Görüntü Kalitesinde ve Kayıt Süresinde İyileştirmeler

Zaman içinde BT sistemleri görüntü kalitesinde ve kayıt süresinde sürekli iyileştirmeler gördü. İlk nesil BT tarayıcıları tek bir veri dilimini elde etmek için birkaç dakika harcıyordu ve bu da hastaların uzun süre hareketsiz kalmasını gerektiriyordu. Buna karşılık, modern BT tarayıcıları bir saniyenin kesirinde görüntü elde edebilir ve hareket eserlerini önemli ölçüde azaltırken ve hasta konforunu artırırken iç yapıların hızlı, yüksek çözünürlüklü görüntülerini sağlayabilir.

Bilgisayarlı Tomografinin (BT) Arkasındaki Fizik

BT teknolojisi X-ışını fiziğine dayanır ve hastanın etrafında dönen bir X-ışını jeneratörü kullanarak çalışır. X ışınları vücuttan geçerken farklı dokular tarafından zayıflatılır (zayıflatılır), daha yoğun dokular (kemik gibi) daha az yoğun dokulardan (hava veya yumuşak doku gibi) daha fazla X ışınını zayıflatır. X ışını dedektörleri kaynağın karşı tarafına yerleştirilir ve geçen X ışını radyasyonunun miktarını ölçerler.

BT taraması sırasında elde edilen ham verilerin görsel temsiline sinogram denir ve doğrudan bir görüntü olarak yorumlanamaz. Bu nedenle, bu veriler taranan alanın kesitsel görüntülerini (dilimlerini) oluşturmak için tomografik yeniden yapılandırma olarak bilinen bir işlemden geçer.

Hounsfield Ölçeği ve Görüntü Yorumlama

Adını Godfrey Hounsfield’den alan Hounsfield birimi (HU), BT taramalarında radyodensiteyi ölçmek için kullanılan bir ölçektir. Vücuttaki farklı dokular X-ışınlarını farklı derecelerde emer ve bu da X-ışını demetinin zayıflamasında farklılıklara neden olur. HU ölçeği, radyoloğun dokuları radyodensitelerine göre ayırt etmesini sağlar. Örneğin, akut kanama, çevre dokulara göre daha yüksek zayıflaması nedeniyle hiperdens (parlak) görünür.

BT görüntüleri, görüntüdeki her pikselin o bölgedeki dokunun ortalama zayıflamasına karşılık geldiği radyografik yoğunluk açısından görüntülenir. Zayıflama değerleri, BT’nin mucitlerinden biri olan Sir Godfrey Hounsfield’ın adını taşıyan Hounsfield Birimleri (HU) olarak ifade edilir. Bu ölçekte:

  • Su‘ya 0 HU değeri atanır.
  • Hava‘ya −1.000 HU (düşük yoğunluk) değeri verilir. – Yumuşak doku +30 ila +60 HU arasında değişir.
  • Süngersi kemik genellikle +400 HU civarında ölçülürken, yoğun kafatası kemiği +2.000 HU‘yu aşabilir.
  • Metalik implantlar (titanyum gibi) +1.000 HU veya daha fazla değerlere ulaşabilirken, çelik implantlar X-ışınlarını tamamen zayıflatarak görüntü eserlerine neden olabilir.

Kısmi Hacim Etkisi

Kısmi hacim etkisi, bir BT dedektörü tek bir voksel (üç boyutlu piksel) içindeki iki farklı dokuyu ayırt edemediğinde ortaya çıkar. Örneğin, kıkırdak ve kemik karışımı, hiperdense kıkırdak gibi tek ve daha yoğun bir dokuymuş gibi bir vokselde aynı zayıflamayı üretebilir. Bu etki bazen ince ayrıntıları, özellikle küçük yapıları görüntülerken, gizleyebilir.

Artefaktlar

BT artefaktları yaygındır ve metal implantlar veya yumuşak dokuya bitişik kemik gibi çok farklı yoğunluklara sahip dokular arasındaki ani geçişlerden kaynaklanır. Bu artefaktlar görüntüyü bozarak “çizgilere” veya diğer yanlışlıklara yol açabilir. Metalik implantlar, malzemelerine bağlı olarak ışın sertleştirme artefaktlarına neden olabilir; burada metal, X-ışını ışınını çevreleyen dokulardan daha fazla zayıflatır ve bu da son görüntüde koyu bantlar veya çizgilerle sonuçlanır.

