Total Kalça Artroplastisi

Kalça total uç protezi için kullanılan Latince terim prothesis totalis coxae‘dir. Kalça eklemini yapay bir eklemle değiştirmek için yapılan cerrahi bir prosedürdür.

“Protez” kelimesi Yunanca “ekleme” veya “yerleştirme” anlamına gelen “próthesis” kelimesinden gelmektedir. “Coxae” kelimesi ise Latince “kalça” anlamına gelen “cāxa” kelimesinden gelmektedir.

  • Ameliyat genellikle genel anestezi altında yapılır.
  • Prosedür genellikle yaklaşık 2-3 saat sürer.
  • Hastalar genellikle ameliyattan sonra 3-5 gün hastanede kalırlar.
  • Kalça total uç protezi uzun ömürlü bir ameliyattır. Protezlerin çoğu 20-30 yıl dayanır.

Kalça total uç protezi çok başarılı bir ameliyattır. Şiddetli kalça artriti olan kişilerde ağrıyı hafifletebilir ve hareketliliği artırabilir.

Genellikle total kalça protezi olarak adlandırılan total kalça artroplastisi (THA), kalça ekleminin yıpranmış veya hasar görmüş kısımlarının yapay parçalarla değiştirildiği cerrahi bir prosedürdür. Bu, ciddi kalça artriti olan hastalarda veya belirli kalça kırıklarından sonra ağrıyı hafifleterek ve işlevi iyileştirerek yaşam kalitesini büyük ölçüde artırabilir.

Prosedür:

Bir THA’da cerrah, hasarlı veya hastalıklı kıkırdak ve kemiği kalça ekleminden çıkarır. Asetabulum (kalça soketi) pürüzsüz, yuvarlak bir boşluk oluşturmak için oyulur ve sokete yarım küre şeklindeki bir kap yerleştirilir. Femur başı (uyluk kemiğinin tepesindeki top veya femur) daha sonra çıkarılır ve femurun geri kalanı yeni femoral bileşeni kabul etmeye hazırlanır. Yapay femoral gövde, femur şaftından aşağıya sokulur. Daha sonra yeni yuvaya uyan bir top femur gövdesinin tepesine yerleştirilir.

Malzemeler:

Protezde kullanılan malzemeler polietilen (plastik), metal ve seramiktir. Her birinin kendi avantajları ve dezavantajları vardır ve malzeme seçimi hastanın bireysel ihtiyaçlarına ve koşullarına bağlıdır.

İyileşmek:

Ameliyat sonrası bakım, ağrıyı yönetmeyi, komplikasyonları önlemeyi ve kalça işlevini eski haline getirmek için fizyoterapiye başlamayı içerir. Tipik hastanede kalış süresi birkaç gündür ve çoğu hasta ameliyattan sonraki gün veya aynı gün yardımla yürüyebilir. Tam iyileşme ve normal aktivitelere dönüş genellikle birkaç ay sürer.

Uzun Vadeli Sonuç:

Modern total kalça protezlerinin çoğunun 15 yıl veya daha fazla sürmesi beklenir. Şiddetli kalça eklemi hastalığı olan hastalarda yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilirler.

Tarih

İlk kalça protezi 1960 yılında İngiltere’de Sir John Charnley tarafından gerçekleştirilmiştir. Charnley’in protezi metal ve plastikten yapılmıştı.

O zamandan bu yana kalça protezi ameliyatlarında birçok gelişme kaydedildi. Protezler artık daha dayanıklı malzemelerden yapılmakta ve ameliyat daha az invaziv olmaktadır.

Kaynak:

  • “Total Hip Replacement.” OrthoInfo – AAOS. Link
  • “Hip Replacement.” Mayo Clinic. Link

Click here to display content from YouTube.
Learn more in YouTube’s privacy policy.

Spondilolistezis

“Spondilolistezis” kelimesi, Yunanca spondylos (omur) ve olistesis (kaymak) kelimelerinden gelir. Terim tıp literatüründe ilk kez 1854 yılında İngiliz cerrah Henry Luschka tarafından kullanılmıştır.

