“Hematom” kelimesinin etimolojisi Yunanca kökenlidir; burada “haima” yine kan anlamına gelir ve “oma” bir şişlik veya tümör anlamına gelir ve durumun kan dolu bir şişlik olarak doğasını vurgular.
Hematomların Kök Nedeni
Hematomlar temel olarak damar yapılarının hasar görmesinden kaynaklanır ve kanın damarların dışına sızmasına neden olur. Altta yatan nedenler farklı olabilir:
- Travma: Fiziksel yaralanma en yaygın nedendir ve kan damarlarının yırtılmasına neden olur.
- Dejeneratif Süreçler: Damar sertliği gibi durumlar kan damarlarını zayıflatarak onları yırtılmaya daha duyarlı hale getirebilir.
- Tümörler: Neoplazmalar kan damarlarını aşındırabilir veya dokulardaki basıncı artırarak kanamayı hızlandırabilir.
Hematom Çeşitleri
Hematomlar vücudun çeşitli yerlerinde meydana gelebilir ve genellikle anatomik konumlarına göre sınıflandırılır:
- Cilt (Subkutan Hematom): Bunlar yaygındır ve sıklıkla küçük yaralanmalardan kaynaklanır. Bunlar yüzeysel morluklar veya eziklerdir.
- Eklem (Hemarthrosis): Bunlar genellikle travma veya hemofili gibi altta yatan durumlar nedeniyle eklem boşluğunda meydana gelir.
- Yumuşak Doku, Kas (Kas İçi Hematom): Bunlar, özellikle antikoagülasyon tedavisi alan bireylerde, kas dokularındaki travma veya spontan kanamadan kaynaklanır.
Koronarangiografi Sonrası Hematom Oluşumu
Koronaanjiyografi sonrası hematom oluşumu, kateterin yerleştirme yeri ile ilişkili yaygın bir vasküler komplikasyondur. Bu, kateter çıkarıldıktan sonra arterden çevre dokulara kan sızdığında ve lokalize kan toplanmasına yol açtığında meydana gelir. Hematom riskini artıran faktörler arasında kullanılan kateterin boyutu, kılıfın çıkarılma tekniği, hastanın pıhtılaşma durumu ve antikoagülan veya antitrombosit ilaç kullanımı yer alır.
Arteriyovenöz Fistül (AV Fistül)
Koronaanjiyografi sonrası arteriyovenöz fistül (AV fistül), bir arter ile bir damar arasında anormal bir bağlantının olduğu daha az yaygın ancak ciddi bir komplikasyondur. Bu, işlem sırasında yapılan arteriyel ve venöz delikler hizalandığında meydana gelir ve kanın kılcal damarlardan geçmeden doğrudan arterden damara akabileceği yeni bir geçiş yolunun oluşmasına izin verir. Bu, kan basıncındaki değişiklikler ve kalp yetmezliği potansiyeli dahil olmak üzere çeşitli sorunlara yol açabilir.
Anevrizma Spurium (Psödoanevrizma)
Psödoanevrizma veya anevrizma spurium, kanın bir arterden kaçması ve arter duvarının kendisinden ziyade çevredeki doku tarafından tutulması durumunda ortaya çıkar. Koronaanjiyografi sonrasında bu durum, arteriyel duvarın kazara yaralanması durumunda kateter yerleştirme bölgesinde meydana gelebilir ve bu durum kendi kendine iyileşmeyen zonklayan bir hematoma yol açar. Yırtılma ve şiddetli kanamayı önlemek için ultrason eşliğinde kompresyon veya cerrahi onarım gibi tıbbi müdahaleler gerekebilir.
Tarih
Hematomların incelenmesi, özellikle vasküler patofizyoloji, travma ve pıhtılaşma bozukluklarının anlaşılmasında tıp ve cerrahi alanlarına önemli katkılarda bulunmuştur. Hematomla ilgili bilginin tarihsel gelişimi tıp bilimindeki daha geniş gelişmeleri yansıtmaktadır.
Antik ve Ortaçağ Tıbbı
Antik ve orta çağda hematomlar öncelikle travmaya bağlı morluklar veya iç kanamalar olarak kabul ediliyordu. Hipokrat ve Galen gibi eski Yunan ve Romalı doktorlar travmanın sonuçlarını tartıştılar ve hematomlardan kaynaklanan komplikasyonları hafifletmek için kanamayı ve şişliği azaltmak için baskı ve soğuk uygulamak gibi yöntemleri anlattılar.
19. Yüzyıla Rönesans
Rönesans sırasında anatomik bilgi, daha sistematik diseksiyonların ortaya çıkmasıyla gelişti ve hematomlar da dahil olmak üzere kan dolaşımı ve travma etkilerinin anlaşılmasını önemli ölçüde etkiledi. 16. yüzyıl Fransız cerrahı Ambroise Paré, yenilikçi cerrahi tekniklerle savaş yaralarının ve hematomların tedavisini geliştirdi ve amputasyonlardan sonra hematomları önlemek için ligatürleri tanıttı.
20. Yüzyıl Gelişmeleri
20. yüzyıl görüntüleme teknolojilerindeki gelişmeler sayesinde hematomların daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır. Bilgisayarlı tomografi (BT) ve manyetik rezonans görüntülemenin (MRI) geliştirilmesi, iç hematomların hassas bir şekilde görüntülenmesine olanak tanıdı ve özellikle nöroloji ve travma cerrahisinde tanı ve tedavide devrim yarattı. Bu dönemde aynı zamanda pıhtılaşma mekanizmalarının anlaşılmasında da bir artış görüldü ve bu durum sıklıkla komplike olan veya hematomlara neden olan kanama bozukluklarının daha iyi yönetilmesine yol açtı.