Pencereleme İşlemi

BT verilerinin dinamik aralığı son derece yüksektir; bu da ham görüntülerin tipik bir ekranda veya basılı görüntüde görüntülenebilecek olandan daha fazla bilgi içerdiği anlamına gelir. Verileri etkili bir şekilde görselleştirmek için pencereleme olarak bilinen bir işlem uygulanır. Pencereleme, belirli bir piksel değeri aralığını (HU) gri tonlamaya eşler ve radyologların ilgi duydukları belirli dokulara odaklanmasını sağlar. – Örneğin, beyin BT görüntüleri 0 HU’dan 80 HU’ya uzanan bir pencere kullanılarak görüntülenebilir. 0 HU‘nun altındaki değerler siyah olarak görüntülenirken, 80 HU‘nun üstündeki değerler beyaz olarak görüntülenir. Aradaki gri tonlama, o pencere aralığındaki piksel değerleri için farklı gri seviyeleri sağlar.

Bu pencereleme tekniği, radyologların, hangi yapıları (örneğin, yumuşak dokular, kemikler, akciğerler) görselleştirmeye çalıştıklarına bağlı olarak görüntünün kontrastını ayarlamalarına olanak tanır.

BT’nin Klinik Uygulamaları

BT görüntüleme, hem kemik hem de yumuşak dokuyu yüksek hassasiyetle görüntüleme kabiliyeti nedeniyle tanısal tıpta temel bir unsur haline gelmiştir. Uygulamaları, aşağıdakiler de dahil olmak üzere çeşitli alanlara yayılmıştır:

  • Travma Görüntüleme: İç yaralanmaların, kanamaların ve kırıkların hızlı değerlendirilmesi.
  • Onkoloji: Özellikle beyin, akciğer, karaciğer ve pankreastaki tümörlerin tespiti ve evrelendirilmesi.
  • Vasküler Görüntüleme (BT Anjiyografi): Anevrizma, stenoz ve diğer vasküler anormallikleri tespit etmek için arter ve venlerin görüntülenmesi.
  • Nöroloji: Felç, intrakraniyal kanama ve diğer beyin patolojilerinin teşhisi.
  • Pulmonoloji*: İnterstisyel akciğer hastalıkları, akciğer enfeksiyonları ve pulmoner emboli teşhisi. BT Anjiyografi, BT teknolojisindeki en son yeniliklerden biridir ve iyot bazlı kontrast maddelerin yardımıyla kan damarlarının ayrıntılı bir şekilde görüntülenmesini sağlar.

Bilgisayarlı Tomografi (BT), modern tıbbın hemen hemen tüm alanlarında kullanılan çok yönlü bir görüntüleme aracıdır. Vücudun ayrıntılı kesitsel görüntülerini sağlayarak klinisyenlerin çok çeşitli rahatsızlıkları teşhis etmesine ve tedavi etmesine olanak tanır. BT, acil durumlarda, onkolojide, kardiyolojide ve diğer birçok uzmanlık alanında rutin olarak kullanılır.

1. Kafatası ve Beyin

  • Kanama: BT, özellikle travma hastalarında veya felç vakalarında intrakraniyal kanamayı (subdural, epidural veya intraserebral kanama gibi) tespit etmek için birincil görüntüleme yöntemidir. Kanı tanımlamada hızlı ve etkilidir.
  • İnme: İnmede BT, iskemik inme ile hemorajik inme arasında ayrım yapmak için kullanılır. Ek olarak, BT perfüzyon görüntüleme beyin dokusuna giden kan akışını ölçmeye yardımcı olur ve bu da erken müdahale ile kurtarılabilecek beyin bölgelerinin belirlenmesinde kritik öneme sahiptir.
  • Kırıklar ve Travma: BT taramaları kafatası kırıklarını ve beyin ezilmelerini tespit etmede oldukça hassastır ve bu da onları travmatik beyin yaralanmalarının yönetiminde paha biçilmez kılar.
  • Tümörler: MRI genellikle beyin tümörleri için tercih edilen yöntem olsa da, BT özellikle acil durumlarda veya MRI kontrendike olduğunda beyin kitlelerini tespit etmede faydalıdır.
  • Dejeneratif Hastalıklar: Nörodejeneratif koşullarda BT, Alzheimer veya diğer bunama türleri gibi hastalıkları gösteren beyin atrofisini tespit etmek için kullanılır.