Spondilolistezis, omurlardan birinin aşağıdaki kemiğe doğru kaydığı omurganın bir durumudur. En sık olarak sırtın alt kısmında (lomber bölge) meydana gelir, ancak orta ve üst sırtta (torasik omurga) veya boyunda (servikal omurga) da görülebilir. Spondilolistezisin çeşitli türleri, nedenleri ve derecelerinin yanı sıra durumun ciddiyetine bağlı olarak çeşitli tedavi seçenekleri vardır.

Spondilolistezis Çeşitleri ve Nedenleri:

Spondilolistezis, bir omurun altındaki omurun üzerinden öne doğru kaydığı bir durumdur. Bu, sırt ve bacaklarda ağrı, halsizlik ve uyuşmaya neden olabilir. Spondilolistezis, doğuştan kusurlar, yaralanma ve aşırı kullanım gibi bir dizi faktörden kaynaklanabilir.

İstmik spondilolistezis: Vertebranın pars interarticularis adı verilen bir kısmındaki bir kusurdan kaynaklanır. Bu tip en çok atletizmle uğraşan çocuk ve ergenlerde görülür.

Dejeneratif spondilolistezis: 50 yaşın üzerindeki erişkinlerde hastalığın en yaygın şeklidir ve genellikle artrit gibi omurga dejenerasyonu ile ilişkilidir.

Travmatik spondilolistezis: Doğrudan travma veya vertebra yaralanmasından kaynaklanır.

Patolojik spondilolistezis: Kanser veya enfeksiyon gibi omurgayı zayıflatan bir hastalık veya durumdan kaynaklanır.

Displastik spondilolistezis: Doğuştan omurganın doğru şekilde oluşmaması sonucu ortaya çıkan konjenital tip.

Belirtiler:

Semptomlar, durumun konumuna ve ciddiyetine bağlı olarak büyük ölçüde değişebilir. Bunlar arasında bel ağrısı, bacaklarda ağrı ve uyuşma, kas gerginliği veya sertliği ve ciddi vakalarda mesane veya bağırsak işlevi üzerinde kontrol kaybı yer alabilir.

Teşhis:

Teşhis tipik olarak yürüyüşünüzün, dengenizin ve hareket açıklığınızdaki sınırlamaların analizini içeren bir fizik muayeneyi içerir. Tanıyı doğrulamak ve kaymanın ciddiyetini belirlemek için X-ışınları, MRI veya BT taramaları gibi görüntüleme testleri kullanılır.

Meyerding Derecelendirme Sistemi

Meyerding Derecelendirme Sistemi, spondilolistez derecesini ölçmek için kullanılan bir sınıflandırma sistemidir; bu, bir vertebra gövdesinin altındakinin üzerinden öne doğru kaydırıldığı bir durumdur. Terim, onu 20. yüzyılın başlarında tanıtan cerrah Dr. Henry W. Meyerding’in adından gelmektedir.

Bu sistem, üst omur gövdesinin sarkan kısmının, komşu alt omur gövdesinin ön-arka uzunluğuna oranına dayanır. Spondilolistezisin ciddiyetini beş dereceye sınıflandırır:

Derece I: %0-25 kayma
Derece II: %25-50 kayma
Derece III: %50-75 kayma
Derece IV: %75-100 kayma
Derece V (spondiloptoz olarak da adlandırılır): >%100 kayma. Bu derece, üstün omur gövdesinin tam bir öne doğru yer değiştirmesini temsil eder, bu da etkili bir şekilde aşağıdaki omur gövdesinden düştüğü anlamına gelir.

Yüzde, kaymış omurun sarkan kısmının miktarının altındaki omur gövdesinin toplam uzunluğuna bölünmesiyle hesaplanır.

Spondilolistezis için tedavi planı, kaymanın ciddiyetine (Meyerding derecesine göre belirlenir), hastanın semptomlarına ve spinal stenoz veya sinir sıkışması gibi ilişkili durumların varlığına bağlı olacaktır.

