Tanım ve farmakoterapötik sınıf
Tiyokolşikosid, yarı sentetik bir kolşikosid türevidir; iskelet kası spazmlarının kısa süreli semptomatik tedavisinde kullanılan kas gevşetici olarak sınıflandırılır. Klinik uygulamada anti-enflamatuar ve analjezik etkilere eşlik eden santral etkili spazmolitik özellikler sergiler; ancak inhibitör nörotransmisyon üzerindeki özgül etkileşimleri nedeniyle prokonvülsan potansiyel taşır.
Etimoloji ve tarihçe
Ad, kolşisinin şekerli glikozit formu olan “kolşikosid”den türemiştir; “thio-” öneki, yapıda sülfür içeren (metiltiyo) bir ikameyi işaret eder. Molekül, tarihsel olarak Colchicum türlerinden elde edilen kolşisin çekirdeğine dayanır ve santral etkili “kas gevşetici” arayışlarının bir alt kolunu temsil eder. Avrupa’da ağızdan ve intramüsküler kullanımlar, farklı ulusal ruhsatlarla yaygınlaşmış; ancak 2013–2014’te Avrupa İlaç Ajansı (EMA) tarafından güvenlilik incelemesi sonrasında endikasyon, doz ve süre kısıtlamaları getirilmiştir.
Kimyasal yapı ve temel özellikler
- Molekül formülü: C₁₇H₃₃NO₁₀S
- Molekül ağırlığı: ~563.6 g/mol
- Kimyasal doğa: Kolşisin iskeletine bağlı β-D-glukopiranozil içeren, 10-metiltiyo ikameli, amid fonksiyonlu glikozit.
- CAS numarası: 602-41-5.
Bu parametreler, farmakokinetik davranış (yüksek molekül ağırlığı, çoklu H-bağı akseptörü/donörü) ve sınırlı biyoyararlanım özellikleriyle uyumludur.
Farmakodinamik ve etki mekanizması
Reseptör etkileşimleri
Tiyokolşikosid, memelilerde inhibitör sinaptik iletimde kilit rol oynayan GABA_A reseptörleri ile striknin-duyarlı glisin reseptörleri üzerinde kompetitif antagonist tarzında inhibisyon oluşturur; nikotinik asetilkolin reseptörleri üzerindeki etkileri daha zayıftır. Purkinje hücreleri ve granül nöronlar üzerinde yapılan dilim elektrofizyoloji çalışmalarında, GABA_A aracılı fazik ve tonik akımların konsantrasyona bağlı biçimde baskılandığı ve hayvanlarda prokonvülsan etkilerin gözlendiği gösterilmiştir. Bu bulgular, insan olgularında bildirilen nöbetlerle biyolojik tutarlılık gösterir.
Klinik yansımalar
İnhibitör akım antagonizmi, ilacın antiepileptik değil, aksine belirli koşullarda epileptojenik olabileceğini; özellikle epilepsi öyküsü veya BOS bariyeri bozulmuş hastalarda nöbet tetikleyebileceğini düşündürür. Bu nedenle nöbet eşiğini düşürebilecek eşzamanlı durumlar ve ilaçlar (ör. GABAerjik tonusu azaltan ajanlar) dikkatle değerlendirilmelidir.
Farmakokinetik ve metabolizma
- Uygulama yolları: Oral, intramüsküler; topikal formları da mevcuttur.
- Biyotransformasyon ve toksikometabolit: Sistemik kullanımda, vücutta 3-demetiltiyokolşisin (M2; SL59.0955) adlı aglikona metabolize olur. M2’nin aneuploidi (kromozom sayısında bozulma) oluşturabildiğine dair deneysel veriler, önerilen maksimum doz ve süre sınırlamalarının gerekçesini oluşturur.