2. Boyun

  • Tümörler: BT, özellikle tiroid, gırtlak veya lenf düğümlerini içeren baş ve boyun kanserlerinin teşhisi ve evrelemesinde etkilidir.
  • Servikal Omurga Yaralanmaları: Travma ortamlarında, servikal omurganın BT taramaları kırıkları ve çıkıkları belirleyerek boyun kemiklerinin hızlı ve ayrıntılı görüntülenmesini sağlayabilir.
  • Sinüsler: BT, kronik sinüziti değerlendirmede ve sinüslerdeki yapısal anormallikleri veya enfeksiyonları belirlemede rutin olarak kullanılır.
  • Lenfadenopati: Enfeksiyon, iltihaplanma veya maligniteye bağlı olabilen genişlemiş lenf düğümleri BT ile iyi bir şekilde görüntülenir.

3. Toraks (Göğüs)

  • Akciğer Kitleleri: BT, akciğer kanseri ve diğer pulmoner kitlelerin teşhisi ve evrelemesinde kritik öneme sahiptir. İyi huylu ve kötü huylu lezyonlar arasında ayrım yapmaya yardımcı olur ve metastazları belirler.
  • Pulmoner Emboli: BT pulmoner anjiyografi (BTPA), kan pıhtılarının pulmoner arterleri tıkadığı yaşamı tehdit eden bir durum olan pulmoner emboli tanısı için altın standarttır.
  • Koroner Arter Hastalığı: Kardiyak BT, koroner arterler dahil olmak üzere kalbin ayrıntılı görüntülerini sağlar. Kalp hastalığı riskini tahmin edebilen koroner arter kalsifikasyonunu tespit etmek için kullanılır.
  • Aort Anevrizmaları: BT, etkili tedavi için erken teşhis gerektiren yaşamı tehdit eden durumlar olan torasik aort anevrizmalarını ve diseksiyonları tespit etmede önemlidir.
  • Tiroid ve Mediastinal Tümörler: BT görüntüleme, göğse uzanan tiroid kitlelerini değerlendirmede ve mediastinal tümörleri tespit etmede yardımcıdır.

4. Karın ve Pelvis

  • Karaciğer: BT, hepatosit karsinomu, siroz ve karaciğer apseleri gibi karaciğer hastalıklarını tespit etmek için yaygın olarak kullanılır. Ayrıca acil durumlarda karaciğer travmasını değerlendirmeye yardımcı olabilir.
  • Pankreas: BT, pankreas kanseri, pankreatit ve pankreas kistleri teşhisinde esastır. Görüntülerin hızlı bir şekilde elde edilmesi, kanserlerin evrelenmesi ve tedavinin yönlendirilmesi için çok önemlidir.
  • Safra Sistemi: BT, safra kesesi taşlarını, safra kanalı tıkanıklıklarını ve kolesistiti tespit edebilir.
  • Gastrointestinal Hastalıklar: BT, bağırsak tıkanıklığı, apandisit, divertikülit ve gastrointestinal sistem tümörleri gibi durumları teşhis etmek için kullanılır. – Böbrekler ve Üreterler: BT genellikle böbrek taşlarını, tümörleri ve hidronefrozu tespit etmek için kullanılır.
  • Pelvik Görüntüleme: BT, mesane, yumurtalıklar, prostat ve travma ve tümörler dahil olmak üzere diğer pelvik organlarla ilgili durumların teşhisinde paha biçilmezdir.

Lenf Nodu Değerlendirmesinde BT’nin Güncel Kullanımı:

BT taramaları lenf düğümlerinin değerlendirilmesinde, özellikle de enfeksiyon, enflamasyon veya kansere işaret edebilecek büyümüş düğümlerin belirlenmesinde yaygın olarak kullanılmaktadır. Boyut, şekil ve yoğunluk gibi özellikler radyologların normal ve anormal düğümleri ayırt etmesine yardımcı olur. Kontrastlı görüntülemenin kullanılmasıyla, BT’nin lenf nodu değerlendirmesindeki netliği ve tanısal hassasiyeti daha da artmıştır.


Gelişmiş BT Teknikleri

BT Anjiyografisi (BTA)

BT anjiyografisi, vasküler sistemi ayrıntılı olarak görüntülemek için kullanılır ve aşağıdakilerin teşhisine olanak tanır:

  • Vasküler stenoz (kan damarlarının daralması), karotis veya koroner arterlerde olduğu gibi.
  • Aort veya serebral damarlar gibi anevrizmalar.
  • Pulmoner emboliler, BTA pulmoner arterlerin invaziv olmayan, ayrıntılı bir görüntüsünü sağlar.