Tedavi:

Tedavi seçenekleri durumun ciddiyetine bağlıdır. Çoğu durumda, fizik tedavi, ağrı kesici ilaçlar ve kortikosteroid enjeksiyonları gibi cerrahi olmayan tedaviler semptomları yönetmeye yardımcı olabilir. Ameliyatsız tedaviler etkili değilse veya durum şiddetliyse ameliyat önerilebilir. Cerrahi, dekompresyon, füzyon veya her ikisini içerebilir.

Tarih

Spondilolistezisin geçmişi uzun ve karmaşıktır. Durumun bilinen en eski tanımı, MS 2. yüzyılda Yunan hekim Galen tarafından yapılmıştır. Galen, bacaklarında ağrı ve güçsüzlük olan spondilolistezli bir hastayı tanımlamıştır.

19. yüzyılda spondilolistezise artan bir ilgi vardı. Bu kısmen, doktorların durumu daha net görmelerini sağlayan X-ışınları gibi yeni görüntüleme tekniklerinin geliştirilmesinden kaynaklanıyordu.

20. yüzyılda spondilolistezis anlayışında önemli bir ilerleme oldu. Bu kısmen, farklı spondilolistezis türlerini ve nedenlerini açıklayan Henry Luschka’nın çalışmasına bağlıydı.

Günümüzde spondilolistezis iyi anlaşılmış bir durumdur. Durumun ciddiyetine bağlı olarak bir dizi tedavi seçeneği mevcuttur.

Kaynak:

  1. Radcliff, K. et al. (2015). Spondylolisthesis. Comprehensive spine care. McGraw-Hill, New York.
  2. Foreman, P., Griessenauer, C.J., Watanabe, K. et al. (2013). Adjacent Segment Disease After Lumbar or Lumbosacral Fusion: Review of the Literature. Spine 38, 2253–2257.

Femoral Anteversiyon

1. Tanım ve Terminoloji

Femoral anteversiyon (antetorsiyon) açısı — kısaca AÇ açısı — femur boyun ekseni ile distal femurda kondillerin arka (posterior) kenarına teğet çizgi arasında kalan açıdır. Açının pozitif değerleri femur boynunun kondiller düzlemi önünde (anteversiyon), negatif değerleri ise gerisinde (retroversiyon) yerleşimini ifade eder.

2. Embriyolojik ve Gelişimsel Anatomi

  • Embriyonik dönem: Alt ekstremite tomurcuğu intrauterin 6–8. haftalar arasında yaklaşık 30-40°’lik doğal bir medial rotasyonla gelişir; bu rotasyon proksimal femurda boyun-kondil düzlemi arasındaki torsiyonel farkı oluşturur.
  • Postnatal evre: Yenidoğanda anteversiyon genellikle 30–50° ölçülür ve yürümeye geçişle birlikte kemik modellemesi sonucunda her yıl ~1,0–1,5° azalır. Bu fizyolojik gerileme iskelet maturasyonunda (≈16–18 yaş) 8–16° aralığına kadar sürer. ( Normative data on femoral version – PMC , Femoral anteversion | Radiology Reference Article | Radiopaedia.org)
  • Cinsiyet ve ırk farkları: Kız çocuklarında ve bazı Asya popülasyonlarında anteversiyon ortalamalarının erkeklere göre 2–4° daha yüksek olduğu gösterilmiştir.

3. Normal Değerler

Yaş grubuOrtalama (°)Geniş aralık (°)Klinik yorum
Yenidoğan4030–50Fizyolojik artmış torsiyon
3–4 yaş2515–35Gerileme başlar
10–12 yaş155–25Çoğu hastada içine-basma azalır
≥18 yaş10–155–20Yetişkin fizyolojik değer

