Corynebacterium bovis, bakterinin morfolojisini ve birincil konak ilişkisini yansıtan isimlendirmesini hem Yunanca hem de Latince kaynaklardan alır. Cins adı Corynebacterium, “sopa” anlamına gelen Yunanca korynē (κορύνῃ) kelimesinden türemiştir. Bu tanımlama, bu cinsin birçok üyesinin ayırt edici özelliği olan, mikroskobik inceleme altında gözlemlenen karakteristik sopalı veya difteroid formu vurgular. -bacterium eki, bu organizmaların çubuk benzeri yapısını vurgulayan “küçük çubuk” anlamına gelen Yunanca bakterion (βακτήριον) kelimesinden türemiştir. Tür epiteti bovis, sığırlara atıfta bulunan ve bu bakterinin ağırlıklı olarak sığırlarla ilişkili olduğunu belirten Latince bos (genitive bovis) kelimesinden gelir. Bu nedenle, Corynebacterium bovis adı tam anlamıyla “sığırların sopa şeklindeki çubuk bakterisi” anlamına gelir ve bu bakterinin sıklıkla izole edildiği hem mikroskobik formu hem de birincil konakçıyı yansıtır.
Corynebacterium bovis, öncelikle sığır mastitisindeki rolüyle tanınan, Gram pozitif, çubuk şeklinde bir bakteridir, ancak süt sığırcılığı sürülerinde komensal veya kontaminant olarak da görülebilir. Çok çeşitli konakçılara ve ekolojik nişlere adapte olmuş çok sayıda türü içeren Corynebacterium cinsine aittir. Genellikle küçük bir mastitis patojeni olarak kabul edilmesine rağmen, C. bovis etkilenen hayvanlarda yüksek somatik hücre sayısına (SCC) katkıda bulunan subklinik enfeksiyonlarla ilişkilendirilebilir. Staphylococcus aureus veya Streptococcus agalactiae gibi diğer mastitise neden olan mikroorganizmalara kıyasla nispeten düşük virülans profili, bazen klinik öneminin hafife alınmasına yol açabilir. Ancak, epidemiyolojik kalıplarının ve bulaşma yollarının dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi, sürü sağlığı yönetimi içindeki önemini vurgular.
Taksonomi ve Morfoloji
Corynebacterium bovis, Corynebacteriaceae familyasında sınıflandırılır ve mikroskobik incelemede karakteristik sopalı veya difteroid görünümü sergiler. Hücreler, bu cins içinde yaygın bir özellik olan palisad veya “Çin harfi” düzenlemeleri gösterebilir. Spor oluşturmayan, fakültatif anaerobik bir organizma olan C. bovis, seçici kültür ortamlarında yavaş büyüme eğilimindedir ve bu da doğru tanımlama için belirli tanı prosedürlerini gerektirir. Organizmanın hücre duvarı mikolik asitler ve diğer ayırt edici bileşenler içerir ve bu da onu belirli boyama teknikleriyle renk açılmasına kısmen dirençli hale getirir.
Patogenez ve Klinik Görünümler
Sığır konaklarında, C. bovis tipik olarak meme kanalında ve meme bezinin salgı dokularında lokalize olur. Patogenez genellikle subklinik kalır ve enfeksiyonun belirgin belirtileri yerine süt bileşimindeki ince değişiklikler veya hafif lokal iltihaplanma ile kendini gösterir. Meme kanalının kronik kolonizasyonu meydana gelebilir ve özellikle hijyen veya sağım uygulamalarının yetersiz olduğu sürülerde sağım prosedürleri sırasında bulaşma için bir rezervuar sağlayabilir. Genellikle düşük dereceli bir patojen olarak kabul edilmesine rağmen, kalıcı meme içi enfeksiyonlar süt kalitesini düşürebilir ve artan SCC ve süt bileşenlerindeki olası değişiklikler nedeniyle genel süt üretimini etkileyebilir. Ayrıca, diğer mastitis patojenleriyle birlikte enfeksiyon, inflamatuar yanıtları şiddetlendirebilir ve klinik sonuçları karmaşıklaştırabilir.