- Düzenleyici uyarılar (EMA): Ağızdan 8 mg 12 saatte bir; en çok 7 gün, i.m. 4 mg 12 saatte bir; en çok 5 gün ile sınır önerilir. Topikal preparatlar sistemik M2 düzeylerini anlamlı artırmadığından bu kısıta tabi değildir.
Endikasyonlar (AB çerçevesi)
- Yardımcı (adjuvan) kısa süreli tedavi: Yalnızca omurga kaynaklı kas kontraktürlerinin ağrılı ataklarında, ≥16 yaş ergen ve erişkinlerde ek tedavi olarak önerilir. Kronik durumlarda önerilmez.
Doz ve uygulama
- Oral: 8 mg, 12 saatte bir; en fazla 7 gün.
- İntramüsküler: 4 mg, 12 saatte bir; en fazla 5 gün.
- Topikal: Sistemik kısıtlamalar topikal formları kapsamaz; fakat uzun süreli/yoğun kullanımda yine de farmakovijilans ilkeleri geçerlidir.
Kontrendikasyonlar
- Gebelik ve laktasyon: Kontrendike.
- Çocuklar ve 16 yaş altı ergenler: Önerilmez/kontrendike.
- Doğurganlık çağındaki kadınlar: Uygun kontrasepsiyon kullanmayanlarda kontrendike.
- Nöbet eşiği düşük hastalar/epilepsi: Kullanımdan kaçınılmalıdır.
Uyarılar ve önlemler
- Genotoksisite ve üreme toksisitesi riski: M2 aracılığıyla aneuploidi olasılığı; bu, erkeklerde spermatogenez bozulması ve teorik kanser riski ile ilişkilendirilir. Bu nedenle kısa süreli ve düşük doz kullanımı zorunludur.
- Tedavinin gözden geçirilmesi: Sistemik preparatları uzun süredir kullanan hastaların bir sonraki vizitte tedavi gözden geçirilmelidir.
- Topikal güvenlilik: Lokal preparatlar, sistemik M2 maruziyetini anlamlı artırmadığından yukarıdaki kısıtlar kapsamı dışındadır; yine de kötüye kullanım/tamponlu bandaj altında aşırı uygulama sakıncalıdır.
İlaç etkileşimleri (pratik çerçeve)
Özgül metabolik etkileşimlere dair güçlü kanıt sınırlıdır; ancak nöbet eşiğini düşüren ilaçlarla (ör. santral uyarıcılar; güçlü GABA_A negatif modülatörleri) farmakodinamik düzeyde istenmeyen sinerji teorik olarak mümkündür. Klinik karar, hastanın nörolojik arka planı ve eşzamanlı tedavilerle birlikte verilmelidir. (Mekanistik gerekçe için bkz. GABA_A/glisin antagonizmi.
İstenmeyen etkiler
Sık ve/veya bildirilen reaksiyonlar:
- Santral: baş dönmesi, baş ağrısı, uykusuzluk, sinirlilik/kafa karışıklığı; predispoze hastalarda nöbet.
- Gastrointestinal: bulantı, kusma, dispepsi, kabızlık/ishal, mide ekşimesi ve krampları, hıçkırık.
- Görsel: bulanık/çift görme.
- Genel: sedasyon/uyuşukluk (karşıt mekanizmaya rağmen klinikte raporlanabilir), ağız kuruluğu, yorgunluk, halsizlik.
- Üreme/teratojenite: deneysel teratojenite; erkek fertilitesinde bozulma riski (aneuploidi temelli).
Bildiriler vaka raporları ve farmakovijilans veritabanlarından gelmektedir; bireysel duyarlılık ve eşlik eden durumlar önemlidir.
Doz aşımı ve yönetim
Aşırı maruziyet, nöbet dahil santral uyarılma belirtileriyle seyredebilir. Yaşam desteği önceliklidir; spesifik antidot yoktur. Nöbet yönetimi kılavuzlara göre yapılır; tetikleyen eşlik eden ilaçlar gözden geçirilir. (Mekanistik dayanak için bkz. GABA_A/glisin antagonizmi.)
