• Yıldız hücreleri manasına gelir. (bkz: astr-o-sit)
  • Sinir sistemindeki glia daki hücrelerdir. diğer gliahücrelerinden kendi uzantısı ile (ışın) ayırır. Astrositler yıldız hücreleri (Kupffer hücreleri) ile aynı değildirler.

Morfoloji

  • Astrositler nispeten küçük, 10-20 μm çapında bir hücre gövdesine (soma) sahiptir.
  • Bununla birlikte, bazıları dallanmış ve komşu sinir hücrelerinin yüzeylerini kaplayan hücre gövdesinden yayılan çok sayıda hücre uzantılarına sahiptirler. Uzantıların ve hücre gövdelerinin yoğun yer kaplaması nedeniyle, MSS’de aşağıdaki katmanları oluştururlar:
    • Membrana limitans gliae perivascularis
    • Membrana limitans gliae superficialis
  • Hücreler arası bağlantıları;
    • Boşluk bağlantıları (Gap junction, elektriksel birleştirme) ve
    • Zonula adhaerentes (mekanik birleştirme) ile temsil edilir.
  • Astrositlerin tam şekli nöral ortamları tarafından modüle edilir. İn vitro olarak astrositlerin çevresindeki nöral aktiviteye bağlı olarak şişebildikleri veya büzüştükleri gösterilmiştir.
  • Aynı şey hücre süreçlerinin (filopodia) oluşumu için de geçerlidir. Bu fenomen, bazı yazarlar tarafından uygun şekilde ‘infotropizm’ olarak adlandırılmaktadır.

Sınıflandırma

Aşağıdaki tipler morfolojilerine göre ayırt edilebilir:

  • Fibriler astrositler (Astrocytus fibrosus) veya fiber astrositler çok sayıda ince ve az dallı sitoplazmik sürece (‘uzun yayıcılar’) sahiptir. Esas olarak beyaz cevherde görülürler.
  • Protoplazmik astrositler (Astrocytus protoplasmaticus) zengin dallanmış, kalın sitoplazmik süreçlere (‘kısa yayıcılar’) sahiptir. Gri maddenin karakteristiğidir.
  • Plazmafibriler astrositler, beyaz ve gri madde arasındaki sınırda bulunur.

İşlevi

  • MSS’de destek fonksiyonu
  • Kan-beyin bariyerinin oluşumuna katılım
  • Nöronlar ve kan arasındaki besin ve metabolik ürünlerin değişimine katılım
  • Sinapsların sarılması ve izolasyonu
  • Sinir hücrelerine apolipoprotein E oluşumu ve kolesterol temini
  • Güçlü bir glutamat salınımı olduğunda serebral kan akışının modülasyonu
  • Hücre dışı potasyum konsantrasyonunun düzenlenmesi.
  • Astrositlerin bir diğer önemli fonksiyonu nöronal aktivitenin değerlendirilmesi ve modüle edilmesidir. Nöronlar, BDNF ve GDNF gibi büyüme faktörlerini serbest bırakarak yeni sinapslar oluşturur veya bunların korunmasını sağlar. Bazı nöronlar sadece sinyallerini iletebilir, çünkü komşu astrositler D-serin ve glutamatı kontrol ederler ve sinaps boşluğuna salgılarlar.
  • Beynin belirli bölgelerindeki astrositler potansiyel olarak nöronlar için kök hücre görevi görebilir. Nörogenin-2 geni kültürlü astrositlere sokulursa, laboratuvar deneyindeki hücreler kısa bir süre sonra sinir hücrelerinin tipik şeklini gösterir ve fonksiyonel sinapslar oluşturur.

Klinik

  • Histolojik olarak astrositlerden türetilen beyin tümörlerine astrositomlar denir. Hipertrofik veya hiperplastik astrositlerin artmış oluşumu astrogliyoz olarak bilinir.
  • Astrositlerin sitoplazmasında bulunan glia filamentleri, asidik glia lif proteini GFAP’den oluşur. Protein bir tümör markeri olarak kullanılır.
  • Gemistositik astrositler, demiyelinizan hastalıklar veya neoplazmlarla ortaya çıkan eozinofilik plazmalı şişmiş astrositlerdir.

Click here to display content from YouTube.
Learn more in YouTube’s privacy policy.