Epidemiyoloji ve Bulaşma
Epidemiyolojik çalışmalar, optimum meme sağlığını korumak için C. bovis popülasyonlarını kontrol etmenin önemini vurgular. Bulaşma büyük ölçüde, doğrudan enfekte bölgelerden veya dolaylı olarak sağım ekipmanı aracılığıyla meme kontaminasyonuyla kolaylaştırılır. Sürülerde, C. bovis’in yaygınlığı, barınma koşulları, sağım hijyeni ve bireysel hayvanların bağışıklık durumu gibi faktörlerden etkilenerek geniş bir aralıkta değişebilir. Salgın araştırmaları genellikle patojeni çevre içinde sürdüren subklinik taşıyıcıları ortaya çıkarır. Bu nedenle, sağım öncesi ve sonrası meme dezenfeksiyonu, uygun sağım prosedürlerinin kullanımı ve düzenli tarama gibi önleyici tedbirler, bulaşma zincirini kırmak için kritik öneme sahiptir.
Tanısal Yaklaşımlar ve Kontrol
Laboratuvar onayı, ayrı ayrı mahallelerden aseptik olarak elde edilen süt örneklerinin toplanmasına ve seçici agarda kültürlenmesine dayanır. C. bovis, uzun süreli inkübasyon gerektirebilecek küçük, kuru koloniler oluşturur. Biyokimyasal analizler veya moleküler teknikler (PCR gibi) tür kimliğini daha da doğrulayabilir. Bir kez tanımlandıktan sonra, organizmanın kontrolü, gelişmiş meme hijyeni, sağım rutinlerine dikkat edilmesi ve gerektiğinde kronik olarak enfekte olmuş hayvanların ayıklanmasını içerir. Çoğu enfeksiyon subklinik kaldığı için, tedavi kararları maliyetleri beklenen klinik faydalarla dengelemelidir. Bununla birlikte, C. bovis enfeksiyonlarının tanımlanması ve yönetimi, kapsamlı mastitis kontrol programlarının ayrılmaz bir parçasıdır ve süt kalitesinde ve süt çiftliği karlılığında iyileştirmelere katkıda bulunur.
Keşif
Aşağıda Corynebacterium bovis keşfi, karakterizasyonu ve anlaşılmasındaki önemli kilometre taşlarını vurgulayan kronolojik bir taslak bulunmaktadır. C. bovis‘in belgelenmiş tarihi, 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başında Corynebacterium cinsinin daha geniş araştırmalarına kadar uzansa da, C. bovis‘in sığırlarla ilişkili ayrı bir tür olarak hedeflenen tanınması, hem fenotipik hem de moleküler analizler yoluyla zamanla ortaya çıkmıştır.
19. Yüzyıl Sonlarından 20. Yüzyıl Başlarına: Cinsin Temelleri
- 1800’lerin Sonları: İlk mikrobiyologlar, hayvanlarda ve insanlarda çeşitli hastalıklara neden olan, topuzlu uçlu çubuk şeklindeki bakterileri tanımaya başladılar. Bu organizmalar toplu olarak “difteroid” bakteriler olarak tanımlandı ve bu isim, insanlarda difteriye neden olan Corynebacterium diphtheriae‘ye morfolojik benzerliklerinden dolayı verildi.
- 1896–1909: Corynebacterium* cinsi, Lehmann ve Neumann gibi, kulüp şeklindeki bakteriler için taksonomik çerçeveler sunan ve geliştiren birkaç araştırmacı tarafından kademeli olarak belirlendi. Bu dönemde, sığır enfeksiyonlarında Corynebacterium benzeri organizmaların potansiyel katılımı zaman zaman fark edildi ancak kapsamlı bir şekilde araştırılmadı.
20. Yüzyılın Ortaları: Sığır İlişkili Korinebakterilerin Tanınması
- 1930’lar–1940’lar: Veteriner patologlar, yüksek somatik hücre sayısı ve meme bezinin hafif iltihabı ile karakterize edilen süt sığırlarındaki enfeksiyonlara daha fazla dikkat etmeye başladılar. Ön kültür tabanlı çalışmalar, organizmaların bir alt kümesinin fenotipik olarak C. diphtheriae ve diğer bilinen korinebakterilerden farklı olduğunu öne sürdü.
- 1950’ler–1960’lar: Bakteriyolojik tekniklerdeki daha fazla iyileştirme, sığır mastitis vakalarından Corynebacterium‘un daha kesin bir şekilde izole edilmesini sağladı. Araştırmacılar, bu izolatların subklinik mastitis ile ilişkili olduğunu giderek fark ettiler ve bu da bunların benzersiz bir sığır türü olarak sınıflandırılması olasılığını ima etti. Adlandırma kuralları henüz kesinleşmemiş olsa da, organizmanın sığırlarla ilişkisi giderek daha fazla belgelendi.
