Geç Latince viscosus’tan —> 15. yüzyılın başlarında, Eski Fransızca viscosite’den (13. yüzyıl) veya doğrudan Ortaçağ Latincesi viscositatem’den (nominatif viscositas).


Eğimli bir cam plaka üzerinde farklı sıvılar akmaktadır. Su alt uca çok hızlı bir şekilde ulaşır. Diğer sıvılar, örneğin arı balı, gliserol veya şuruplar ise düşük bir hız gösterir. Kalın, kıvamlı, viskoz, şuruplu, yapışkan veya viskoz olarak da adlandırılırlar.

Viskozite, bir sıvı veya gazın (yani akışkanın) akmaya veya şekil değiştirmeye karşı gösterdiği direncin bir ölçüsüdür. Bu akışkanların yüksek bir iç sürtünmeye sahip olduğu da söylenebilir.

Bir bilye viskoz bir sıvının içine bırakılırsa, düşük viskoziteli bir sıvıya göre daha yavaş batacaktır.

Viskoz akışkanların doldurulması ince akışkanlara göre daha az kolaydır ve istenen hacme ulaşmak daha uzun sürer. Karıştırmak da daha fazla güç gerektirir.

Viskozitenin önemli bir nedeni moleküller arası etkileşimlerdir. Başka bir deyişle, maddeyi oluşturan bileşikler arasındaki çekici kuvvetler. Örneğin gliserol birçok hidrojen bağı oluşturur ve bu nedenle yüksek bir viskoziteye sahiptir.

Viskozite genellikle artan sıcaklıkla birlikte azalır. Bunun nedeni, etkileşimleri azaltan moleküllerin daha güçlü hareketlerinde yatmaktadır.

Viskoz sıvılara örnekler

  • Amonyum bitüminosülfonat
  • Arı balı
  • Ham petrol
  • Katı Yağlar
  • Gliserin
  • Pekmez
  • Parafinler, sıvı
  • Şuruplar
  • Katran
  • Hamur
  • Mumlar, sıvı

Click here to display content from YouTube.
Learn more in YouTube’s privacy policy.