Tıbbi bağlamda invajinasyon, bağırsağın bir bölümünün kendi içine doğru uzaması olgusunu ifade eder. Bu, bağırsakta tıkanmaya neden olabilen ciddi bir durum olan bir tür invajinasyondur.
İnvajinasyon / İntususepsiyon: Bu, bağırsağın bir kısmının bir sonraki kısma kayarak tıkanıklık yaratması durumunda meydana gelir. Bu, katlanabilir bir teleskobun bir parçasının başka bir parçanın içine kaymasına benzetilmektedir.
- İnvajinasyon, 3 yaşın altındaki çocuklarda bağırsak tıkanıklığının en yaygın nedenidir. 500 çocuktan 1’ini etkiler.
- İnvajinasyonun tipik belirtileri kolik karın ağrısı, kusma ve kanlı dışkıdır. Bu belirtiler ani ve şiddetli olabilir.
- Baryum kontrast çalışmaları ve ultrason invajinasyon için en yaygın tanı araçlarıdır. Bu görüntüleme teknikleri bağırsağın detaylı görüntülenmesini sağlar.
- Tekrarlayan transabdominal redüksiyon çoğu vakada intususepsiyon için en etkili cerrahi olmayan tedavi yöntemidir. Bu teknik, istila edilmiş segmentin dışarı atılması için karın üzerine hafif bir baskı yapılmasını içerir.
- Laparoskopi ve robotik cerrahi invajinasyon için minimal invaziv tedavi seçenekleridir. Bu prosedürler daha kısa iyileşme süreleri ve daha az cerrahi travma sunar.
Patofizyoloji
Segmental Tutulma: İnvajinasyon yapan segmente “intussusceptum”, girdiği segmente ise “intussuscipiens” adı verilir.
Ortak Bölgeler: Çocuklarda en yaygın bölge, ince bağırsağın kalın bağırsakla buluştuğu yerdir (ileoçekal bileşke). Yetişkinlerde ince bağırsakta veya kolonda meydana gelebilir.
Nedenler
Çocuklarda: Çoğunlukla idiyopatiktir ancak lenfoid hiperplazi veya Meckel divertikülü ile ilişkili olabilir.
Yetişkinlerde: Polip, tümör veya skar dokusu gibi patolojik bir öncü nokta ile ilişkili olma olasılığı daha yüksektir.
Belirtiler
Karın Ağrısı: Tipik olarak şiddetli ve aralıklıdır.
“Frenk Üzümü Jölesi” Dışkı: Kan ve mukus karışımı nedeniyle.
Kusma ve Uyuşukluk: Çocuklarda yaygındır.
Palpe Edilebilen Karın Kitlesi: Bazı durumlarda hissedilebilir.
Teşhis
Ultrason: Tipik olarak ilk teşhis testi, karakteristik “hedef işaretini” gösterebilir.
CT Taraması: Yetişkinlerde tanıyı doğrulamak ve herhangi bir öncü noktayı belirlemek için kullanılır.
Tedavi
Baryum veya Hava Lavmanı ile Azaltma: Cerrahi olmayan bu yaklaşım çocuklarda genellikle başarılıdır.
Cerrahi: Cerrahi olmayan yöntemlerin başarısız olması veya perforasyon, nekroz gibi komplikasyonların varlığında gereklidir.
Komplikasyonlar
Bağırsak Nekrozu: Kan akışının bozulması nedeniyle.
Perforasyon: Peritonite yol açar.
Tarih
Bağırsağın bir bölümünün komşu bölüme kayması durumu olan intusepsiyon, yüzyıllardır bilinmektedir ve belgelenmiştir. Durumun erken anlaşılması sınırlıydı ve tedavi seçenekleri çoğu zaman etkisiz, hatta zararlıydı.
Antik ve Orta Çağ Açıklamaları
İnvajinasyonun en eski kayıtlı açıklamaları eski tıbbi metinlerde bulunabilir. MÖ 1550’de, bir Mısır tıp metni olan Edwin Smith Papirüsü, bir çocukta kusma ve karın ağrısı semptomlarıyla birlikte bir intususepsiyon vakasını tanımlıyordu.
Orta Çağ boyunca invajinasyon gizemli ve zorlayıcı bir durum olarak kaldı. Cerrahlar sıklıkla bağırsağın etkilenen kısmının manuel olarak küçültülmesi ve hatta amputasyonu gibi sert önlemlere başvurdu. Bu müdahaleler sıklıkla komplikasyonlara ve yüksek ölüm oranlarına neden olmuştur.
Tanı ve Tedavide Erken Gelişmeler
18. ve 19. yüzyıllarda bağırsağın anatomisi ve fizyolojisinin anlaşılmasında önemli ilerlemeler kaydedildi. Bu bilgi, intususepsiyonun daha doğru teşhis edilmesine ve tedavi stratejilerinin geliştirilmesine yol açtı.
1777’de Fransız doktor Jean-Baptiste Bouillaud, bağırsağın görselleştirilmesine ve invajinasyonun tanımlanmasına olanak tanıyan baryum kontrast çalışmaları kavramını tanıttı. Bu teşhis aracı, durumun tedavisinde devrim yarattı.
Kontrastlı Lavmanın Geliştirilmesi ve Tekrarlayan Transabdominal Redüksiyon
20. yüzyılın başlarında, baryum sülfat solüsyonunun kullanıldığı radyolojik bir prosedür olan kontrast lavmanının kullanılmaya başlanması, invajinasyon için birincil tanı ve tedavi yöntemi haline geldi. Bu teknik, istila edilmiş segmentin invaziv olmayan ve etkili bir şekilde azaltılmasına izin verdi.
1907’de Amerikalı çocuk doktoru Alfred Hess, invajinasyona uğramış segmentin dışarı atılması için alt karın üzerine hafif bir baskı içeren bir manevra olan tekrarlayan transabdominal redüksiyon konseptini tanıttı. Bu tekniğin vakaların çoğunda etkili olduğu gösterilmiştir.
Tıbbi Görüntüleme ve Minimal İnvazif Cerrahide Gelişmeler
20. yüzyılın ortalarında ultrason ve bilgisayarlı tomografi (BT) taramalarının geliştirilmesi, invajinasyon tanısını daha da güçlendirdi. Bu görüntüleme yöntemleri bağırsağın ve invajinasyonun boyutunun daha net görüntülenmesini sağladı.
Minimal invazif cerrahinin ortaya çıkışıyla birlikte laparoskopi ve robotik cerrahi teknikleri invajinasyon yönetimine alternatif yaklaşımlar olarak ortaya çıktı. Bu prosedürler daha kısa iyileşme süreleri ile daha az invazif tedavi seçenekleri sunar.
Kaynak
- Marinis, A., Yiallourou, A., Samanides, L., Dafnios, N., Anastasopoulos, G., Vassiliou, I., & Theodosopoulos, T. (2009). “Intussusception of the bowel in adults: A review.” World Journal of Gastroenterology, 15(4), 407-411.
- Navarro, O., & Dugougeat, F. (2004). “Intussusception in children: current concepts in diagnosis and enema reduction.” Radiographics, 24(2), 367-379.