‘Mide ve bağırsak ile ilgili, sindirim sistemi ilgili’ anlamına gelir. (Bkz; Gastro–intestin–al)
“Gastrointestinal” terimi iki kelimeden gelmektedir: Yunanca mide anlamına gelen “gaster” kelimesinden türetilen “gastro” ve bağırsakları ifade eden “intestinal”.
Sindirim sistemi olarak da bilinen gastrointestinal (GI) sistem, yediğimiz gıdalardaki besinlerin sindiriminden ve emiliminden sorumlu karmaşık bir sistemdir. Yiyecekleri parçalamak, besinleri emmek ve atık ürünleri ortadan kaldırmak için birlikte çalışan çeşitli organ ve yapılardan oluşur.
Yapı ve İşlev:
Gastrointestinal sistem, her birinin kendine özgü işlevleri ve yapıları olan çeşitli bölümlere ayrılmıştır:
a) Ağız: Ağız, sindirim sürecinin başlangıcıdır. Yiyeceklerin alındığı yerdir ve çiğneme ve karbonhidratları parçalayan enzimler içeren tükürük salgılanması yoluyla mekanik sindirim başlar.
b) Farenks ve Özofagus: Farenks, ağzı yemek borusuna bağlayan kaslı bir tüptür. Hem sindirimde hem de solunumda rol oynar. Yemek borusu, yiyecekleri peristaltik hareketlerle yutaktan mideye taşıyan kaslı bir tüptür.
c) Mide: Mide, yiyeceklerin mekanik ve kimyasal sindiriminden sorumlu kaslı, kese benzeri bir organdır. Proteinleri parçalamak için mide asidi ve enzimler salgılar ve yiyecekleri kim adı verilen yarı sıvı bir maddeye dönüştürür.
d) İnce bağırsak: İnce bağırsak, besinlerin sindiriminin ve emiliminin çoğunun gerçekleştiği uzun, sarmal bir tüptür. Üç bölüme ayrılır: duodenum, jejunum ve ileum. İnce bağırsak, besin emilimi için yüzey alanını artıran villus adı verilen parmak benzeri çıkıntılarla kaplıdır.
e) Kalın bağırsak: Kolon olarak da bilinen kalın bağırsak, kalan sindirilemeyen gıda maddelerinden su ve elektrolitlerin emilmesinden ve dışkı oluşturulmasından sorumludur. Birkaç bölüme ayrılır: çekum, çıkan kolon, transvers kolon, inen kolon, sigmoid kolon ve rektum.
f) Rektum ve Anüs: Rektum, gastrointestinal sistemin son kısmı olan anüs yoluyla atılana kadar dışkıyı depolar.
Yardımcı Organlar:
GI kanalının organlarına ek olarak, birkaç aksesuar organ sindirimde önemli rol oynar:
a) Tükürük bezleri: Karbonhidratların parçalanmasını başlatan enzimler içeren tükürük üretirler.
b) Karaciğer: Karaciğer, yağların sindirilmesine ve emilmesine yardımcı olan safrayı üretir. Ayrıca detoksifikasyon, metabolizma ve besinlerin depolanmasında önemli bir rol oynar.
c) Safra Kesesi: Safra kesesi, karaciğer tarafından üretilen safrayı depolar ve konsantre eder. Yağ sindirimi için ihtiyaç duyulduğunda safrayı ince bağırsağa bırakır.
d) Pankreas: Pankreas karbonhidratları, proteinleri ve yağları parçalayan sindirim enzimlerini üretir. Ayrıca kan şekeri seviyelerini düzenleyen insülin ve glukagon gibi hormonları da üretir.
Bozukluklar ve Hastalıklar:
Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH), peptik ülserler, inflamatuar bağırsak hastalığı (IBD), irritabl bağırsak sendromu (IBS) ve kolorektal kanser dahil olmak üzere gastrointestinal sistemi etkileyebilecek çok sayıda bozukluk ve hastalık vardır.
Gastrointestinal (GI) kanama, bir hastalığın kendisinden ziyade birçok hastalığın belirtisidir. Kanama hafif veya şiddetli olabilir ve ağızdan rektuma kadar gastrointestinal sistemin herhangi bir yerinde meydana gelebilir. Gastrointestinal kanamanın nedenleri şunlardır:
- Peptik ülserler: Bunlar mide, üst ince bağırsak veya alt yemek borusunun iç yüzeyinde gelişen yaralardır. Üst GI kanamanın yaygın bir nedenidir, vakaların yaklaşık %50’sini oluşturur.
- Gastrit: Bu, mide zarının iltihaplanmasıdır ve kanamaya neden olabilir ve vakaların yaklaşık %10’unu oluşturur.
