonra ortaya çıkmış ve böylelikle firma, insanları bu ürünleri mobilyadan süs eşyasına kadar kendi tasarımları doğrultusunda büyütmeleri açısından teşvik ediyor. Siz olsanız nasıl bir ürün yapardınız?

Daha fazla bilgi almak için Ecovative Design adresini ziyaret edebilirsiniz.
Kaynak: Dec
Hazırlayan: Ceyda Zazoğlu(Gaiadergi)
İnsanlar, basit mikroorganizmalardan geçmiş 100 den fazla geni barındırıyorlar!
Aslında tam olarak insan değiliz. Bunu hücrelerimizin genetik materyallerine bakarak söyleyebiliyoruz. Sen, ben- ve herkes- bakterilerden, diğer tek hücreli organizmalardan, ve virüslerden insan genomuna yerleşmiş 145 gene kadar taşıyabiliyoruz. Bu veriler yeni bir araştırmanın sonucu olarak açıklandı. Evrim tarihi boyunca, diğer canlılardan gelen genler, hayvan hücrelerinin bir parçası olmuş durumda.
Bu sonuç aslında gösteriyor ki, yaşam ağacı mükemmel dalları olan basmakalıp bir ağaç değil. Makalenin yazarı,Cambridge Üniversitesinden, Alastair Crisp’e göre ‘’ Bu daha çok Amazon ormanlarındaki kökleri birbirine geçmiş ağaçlara benziyor.’’
Bilim insanları, genetik bilginin ebeveynlerden yavruya geçen bir kalıtsallık dışında, bakteriler ve buna benzer basit ökaryotlarda organizmalar arasında da yatay gen transferi olarak adlandırılan süreçle aktarılabildiğini biliyorlardı. Fakat, genlerin bakterilerden daha kompleks yapılar olarak adlandırabileceğimiz canlılara örneğin primatlara aktarılması bilim dünyasında oldukça tartışmalı bir konu. Önermelere göre, hayvan hücreleri de yabancı genetik materyallere adapte olabilirler, bu materyaller küçük DNA parçaları ya da hücrelerin içerisine virüslerle taşınanlar olabilir.
Crisp ve çalışma grubu, meyve sinekleri ve yuvarlak solucanlardan zebra balığına, gorillerden insanlara kadar 40 farklı hayvan türünün genom dizilimini analiz ettiler. Genomlardaki her bir geni hali hazırda var olan gen veritabanıyla karşılaştıran bilim insanları eşleşmeleri bulmaya çalıştılar.
Genome Biology’de yayınlanan çalışmaya göre bakteri, archaea, fungi gibi mikroorganizmalardan ve bitkilerden hayvanlara yüzlerce gen transferi olduğu anlaşıldı. İnsan özelinde değerlendirecek olursak, araştırmanın bulgularına göre daha basit organizmardan insanlara geçtiği anlaşılan ve daha öncelerde yatay gen transferi olarak değerlendirilen 17 genin de içinde olduğu 145 gen bulundu. Makalede bu genlerin nasıl geçtiğiyle ilgili bir bilgi ise bulunmuyor.
Referans:
- Bilimfili,
- ScienceMag,
- Alastair Crisp1†, Chiara Boschetti1†, Malcolm Perry123, Alan Tunnacliffe1* and Gos Micklem23* Expression of multiple horizontally acquired genes is a hallmark of both vertebrate and invertebrate genomes Genome Biology 2015, 16:50 doi:10.1186/s13059-015-0607-3

Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.