4. Ölçüm Teknikleri

4.1 Klinik Muayene
  • Craig testi (Trokanterik prominens açısı): Diz 90° fleksiyonda yatarken büyük trokanterin en lateral konumunda tibia vertikale göre açı ölçülür.
  • Staheli rotasyon profili: Prone pozisyonda maksimum aktif iç/dış rotasyon açıları karşılaştırılır.
4.2 Görüntüleme
YöntemAçıklamaAvantajDezavantaj
Aksiyel BTKalça ve diz seviyesinde 8–10 mm kalınlıklı kesitlerde boyun ekseni ve posterior kondil çizgisi açılarının ayrı ayrı ölçülüp toplanması/çıkarılmasıAltın standart; 3-B rekonstrüksiyon olanağıRadyasyon
MR (oblik aksiyel T1/T2)Aynı geometrik prensip; özellikle Lee ya da Murphy ölçüm yöntemleri kullanılırRadyasyonsuz; bütüncül eklem değerlendirmesiFA değerini 2–5° düşük saptayabilir
Ultrason, EOS, biplanar röntgenPediatrik hastalarda sınırlıDüşük maliyetOperatör bağımlı, erişkin kemikte yetersiz

MR-BT karşılaştırma çalışmaları, dört farklı ölçüm tekniğinde korelasyonun yüksek (r > 0,85) olmasına rağmen MR’nin gerçek torsiyonu sistematik olarak 3–4° düşük tahmin edebildiğini rapor etmiştir. (Discrepancies in Magnetic Resonance- and Computed Tomography-Based Femoral Version Measurements Despite Strong Correlations – PubMed)

5. Patolojik Sapmalar ve Klinik Önemi

DurumAnteversiyonKlinik tablo
Koksa antetorta≥30° (erişkin)İçe-basma yürüyüş, patellofemoral maltracking, anterior labrum yüklenmesi, diz iç rotasyonu
Koksa retrotorta≤5–10°Dışa-basma yürüyüş (“out-toeing”), femoroasetabuler çarpma (cam tipi), posterior kalça ağrısı
Aşırı tibial eksternal torsiyon eşlik ederseMaskelenmiş intoeingDiz/ayak progrese pozitif açı korunabilir

Artmış anteversiyon; patellofemoral ağrı, ön diz instabilitesi, osteoartrit, gelişimsel kalça displazisi ve labral yırtık insidansını artırır. Azalmış anteversiyon (retroversiyon) ise cam-tipi FAI, kalça abduksiyon kısıtı ve lumbosakral adaptif hiperlordoz ile ilişkilidir. (Femoral anteversion | Radiology Reference Article | Radiopaedia.org)

6. Tedavi Yaklaşımları

6.1 Konservatif
  • Doğal seyir izlem: Çoğu pediatrik olgu 8–10 yaşına kadar spontan düzelir.
  • Fizyoterapi: Pelvis-kalça kas kuvvet dengesi, proprioseptif egzersiz.
  • Ayakkabı tabanlık/ortez: Diz-ayak projeksiyonunu nötralize etme amaçlı fakat kanıt kısıtlı.
6.2 Cerrahi – Derotasyon Osteotomisi
  • Endikasyon: Semptomatik (>25–30°) ante/retroversiyon, konservatif yanıtsızlık, açık epifiz sonrası.
  • Teknikler: Subtrokanterik, intertrokanterik veya distal femoral kesiler; kilitleme plakları ya da intramedüller çivi ile fiksasyon; hedef torsiyon ±10–15°.
  • Sonuçlar: 2–5 yıl takipte WOMAC, IKDC, HOOS skorlarında anlamlı iyileşme; komplikasyon %5-10 (kaynamama, sinir irritasyonu). ( Femoral Derotational Osteotomies – PMC )

7. Güncel ve Gelecek Eğilimler

  • 3-B model tabanlı planlama: Yapay zekâ destekli otomatik torsiyon ölçümü ve hasta-özel kılavuz (PSI) üretimi.
  • Biyomekanik simülasyon: Dinamik yürüyüş analizine torsiyon verisinin entegrasyonu, kişiselleştirilmiş rehabilitasyon protokolleri.
  • Uzun dönem kohortlar: Anteversiyon değerlerinin osteoartrit gelişimi üzerindeki nedensel etkisini tanımlayan prospektif çalışmalar planlanmaktadır.
Keşif

