Coxsackie Virüsü

Tanım ve Sınıflandırma
Coxsackie virüsü, Picornaviridae ailesinin Enterovirus cinsine ait, pozitif polariteli, tek sarmallı RNA virüsüdür. Bu virüs ilk kez 1948 yılında New York eyaletinin Coxsackie kasabasında izole edilmiş olup ismini buradan almıştır. Enterovirus A ve Enterovirus B olmak üzere iki ana gruba ayrılır; bu iki grup da farklı serotiplere ve klinik tablolara neden olan birçok alt türe sahiptir. Yapısal olarak kapsitli (zarfsız) olup 30 nm çapındadır ve dış ortam koşullarına karşı oldukça dirençlidir (asidik pH, düşük sıcaklıklar, deterjanlar gibi etkenlere dayanıklıdır).


Moleküler Yapı ve Replikasyon

Coxsackie virüsü, genomu yaklaşık 7.4 kb uzunluğunda olan tek sarmallı bir RNA taşır. Bu genom, doğrudan konak hücre ribozomları tarafından translasyona uğrayabilen bir pozitif sense RNA’dır. Virüs hücreye reseptör aracılı endositoz yoluyla girer. Coxsackievirus and adenovirus receptor (CAR) ve decay-accelerating factor (DAF/CD55) en bilinen hücre yüzey reseptörleridir. Hücre içine girdikten sonra sitoplazmada çoğalır; genomdan büyük bir poliprotein sentezlenir ve bu protein virüsün yapısal (VP1-4) ve yapısal olmayan proteinlerine proteolitik olarak parçalanır. Replikasyon süreci oldukça hızlıdır ve hücre lizisine neden olarak virüsün çevreye yayılmasına yol açar.


Epidemiyoloji ve Bulaş Yolları

Coxsackie virüsleri tüm dünyada yaygındır ve özellikle yaz-sonbahar aylarında daha sık görülür. Enfeksiyon sıklığı çocuklarda daha yüksektir. Bulaş, fekal-oral yolla, kontamine su ve gıdalar aracılığıyla veya solunum sekresyonlarıyla gerçekleşebilir. Kreşler, okul ortamları ve kalabalık topluluklar salgınlar için riskli alanlardır. Kuluçka süresi genellikle 2–10 gündür.


Klinik Tablolar

Coxsackie virüsleri, enfekte oldukları dokuya ve serotipe bağlı olarak çok farklı klinik sendromlara yol açabilir. Aşağıda en yaygın klinik tablolar sunulmuştur:

1. El-Ayak-Ağız Hastalığı (Hand-Foot-Mouth Disease)

  • Genellikle Coxsackie A16 ve Enterovirus 71 ile ilişkilidir.
  • Özellikle 5 yaş altı çocuklarda görülür.
  • Ağız mukozasında veziküller, el ve ayaklarda eritematöz makülopapüler döküntüler ile karakterizedir.
  • Genellikle selim seyirlidir, ancak nadiren ensefalit veya aseptik menenjit gelişebilir.

2. Herpangina

  • Daha çok Coxsackie A tipleri ile oluşur.
  • Ateş, boğaz ağrısı ve yumuşak damakta veziküllerle seyreder.
  • Özellikle yaz aylarında çocuklarda sık görülür.

3. Aseptik Menenjit

  • Coxsackie B grubu virüsler, viral menenjitin en sık etkenlerinden biridir.
  • Klinik: Baş ağrısı, ense sertliği, fotofobi, ateş.
  • BOS analizi lenfositoz, normal glukoz ve hafif protein artışı ile karakterizedir.

4. Miyokardit ve Perikardit

  • Coxsackie B virüsleri, akut viral miyokarditin başlıca etkenidir.
  • Klinik: Göğüs ağrısı, aritmi, kalp yetmezliği bulguları.
  • Fulminan seyirli vakalarda ani kardiyak ölüm riski vardır.
  • Viral RNA PCR ile endomiyokardiyal biyopside gösterilebilir.

5. Neonatal Sepsis Benzeri Sendrom

  • Yenidoğanlarda özellikle perinatal bulaş ile ciddi sistemik enfeksiyon yapabilir.
  • Klinik tablo sepsis, hepatit, DIC ve multiorgan yetmezliği şeklinde olabilir.
  • Prognoz bu yaş grubunda oldukça ciddidir.