- Özofagus varisleri: Bunlar yemek borusunda genellikle karaciğer sirozundan kaynaklanan anormal derecede genişlemiş damarlardır ve ağır kanamaya neden olabilirler ve vakaların yaklaşık %25’ini oluşturur.
- Gastroözofageal reflü hastalığı (GÖRH): GÖRH genellikle önemli kanamalara neden olmazken, ciddi vakalar yemek borusunda kanama ve ülserlere yol açabilir.
- Mallory-Weiss sendromu: Yemek borusunun iç yüzeyindeki bir yırtık GI kanamaya neden olabilir. Bu yırtıklar genellikle yoğun kusma sonrasında ortaya çıkar.
- Divertikülozis: Kolon duvarında küçük keselerin (divertikül) gelişmesi kanamaya yol açabilir. Divertiküler hastalık, GI kanamanın altıncı en yaygın nedenidir ve vakaların yaklaşık %1’ini oluşturur.
- Hemoroid: Bunlar alt rektum ve anüste kanayabilen şişmiş damarlardır.
- Anal fissürler: Bunlar anüs astarında kanamaya neden olabilen küçük yırtıklardır.
- Kolit: Genellikle iltihaplı bağırsak hastalığı (Crohn hastalığı ve ülseratif kolit) veya enfeksiyonlar gibi hastalıklardan kaynaklanan kolon iltihabı, GI kanamaya neden olabilir. İnflamatuar bağırsak hastalığı, vakaların yaklaşık %2’sini oluşturan beşinci en yaygın GI kanama nedenidir. Kolon kanseri, GI kanamanın yedinci en yaygın nedenidir ve vakaların yaklaşık %1’ini oluşturur.
- Kolorektal polipler ve kolorektal kanser: Hem polipler hem de kanser GI kanamaya neden olabilir.
- Anjiyodisplazi: Bu durum, kolonda kanamaya neden olabilen anormal derecede büyük kan damarlarını içerir.
- Akut pankreatit: Akut pankreatit, GI kanamanın dördüncü en yaygın nedenidir ve vakaların yaklaşık %5’ini oluşturur.
Kanamanın meydana gelebileceği vücut bölümlerinin oranı, altta yatan nedene ve bireyin özel sağlık koşullarına bağlı olarak büyük ölçüde değişir. Gastrointestinal sistemin herhangi bir kısmı etkilenebilir, ancak peptik ülserler (mide ve duodenum) ve divertiküler hastalık (kolon) en yaygın kaynaklar arasındadır.
Teşhis ve Tedavi Yöntemleri:
Gastrointestinal sağlığı değerlendirmek için endoskopi, kolonoskopi, kapsül endoskopi ve X-ışınları, CT taramaları ve MRI gibi görüntüleme çalışmaları dahil olmak üzere çeşitli teşhis yöntemleri kullanılabilir. Tedavi seçenekleri spesifik duruma bağlıdır ve yaşam tarzı değişikliklerini, ilaç tedavisini ve bazı durumlarda ameliyatı içerebilir.
Mikrobiyotanın Gastrointestinal Sağlıktaki Rolü:
Gastrointestinal sistem, topluca bağırsak mikrobiyotası olarak adlandırılan trilyonlarca mikroorganizmaya ev sahipliği yapar. Bakteriler, mantarlar ve virüsler de dahil olmak üzere bu mikroorganizmalar sindirim, besin emilimi ve bağışıklık fonksiyonunda önemli roller oynar. Disbiyoz olarak bilinen bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizlikler, çeşitli gastrointestinal bozukluklar ve obezite, diyabet ve otoimmün hastalıklar gibi diğer sağlık sorunları ile ilişkilendirilmiştir.
Beslenme ve Gastrointestinal Sağlık:
İyi dengelenmiş bir diyet, gastrointestinal sağlığın korunması için hayati önem taşır. Özellikle yüksek lifli meyveler, sebzeler ve tam tahıllar olmak üzere çeşitli gıdalar tüketmek, düzenli bağırsak hareketlerini teşvik edebilir ve faydalı bağırsak bakterilerinin büyümesini destekleyebilir. Ayrıca, susuz kalmamak ve işlenmiş gıdalar, yüksek yağlı yiyecekler ve alkol alımını sınırlamak gastrointestinal rahatsızlıkların gelişme riskini azaltmaya yardımcı olabilir.
Önleme ve Yaşam Tarzı Faktörleri:
Sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürmek gastrointestinal sağlık üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Düzenli fiziksel aktivite, stres yönetimi ve yeterli uyku, daha iyi sindirime ve genel sağlığa katkıda bulunabilir. Ayrıca, sigara içmekten kaçınmak ve alkol alımını sınırlamak gastrointestinal sorunların gelişme riskini azaltabilir.
