Eşek: Equus asinus
Eşek Sütü: Lac asini
Eşek sütü eski çağlardan beri besleyici ve tıbbi özellikleri için kullanılmaktadır. Mısır kraliçesi Kleopatra tarafından cildinin güzelliğini korumak için kullanıldığı bildirilmiştir. Tıbbın babası Hipokrat, çok sayıda sağlık sorunu için eşek sütünü tavsiye etmiştir.
Besin Bileşimi:
Eşek sütü insan anne sütüne çok benzer, bu da onu bebekler ve inek sütüne alerjisi olan kişiler için uygun bir alternatif haline getirir. Eşsiz bileşimi şunları içerir:
- Proteinler: Kolayca sindirilebilen ve hipoalerjenik olan peynir altı suyu proteinleri bakımından zengindir.
- Lipidler: Omega-3 ve omega-6 dahil olmak üzere esansiyel yağ asitleri içerir.
- Vitaminler: Yüksek düzeyde A, B1, B2, B6, C, D ve E vitaminleri.
- Mineraller: Kalsiyum, fosfor, magnezyum ve çinko açısından zengindir.
- Enzimler ve Büyüme Faktörleri: Antimikrobiyal özelliklere sahip lizozim ve laktoferrin içerir.
Sağlık Faydaları:
- Hipoalerjenik Özellikler: Eşek sütü, düşük kazein içeriği nedeniyle hipoalerjenik olarak kabul edilir ve inek sütü protein alerjisi olan bireyler için uygundur.
- Sindirim Sağlığı: Eşek sütündeki yüksek laktoz seviyesi kalsiyum emilimine yardımcı olur ve faydalı bakteri gelişimini teşvik ederek bağırsak sağlığını destekler.
- Cilt Bakımı: Vitaminler ve esansiyel yağ asitleri bakımından zengin bileşimi, nemlendirici ve yaşlanma karşıtı etkiler sağlayarak cilt bakımı için faydalı olmasını sağlar. Kozmetik ürünlerde sıklıkla kullanılır.
- Bağışıklık Desteği: Bağışıklık sistemini güçlendirmeye yardımcı olan immünoglobulinler ve lizozim ve laktoferrin gibi antimikrobiyal proteinler içerir.
- Antioksidan Özellikler: Diğer antioksidanlarla birlikte C ve E vitaminlerinin varlığı oksidatif stresle mücadelede yardımcı olur.
Uygulamalar
- Bebek Beslenmesi: İnek sütü proteinlerine alerjisi olan bebekler için alternatif olarak kullanılır.
- Besin Takviyesi: Eşsiz besin profili ile ilişkili sağlık yararları arayan bireyler tarafından tüketilir.
- Kozmetik ürünler: Cildi besleyici özellikleri için kremlere, sabunlara ve losyonlara katılır.
Üretim ve Bulunabilirlik:
Eşek sütü özel çiftliklerde üretilir ve taze veya dondurularak kurutulmuş olarak temin edilebilir. Eşek başına üretilen miktarın azlığı ve eşek çiftliklerinin bakımının yüksek maliyeti nedeniyle nispeten pahalıdır.
Araştırma ve Bilimsel Çalışmalar:
- Alerji ve İmmünoloji: Çalışmalar, eşek sütünün inek sütüne alerjisi olan çocuklarda alerjik reaksiyonları azaltma potansiyelini ortaya koymuştur.
- Dermatoloji: Araştırmalar, anti-enflamatuar ve nemlendirici özellikleri nedeniyle egzama ve sedef hastalığı gibi cilt rahatsızlıklarının tedavisinde etkinliğini göstermektedir.
- Beslenme Bilimi: Karşılaştırmalı çalışmalar, özellikle protein ve laktoz içeriği açısından eşek sütü ile insan sütü arasındaki benzerlikleri vurgulamakta ve bu da onu bebek beslenmesi için uygun bir alternatif haline getirmektedir.
Zorluklar ve Dikkat Edilmesi Gerekenler:
- Üretim Maliyeti: Düşük verim ve eşeklerin özel bakım gereksinimleri nedeniyle yüksek üretim maliyeti.
- Raf Ömrü: Taze eşek sütünün raf ömrü kısadır ve uygun depolama ve işleme gerektirir.
- Düzenleyici Sorunlar: Bölgelere göre değişir, bazı ülkelerde eşek sütünün satışı ve dağıtımı konusunda sıkı düzenlemeler vardır.

Tarih
Antik Mısır (M.Ö. 69-30): Mısır’ın son firavunu Kleopatra VII, cildinin güzelliğini ve gençliğini korumak için eşek sütüyle banyo yapmasıyla ünlüdür. Bu uygulama eşek sütünün kozmetik faydalarının erken tanınmasını sağlamıştır.
M.Ö. 5. Yüzyıl: “Tıbbın babası” olarak bilinen Yunan hekim Hipokrat, zehirlenme, ateş, bulaşıcı hastalıklar ve yaraların iyileştirilmesi de dahil olmak üzere çeşitli sağlık durumları için eşek sütünü tavsiye etmiştir.
