Hareket Hızınız Kararlarınızdaki Sağlamlığınızı Değiştiriyor

Alakasız gibi görünen bu iki şey arasında güçlü bir bağ var: Vücudunuzun hareket hızı ve kararlarınızdaki sağlamlık seviyeniz. Bu yıl yapılan bir araştırma; insanların hızlı ve yavaş hareket ettikleri zamanlarda, bir testte doğru cevabı verip vermediklerine dair kararlarında daha kararlı ya da daha az kararlı oldukları bulgusuna ulaştı.

Öncelikle kararlarımızın doğruluğuna dair yargıda bulunma noktasında biz insanlar oldukça kötüyüzdür. Şaşırtıcı bir biçimde, genellikle yanlış kararlarımızda, doğru kararlarımıza kıyasla çok daha fazla inatçı oluruz. Ve paradoksik bir şekilde, bir işte oldukça iyi olan birisi, genellikle yeteneğine dair daha az özgüvenlidir.

Kararlarımızın doğruluğunu yargılama yetimiz, üstbilişi (en. metacognition) ya da düşündüğümüzü düşünebilmemizi ve düşünce süreçlerimizi düşünebilmeyi gerektirir. Karar verme ve yargıda bulunma süreci, çoğunlukla beynin frontal bölgeleriyle ilintilidir, fakat bu yeni araştırma; alakasız bir beyin ağının varlığına, hareketleri kontrol eden ve düzenleyen motor sistemin aynı zamanda kararlarımızdaki direngenliğimiz üzerinde de bir role sahip olduğu bulgusuna ulaştı. Bu rol, insanların karar verme sürecinde motor sistemi aksatarak kararlarımızın doğruluğuna dair yargıda bulunma yetimizi önemli oranda azaltacak kadar önemli bir roldür.

Ve diğer insanların öznel durumlarına dair çıkarımlar yapıyorken, hareket bilgilerini birleştirdiğimize dair ipuçları da bulunuyor. Örneğin; karar alırken hızlı hareket eden bir kişiye dair yargıda bulunurken kendimize daha çok güveniriz.

University of College London’dan Eleanor Palser öncülüğündeki araştırma ekibi, aynı durumun kendimizi yargılarken de işleyip işlemediğini test ettiler. Yani; kararlarımızdaki kararlılık seviyemiz, karar alma sürecimizde kendi hareketlerimizi gözlemlememizden etkileniyor mu? 

Ekim ayında Society of Neuroscience‘ın yıllık sempozyumunda sunulan çalışma için, araştırma ekibi; 48 katılımcıdan basit bir görsel ayrımsama görevini tamamlamalarını istedi. Katılımcılara; iki kez üst üste aynı derecelendirme örüntüsü gösterildi ve kendilerinden hangi örüntünün daha parlak olduğunu bir bilyeyi iki kutudan birine atarak belirtmeleri istendi. Her deneyimin ardından, katılımcılara kararlarında ne kadar kararlı olduklarını 1 den 99 a kadar numaralar içeren bir ölçekte değerlendirmeleri istendi.

Geçmişteki bulgularla paralel olarak, katılımcıların –bilyeyi atma hızları– hareketlerinin daha hızlı olduğu durumlarda kendi kararlarında daha kararlı oldukları görüldü. Aynı şekilde hareketlerinin yavaş olduğu durumlarda ise daha az kararlı oldukları görüldü.

Sonrasında, katılımcılar bir hareket eğitim aşamasına alındılar. Bu aşamada, katılımcılardan; bilgisayardan gelen geribildirime dayalı olarak bilyeyi hızlı ya da yavaş göndermeleri istendi. Bu çalışmaların herbirinin ardından katılımcılardan görsel ayrımsama görevini tekrarlamaları istendi.

Bu kez, katılımcıların hareket hızlarının manipülasyonu bazı beklenmedik sonuçlara yol açtı. Kararlılık seviyeleri ve hareket hızları arasındaki ilişki tersine dönmüştü.

Araştırmacılar; katılımcıların hızlı denemelerin ardından daha kararlı ve yavaş denemelerin ardından daha az kararlı olmalarını beklediklerini, ancak tam tersini gördüklerini söylüyorlar. Yani, hızlı denemeler; katılımcıların doğru cevap verdiklerinde kendi cevaplarına dair daha az kararlı olmalarına, fakat yanlış cevaplar verdiklerinde ise çok daha kararlı olmalarına yol açmıştı. Bu durumu; “yanlış inadı” etkisi olarak tanımlayan Palser; belki de hızlı denemelerin ardından katılımcıların doğru bir yargıda bulunma ve bilgiyi doğru şekilde işlemeye zamanları olmadığını söylüyor. Öte yandan, yavaş denemeler ise katılımcıların üstbiliş yetilerini artırmış ve kararlarına dair –doğru ya da yanlış– daha tutarlı bir biçimde yargıda bulunma yetilerini güçlendirmişti.

Bunun yanısıra, –beklenmedik bir şekilde– sonuçlar; vücut hareketlerinin yalnızca bilişi değil aynı zamanda üstbilişi de etkileyebiliceğine dair daha fazla delil sağlıyor. Dahası, bizlerin kendi hareketlerimizi gözlemleyerek kararlarımız hakkında bilgi topladığımızı ve bu kararlılık seviyelerimizin vücudumuzun nasıl hareket ettiğine göre değişebileceğini gösteriyor. Görünen o ki; tamamen alakasız şeyler hakkında yargıda bulunurken kendi hareketlerimizi de kullanıyoruz.