Özel popülasyonlar
- Gebelik/emzirme: Kontrendike. Fetal/embriyonik hasar ve emzirenlerde riskler nedeniyle kullanılmamalıdır.
- Erkek fertilitesi: Aneuploidi riski teorik olarak spermatozoayı etkileyebilir; EMA, bu riske dayanarak sistemik kullanımın süre/dose kısıtlanmasını şart koşmuştur.
- Adölesan ≥16 yaş: Yalnızca kısa süreli adjuvan kullanım.
Klinik kanıtlar ve etkinlik bağlamı
Randomize çalışmalar ve açık etiketli serilerde akut bel ağrısı ve servikal miyofasiyal ağrıda kısa dönemde ağrı ve hareket açıklığında iyileşme rapor edilmiştir; ancak güncel düzenleyici çerçeve, yarar-risk dengesini korumak için tedaviyi kısa süreli ve adjuvan tutmayı şart koşar. Uzun süreli kullanım desteklenmez.
Hazır dozaj şekilleri ve ticari adlar
Muscoril, Myoril, Neoflax gibi yaygın markalara ek olarak, bazı ülkelerde Dynaxon adıyla (tek başına ya da analjezik/NSAİ kombinasyonlarında) bulunur; formülasyonlar ülkelere ve firmalara göre değişir.
Regülasyon ve risk iletişimi
EMA, 22 Kasım 2013 tarihli görüşünde sistemik tiyokolşikosid için endikasyon daraltması, doz/süre sınırı ve kontrasepsiyon koşulu getirmiştir; topikal formlar bu kararın dışında bırakılmıştır. Klinisyenler, tekrar reçete taleplerinde hastaların tedavisini gözden geçirmelidir.
Özet farmasötik profil (hızlı bakış)
- Sınıf: Santral etkili kas gevşetici (kolşisin glikozit türevi)
- Mekanizma: GABA_A ve glisin reseptör antagonizmi; prokonvülsan potansiyel
- Endikasyon: Omurga kaynaklı ağrılı kas kontraktürlerinde, ≥16 yaş, adjuvan ve kısa süreli
- Doz/süre: Oral 8 mg q12h, ≤7 gün; i.m. 4 mg q12h, ≤5 gün
- Kontrendikasyon: Gebelik, laktasyon, uygun kontrasepsiyon kullanmayan doğurganlık çağındaki kadınlar, çocuklar/≤15 yaş, epilepsi ve benzeri durumlar
- Ana risk: M2 (3-demetiltiyokolşisin) üzerinden aneuploidi ve nöbet riski
Keşif
Açık bir kır sonbaharında mor çiçekli bir bitkiyle başlıyor hikâye: Colchicum ve akrabası Gloriosa. Antik farmakognozinin “zehir mi, ilaç mı?” ikilemini bedeninde taşıyan bu soğanlı bitkiler, yüzyıllar boyunca gut için umut, yüksek dozda ise iğne ucu kadar keskin bir tehdit olarak anlatıldı. 19. yüzyılın başında Avrupa’nın eczacı-kimyagerleri bu bitkilerdeki faal çekirdeği ayırmayı öğrendiklerinde “kolşisin” adı kristal camın berraklığında parladı; aynı yüzyılın son çeyreği ve 20. yüzyılın başı boyunca şeker bağlı türevler—glikozitler—sahnede belirdi. Bu aşamada “kolşikosid” adı, bir yandan doğrudan bitki dokularında bulunan bir glikozidi, bir yandan da kolşisin iskeletine şeker eklenerek tasarlanan yarı sentetik varyantları ifade eder hale geldi; fitokimya ile sentetik-yarı sentetik kimyanın sınırları laboratuvar masasının üzerinde birbirine karıştı.