Femoral Anteversiyonunun (AT Açısı) Keşif Tarihi ve Tarihsel Gelişimi

19. yüzyıl – “kavramsal keşif”

  • 1868–1870 (Julius Wolff) – Berlinli anatom-cerrah Julius Wolff, kadavra femurlarında kondiler‐boyun eksenleri arasındaki torsiyonel sapmayı inceleyerek “Femur boynunun fizyolojik öne eğikliği”ni tanımladı. Bulgularını önce 1868’de Prusya Bilimler Akademisi’ne sundu; ardından “Ueber die innere Architectur der Knochen und ihre Bedeutung für die Frage vom Knochenwachsthum” başlıklı makalesiyle yayımladı (Virchows Archiv, 50: 389-450, 1870). Bu çalışma, daha sonra ünlü monografı “Das Gesetz der Transformation der Knochen” (1892) içinde genişletilerek yer aldı. (Femoral anteversion | Radiology Reference Article | Radiopaedia.org, The classic: on the inner architecture of bones and its importance for …)

Erken 20. yüzyıl – Radyografik ölçüme geçiş

1950’ler – Klinik/radyolojik standardizasyon

1950’ler–1970’ler – Biplan radyografi & nomogramlar
Ogata-Goldsand, Rippstein ve Ryder‐Crane gibi araştırıcılar iki düzlemli radyografiyi optimize eden modifikasyonlar yayımladılar; ancak yöntem yüksek varyasyon gösterdi. (The real measurement of anteversion of the femoral neck by computed tomography (CT scan) | European Journal of Orthopaedic Surgery & Traumatology )

1978 – Bilgisayarlı tomografi çağı

  • Weiner-Cook-Hoyt-Oravec (1978) – Anteversiyon ölçümünde ilk BT tekniği; tek oturumda boyun ve kondil eksenlerinin aynı aksiyel planda üst üste getirilerek doğrudan gonyometrik ölçüme imkân tanıdı (Orthopedics 1(4): 299-306). Teknoloji kısa sürede altın standart hâline geldi. (Computed tomography in the measurement of femoral anteversion – PubMed)

1980’ler–2000’ler – Manyetik rezonans ve üç-boyutlu rekonstrüksiyon
MR tabanlı protokoller (örn. Murphy metodu, 1987) radyasyonsuz torsiyon analizi sağladı; 1990’lardan itibaren BT-temelli 3-B modelleme, anteversiyonun cerrahi planlamadaki önemini pekiştirdi. (Assessment of Femoral Antetorsion With MRI)

Günümüz – Yapay zekâ, EOS ve otomatik ölçüm
Derin öğrenme algoritmaları ve düşük dozlu biplan-röntgen (EOS) sistemleri, femoral torsiyonu milimetrik doğrulukla otomatik saptayabilmekte; hasta-özel 3-B baskılı kesi kılavuzları (PSI) derotasyon osteotomilerini kişiselleştirmektedir.