Tanı Yöntemleri

  • Kültür: Geleneksel yöntemdir; ancak yavaş ve duyarlılığı düşüktür.
  • PCR (RT-PCR): Altın standart tanı yöntemidir; özellikle BOS, boğaz sürüntüsü, dışkı ve serum örneklerinde uygulanır.
  • Seroloji: Akut ve konvalesan faz örnekleriyle IgM ve IgG düzeyleri saptanabilir.
  • Biyopsi: Özellikle miyokardit tanısında endomiyokardiyal biyopside viral RNA tespiti önemlidir.

Tedavi ve Korunma

Spesifik antiviral tedavi yoktur. Tedavi genellikle semptomatik ve destekleyicidir. Ağır olgularda hastane yatışı gerekebilir. Miyokardit vakalarında immünosupresif tedavi (deneyseldir) ve yoğun bakım desteği uygulanabilir.
Korunmada en etkili yöntem hijyen kurallarına uyumdur. Ellerin sık yıkanması, kontamine yüzeylerin dezenfeksiyonu ve kalabalık ortamlardan kaçınma önleyici yaklaşımlardır. Henüz lisanslı bir aşı geliştirilmemiştir.


Moleküler Epidemiyoloji ve Gelişmeler

Son yıllarda nükleotid dizileme yöntemleri sayesinde farklı Coxsackie suşlarının evrimi, rekombinasyon olayları ve yeni genetik varyantları tanımlanmıştır. Özellikle Çin ve Güneydoğu Asya’da Enterovirus 71 varyantlarının neden olduğu nörolojik komplikasyonlar dikkat çekmektedir.



Keşif

I. Tarihsel Bağlam ve Araştırma Motivasyonu

Coxsackie virüsleri ilk kez 1948–1949 yılları arasında, Amerika Birleşik Devletleri’nin New York Eyaleti Sağlık Departmanında virolog olarak görev yapan Dr. Gilbert Dalldorf tarafından keşfedilmiştir. Bu dönemde, dünya genelinde ciddi salgınlara yol açan poliomyelit (çocuk felci) hastalığı, hem tıbbi hem de sosyal açıdan önemli bir halk sağlığı sorunu olarak gündemdeydi. Dalldorf’un çalışmaları, esas olarak poliovirüsün nörotropik etkilerini anlamak ve potansiyel tedavi yollarını keşfetmek üzerine odaklanmıştı.

Dalldorf, o dönemde pek yaygın olmayan bir yaklaşım izleyerek, poliovirüsün etkilerini araştırmak için yeni doğmuş fare modellerini (infant mice) deneysel sistem olarak kullanmaya başlamıştı. Bu hayvan modeli, daha önce poliovirüs çalışmaları için yaygın şekilde kullanılmasa da, Dalldorf’un amacı virüslerin santral sinir sistemi üzerindeki etkilerini daha hassas biçimde gözlemlemekti. Dalldorf bu süreçte Grace Sickles adlı araştırma asistanı ile birlikte çalışmaktaydı.


II. Deneysel Gözlemler ve Beklenmeyen Bulgular

Deneyler sırasında, poliomyelit tanısı almış bazı çocukların dışkı örnekleri laboratuvar ortamında filtrelenerek hazırlanıyor, ardından bu preparatlar yeni doğmuş farelere intraperitoneal (karın içi) enjeksiyon yoluyla uygulanıyordu. Ancak Dalldorf’un gözlemleri beklenenden farklıydı: Farelerde meydana gelen klinik semptomlar klasik poliovirüs enfeksiyonunu taklit ediyor, fakat çoğu durumda paralizi (felç) gözlenmiyordu ve hastalık genellikle hafif ve geçici seyrediyordu.

Bu durum, söz konusu hastalık tablosunun poliovirüsten bağımsız bir viral ajanla ilişkili olabileceği şüphesini doğurdu. Deneysel tekrarlar sonucunda, poliovirüsten farklı ancak benzer klinik semptomlara neden olan yeni bir viral grup keşfedilmiş oldu. Bu yeni virüslerin insanlarda hafif nörolojik semptomlara ve poliomyelit benzeri hastalık tablolarına yol açtığı, fakat gerçek paralitik poliomyelit yapmadığı anlaşıldı.


III. İsimlendirme: “Coxsackie” Adının Kökeni

Dalldorf ve ekibinin izole ettiği ilk viral örnekler, Hudson Nehri kıyısında yer alan küçük bir kasaba olan Coxsackie, New York’tan temin edilen dışkı örneklerinden elde edilmişti. Bu nedenle, izole edilen yeni virüs ailesine “Coxsackie virüsleri” adı verildi. Bu isimlendirme, klasik virolojide sıkça karşılaşılan coğrafi adlandırma geleneğini sürdürmekteydi (örneğin: Ebola, Marburg, Zika).

