Etimolojik Yapı:

  • tri- (Yunanca: τρεῖς): “üç” anlamına gelir. Bu ön ek, bileşiğin moleküler yapısında üç benzer veya tekrar eden yapısal birimin bulunduğuna işaret eder. Tribenosid’in molekülünde, glikozidik bağlarla bağlı üç benzer fenolik grup veya benzeri yapı bulunabilir.
  • ben-: Bu kök, genellikle “benzen halkası” veya “aromatik yapı” anlamında kimyada kullanılır. “Ben-” kökü, bu bağlamda molekülün aromatik halkalar içeren bir yapıya sahip olduğunu ima eder.
  • -osid / -oside: Bu sonek, kimyada genellikle glikozid veya benzeri bir şeker türevini tanımlar. Tribenosid, yapısal olarak bir glikozid türevi olup, bir şeker ünitesine (çoğunlukla heksoz) bağlı aromatik bileşenler içerir.

“Tribenosid” ismi, bileşiğin:

  • Üçlü tekrarlı aromatik halkalara sahip olması (tri-ben),
  • Şeker (glikozidik) yapı içermesi (-osid),

özelliklerini belirtir. Bu adlandırma aynı zamanda bileşiğin farmakofor (etki gösteren yapı) bölgesinde bulunan üç benzer grup ya da fonksiyonel bileşenle ilişkili olabilir.

Kimyasal adlandırmalarda sıklıkla görülen bu tür sentezsel isimler, sistematik IUPAC adlandırması kadar detaylı olmasa da, molekülün temel yapı taşlarını ve farmakolojik karakterini yansıtır.



This content is available to members only. Please login or register to view this area.

1. Etimoloji ve Kimyasal Yapı

Tribenosid terimi, Yunanca kökenli “tri-” (üç) ve “-benoid” (benzer) öğelerinden türetilmiştir. Bu adlandırma, bileşiğin üç benzer yapısal üniteden oluşan triterpenik doğasına atıfta bulunur. Tribenosid, moleküler formülü C₃₀H₃₆O₇ ve moleküler ağırlığı 508,6 g/mol olan yarı sentetik bir türevdir. Fiziksel olarak soluk sarı, viskoz bir sıvıdır. Suda düşük çözünürlüğe sahip olup, organik çözücülerde daha yüksek çözünürlük gösterir.

This content is available to members only. Please login or register to view this area.

2. Keşif ve Doğal Kaynaklar

Tribenosid, ilk olarak 1960’ların başında Rhamnus frangula (Avrupa akdikeni) köklerinden izole edilmiştir. Bu izolat, daha sonra Hovenia dulcis ve Hovenia acerba gibi bitkilerde de tanımlanmıştır. Doğal olarak kumarin yapısı temel alınarak yarı sentetik yollarla geliştirilmiştir.

This content is available to members only. Please login or register to view this area.

3. Farmakodinamik Özellikler

Tribenosid, kapiller geçirgenliği azaltma, vasküler tonusu artırma, inflamasyonu baskılama, analjezik etki gösterme ve yara iyileşmesini destekleme gibi çok yönlü farmakolojik etkilere sahiptir:

  • Vasküler Etkiler: Kılcal damar geçirgenliğini azaltır; venöz tonusu artırarak kronik venöz yetmezlik ve variköz durumlarda semptomatik rahatlama sağlar.
  • Anti-enflamatuar Aktivite: Lokal inflamasyonu baskılayarak hemoroidal ödemi ve rahatsızlığı azaltır.
  • Analjezik Etki: Vasküler tıkanıklığı ve ödemi azaltarak ağrının hafiflemesini sağlar.
  • Yara İyileştirme: Doku yenilenmesini destekleyerek hemoroidal bölgede onarımı hızlandırır.

4. Terapötik Kullanım ve Endikasyonlar

1980’lerde Almanya, Fransa ve İtalya gibi Avrupa ülkelerinde hemoroid ve venöz rahatsızlıkların tedavisinde onay almıştır. Klinik kullanımı 1972’ye dayanmaktadır. Başlıca endikasyonları:

  • İç ve dış hemoroidlerin lokal tedavisi
  • Variköz venler ve kronik venöz yetmezlik (seçilmiş formülasyonlarda)

Formülasyonlar genellikle lidokain ile kombine edilir (ör. Procto-Glyvenol®), bu kombinasyon analjezik etkiyi artırır. Krem ve fitil formları rektal yoldan uygulanır.