Gastrointestinal Sağlığın Genel Sağlık Üzerindeki Etkisi:
Gastrointestinal sistemin sağlığı, genel sağlık ve esenlikle yakından bağlantılıdır. İyi işleyen bir GI sistemi, büyüme, enerji üretimi ve vücut fonksiyonlarının sürdürülmesi için gerekli olan besinlerin uygun şekilde sindirilmesini ve emilmesini sağlar. Ayrıca, bağırsak mikrobiyotası bağışıklık fonksiyonunda çok önemli bir rol oynar ve bu ekosistemdeki dengesizlikler gastrointestinal sistemin ötesinde çeşitli sağlık sorunlarıyla ilişkilendirilmiştir.
Gelecekteki Araştırma ve Gelişmeler:
Gastrointestinal sistem ve işlevleri hakkındaki anlayışımız artmaya devam ettikçe, yeni teşhis ve tedavi seçenekleri için potansiyel de artmaktadır. Mikrobiyom araştırmalarındaki ilerlemeler, bağırsak bakterileri ve insan sağlığı arasındaki karmaşık ilişkiye ışık tutarak kişiselleştirilmiş tıp ve hedefe yönelik müdahaleler için yeni olanaklar sunmaktadır. Ayrıca, gastrointestinal bozukluklar için yeni ilaç ve tedavilerin geliştirilmesi, bu koşullardan etkilenenlerin yaşam kalitesini iyileştirmeyi amaçlayan aktif bir araştırma alanıdır.
Kaynak:
- Strate, L. L., & Gralnek, I. M. (2016). ACG Clinical Guideline: Management of Patients With Acute Lower Gastrointestinal Bleeding. The American Journal of Gastroenterology, 111(4), 459–474. https://doi.org/10.1038/ajg.2016.41
- Laine, L., & Jensen, D. M. (2012). Management of Patients With Ulcer Bleeding. The American Journal of Gastroenterology, 107(3), 345–360. https://doi.org/10.1038/ajg.2011.480
- Chey WD, Leontiadis GI, Howden CW, Moss SF. ACG Clinical Guideline: Treatment of Helicobacter pylori Infection. Am J Gastroenterol. 2017 Feb;112(2):212-239. doi: 10.1038/ajg.2016.563.
- Nordenstedt H, Graham DY, Kramer JR, Rugge M, Verstovsek G, Fitzgerald S, Alsarraj A, Shaib Y, Velez ME, Abraham N, Anand B, Cole R, El-Serag HB. Helicobacter pylori-negative gastritis: prevalence and risk factors. Am J Gastroenterol. 2013 Jan;108(1):65-71. doi: 10.1038/ajg.2012.372.
- Garcia-Tsao G, Abraldes JG, Berzigotti A, Bosch J. Portal hypertensive bleeding in cirrhosis: Risk stratification, diagnosis, and management: 2016 practice guidance by the American Association for the study of liver diseases. Hepatology. 2017 Jan;65(1):310-335. doi: 10.1002/hep.28906.
- El-Serag HB, Sweet S, Winchester CC, Dent J. Update on the epidemiology of gastro-oesophageal reflux disease: a systematic review. Gut. 2014 Jun;63(6):871-80. doi: 10.1136/gutjnl-2012-304269.
- Strate LL, Gralnek IM. ACG Clinical Guideline: Management of Patients With Acute Lower Gastrointestinal Bleeding. Am J Gastroenterol. 2016 Apr;111(4):459-74. doi: 10.1038/ajg.2016.41.
- Peery AF, Crockett SD, Barritt AS, Dellon ES, Eluri S, Gangarosa LM, Jensen ET, Lund JL, Pasricha S, Runge T, Schmidt M, Shaheen NJ, Sandler RS. Burden of Gastrointestinal, Liver, and Pancreatic Diseases in the United States. Gastroenterology. 2015 Dec;149(7):1731-1741.e3. doi: 10.1053/j.gastro.2015.08.045.
- Kaplan GG. The global burden of IBD: from 2015 to 2025. Nat Rev Gastroenterol Hepatol. 2015 Dec;12(12):720-7. doi: 10.1038/nrgastro.2015.150.
- Siegel RL, Miller KD, Fedewa SA, Ahnen DJ, Meester RGS, Barzi A, Jemal A. Colorectal cancer statistics, 2017. CA Cancer J Clin. 2017 May 6;67(3):177-193. doi: 10.3322/caac.21395.