Coxsackie virüsleri daha sonra detaylı olarak incelendiğinde, iki ana gruba ayrıldıkları anlaşıldı:

  • Coxsackie A virüsleri: Genellikle kas zayıflığı ve flasid paraliziye neden olan suşlar.
  • Coxsackie B virüsleri: Organotropik etkileri daha belirgin olan, miyokardit ve menenjit gibi sistemik tablolarla ilişkili virüsler.

IV. Coxsackie Virüsünün Keşfi: Bilimsel Etkiler ve Paradigma Değişimi

Dalldorf’un çalışmaları, viroloji tarihinde birkaç açıdan devrim niteliğindeydi:

  1. Poliomyelit Etiyolojisinde Farklı Etkenler: O güne kadar poliomyelit benzeri klinik tablolar yalnızca poliovirüse atfedilmekteydi. Ancak Coxsackie virüslerinin keşfiyle, benzer nörolojik bulgulara neden olabilen farklı enterik RNA virüslerinin de varlığı kabul edildi.
  2. Yeni Doğmuş Fare Modeli: Dalldorf’un yeni doğmuş fareleri kullanması, enterovirüs araştırmalarında model sistemlerin evrimini başlatan bir adımdı.
  3. Enterovirüs Kategorisinin Genişlemesi: Coxsackie virüsleri, daha sonra poliovirüs, echovirüs ve enterovirüs 68–71 gibi diğer virüslerle birlikte Enterovirus cinsi altında sınıflandırıldı.

V. Modern Perspektif ve Dalldorf’un Mirası

Dalldorf’un keşfi, yalnızca yeni bir virüs ailesinin tanımlanmasıyla sınırlı kalmamış, aynı zamanda nörotropik virüslerin sınıflandırılmasında yeni bir anlayışın gelişmesine katkı sağlamıştır. Dalldorf’un bilimsel yaklaşımı, gözleme dayalı klinik ve deneysel verinin gücünü göstermesi açısından günümüz virolojik metodolojisine hâlen ilham vermektedir.




İleri Okuma
  1. Dalldorf, G., & Sickles, G. M. (1948). An unidentified, filterable agent isolated from the feces of children with paralysis. Science, 108(2816), 61–62.
  2. Dalldorf, G., & Sickles, G. M. (1949). Enteric cytopathogenic human orphan (ECHO) viruses. Journal of Experimental Medicine, 89(5), 361–368.
  3. Melnick, J. L. (1950). Coxsackie viruses. Journal of the American Medical Association, 143(4), 237–244.
  4. Sabin, A. B. (1956). Enteroviruses other than poliomyelitis virus. British Medical Bulletin, 12(1), 92–96.
  5. Modlin, J. F. (1995). Coxsackieviruses: A review of the literature. The Pediatric Infectious Disease Journal, 14(12), 1063–1069.
  6. Kim, K. S. (2001). Pathogenesis of enterovirus infections: Molecular biology and virus-host interactions. Microbes and Infection, 3(13), 1103–1110.
  7. Racaniello, V. R. (2006). One hundred years of poliovirus pathogenesis. Virology, 344(1), 9–16.
  8. Khetsuriani, N., Lamonte-Fowlkes, A., Oberst, S., & Pallansch, M. A. (2006). Enterovirus surveillance—United States, 1970–2005. MMWR Surveillance Summaries, 55(8), 1–20.
  9. Khetsuriani, N., et al. (2006). Enterovirus surveillance—United States, 1970–2005. MMWR Surveillance Summaries, 55(8), 1–20.
  10. Oberste, M. S., et al. (2011). Evolution and molecular epidemiology of enteroviruses. Journal of Virology, 85(23), 11643–11647.
  11. Knowles, N. J., et al. (2012). Picornaviridae. In Virus Taxonomy: Ninth Report of the International Committee on Taxonomy of Viruses (pp. 855–880). Elsevier.
  12. Xu, M., et al. (2013). Epidemiological and genetic characteristics of coxsackievirus A6 in hand, foot and mouth disease in China. Emerging Infectious Diseases, 19(4), 584–587.
  13. Yuan, Y., et al. (2020). Molecular evolution and virulence of coxsackieviruses: Recent advances. Virology Journal, 17, Article 147.