Günümüzde hematomların incelenmesi nöroloji, kardiyoloji ve ortopedi gibi bir dizi uzmanlık alanını kapsamaktadır. Nörolojide intrakraniyal hematomların yönetimi felç ve travmatik beyin yaralanmalarının tedavisinde çok önemlidir. Kardiyolojide hematomları anlamak, anjiyografi gibi invaziv prosedürlerin komplikasyonlarını ele almak için hayati öneme sahiptir.
- Dr. Julio Garcia ve Dr. Thomas Stavros – Özellikle ultrason ve MRI teknolojilerinin kullanımında, hematomların radyolojik görüntüleme ve teşhisi konusundaki çalışmalarıyla dikkat çekiyor.
- Dr. Alex Berenstein – Girişimsel radyoloji tekniklerinin geliştirilmesinde öncü olan Dr. Berenstein’ın çalışması, hematom oluşumuna yol açanlar da dahil olmak üzere vasküler komplikasyonların minimal invazif yöntemlerle tedavi edilmesinde etkili olmuştur.
- Dr. Charles Pollack – Birçok önemli çalışmanın baş araştırmacısı olan Dr. Pollack, antikoagülan ilaçları kullanan hastalarda kanamanın yönetilmesi ve hematomun önlenmesi açısından hayati öneme sahip olan antikoagülan ilaçları tersine çeviren ajanların geliştirilmesinde çok önemli rol oynamıştır.
- Dr. Stephan Achenbach – Kardiyak görüntüleme ve koroner anjiyografiye yaptığı katkılarla tanınan Dr. Achenbach’ın çalışmaları, kalp prosedürleri sırasında hematomlara yol açabilecek arteriyel yaralanmaların erken tespitine ve tedavisine yardımcı oluyor.
- Dr. Gregory Albers – Nörolojiye, özellikle de felç tedavisindeki katkılarıyla tanınan Dr. Albers’in kan akışını onarma teknikleri üzerine çalışması, felç sonrası intrakranyal hematomların önlenmesine yardımcı oluyor.
- Dr. M. Sean Freeman – Yüz plastik cerrahisi ve ameliyat sonrası iyileşmede hematomların yönetimi üzerine yaptığı araştırma, cerrahi uygulamalarda daha güvenli sonuçlara ve daha az komplikasyona katkıda bulunmuştur.
İleri Okuma
- Gabbe, S. G., Niebyl, J. R., Simpson, J. L. (2007). “Obstetrics: Normal and Problem Pregnancies“, 5th ed., Churchill Livingstone, pp. 409-411.
- Kumar, V., Abbas, A. K., Fausto, N. (2004). “Robbins and Cotran Pathologic Basis of Disease“, 7th ed., Elsevier Saunders, pp. 127-128.
- Kliegman, R. M., Stanton, B., St. Geme, J. W., Schor, N. F. (2011). “Nelson Textbook of Pediatrics“, 19th ed., Elsevier Saunders, pp. 639-640.
- Ellis, S. G., Bhatt, D., Kapadia, S., Lee, D., Yen, M., Whitlow, P. L. (2006). “Coronary angiographic and interventional complications“, Circulation, 114(17), 1865-1873.
- Schwartz, R. S., Burke, A., Farb, A., Kaye, D., Lesser, J. R., Henry, T. D., Virmani, R. (2009). “Microvascular complications of coronary artery angiography: A clinical review“, Journal of the American College of Cardiology: Cardiovascular Interventions, 2(6), 549-555.
- Katzenschlager, R., Ugurluoglu, A., Ahmadi, A., Hülsmann, M., Koppensteiner, R. (1997). “Incidence of pseudoaneurysm after diagnostic and therapeutic angiography“, Radiology, 203(1), 85-89.
- Vlachou, P. A., Karkos, C. D., Bains, M., McCarthy, M. J., Fishwick, G., Bolia, A. (2009). “Ultrasound-guided compression repair of pseudoaneurysms complicating cardiac catheterization and peripheral vascular interventions“, Diagnostic and Interventional Radiology, 15(2), 154-159.
- Magner, L. N. (1992). “A History of Medicine“, Marcel Dekker Inc., pp. 87-102.
- Porter, R. (1997). “The Greatest Benefit to Mankind: A Medical History of Humanity“, W.W. Norton & Company, pp. 244-246.
- Kumar, V., Abbas, A. K., Fausto, N., & Mitchell, R. N. (2007). “Robbins Basic Pathology”, 8th ed., Saunders Elsevier, pp. 85-87.
- Adams, R. D., Victor, M., & Ropper, A. H. (1997). “Principles of Neurology“, 6th ed., McGraw-Hill, pp. 831-833.
- Albers, G. W., et al. (2018). “Thrombectomy for Stroke at 6 to 16 Hours with Selection by Perfusion Imaging“, New England Journal of Medicine.
- Achenbach, S., et al. (2009). “CT angiography for the detection of coronary artery stenoses“, New England Journal of Medicine.
- Pollack, C. V., et al. (2017). “Idarucizumab for Dabigatran Reversal — Full Cohort Analysis“, New England Journal of Medicine.
- Berenstein, A., et al. (2010). “Endovascular Treatment of Spine Diseases“, Back Pain and Spinal Disorders.
- Freeman, M. S. (2000). “Rejuvenation of the brow and midface without a face-lift“, Clinics in Plastic Surgery.