Perfüzyon BT

Perfüzyon BT, belirli dokulara ne kadar kan akışının ulaştığını ölçer ve aşağıdakilerin teşhisine yardımcı olur:

  • İnme: Kan akışından yoksun olan beyin bölgelerini belirlemeye yardımcı olur ve bu da trombolitik tedaviyle ilgili kararlara rehberlik edebilir.
  • Tümörler: Tümör vaskülaritesini değerlendirmeye ve ne kadar kanın aktığını göstererek tedavileri yönlendirmeye yardımcı olur.
  • tümöre bağlanır ve tümörlerin saldırganlığını değerlendirmede faydalıdır.
  • Kardiyo-BT (Koroner Arter Kalsiyum Skorlaması)
  • Kardiyo-BT, koroner arterlerdeki kalsifikasyonu değerlendirmek için kullanılır ve bu da kalp krizi gibi gelecekteki kardiyak olayların riskini tahmin edebilir. Agatston Skoru genellikle bu taramalardan türetilir ve kardiyovasküler riski değerlendirmek için koroner arterlerdeki kalsiyum miktarını ölçer.
  • Yüksek Çözünürlüklü BT (HRCT)
  • HRCT, akciğer hastalıklarını ayrıntılı olarak teşhis etmek ve akciğer dokusunun ince kesit görüntülerini sağlamak için kullanılır. Özellikle şunlarda faydalıdır:
  • Akciğer fibrozu gibi interstisyel akciğer hastalıkları.
  • Amfizem ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH).
  • Bronşektazi ve diğer yapısal anormallikler.

BT’nin Avantajları

  • Yüksek çözünürlük: BT, kemiklerin, yumuşak dokuların ve organların oldukça ayrıntılı görüntülerini sağlayarak kesin tanıya olanak tanır.
  • Hızlı görüntüleme: Modern BT makineleri taramaları saniyeler içinde tamamlayabilir, bu da onları acil durumlar için ideal hale getirir ve uzun süreli nefes tutma ihtiyacını azaltır.
  • İnvaziv olmayan: BT görüntüleme, cerrahi veya diğer invaziv prosedürleri gerektirmez.
  • Geniş kullanılabilirlik: BT tarayıcıları dünya çapında çoğu hastanede ve tıbbi merkezde mevcuttur ve bu da hem acil hem de rutin bakım ortamlarındaki hastalar için erişilebilir hale getirir.

BT’nin Dezavantajları

  • Radyasyona maruz kalma: BT taramaları, özellikle tekrarlanan maruziyetlerde, standart X-ışınlarına kıyasla daha yüksek dozda iyonlaştırıcı radyasyon içerir ve bu da kanser riskini hafifçe artırır. – Kontrast maddelerinin kullanımı: Bazı BT taramaları, görüntü netliğini iyileştirmek için iyot bazlı kontrast maddelerinin kullanılmasını gerektirir; bu, alerjik reaksiyonlar için risk oluşturabilir ve önceden böbrek disfonksiyonu veya hipertiroidizm olan hastalarda komplikasyonlara neden olabilir.

Olası Komplikasyonlar

  • BT taramaları genellikle güvenli olsa da, özellikle kontrast madde kullanımıyla komplikasyonlar meydana gelebilir:
  • Alerjik reaksiyonlar: Bazı hastalar iyot bazlı kontrast maddelere karşı hafif ila şiddetli alerjik reaksiyonlar yaşayabilir. Anafilaksi gibi şiddetli reaksiyonlar nadirdir ancak acil tıbbi müdahale gerektirir.
  • Böbrek yetmezliği: Önceden böbrek hastalığı olan hastalar, kontrast maddelerin böbrek fonksiyonunu kötüleştirebildiği bir durum olan kontrast kaynaklı nefropati riski altındadır.
  • Hipertiroidizm: Altta yatan tiroid rahatsızlıkları olan hastalarda, iyot bazlı kontrast maddeler iyot kaynaklı hipertiroidizmi tetikleyebilir.

Click here to display content from YouTube.
Learn more in YouTube’s privacy policy.

Bilgisayarlı Tomografinin Tarihçesi ve Gelişimi

Bilgisayarlı Tomografi (BT), Wilhelm Röntgen tarafından 1895’te X-ışınlarının keşfinden bu yana radyolojideki en dönüştürücü atılımlardan biri olmuştur. BT teknolojisi yalnızca iç yapıları benzeri görülmemiş ayrıntılarla görüntüleme yeteneğini geliştirmekle kalmamış, aynı zamanda çok çeşitli tıbbi durumların teşhisini ve yönetimini de ilerletmiştir. Eskiden “EMI taraması” olarak bilinen bilgisayarlı tomografinin (BT) evrimi, fizik, matematik ve tıbbi görüntüleme teknolojisine yapılan önemli katkıları içeren, onlarca yıla yayılan disiplinler arası bir işbirliğini yansıtmaktadır.

