Diyabetik polinöropati, mevcut diabetes mellitusun bir komplikasyonu olarak ortaya çıkan birden fazla sinirde (polinöropati) oluşan hasardır.

Nedenleri
- Diyabetik polinöropati, zayıf kan şekeri kontrolünden kaynaklanır. Kan şekeri seviyesi ve yükseltilme zamanı, nöropati gelişimi ile doğrudan ilişkilidir. Bağımsız bir etiyolojik faktör olarak, yüksek alkol tüketimi polinöropatiye neden olabilir veya gelişimini büyük ölçüde artırabilir.
- Diyabetik polinöropatinin gelişimi sırasında, glikolize metabolik son ürünler sinir dokusunda depolanır, böylece kademeli bir işlev kaybı meydana gelir.

Belirtiler
- Tipik olarak, diyabetik polinöropati önce ayaklarda ortaya çıkar ve genellikle simetrik olarak yükselir. Bununla birlikte, diyabetik polinöropati formları da bilinmektedir ve bunlar kendilerini esas olarak otonom sinir sisteminin sinirlerinde gösterir. Diyabetik polinöropati genellikle kendini ilk olarak ayaklarda titreşim duyarlılığının kaybı olarak gösterir.
- Ayaklar çoğunlukla kuru, pul pul ve sıcaktır. Daha fazla nasırlı olma eğilimindedirler ve genellikle geceleri ağrılıdırlar. Ağrı ve sıcaklık hissi azalır. Bu, artan yara gelişimi ile bağlantılı olarak ‘diyabetik ayak’ terimi altında özetlenen ayağın yanlış hizalanmasına yol açar.


- Her iki alt ekstremitede titreşim hissinin azaltılması
- Her iki tarafta ATR’nin (Aşil tendon refleksi) zayıflaması
- Sinir iletim hızı incelemesinde distal gecikmelerin uzatılması
- Motor, duyusal ve otonom sinirler, Schwann hücreleri ve kan ve lenf damarlarını besleyen genel periferik sinir hastalığıdır.
- nöropatik bacak ülseri, anhidroz, dik. İşlev bozukluğu
- erken aşamada titreşim hissinin kaybı ve distal kas öz refleksleri (özellikle ATR)
- farmakolojik endüksiyon: kemoterapötik ajanlar
- Toksinler: alkol, çözücüler
- Aile öyküsü
Tedavi
- Opioidler öncelikle ağrılı diyabetik polinöropatiyi tedavi etmek için kullanılır. Antidepresanlar (örn. Venlaflaksin, duloksetin, diğer SNRI’ler) veya antikonvülsanların eş analjezikler olarak etkili olduğu kanıtlanmıştır.
- Ziconotide (kalsiyum kanal bloker), bir pompa yardımı ile invaziv bir tedavi seçeneği olarak intratekal olarak uygulanabilir. Bununla birlikte, bu terapi seçeneği aşırı durumlarda nadiren kullanılmaktadır.

