Vertigo kelimesi, Latince vertere (“dönmek, çevirmek”) fiilinden türeyen vertigo (15. yy) sözcüğünden gelir ve “dönme, dönme hissi” anlamındadır. Bu da kökenini Ana Hint-Avrupa dilindeki wer- (“dönmek, bükülmek”) kökünden alır.
Tıpta vertigo, bir denge hissi bozukluğu olarak tanımlanır; bu bir semptomdur, bir hastalık değil. Genellikle bulantı, kusma, dengesizlik gibi başka belirtilerle birlikte görülür.
Baş Dönmesinin Patofizyolojisi ve Duyusal Entegrasyonu
Baş dönmesi, gözlerden (retinal görüntü), iç kulağın denge organından (vestibüler sistem) ve kas-tendon eklemlerindeki pozisyon reseptörlerinden (propriyosepsiyon) gelen bilgilerin beyin sapı ve serebellumda sentezlenmesi sırasında ortaya çıkan çelişkili duyusal mesajların yol açtığı bir semptomdur. Bu bilgi uyumsuzluğu, kişinin çevresine veya kendi gövdesine dair yön ve hareket algısında bozulmaya neden olur.
1. Sistematik (Yönlendirilmiş) vs. Sistematik Olmayan (Diffüz) Baş Dönmesi
- Sistematik Baş Dönmesi (Yönlendirilmiş Vertigo)
Çevreye veya gövdeye ilişkin belirgin bir dönme hissi mevcuttur.- Rotator Vertigo: Kendi ekseni veya çevre nesneleri etrafında dönme hissi.
- Sallanma (“asansör”) Vertigosu: Yukarı-aşağı yönlü hareket hissi (ör. asansör, dalga).
- Zemin Kaybı Hissi: Ayak altındaki zeminin aniden kayması veya yükselmesi hissi.
- Sistematik Olmayan Baş Dönmesi (Diffüz Vertigo)
Net bir yön algısı yoktur; baş dönmesi daha çok dengesizlik, sersemlik veya “siyah perde” inmesi şeklinde tanımlanır.
2. Vertigo’nun Etiyolojik Sınıflandırması
- Periferik Vestibüler Baş Dönmesi
- Benigner Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV)
- Epley-Manevrası ile tedavi (yaklaşık 30 saniyelik pozisyon değişiklikleri, birkaç tekrar).
- Akut Unilateral Vestibulopati (Labirintit/Neuriniti)
- Ani başlangıçlı şiddetli rotator vertigo, bulantı-kusma
- Seyir: Günler-haftalar
- Tedavi: Betahistin (örneğin Vetriosean) 100 mg × 3/gün
- Vestibüler Migren
- Baş ağrısı ile ilişkili veya otonomik nöbetler
- Fobik Schwankschwinden (Phobischer Schwankschwindel)
- Basit hareketlerde vertigo, egzersizde yatışma, alkolle geçici rahatlama
- Subkortikal Arteriosklerotische Enzephalopathie (SAE)
- Yürüme ve egzersizle artan dengesizlik
- Benigner Paroksismal Pozisyonel Vertigo (BPPV)
- Merkezi Baş Dönmesi
- Beyin sapı veya serebellar patolojiler: inme, tümör, multiple skleroz
- HINTS-Plus Protokolü ile ayırıcı tanı
- Head-Impulse Test, Nistagmus tipleri, Skew-Deviation, işitme testleri
- Vestibüler Olmayan (Non-Vestibüler) Baş Dönmesi
- Ocular (Göz) Kaynaklı
- Retina hastalıkları, göz kası parezileri → bulanık görme, diplopi
- Propriyoseptif (Servikal) Kaynaklı
- Servikal omurga sendromu, travma
- Kardiyak/Kirbüyovasküler
- Ortostatik hipotansiyon, arterial hipertansiyon, aritmiler, serebrovasküler olaylar
- Metabolik/Toksik
- Hipoglisemi, kronik sedatif veya antiepileptik zehirlenmesi, alkol
- Psikojenik/Somatoform
- Panik atak, agorafobi, fobik vertigo
- Ocular (Göz) Kaynaklı
3. Klinik Değerlendirme ve Ayırıcı Tanı Yaklaşımları
- Anamnez
- Başlangıç, süresi, tetikleyici hareketler
- Fonksiyonel kısıtlanma düzeyi (yürüme, günlük faaliyetler)
- Eşlik eden semptomlar: tinnitus, işitme kaybı, hemipleji
- Nörolojik ve KBB Muayenesi
- Nistagmusun yönü (fiksasyonla baskılanma, pozisyonel değişiklik)
- Head-Impulse Test (periferik tutulumda pozitif)
- Skew-Deviation (göz eksenleri arasında dikey kayma)
- İşitme testleri
- Görüntüleme ve Laboratuvar
- HWS-MRT: yalnızca servikal kökenli kuşkuda
- Kafa BT/MR: merkezi lezyon şüphesinde
- Elektrokardiyografi, ortostatik testler
4. Tedavi Yaklaşımları
- Rehabilitasyon: Vestibüler egzersiz protokolleri
- Fiziksel Manevralar: Epley, Semont
- Farmakoterapi
- Betahistin, antiemetikler akut fazda
- Migren profilaksisi (beta-blokör, flunarizin)
- Psikoterapi: Bilişsel-davranışçı terapi fobik/somatoform vakalarda
Keşif
1543’ün o sisli kış sabahında, Padua Üniversitesi’nin taş koridorlarında genç bir anatomist, insan kafatasını parçalarla bütünlerken kulak boşluğunda gizlenmiş bir sır keşfetti. Andreas Vesalius, De humani corporis fabrica’sında ilk kez labirent adı verilen yapıyı resmetti; bu, iç kulağın dengeden sorumlu çekirdeğini yalnızca anatomik bir merak değil, yaşamın kendisini dengeleyen bir gizem olarak sahneye çıkardı. Vesalius’un çizimleri, o dönemde henüz işlevi bilinmeyen bir yapının sadece anatomik varlığını belgelemekle kalmadı; sonraki yüzyıllarda bu karmaşık kıvrımlar arasında akan sıvının hareketinin insanı “döndürdüğü” gerçeğine uzanan yolun ilk taşlarını döşedi.