1. Matematiksel Teoride Erken Temeller (Radon Dönüşümü, 1917):

Bilgisayarlı tomografinin matematiksel temeli 1917 yılında Avusturyalı bir matematikçi olan Johann Radon tarafından Radon dönüşümünün geliştirilmesiyle atılmıştır. Bu dönüşüm, bir dizi projeksiyondan bir görüntünün yeniden oluşturulmasını sağlayan matematiksel bir tekniktir. O zamanlar tıbbi görüntülemeye doğrudan uygulanabilir olmasa da, birden fazla X-ışını projeksiyonundan kesitsel görüntülerin yeniden yapılandırılması için teorik bir çerçeve sağladığından BT’nin temelini atmıştır.

2. Tomografide İlk Girişimler:

Bilgisayarlı tomografinin ortaya çıkmasından önce, “tomografi” terimi geleneksel radyolojide vücut içindeki ayrı düzlemlerin görüntülerinin üretildiği tekniklere atıfta bulunuyordu. Vücut kesit radyografisi olarak bilinen bu ilk girişimler, istenen düzlemin dışındaki yapıları bulanıklaştırmak için pozlama sırasında X-ışını tüpünü ve filmi zıt yönlerde hareket ettirmeyi içeriyordu. Ancak bu, BT’nin daha sonra elde edeceği hesaplama hassasiyetini veya yumuşak dokuların ayrıntılı kesit görüntülerini üretme kapasitesini sunmuyordu.

3. EMI Tarayıcının İcadı (1971):

“EMI tarayıcısı” olarak bilinen ilk klinik BT tarayıcısı, 1971 yılında Godfrey Hounsfield tarafından o zamanlar esas olarak bir müzik kayıt şirketi olan EMI Laboratories’de geliştirildi. Bu tarayıcı başlangıçta beyin görüntülemesi için kullanıldı, başın etrafında farklı açılarda birden fazla X-ışını görüntüsü aldı ve bunlar daha sonra kesit dilimleri üretmek için işlendi. Özellikle yumuşak dokuları görselleştirme yeteneği sayesinde tıbbi görüntülemede devrim yaratma potansiyeli kısa sürede fark edildi.

Bağımsız olarak, Güney Afrikalı bir fizikçi olan Allan Cormack da X-ışını verilerinden kesit görüntülerini yeniden yapılandırmak için matematiksel çözümler geliştirdi ve bunlar sonunda BT görüntüleme sürecine entegre edilecekti.

Hem Hounsfield hem de Cormack, BT’nin gelişimine katkılarından dolayı 1979 yılında Nobel Fizyoloji veya Tıp Ödülü’ne layık görüldü.

4. Bilgisayarlı Eksenel Tomografiye (CAT) doğru genişleme:

Başlangıçta bilgisayarlı tomografi “bilgisayarlı aksiyal tomografi” (CAT) veya “vücut kesit radyografisi” olarak adlandırılıyordu. Bu terimler, verileri aksiyel (kesitsel) görüntülere dönüştürmek için bir bilgisayar kullanmanın yeniliğini vurguluyordu. Zamanla teknoloji geliştikçe ve sadece başı değil vücudun herhangi bir bölümünü görüntüleyebildikçe, “bilgisayarlı tomografi” (BT) terimi standart isimlendirme haline geldi.

1974: İlk Ticari BT Sistemi

1974 yılında, anında görüntü yeniden yapılandırma yeteneğine sahip ilk ticari BT sistemi tanıtıldı. Bu çığır açan bir gelişmeydi çünkü o zamanlar BT sistemi, X-ışını tüpünün hastanın etrafında 360 derece dönmesine izin veriyordu ve bu da tomografik görüntüler olarak da adlandırılan kesitsel görüntüler oluşturuyordu. Ancak, erken modellerde masanın sabit olması ve her taramanın tek bir kesiti tamamlamasının birkaç dakika sürmesi nedeniyle hastaların tamamen hareketsiz kalmasını gerektirmesi gibi bir sınırlama vardı. Bu sınırlamaya rağmen, yalnızca üst üste bindirilmiş görüntüler sunabilen geleneksel iki boyutlu X-ışını görüntülemesine göre devrim niteliğinde bir gelişmeydi.