Kaynak: Bilimfili

Makale Referansı: Fleming, Stephen M., Brian Maniscalco, Yoshiaki Ko, Namema Amendi, Tony Ro, and Hakwan Lau. “Action-specific disruption of perceptual confidence.” Psychological science 26, no. 1 (2015): 89-98.

Şempanzeler doğru olduklarını biliyor ve kanıtlıyor

Şempanzeler üstbiliş yeteneğine ve başka bir bireyin ne düşündüğünü düşünme yetisine sahiptir. Dahası kendi davranışlarını bu düşüncelere göre düzenleyebiliyor ve belirleyebiliyorlar. Georgia State University, Agnes Scott College, Wofford College ve University at Buffalo, The State University of New York’tan araştırmacıların birlikte yürüttüğü araştırma bunu gösteriyor.

6 Haziran’da Cognition dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, şempanzeler insanlarla ‘üstbiliş monitörleme’ yeteneğini paylaşıyorlar. Bu yetenek, türler arasında akıllı ve zekaya bağlı karar verme işleminin altında yatanbilişsel kontrol mekanizmasını ifade ediyor.

Üstbiliş, bir soruya cevap verileceği zaman düşük veya yüksek güvenle cevap vermeyi sağlayacak bilinen ve bilinmeyenleri gözden geçirme ve gerekli bilgiyi arama işlemidir. Bu noktada güven ölçümü bir insanın kendi bilgi birikimini gözden geçirmesindeki netlik olarak tanımlanır.  İnsanlar bunun göstergesi olarak güven durumlarını sözlü ifade edebilir ya da bir skala içinde numaralandırabilir. Bu ifadelere omuz silkme, cevap vermekte gecikme veya ani gülümseme gibi davranışları eklemek mümkündür.

Araştırma ekibi başka hayvanların da benzer güven ve belirsizlik göstergesi olan davranışlar gösterip göstermediğini merak edip kolları sıvadı. Sonuçlar şempanzelerin de benzer davranışlar geliştirdiğini ortaya koyuyor. Araştırmada 3 şempanzeye bilgisayar üzerinden hafıza testi uygulandı. Hatırlamaları gereken şeyler değiştikçe ve hatırlamaları için gereken zaman değiştikçe testi tamamlama başarılarına göre hafızalarının ne kadar güçlü veya zayıf olduğunu belirlendi. Her hafıza testinden sonra cevapların doğruluğu incelendi.

Birkaç saniye sonra eğer cevap doğruysa, bir yiyecek ödülü verildi. Araştırmanın en önemli noktası ise, yiyecek ödüllerinin test alanından başka bir yerde verilmesiydi. Eğer ödülün verileceği noktaya gitmezlerse, ödül geri çekiliyor  ve verilmiyordu. Bu da hafıza testini cevapladıktan sonra şempanzelerin karşısında iki seçenek bırakıyordu. Ya cevabın doğru olup olmadığını öğrenene kadar bekleyeceklerdi ve daha sonra ödülü almak için hızla yetişmeye çalışacaklardı. Ya da hiç bir sonuç beklemeden direk ödül alanına gideceklerdi.

Ödül alanına cevap vermeden gitmenin, şempanzelerin verdiği cevaba duydukları güvenin bir göstergesi olduğu düşünülüyor. Bu davranışın doğada da bilgilerini de gözden geçirerek güvenle davranıp, davranışlarında hayati bir soruna yol açmayacak şekilde gecikmeden hareket etmelerini sağladığı ayrıca teorinin büyük bir parçasını oluşturuyor.

Örneğin,  bir daldan diğerine atlarken aradaki mesafeyi ve dalın güvenilirliliğini kestirdiklerini ve gecikmeden hareket ettiklerini biliyoruz. Bu bir bilgiye güvenme, ve yüksek güven duyarak davranış geliştirme hali olarak tanımlanıyor. Bilgisayar üzerinden yapılan hafıza testi ise bir anlamda bu davranışların simülasyonu niteliğindeydi.

Bir seri deneyden sonra şempanzelerin tutarlı bir şekilde hafızalarına güvendiği ve ona göre davrandığı tespit edildi. Çoğunlukla doğru cevap verdikleri zaman ödül alanına erkenden varmaya çalıştılar ve üstelik bunu cevabın doğru olup olmadığını görmeden yaptılar.

Araştırmacılara göre bunu yapmak zorunda değillerdi. Zaten bilgisayar her seferinde doğru ya da yanlış olduğu bilgisini verecek ve sonra sadece biraz daha hızlı şekilde ödül alanına varmaları gerekecekti. Doğru yaptıklarınagüvendiklerinde çok daha hızlı karar vererek ödül alanına ulaşmayı seçmeleri, güvenin net bir göstergesi.

 


Referans :

  1. Bilimfili
  2. Michael J. Beran, Bonnie M. Perdue, Sara E. Futch, J. David Smith, Theodore A. Evans, Audrey E. Parrish. Go when you know: Chimpanzees’ confidence movements reflect their responses in a computerized memory task. Cognition, 2015; 142: 236 DOI:10.1016/j.cognition.2015.05.023