1564’te Gabriel Fallopius, Vesalius’un mirasını devralarak bu boşluğa “vestibül” adını verdi. Onun gözünden, kulaktaki bu küçük oda—tıpkı bir tiyatronun sahnesi gibi—hareketi algılayacak büyülü bir cihazdı. Yine de işleyişini öğrenmek için yüzyıllar bekleyecekti.
1824’te Paris’te, Pierre Flourens adlı Fransız fizyolog, canlı kuşların yarım daire kanallarını cerrahi olarak tahrip ettiğinde, hayvanların yön duygusunu tamamen kaybettiklerini gördü. Bu deney, iç kulaktaki sıvı dolu kanalların, baş hareketini beyne ileterek dengeyi sağladığını ilk kez işaret ediyordu. O andan itibaren, labirentin kıvrımları sadece anatomik bir yapı değil, hareket ve denge ilişkisini çözecek bir bulmaca haline geldi.
1892 yılına gelindiğinde, Prusyalı araştırmacı Julius Ewald, koklear kanalın biraz ötesinde, yarım daire kanalları içine özel solüsyon enjekte ederek üç temel yasanın doğuşuna tanıklık etti. Ewald’ın Yasaları, yarım daire kanallarının konumuna ve içindeki endolenf akışına göre oluşturdukları nistagmus yönünü öngörüyordu. Böylece labirent, deneysel fizyolojinin de vazgeçilmez laboratuvarı oldu.
1914’te, Robert Bárány’ın kulak içi lavman (caloric) testleri ve nispeten basit baş çevirme deneyleri, vestibüler sistemin işlevini klinikte ilk kez ölçülebilir hale getirdi ve ona Nobel Tıp Ödülü’nü kazandırdı. Bárány’ın çalışmaları, “baş dönmesi” yakınmasını tıbbi bir kader olmaktan çıkarıp objektif olarak değerlendirilebilen bir parametreye dönüştürdü.
İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemde, 1952’de Michael Dix ve Charles Hallpike, “benign paroksismal pozisyonel vertigo” kavramını ve tanı için Dik-Hallpike manevrasını tanıtarak BPPV’yi modern nöro-otolojinin sahnesine taşıdı. Ardından okul koridorlarında öksüz bir sempatiyle bekleyen Epley, 1980’lerde birkaç temel baş pozisyon değişikliğiyle hastaların vertigosunu dakikalar içinde dindiren manevrayı geliştirdi.
Bu keşifler zinciri, insanlık tarihinde basit bir “baş dönmesi”ninkine benzer bir dönme hissinden yola çıkarak, iç kulağın kıvrımlarından başlayan bir yolculuğun anlatısıdır. Anatomiden fizyolojiye, deneyselden klinik pratige uzanan bu hikâye, tıp tarihinin en büyüleyici labirentlerinden birinin kapılarını araladı.
İleri Okuma
- Vesalius, A. (1543). De humani corporis fabrica. Basel: Oporinus.
- Fallopius, G. (1564). Observationes anatomicae. Venice: Guernerio.
- Flourens, P. (1824). Recherches expérimentales sur les propriétés et les fonctions du système nerveux dans les animaux vertébrés. Paris: Gabon.
- Ewald, J. (1892). Physiologische Untersuchungen über das Endorgan des Nervus Octavus. Archiv für Anatomie, Physiologie und wissenschaftliche Medicin, 25(1), 106–124.
- Bárány, R. (1914). Über die Verrichtungen des Gleichgewichtsorgans. Leipzig: Engelmann.
- Dix, M. R., & Hallpike, C. S. (1952). The pathology, symptomatology and diagnosis of certain common disorders of the vestibular system. Proceedings of the Royal Society of Medicine, 45(6), 341–354.