İlk BT tarayıcıları tarafından kullanılan sistem, çoklu açılardan veri elde etmek için bir X-ışını tüpü ve bir dedektörün hastanın etrafında döndürülmesine dayanıyordu. Bu veriler daha sonra kesitsel görüntüleri yeniden oluşturmak için Radon dönüşümüne dayalı algoritmalar kullanılarak işleniyordu. Bilgisayar işlem gücündeki gelişmeler, bu görüntülerin hızlı bir şekilde yeniden oluşturulmasını sağlayarak teknolojiyi klinik ortamlarda giderek daha uygulanabilir hale getirdi.

5. Sinogramın Tanıtımı (1975):

“Sinogram” terimi 1975 yılında Paul Edholm ve Bertil Jacobson tarafından ortaya atılmıştır. BT tarama işlemi sırasında elde edilen ham verilerin grafiksel bir gösterimini ifade eder. Bir sinogram, X ışını yoğunluğunun projeksiyon açısının bir fonksiyonu olarak nasıl değiştiğini gösterir ve görüntü yeniden yapılandırma sürecinde bir ara adımdır. Veri toplama sürecindeki artefaktları veya hataları tespit etmek için kullanışlıdır.

6. Modern BT Tarayıcılarının Gelişimi:

İlk BT tarayıcıları, tam bir görüntü seti elde etmek için gereken süreyle sınırlıydı – genellikle tek bir kesit için birkaç dakika. Ancak, teknolojideki ilerlemeler daha hızlı tarayıcıların geliştirilmesine yol açtı. Özellikle 1980’lerin sonlarında spiral (sarmal) BT’nin kullanılmaya başlanması, X-ışını tüpünün hasta etrafında sürekli dönmesine olanak tanıyarak tarama sürelerini önemli ölçüde azalttı ve hacimsel verilerin elde edilmesini sağladı.

1987: Spiral BT’nin Tanıtımı

1987’de Spiral (veya Helikal) BT’nin tanıtımı BT teknolojisinde önemli bir gelişmeye işaret ediyordu. Hastanın her kesit için hareketsiz kaldığı önceki BT sistemlerinden farklı olarak, spiral BT, X-ışını tüpü sürekli olarak etraflarında dönerken hastanın BT tarayıcısı boyunca sürekli hareket etmesine izin veriyordu. Bu hacim edinme yöntemi, hastayı spiral bir yolda tarayarak daha kapsamlı üç boyutlu görüntülerin oluşturulmasını sağlayarak hız ve çözünürlükte önemli bir sıçrama sağladı. Ayrıca, hastanın nefes tutması için gereken süreyi azaltarak hareket eserlerini en aza indirerek görüntü kalitesini iyileştirdi.

İleri Okuma
  1. Radon, J. (1917). “On the Determination of Functions from their Integral Values along Certain Manifolds.Berichte über die Verhandlungen der Königlich-Sächsischen Gesellschaft der Wissenschaften zu Leipzig, Mathematisch-Physikalische Klasse, 69, 262–277.
  2. Cormack, A. M. (1963). “Representation of a Function by Its Line Integrals, with Some Radiological Applications.” Journal of Applied Physics, 34(9), 2722–2727.
  3. Hounsfield, G. N. (1973). “Computerized Transverse Axial Scanning (Tomography): Part 1. Description of System.” British Journal of Radiology, 46(552), 1016–1022.
  4. Edholm, P. R., & Jacobson, B. (1975). “Sinograms for Computed Tomography.” Medical Physics, 2(5), 293–296.
  5. Thompson, B. H., & Stanford, W. (1996). “CT Angiography of Pulmonary Vascular Disease.” Radiologic Clinics of North America, 34(1), 1–22.
  6. Kalender, W. A. (2006). X-ray computed tomography. Physics in Medicine & Biology, 51(13), R29-R43.
  7. Flohr, T. G., et al. (2006). First performance evaluation of a dual-source CT (DSCT) system. European Radiology, 16(2), 256-268.
  8. Kalender, W. A. (2011). “CT: The Unexpected Evolution of an Imaging Modality.” European Radiology, 21(Suppl 6), S108-S118.
  9. Chen MY, Pope TL, Ott DJ. Basic Radiology. 2nd ed. New York, NY: McGraw-Hill; 2011
  10. Ropper AH, Samuels MA, Klein JP. Adams and Victor’s Principles of Neurology. 10th ed. New York, NY: McGraw Hill; 2014.