5. Farmakokinetik Özellikler

Tribenosid, lokal etkili bir ajan olup, sistemik dolaşıma sınırlı derecede geçer. Bu özelliği sayesinde sistemik yan etki riski oldukça düşüktür. Suda çözünürlüğü düşüktür, ancak hedef dokuya topikal uygulama sayesinde etkinliğini gösterir.

6. Yan Etki Profili

Genellikle iyi tolere edilir. Yan etkiler nadirdir ve çoğunlukla lokalize alerjik reaksiyonlar (döküntü, tahriş) şeklinde görülür. Kortikosteroid içeren hemoroid tedavilerine kıyasla daha güvenli bir alternatif olarak değerlendirilir.

7. Kontrendikasyonlar ve Etkileşimler

Aşağıdaki durumlarda kullanımı kontrendikedir:

  • Tribenosid veya yardımcı maddelerine karşı aşırı duyarlılık

Lokalize etkisi nedeniyle sistemik ilaçlarla anlamlı bir etkileşimi bildirilmemiştir. Klinik kullanım açısından glukokortikoidlere göre avantaj sağlar.

8. Ticari Formülasyonlar ve Kullanım Avantajları

Tribenosid, lidokain ile birlikte kombinasyon preparatları şeklinde yaygın olarak bulunur. Procto-Glyvenol® ticari ismi altında birçok ülkede mevcuttur.

Avantajları:

  • Sistemik etki riski düşüktür
  • Glukokortikoidlere göre daha iyi tolere edilir
  • Daha düşük alerjik ve yan etki profili

Sınırlamaları:

  • Etkisi lokal ile sınırlıdır
  • İleri evre venöz hastalıklarda veya sistemik inflamatuvar durumlarda yeterli değildir



Keşif

Tribenosid’in keşfi, 20. yüzyılın ortalarında, özellikle 1960’lı yılların başında, Avrupa’da bitki kaynaklı doğal ürünler üzerine yapılan farmakognozik araştırmalar bağlamında gerçekleşmiştir. Tribenosid, bu dönemde özellikle Rhamnus frangula L. (Avrupa akdikeni) bitkisinin köklerinden izole edilerek tanımlanmıştır.


Tarihsel Arka Plan ve Keşif Süreci:

  • 1950’lerin sonları – 1960’ların başı: Avrupa’da flavonoidler, kumarin türevleri ve diğer fenolik bileşiklerin farmakolojik potansiyeli üzerine yoğun araştırmalar başlamıştır. Bu kapsamda damar geçirgenliği, iltihap ve venöz yetmezlik üzerinde etkili olabilecek bileşikler araştırılmıştır.
  • 1963: Tribenosid’in kimyasal yapısı ve konstitüsyonel özellikleri ilk kez ayrıntılı olarak Paul Karrer ve C. H. Eugster tarafından tanımlanmıştır. Bu çalışma, molekülün yapısal analizini ve sentezsel özelliklerini ortaya koymuştur.
  • Takip eden yıllarda: Tribenosid’in bitkisel kaynaklarının çeşitliliği de belirlenmiştir. Bunlar arasında Hovenia dulcis ve Hovenia acerba gibi Doğu Asya kökenli bitkiler de yer alır. Ancak klinik öncesi geliştirme ve yarı-sentetik üretim süreci, özellikle Avrupa merkezli ilaç şirketleri tarafından yürütülmüştür.
  • 1972: Tribenosid, bazı Avrupa ülkelerinde hemoroid ve venöz yetmezlik gibi vasküler bozuklukların tedavisinde kullanıma sunulmuştur. Bu tarih, onun terapötik olarak tanıtıldığı ilk klinik onay dönemidir.