Ortam, 20. yüzyıl ortasında belirleyici bir sıçrama için olgunlaştı. Avrupa’nın farmasötik araştırma laboratuvarlarında ve Güney Asya’daki farmakognozi enstitülerinde, Gloriosa superba tohumlarında doğal kolşisin-glikozitleri ile yarı sentetik varyantların karşılaştırıldığı uzun bir dizi çalışma yürütüldü. Aynı dönemde kimyagerler kolşisin iskeletinin 10. karbonuna kükürt içeren bir “tiyometil” ikamesi yerleştirmenin, molekülün lipofilitesini ve doku dağılımını etkilediğini; glikozidik köprünün korunmasının ise oral ve parenteral uygulamada anlamlı farmakokinetik sonuçlar doğurduğunu gösterdiler. İşte bu hat üzerinden “tiyokolşikosid”—adındaki thio- önekiyle kükürdün izini taşıyan, kolşisin çekirdeğine glikozidik bağla tutunmuş bir türev—kliniğe yönelmiş bir aday olarak belirdi.
İtalya ve Fransa’daki endüstriyel araştırma ekiplerinin yarı sentetik sentez ve saflaştırma protokollerini geliştirmesi, Hindistan’daki farmakognozi laboratuvarlarının Gloriosa tohumlarında ilişkili glikozitleri tanımlaması, Almanya ve Birleşik Krallık’taki analitik kimya gruplarının kromatografik-spektral karakterizasyonu standartlaştırmasıyla parça parça örüldü. Klinik farmakologlar ise omurga kaynaklı ağrılı kas kontraktürleri ve akut bel-boyun ağrısı tablolarında kısa süreli, adjuvan kullanım senaryolarını şekillendirdiler. Böylece tiyokolşikosid, 1960’lardan itibaren Avrupa’da ve Akdeniz havzasında önce enjeksiyonluk, ardından oral ve topikal formlarla dolaşıma girdi; eczane raflarında Muscoril, Myoril, Neoflax, bölgesel pazarlarda Dynaxon gibi adlarla görünür oldu.
İlk klinik yıllar, “kas gevşetici” etiketiyle birlikte analjezik ve anti-enflamatuar faydanın sık betimlendiği gözlemsel raporların çoğaldığı bir dönemdi. Ancak molekülün asıl karakteri, 1990’ların ortalarından itibaren elektrofizyoloji ve reseptör-farmakolojisi deneyleri derinleştirildiğinde iyice açığa çıktı: Tiyokolşikosid, sinir sisteminin iki ana inhibitör kapısı olan GABA_A ve striknin-duyarlı glisin reseptörlerinde kompetitif antagonizm gösteriyordu. Klinik dilde “kas gevşetici” diye adlandırılan bir ajanın merkezî sinir sisteminde inhibitör akımı azaltması ilk bakışta paradoksal görünse de, omurilik düzeyinde refleks arkları ve segmental ağ örgülerindeki net etkilerle periferik kas tonusundaki çözülme, hastanın deneyiminde “gevşeme” olarak karşılık buldu. Aynı mekanik, nöbet eşiği düşük kişilerde prokonvülsan bir risk penceresi de açıyordu; hayvan modellerinde uyarılabilirlik artışı ve insanlarda seyrek fakat sarsıcı nöbet bildirimleri bu biyolojik çerçeveye oturdu.
Molekülün ikinci büyük dönemeç noktası güvenlilik dosyasının yeniden yazıldığı 2000’ler ve 2010’lar oldu. Farmakokinetik çalışmalar, tiyokolşikosidin sistemik kullanımla vücutta 3-demetiltiyokolşisin adlı aglikon metabolite (ara literatürde M2 ya da SL59.0955 olarak da anılır) dönüştüğünü, bu metabolitin hücre bölünmesi sırasında aneuploidiye eğilim yaratabildiğini, böylece embriyo-fetal toksisite ve erkek fertilitesinde bozulma gibi sinyallerle bağlantı kurulabileceğini ortaya koydu. Düzenleyici kurumlar kısa süreli ve düşük doz kullanım ilkelerini katılaştırdı; ağızdan kullanımın gün sayısı ve toplam doz sınırlandı, enjeksiyon uygulamalarında yine birkaç günü aşmayan şemalar benimsendi, topikal formlar ise sistemik maruziyetin düşük olması nedeniyle ayrı değerlendirildi. Bu kararların ardında yalnızca tekil vaka bildirimleri değil, in vitro sitogenetik deneylerden türeyen mekanistik kaygılar, farmakovijilans havuzlarının sinyal analizleri ve karşılaştırmalı risk-yarar tartışmaları vardı.