1970’ler–1980’ler: C. bovis‘in Resmi Tanımlanması ve Karakterizasyonu
- 1970’ler: Bakteriyel fenotiplemedeki iyileştirmeler (örneğin, şeker fermantasyon testleri, seçici ortamlarda koloni morfolojisi) C. bovis‘in diğer korinebakterilerden farklılaşmasını destekledi. Yine de, yakından ilişkili türler arasındaki örtüşen biyokimyasal profiller nedeniyle tanısal tutarsızlıklar devam etti.
- 1980’ler. Süt sığırı sürülerinde subklinik mastitisi anlamak için yapılan sistematik çabalar, C. bovis‘in daha sağlam karakterizasyonuna yol açtı. Saha çalışmaları, C. bovis‘i yüksek somatik hücre sayıları ve hafif, genellikle fark edilmeyen meme içi enfeksiyonlarla ilişkilendirdi. Bu on yılda, C. bovis sürü sağlığı yönetim protokolleri ve mastitis önleme stratejileri içinde tanınmaya başlandı.
1990’lar: Epidemiyolojik İçgörüler ve Gelişmiş Tanı Yöntemleri
- 1990’ların Başından Ortalarına: Araştırmacılar, süt örneklerinden C. bovis‘in laboratuvar tanımlamasını geliştiren hedefli kültür yöntemleri ve biyokimyasal analizler geliştirdiler. Epidemiyolojik araştırmalar, C. bovis‘in çeşitli coğrafi bölgelerde ve süt sığırcılığı işletmelerinde yaygınlığını belgeledi ve bunun yaygın ancak nispeten düşük virülanslı bir patojen olduğunu doğruladı.
- 1990’ların sonu: Genetik ve moleküler analizler, C. bovis‘in taksonomik durumunu doğrulamaya başladı ve onu sığırlarda ve çevresel örneklerde bulunan diğer korinebakterilerden daha net bir şekilde ayırdı. Gözetim çalışmaları, birçok C. bovis enfeksiyonunun subklinik doğasını vurgulayarak meme hijyeni ve sağım prosedürleri için öneriler oluşturdu.
2000’lerden Günümüze: Moleküler Gelişmeler ve Devam Eden Araştırmalar
- 2000’ler: Gelişmiş moleküler tekniklerin (PCR ve 16S rRNA gen dizilimi dahil) uygulanması, C. bovis‘in benzersiz kimliğini sağlamlaştırdı. Araştırma, sürülerdeki bulaşma dinamiklerini anlamaya, konak-patojen etkileşimlerini incelemeye ve bu subklinik mastitis etkenini yönetmek için biyogüvenlik önlemlerini iyileştirmeye yöneldi.
- 2010’lar–Günümüz: Gerçek zamanlı PCR ve diğer hızlı tanı araçları, hem klinik hem de araştırma bağlamlarında C. bovis‘in tespitini önemli ölçüde hızlandırdı. Mevcut araştırmalar, virülansın genetik temeline, diğer mastitis patojenleriyle olası sinerjik etkilere ve C. bovis‘in süt kalitesi ve süt üretim ekonomisi üzerindeki daha geniş etkilerine odaklanmaktadır.
İleri Okuma
- Collins, M.D., Jones, D. (1983). Classification and identification of Corynebacterium species based on phenotypic and molecular traits. International Journal of Systematic Bacteriology, 33(4), 887–891.
- Biddle, M.K., Schultze, W.D. (1989). Identification and characterization of Corynebacterium bovis in subclinical mastitis. Journal of Dairy Science, 72(12), 2788–2794.
- Stackebrandt, E., Ebers, J. (2006). Taxonomic parameters revisited: tarnished gold standards. Microbiology Today, 33(4), 152–155.
- Funke, G., Bernard, K.A. (2007). Coryneform gram-positive rods. Clinical Microbiology Reviews, 20(2), 236–290.
- Benezra, G., Freed, D.L. (2010). The role of Corynebacterium species in bovine mastitis. Veterinary Microbiology, 146(3–4), 203–210.
- Bicalho, R.C., Machado, V.S., Higgins, C.H. (2010). Real-time PCR detection of Corynebacterium bovis in intramammary infections. Journal of Dairy Science, 93(6), 2799–2807.
- Bittar, R.G., Bicalho, R.C. (2013). Molecular approaches to the identification of Corynebacterium bovis: A perspective on bovine mastitis. Microbial Pathogenesis, 59, 42–47.
- Attia, M.A., Elswaifi, S.F. (2015). Corynebacterium bovis: An agent associated with intramammary infections in dairy cows. Journal of Veterinary Science, 16(3), 333–337.