İleri Okuma
  1. Wolff J. (1870). Ueber die innere Architectur der Knochen und ihre Bedeutung für die Frage vom Knochenwachsthum. Virchows Archiv, 50, 389-450. (Ueber die innere Architectur der Knochen und ihre Bedeutung für …)
  2. Wolff J. (1892). Das Gesetz der Transformation der Knochen. Berlin: A. Hirschwald. (Das Gesetz der Transformation der Knochen | WorldCat.org)
  3. Rogers S.P. (1931). A method for determining the angle of torsion of the neck of the femur. Journal of Bone and Joint Surgery, 13(4), 821-824. (a method for determining the angle of torsion of the neck of the femur)
  4. Dunn D.M. (1952). Anteversion of the neck of the femur: a method of measurement. Journal of Bone and Joint Surgery British Volume, 34-B(2), 181-186. (Anteversion of the neck of the femur; a method of measurement)
  5. Dunlap K., Shands A.R., Hollister L.C., Gaul J.S., Streit H.A. (1953). A new method for determination of torsion of the femur. Journal of Bone and Joint Surgery American Volume, 35-A(2), 289-311. (A new method for determination of torsion of the femur – PubMed)
  6. Fabry, G.; MacEwen, G.D.; Shands, A.R. (1975). Torsion of the femur. Journal of Bone and Joint Surgery Am, 55(8), 1726-1738.
  7. Weiner D.S., Cook A.J., Hoyt W.A., Oravec C.E. (1978). Computed tomography in the measurement of femoral anteversion. Orthopedics, 1(4), 299-306. (Computed tomography in the measurement of femoral anteversion – PubMed)
  8. Ogata K., Goldsand E.M. (1979). A simple biplanar method of measuring femoral anteversion and neck-shaft angle. Journal of Bone and Joint Surgery American Volume, 61-A, 846-851. (The real measurement of anteversion of the femoral neck by computed tomography (CT scan) | European Journal of Orthopaedic Surgery & Traumatology )
  9. Murphy S.B., Simon S.R., Kijewski P.K., Wilkinson R.H., Griscom N.T. (1987). Femoral anteversion. Journal of Bone and Joint Surgery American Volume, 69-A(8), 1169-1176. (Femoral anteversion: significance and measurement – PMC)
  10. Nelitz, M. (2018). Femoral derotational osteotomies. Current Reviews in Musculoskeletal Medicine, 11(2), 272-279.
  11. Luijkx, T.; Wilczek, M.; Knipe, H. (2023). Femoral anteversion. Radiopaedia.org (reference article, rID-30356).
  12. Dunlap, K.; Shands, A.R.; Hollister, L.C.; Gaul, J.S.; Streit, H.A. (1953). A new method for determination of torsion of the femur. Journal of Bone and Joint Surgery Am, 35-A, 289-311.
  13. Reikerås, O., & Høiseth, A. (1982). Femoral neck angles: a specimen study with special regard to bilateral differences. Acta Orthopaedica Scandinavica, 53(5), 775-779.
  14. Murphy, S. B., Simon, S. R., Kijewski, P. K., Wilkinson, R. H., & Griscom, N. T. (1987). Femoral anteversion. Journal of Bone and Joint Surgery, 69(8), 1169-1176.
  15. Tomczak, R. J., & Guenther, K. P. (1997). Imaging and intervention in developmental dysplasia of the hip. European Radiology, 7(1), 31-37.
  16. Hefti, F. (2007). Pediatric Orthopedics: Essentials of Practice (pp. 307-313). Springer.
  17. Argenson, J.N.; Flecher, X.; Parratte, S.; Aubaniac, J.M. (2007). Anatomy of the dysplastic hip and consequences for total hip arthroplasty. Clinical Orthopaedics and Related Research, 465, 40-45.
  18. Hetsroni, I.; Dela Torre, K.; Duke, G.; Lyman, S.; Kelly, B.T. (2013). Sex differences of hip morphology in young adults with hip pain and labral tears. Arthroscopy, 29(1), 54-63.
  19. Staheli, L. T. (2016). Femoral anteversion and tibial torsion: significance and assessment. In Practice of Pediatric Orthopedics (pp. 79-83). Lippincott Williams & Wilkins.
  20. Litrenta, J.M.; Domb, B.G. (2018). Normative data on femoral version. Journal of Hip Preservation Surgery, 5(4), 410-424.
  21. Standring, S. (Ed.). (2021). Gray’s Anatomy: The Anatomical Basis of Clinical Practice (42nd ed., pp. 1461-1463). Elsevier.
  22. Zhang, S.; Liu, K.; Gao, G.; Lang, N.; Xu, Y. (2024). Discrepancies in Magnetic Resonance- and Computed Tomography-Based Femoral Version Measurements Despite Strong Correlations. Arthroscopy, 40(9), 2400-2410.e2.

Click here to display content from YouTube.
Learn more in YouTube’s privacy policy.

Click here to display content from YouTube.
Learn more in YouTube’s privacy policy.

Click here to display content from YouTube.
Learn more in YouTube’s privacy policy.