Aynı yıllarda klinik araştırmanın odağı da değişti. Randomize çalışmalar, tiyokolşikosidin tek başına “analjezik” değil; NSAİİ’ler ve fizik tedavi yaklaşımlarıyla adjuvan bir rol üstlendiğinde, akut fazda hareket açıklığını ve ağrı skorlarını kısa süre içinde anlamlı etkileyebileceğini gösterdi. Uzun süreli idame kullanım hipotezleri giderek geri çekildi; reçete pratiğinde “akut atak—kısa kür—değerlendir—gerekirse yinele ama birikimli maruziyetten kaçın” şiarı benimsendi. Nörolojik eş hastalıklar, GABAerjik tonusu düşürebilecek eşzamanlı ilaçlar ve bağımlılık öyküsü gibi klinik bağlamlar, yarar-risk terazisinin ayar noktaları haline geldi.
Güncel araştırma hattı birkaç eksende ilerliyor. Birincisi, reseptör-düzeyi özgüllük: Tiyokolşikosidin GABA_A reseptör alt tipleri (örneğin α1β2γ2 ile α4β3δ gibi kompozisyonlar) üzerindeki bağlanma ve fonksiyonel antagonizma farklarını ayrıştırmaya çalışan yamalı-klemp deneyleri ve moleküler docking-dinamik simülasyonları, “daha güvenli” kolşisin-çekirdekli adaylar arayışına veri sağlıyor. İkincisi, farmakokinetik-farmakodinamik (FK-FD) modelleme: Popülasyon temelli FK modelleri ve fizyolojik temelli PK (PBPK) yaklaşımlarıyla, M2 oluşumunu etkileyen enzimatik adımlar (demetilasyon yolları, bağırsak-karaciğer ekseni) nicel olarak çözümleniyor; yaş, cinsiyet, karaciğer fonksiyonu ve eş ilaçların maruziyete etkisi simüle ediliyor. Üçüncüsü, ilaç şekli mühendisliği: Transdermal yamalar, mikroneedle sistemleri, yüksek molekül ağırlıklı glikozitlerin dermal geçişini artırmaya yönelik iyonoforez/kationik taşıyıcı stratejileri ve jel-emuljel formlar üzerinde yapılan çalışmalar, sistemik M2 maruziyetini sınırlayıp lokal etkiyi artırma hedefi taşıyor. Dördüncüsü, analitik izlem: LC-MS/MS yöntemleriyle tiyokolşikosid ve M2’nin aynı panelde güvenilir kuantifikasyonu, hem klinik farmakoloji çalışmalarında hem de farmakovijilans olgularında standart bir araç haline geliyor. Beşincisi, yeşil kimya ve sentez: Kükürt ikamesinin verimini artırırken toksik çözücülerden kaçınan akış kimyası tabanlı protokoller, hem ölçeklenebilirliği hem de iz saflık profilini iyileştiriyor; glikozidik bağın anomerik seçiciliğini artıran şablon katalizörleri yeni kuşak analogların kapısını aralıyor.