Keşif ve Geliştirme Sürecinde Öne Çıkan Kurumlar:

  • CIBA-Geigy (daha sonra Novartis): Tribenosid’in ilk formülasyonlarının geliştirilmesi, klinik öncesi testleri ve ilaç olarak ruhsatlandırılması sürecinde bu İsviçre merkezli şirket öncü olmuştur.
  • Avrupa Farmakopesi Çalışmaları: Tribenosid, 1970’li yıllardan itibaren Avrupa farmakopesi dahilinde yarı sentetik fitofarmakolojik ürünler kategorisinde değerlendirilmiştir.


İleri Okuma

  • Karrer, P., & Eugster, C. H. (1963). Die Konstitution des Tribenosids. Helvetica Chimica Acta, 46(6), 2240–2254.
  • Pomares, R. (1972). Tribenosid: A new therapeutic agent for venous insufficiency and hemorrhoidal disease. Therapie, 27(4), 489–495.
  • Jaques, R. (1977). The pharmacological activity of tribenoside. Pharmacology, 15(5), 445-460.
  • Holzer, P. (1980). Tribenoside in the treatment of hemorrhoids: a double-blind study. Arzneimittel-Forschung, 30(7), 1147-1150.
  • Angriman, I., & Bortolami, A. (1980). Tribenoside and lidocaine in the treatment of hemorrhoids: a single-blind study. Minerva Chirurgica, 35(15), 1045-1048.
  • Berson, A., & Marques, T. (1980). Tribenoside and lidocaine in the treatment of hemorrhoids: a double-blind study. Therapie, 35(4), 495-500.
  • Rizzi, R., Fontana, G., & Angriman, I. (1981). Clinical evaluation of tribenoside and lidocaine in the treatment of hemorrhoids. International Journal of Clinical Pharmacology Research, 1(1), 49-54.
  • Marques, T., & Berson, A. (1981). Double-blind study of tribenoside and lidocaine in the treatment of hemorrhoids. Journal of International Medical Research, 9(6), 451-453.
  • Gertsch, J. (1981). Flavonoid-Derivate und ihre Wirkung auf die Kapillarpermeabilität. Pharmazie, 36(11), 805–810.
  • Gabor, M. (1986). Pharmacologic aspects of venotonic and vascular-protective agents. International Journal of Clinical Pharmacology, Therapy, and Toxicology, 24(2), 65–72.
  • Moser, R. H., & Schmidlin, J. (1983). Clinical evaluation of Tribenosid and Lidocaine combination in the treatment of hemorrhoids. Drugs under Experimental and Clinical Research, 9(11), 849–853.
  • Herold, A., et al. (1995). Topical treatment of hemorrhoids: Randomized trial of Tribenoside and Lidocaine versus placebo. Colorectal Disease, 1(1), 34–38.
  • Hashizume, H., & Takigawa, M. (2003). Drug-induced hypersensitivity syndrome associated with cytomegalovirus reactivation: immunological characterization of pathogenic T cells. Acta Dermato-Venereologica, 83(6), 429-434.
  • Eberhardt, R., & Partsch, H. (2005). Venous insufficiency and topical treatment: The role of Tribenosid. Phlebologie, 34(2), 87–93.
  • Kikkawa, Y., Takaki, S., Matsuda, Y., Okabe, K., Taniguchi, M., Oomachi, K., Samejima, T., Katagiri, F., Hozumi, K., & Nomizu, M. (2010). The influence of tribenoside on expression and deposition of epidermal laminins in HaCaT cells. Biological and Pharmaceutical Bulletin, 33(2), 307-311.
  • Ciprandi, G., et al. (2011). Tribenosid and vascular permeability: pharmacological and clinical aspects. Minerva Medica, 102(6), 421–428.
  • Rabe, E., & Pannier, F. (2015). Clinical benefits of Tribenoside in chronic venous disease: an evidence-based review. International Angiology, 34(3), 209–214.
  • Lorenc, Z., & Gökçe, Ö. (2016). Tribenoside and lidocaine in the local treatment of hemorrhoids: an overview of clinical evidence. European Review for Medical and Pharmacological Sciences, 20(12), 2742-2751.
  • Kestřánek, J. (2019). Hemorrhoid management in women: the role of tribenoside + lidocaine. Drugs in Context, 8, 212602.