Roma İmparatorluğu (M.Ö. 27-M.S. 476): Yaşlı Pliny gibi Romalı yazarlar ansiklopedik eserlerinde eşek sütünün tıbbi ve kozmetik kullanımlarını belgelemişlerdir.
Orta Çağ
- Yüzyıl: İranlı bir polymath olan Avicenna, tıbbi metinlerinde eşek sütünden bahsetmiş ve tedavi edici özelliklerini vurgulamıştır.
Rönesans Dönemi:
16. Yüzyıl: Eşek sütü çeşitli Avrupa metinlerinde tıbbi özellikleriyle tanınmaya devam etti ve bir dizi rahatsızlık için bir çare olarak kullanıldı.
18.-19. Yüzyıl
18. Yüzyıl: Eşek sütü, Avrupa hastanelerinde yetim bebekler ve inek sütüne alerjisi olanlar için insan anne sütüne alternatif olarak yaygın bir şekilde kullanıldı.
19. Yüzyıl: Fransız kimyager Michel-Eugène Chevreul eşek sütünün bileşimini inceleyerek besin değerinin bilimsel olarak anlaşılmasına katkıda bulundu.
20. Yüzyılın başları:
1920s: Eşek sütü, besleyici özellikleri ve sindirim kolaylığı nedeniyle Avrupa’daki sanatoryumlarda tüberküloz hastalarının tedavisinde kullanıldı.
1940s: Bilimsel çalışmalar eşek sütünün bileşimini insan anne sütü ve diğer hayvan sütleriyle karşılaştırarak daha ayrıntılı bir şekilde analiz etmeye başladı.
1980s: Doğal ve hipoalerjenik gıdalara olan ilginin yeniden artması, inek sütü alerjisi olan bireyler için potansiyel bir alternatif olarak eşek sütüne olan ilginin artmasına yol açtı.
1990s: Başta İtalya ve Fransa olmak üzere Avrupa ülkeleri eşek sütünü sağlığa faydaları ve hipoalerjenik özellikleri nedeniyle tanıtmaya başladı. Bebek beslenmesi ve terapötik kullanım potansiyeli üzerine araştırmalar hız kazandı.
- Yüzyıl
2000s: Eşek sütünün üretimi ve ticari dağıtımı, artan talebi karşılamak için kurulan özel eşek çiftlikleri ile genişledi. Eşek sütü, cildi besleyici özelliklerinden yararlanılarak kozmetik ürünlerde kullanılmaya başlandı.
2010s: Bilimsel çalışmalar eşek sütünün antioksidan, anti-enflamatuar ve antimikrobiyal özellikleri de dahil olmak üzere sağlığa faydalarını doğruladı. Avrupa Birliği, tarımsal ve kırsal kalkınma programları aracılığıyla eşek sütü çiftliklerinin gelişimini destekledi.
2015: Eşek sütünün besin takviyeleri, cilt bakım ürünleri ve bebek formülleri de dahil olmak üzere çeşitli ticari ürünlerde kullanılmaya başlanması popülaritesini artırdı.
2020’ler: Devam eden araştırmalar, eşek sütünün özellikle probiyotik ve immünomodülatör etkileri olmak üzere tüm potansiyelini keşfetmeye devam ediyor. Eşek sütü ürünleri pazarı, sürdürülebilir ve etik çiftçilik uygulamalarına odaklanarak küresel olarak genişler.
İleri Okuma
- Monti, G., Bertino, E., Muratore, M. C., Coscia, A., Cresi, F., Silvestro, L., & Fabris, C. (2007). “Efficacy of Donkey’s Milk in Treating Highly Problematic Cow’s Milk Allergic Children: An In Vivo and In Vitro Study.” Pediatric Allergy and Immunology, 18(3), 258-264.
- Guo, H. Y., Pang, K., Zhang, X. Y., Zhao, L., Chen, S. W., Dong, M. L., & Ren, F. Z. (2007). “Composition, Physiological Functions, and Applications of Donkey Milk in the Food and Cosmetic Industries.” International Dairy Journal, 17(11), 1233-1241.
- Tafaro, A., Magrone, T., Jirillo, F., Martemucci, G., D’Alessandro, A. G., Amati, L., & Jirillo, E. (2007). “Immunological Properties of Donkey’s Milk: Its Potential Use in the Prevention of Atherosclerosis.” Current Pharmaceutical Design, 13(36), 3711-3717.
- Polidori, P., Vincenzetti, S., & Beghelli, D. (2009). “Nutritional and Nutraceutical Characteristics of Donkey Milk During a Lactation Period.” Animal Science Papers and Reports, 27(4), 321-329.
- Sarti, L., Martini, M., Salari, F., & Altomonte, I. (2019). “Donkey Milk in the Cosmetic Industry: Nutritional Benefits and Potential Uses.” Journal of Cosmetic Science, 70(2), 125-134.
Yorum yazabilmek için oturum açmalısınız.