Bütün bu çabaların fonunda etimoloji, molekülün kaderini neredeyse tek satırda özetler: thio- (kükürt), colchico- (kolşisin/kolşikum çekirdeği) ve -side (şekerli glikozit doğası). Ad, tarihî bitkisel miras ile modern farmasötik tasarımın birlikte attığı bir imza gibidir. Bu imzanın klinik yansıması bugün olabildiğince net çizilir: Tiyokolşikosid, kısa süreli, adjuvan bir kas gevşetici; inhibitör nörotransmisyon kapılarında antagonizma ile çalıştığı için nöbet eşiği düşük bireylerde dikkatle ele alınması gereken, sistemik kullanıldığında M2 metaboliti üzerinden sitogenetik kaygıları bulunan bir ajandır. Omurga kaynaklı akut kontraktür atağında hedefi, ağrının eşlik ettiği spazmı kısa bir pencere içinde gevşetmek; bunun ötesinde ise hem tarihî mirasına hem de modern güvenlilik bilincine uygun bir sınırlılık ilkesiyle ilerlemektir.
İleri Okuma
- De Riu, P. L., Rosati, G., Sotgiu, S., Sechi, G. (2001). Epileptic seizures after treatment with thiocolchicoside. Epilepsia, 42(8), 1084–1086. DOI: 10.1046/j.1528-1157.2001.0420081084.x.
- Sechi, G. P., De Riu, P. L., Mameli, O., Deiana, G. A., Cocco, G. A., Rosati, G. (2003). Focal and secondarily generalised convulsive status epilepticus induced by thiocolchicoside in the rat. Seizure, 12(7), 508–515. DOI: 10.1016/S1059-1311(03)00053-0.
- Carta, M., Murru, L., Botta, P., Talani, G., Sechi, G. P., De Riu, P. L., Sanna, E., Biggio, G. (2006). The muscle relaxant thiocolchicoside is an antagonist of GABAA receptor function in the central nervous system. Neuropharmacology, 51(4), 805–815. DOI: 10.1016/j.neuropharm.2006.05.023.
- Der Pharma Chemica (2009). UV-Spectrophotometric determination of thiocolchicoside in capsule. Der Pharma Chemica, 1(1), 44–49. ISSN: 0975-413X.
- Giavina-Bianchi, P., Giavina-Bianchi Jr., P., Cordioli, E. (2009). Epileptic seizure after treatment with thiocolchicoside. Therapeutics and Clinical Risk Management, 5(3), 635–637. DOI: 10.2147/TCRM.S4823.
- European Medicines Agency (2013). European Medicines Agency recommends restricting use of thiocolchicoside by mouth or injection. Press release, 22 November 2013, EMA/706409/2013.
- Kamath, A. (2013). Thiocolchicoside: A review. DHR International Journal of Medical Sciences, 4(2), 39–45. ISSN: 2278-831X.
- Reactions Weekly (2013). Thiocolchicoside restricted in EU. Reactions Weekly, 1480(1), Article 7554. DOI: 10.1007/s40278-013-7554-0.
- European Medicines Agency (2014). Article 31 referral—European Medicines Agency recommends restricting use of thiocolchicoside by mouth or injection. EMA Public Health Communication (assessment outcome), 17 January 2014.
- PubChem (NIH) (2025). Thiocolchicoside | CID 9915886. PubChem Compound Summary, moleküler tanımlayıcılar (SMILES, InChIKey), formül C27H33NO10S, MW 563.6.
- Drugs.com (2025). Thiocolchicoside—International database (brand listings and combinations). Drugs.com International, güncellenen sürüm.
- Chemodex (2025). Thiocolchicoside (CDX-T0175)—Data sheet. Chemodex Product Monograph, CAS 602-41-5; MF C27H33NO10S; MW 563.62.
- Bio-Connect (2025). Thiocolchicoside—CDX-T0175 (Chemodex) ürün sayfası. Bio-Connect Shop Listing, CAS 602-41-5; MF C27H33NO10S; MW 563.6.
- 1mg (2025). Thiocolchicoside—View uses, side effects and medicines (India market brand directory). 1mg Generics Monograph, son güncelleme 20 Şubat 2025.